POLİTİKA - 18 Ocak 2021 Pazartesi 20:25

Bakan Varank: 'Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur'

A
A
A
Bakan Varank: 'Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Facebook’un Türkiye’de temsilcilik açma kararına ilişkin, “Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur” dedi.

Bakan Varanak, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilcilik açmasının zorunlu kılındığını hatırlatarak, “Bu yasal düzenlemenin sonucu olarak VK, YouTube, Tiktok, Dailymotion ve Linkedin’den sonra bugün Facebook da Türkiye’de temsilcilik açma kararını açıkladı. Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur. Türkiye’de artık herkesin eriştiği, haberlerin, bilgilerin çok hızlı dolaşıma sokulduğu bu platformların yerel kanunlardan bağımsız olması düşünülemez. Tabii biz bu yasal düzenlemeyi hayata geçirdiğimizde bunu bir sansür düzenlemesi olarak göstermeye çalışanlar oldu. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede benzer düzenlemeleri kabul eden bu şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ikinci sınıf uygulama yapması kabul edilemezdi. Biz bu çifte standardı ortadan kaldıran bir düzenlemeyi hayata geçirdik. İşte bunun olumlu neticelerini de alıyoruz” dedi.

"Tüm dünya için zor bir yılı geride bıraktık“

Bakan Varank, tüm dünya için zor bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Korona virüs salgını ekonomilerin üretim, tüketim ve dış ticaret kanallarını derinden etkiledi. Tüketim alışkanlıklarında önemli değişimler oldu. Hizmet sektörüne ilişkin faaliyetlerde daralma yaşanırken, gıda, ev tekstili, elektrikli ev aletleri, mobilya ve elektronik gibi sektörlerde tüketici talebi arttı. Uluslararası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, yerli üretimin ve arz kaynaklarına yakınlığın önemini biz kez daha ortaya koydu. Lojistik avantajları ve sağlam üretim altyapısıyla doğrudan yatırımlar bakımından Türkiye’nin cazibesinin pandemi sonrası dönemde artacağını öngörüyoruz. Salgında öne çıkan diğer bir husus sektörel çeşitlendirme oldu. Sadece turizme ya da hizmetler sektörüne dayalı ekonomiler daha büyük yara aldılar. Türkiye, bu anlamda güçlü sanayi ve tarım üretimiyle pozitif ayrışan nadir ülkelerden biri olmayı başardı.

Özellikle imalat sanayimiz hem iç hem de dış talebi karşılamak için olağanüstü bir gayret sarf etti. En gelişmiş ülkelerde dahi market raflarının boşaldığı, temel ihtiyaç maddelerinin tükendiği böylesine bir dönemde ülkemiz bu manada hiçbir sıkıntı yaşamadı. Geçen hafta açıklanan Kasım 2020 sanayi üretim endeksi verileri, sanayi üretimimizin beklentilerin üzerinde artmaya devam ettiğini gösteriyor. Yıllık bazda yüzde 11, aylık bazda yüzde 1,3’lük artışla sanayi üretimini en çok artıran ülkelerden biri olduk. Ben bu tabloda emeği olan başta bu salondakiler olmak üzere tüm sanayicilerimizi yürekten tebrik ediyorum. Bu artış, yılın son çeyreğini güçlü, 2020 yılını ise pandemi şartlarına rağmen pozitif büyümeyle tamamlayacağımıza işaret ediyor. Senenin başında Türkiye ekonomisi için oldukça karamsar bir tablo çizen uluslararası kuruluşlar da büyüme tahminlerini pozitif şekilde revize etmeye başladılar” ifadesini kullandı.

“Dinamik bir salgın yönetimi gerçekleştiriyoruz”

Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler, ilk günden itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oldukça dinamik bir salgın yönetimi gerçekleştiriyoruz. Ekonomi yönetimi olarak tam bir koordinasyon içinde çalışıyoruz. Uyguladığımız politikalarla Türkiye’yi pek çok ülkeden pozitif yönde ayrıştırmayı başardık. Emekçilerimizi ve işverenlerimizi mağdur etmemek için tüm kaynaklarımızı seferber etmiş durumdayız. Kısa çalışma ödeneği, nakit ücret desteği, sosyal destek ve normalleşme desteği programlarımızla milyonlarca vatandaşımızın hayatına dokunduk. Yine son dönemde gelir kaybı yaşayan esnaf ve sanatkarlarımız için yeni bir paket devreye soktuk. Finansa erişim konusunda kamu bankalarımız büyük kolaylıklar sağladı. Kriz yönetiminde gösterdiğimiz başarı sayesinde yerli ve yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine güveni arttı. Artan güven hem üretimi hem de yatırımları tetikledi.

2020 yılı Ocak-Kasım dönemi yatırım talebi, salgına rağmen geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30 daha fazla. Yine aynı dönemde sadece Kilis’imizde toplam sermaye büyüklüğü 58 milyon lirayı bulan 107 yeni firma kurulduğunu görüyoruz. Yüzyılın en büyük sıkıntılarından birinin yaşandığı bu dönemde girişimcilerimizin gösterdiği bu iştiyak takdire şayan. Öncü göstergeler tüketici talebinin ve yatırım iştahının 2021 ilk ayı itibarıyla da artış eğilimini sürdürdüğünü gösteriyor. Aşılama takvimiyle birlikte pandemide bir dönüm noktasına geldik. Bu sıkıntılı süreci geride bırakıp artık tam anlamıyla yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama odaklanacağımız bir döneme giriyoruz. Ekonomi ve hukuk alanında güçlü bir reform irademiz var. Yatırım ortamını güçlendirecek adımları kararlılıkla atacağız. İlgili bakanlıklar olarak tam bir eşgüdüm içinde Türkiye’yi makro hedeflerine ulaştırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz.”

“Kilis halkı Suriye’deki istikrarsızlıktan yoğun bir şekilde etkilendi”

Bakan Varank, Kilis halkının Suriye’deki istikrarsızlıktan yoğun bir şekilde etkilendiğini vurgulayarak, “Şehrin temel sorunu olan güvenlik sorununu, Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ile gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi operasyonlarla çözdük. Kilis’in büyük alicenaplıkla bağrını açtığı sığınmacılarla birlikte zaten sınırlı olan imkanların ekonomik olarak sizleri zora soktuğunu biliyoruz. Pandeminin de etkisiyle 2020’de Kilis’in ihracatında bir düşüş söz konusu. Ama yine de Kilisli iş insanlarımız gayretleriyle şehrimizde üretime ve istihdama devam ettiler. Bizler de bu süreçte tüm imkanlarımızla sizin yanınızda olduk. Sanayi başta olmak üzere tüm sektörleri destekleyecek adımlar attık.

Kilis’teki işletmelerimize ve Kilis’e yatırım yapmayı planlayan yatırımcılarımıza önemli kolaylıklar sağladık, büyük mali destekler sunduk. 2012 yılından bu yana Kilis’e yatırım yapmak isteyen 100 yatırımcıya teşvik belgesi düzenledik. Bu belgelerle 2,3 milyar liralık sabit yatırım yapılmasının, üç binden fazla kişiye istihdam sağlanmasının önünü açtık. KOSGEB ile zor zamanlarda yanınızda olmaya gayret ettik. Sadece 2020 yılında işletmelerimize 2 milyon lira doğrudan hibe desteği sağladık. 2003 yılından bu yana doğrudan hibe desteği verdiğimiz işletme sayısı 621’e, faiz desteği verdiğimiz işletme sayısı ise bin 804’e ulaştı.

Faiz desteklerimizle oluşan kredi hacmi 185 milyon lirayı buldu. İpekyolu Kalkınma Ajansımız, kurulduğu 2008 yılından bugüne Kilis’teki 135 projeye yaklaşık 50 milyon lira destek sağladı. GAP Bölge Kalkınma İdaremiz; tarım, kırsal kalkınma, verimlilik ve ulaşım alanlarında Kilis’teki 50 farklı projeye 50 milyon liranın üzerinde destek sağladı. Başta da ifade ettiğim gibi, sanayi sektörü Kilis’in geleceğidir. Kilis’in sanayi altyapısına 2002 yılından bu yana yaklaşık 100 milyon lira yatırım yaptık. Bunu elbette yeterli bulmuyoruz. İşte bunun için Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla, Kilis’i Cazibe Merkezleri Destekleme Programı'na dahil ederek sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımların yeniden 6. bölge desteklerinden faydalanmasının önünü açtık.

Bu adım sonrası Kilis’e yönelen yatırım talebini karşılamak için önemli altyapı çalışmaları yürütüyoruz. Hem mevcut OSB’nin genişleme projesini, hem de Polateli Şahinbey OSB’yi 2021 yılı yatırım programına dahil ettik. Altyapı inşaatı devam eden Kilis OSB ilave alan projesini 2021 içinde tamamlayarak yatırımcıların hizmetine sunuyoruz. Projeye ait atık su arıtma tesisi ihalesini de bu yıl içinde inşallah gerçekleştireceğiz. Tabii bölgemizin genç ve dinamik nüfusu, özellikle emek yoğun sektörler için cazip imkanlar sunuyor. Ayakkabıcılar Sanayi Bölgesi kurulduktan sonra Şanlıurfa’da ayakkabı sektörüne yapılan yatırımlar malumunuz” dedi.

“Tekstilkent projesini hayata geçiriyoruz”

Tekstil sektörü özelinde benzer bir yapılanmayı şimdi Kilis için hayata geçireceklerini ifade eden Bakan Varanak, “Tekstil sektörü yapılan yatırım karşılığında oluşturduğu istihdam bakımından çok önemli bir avantaj sağlıyor. Kilis’in bu avantajdan yararlanmasını istiyoruz. İşte bu yüzden Kilis OSB içinde uygulanacak Tekstilkent projesini hayata geçiriyoruz. İpekyolu Kalkınma Ajansımızın desteğiyle 13.5 milyon liralık bir yatırımla kuracağımız Kilis Tekstilkent’te yaklaşık 2 bin 500 kişi istihdam edilecek. Her türlü altyapısı hazır, toplam 43 bin metrekare alan üzerinde her biri 10 bin metrekare kapalı alandan oluşan 2 adet fabrika binamızı bu yıl içerisinde yatırımcılara tahsis ederek üretime başlayacağız. Bu projenin fikir babası ve emektarı kısa süre önce kaybettiğimiz Belediye Başkanımız Mehmet Abdi Bulut idi. Kendisine tekraren Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün kongremizde de ifade ettim. İnşallah adını ve anısını yaşatmak üzere Tekstilkent’e başkanımızın adını vereceğiz. Ben şimdiden Kilis Mehmet Abdi Bulut Tekstilkenti’nin şehrimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.

“Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas OSB’yi 2021 yılı yatırım programına dahil ettik"

Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mevcut OSB’mizin yanında, ülkemizin en büyük OSB’lerinden biri olacak Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas OSB’yi yatırımcılarımızın hizmetine sunmak için çalışmalarımız devam ediyor. Az önce ifade ettiğim gibi projeyi 2021 yılı yatırım programına dahil ettik. OSB tarafından hazırlanacak altyapı uygulama projeleri ve keşiflerin onaylanması gerek. Ben Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğümüze talimat veriyorum. Bu süreçleri hızlıca bitirip 2021 yılında inşallah Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas OSB’nin alt yapı ihalelerini gerçekleştireceğiz. Planlanan yatırımlar gerçekleştiğinde Kilis’in limanlara ve sınır kapılarına olan kaliteli ulaşımı daha da önem kazanacak.

Özellikle Amanos Tüneli tabiri caizse çıkmaz sokak olarak anılan bu bölgeyi, önemli bir destinasyon haline getirecek. Bu konularda Ulaştırma Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde çalışıyoruz. OSB yatırımlarına ek olarak bildiğiniz gibi üç kısımdan oluşan Küçük Sanayi Sitesi'ni de tamamladık ve esnafımızın hizmetine sunduk. 2002 yılından bu yana yaklaşık 30 milyon lira yatırım yaptığımız Küçük Sanayi Sitesi şu anda 332 işyeri ile esnafımıza hizmet sunuyor ve bin 175 kişiye istihdam sağlıyor. Son olarak tarım sektörü, Kilis‘in yurtiçi hasılasının yüzde 20’sinden fazlasını oluşturuyor.

Bu durum tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için aslında büyük fırsatlar sunuyor. Bölgesel kalkınmada temel yaklaşımımız şehirlerin iç potansiyelini harekete geçirmek. Kilis'in salçalık kırmızı biber, üzüm ve zeytin konusunda önemli bir potansiyeli var. Biz de kalkınma ajansı ve GAP idaremizin desteğiyle bu alanlara yönelik olarak iki önemli işleme, paketleme ve depolama tesisi kurduk. Zeytin tesisimiz halihazırda faaliyete başladı, üzüm işleme tesisi de bu yıl tamamlanıp üreticilerin hizmetine sunulacak. Toplamda 10 milyon liraya yakın destek sağladığımız bu projeler sayesinde Kilisli üreticilerimizin ürünleri yurt içi ve yurt dışı pazarlara ulaşacak. Kilis’in marka değeri daha da yükselecek” diye konuştu.

Kilis Mehmet Abdi Bulut Tekstilkenti protokolü OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Can ile İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz tarafından imzalandı. Toplantıya Kilis Valisi Recep Soytürk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan, Kilis milletvekilleri Mustafa Hilmi Dülger, Ahmet Salih Dal, AK Parti Kilis İl Başkanı Mehmet Murat Karataş ile sanayici ve iş adamları katıldı.

Mehmet Ali Dağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.
Aydın Öğretmenlere, meslek liselerine destek çağrısı Aydın’ın Nazilli ilçesinde ilçenin en köklü liseleri arasında ilk sıralarda yer alan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden, ortaokulların rehber öğretmenlerine, meslek liselerine destek çağrısı geldi. Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek’in öncülüğünde Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al’ın ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek başta olmak üzere Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı, Nazilli İş Kurumu Müdürü Yakup Ergenlik, Nazilli İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İhsan Çatma, Nazilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan, Yönetim Kurulu ve komite üyeleri, iş dünyasından temsilciler ve ilçedeki ortaokulların rehber öğretmenleri katıldı. Meslek Lisesi müdür yardımcıları ile alan şeflerinin de hazır bulunduğu toplantıda Meslek Liselerinin her geçen gün öneminin artması, mezunlarının ise düz liselere ve üniversite mezunlarına karşı avantajları anlatıldı. Beyaz yakalı-mavi yakalı kavramlarının değişimi, mesleki eğitimin önemi ve iş avantajları tartışıldı. “Meslek liseleri çok önemli” Toplantının açılış konuşmasını yapan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al, okullarının öneminden söz ederek ülkenin ve ekonominin kalkınmasında çok önemli olduğunu ifade etti. Öğrencilerin meslek liselerine yönlenmesi konusunda rehber öğretmenlerin kanalize etmeleri açısından paydaşlarla bilgi alışverişinde bulunmayı amaçladıklarını belirtti. “Meslek lisemizdeki teknoloji dışarıyla yarışıyor” İlçedeki meslek liseleri hakkında bilgi veren Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek: “Nazilli’deki Mesleki Eğitim Merkezi dahil olmak üzere meslek liselerimizde toplam 3 bin 337 öğrencimiz var. İlçemizdeki 7 bin 800 olan toplam lise öğrencilerimizle oranladığımızda yüzde 42 ediyor. Bizim için bu oran yeterli değil. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 60’larda. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 70’lerde olması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda toplantı yaptığımız okulumuz Türkiye’de köklü geçmişi olan en başarılı okullar arasında yer alıyor. İlçemizdeki toplam 5 meslek okulumuzda farklı misyon ve vizyona sahip. Bu okulumuzda geleceğin meslekleri diyebileceğimiz 8 alanımız var. Geçen 10 yıl içerisinde de bu okulumuz son teknoloji sanayilerle yarışır teknolojiye sahip hale geldi. Her geçen yıl da kendini geliştirerek teknoloji ve imkanları ile en iyi eğitimi vermeye devam ediyor. Bizlerin düşüncesi siz rehber öğretmenlerimizin meslek liselerimizi iyi tanımaları ve gelecekte vasıfsız eleman sayısının azaltılmasında önemli rol oynamanız. Teknolojiyi iyi kullanan vasıflı elemanlar meslek liselerinde yetişiyor. Sanayici ise vasıflı çırak, kalfa ve usta tercih ediyor. Bu da meslek liselerimizin önemini kat kat artırıyor. Rehber öğretmenlerimizden ricamız, çocuklarımıza meslek liselerimizi en iyi şekilde anlatarak vasıflı eleman olarak daha kolay iş bulmalarını sağlamak için yönlendirme yapmanızdır” dedi. “Üretimin artması gerekiyor” Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı ise kendisinden örnek vererek 1990’lı yıllarda beyaz yakalının az, mavi yakalının ise çok olduğunu ifade etti. Günümüzde ise beyaz yakalının çok olması nedeniyle iş bulmada büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Ancak meslek lisesi mezunlarının kısa sürede meslek edinmesi ile iş sıkıntısı yaşamadıklarını, üretimi artırarak enflasyonun düşmesinde büyük rol oynadıklarını ifade etti. “Lisans mezunu olmak sorunları çözmüyor” Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan da konuşmasında meslek liselerinin üretimde büyük önem arz ettiğini ifade ederek: “Biz üretmeden büyüyecek bir ülke değiliz. Çocuklarımızın gelecekte refah düzeyinin artmasını istiyorsak bizim gibi odaların katkıda bulunması ve meslek liselerinin öneminin acilen anlatılması gerekiyor. Bizlerin acilen sorunların tespitini yapmamız lazım. Çocukların lisans mezunu olması sorunları çözmüyor. Bizim dileğimiz meslek lisesi çıkışlı olarak çocuklarımızın mühendisliklere geçmesidir. Çocuklarımız gelecekte başarılı olacaksa en azından meslek lisesi mezunu olmaları hayatlarını kolaylaştıracaktır” dedi. Toplantıya katılan rehber öğretmenler ve sanayiciler, sıkıntılarını ve düşüncelerini dile getirerek uzun bir süre fikir alışverişinde bulundu.