GÜNDEM - 02 Nisan 2020 Perşembe 11:11

Bakan Varank'tan aşı açıklaması

A
A
A
Bakan Varank'tan aşı açıklaması

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "COVID-19 Platformu altında 7 aşı projesiyle kimyasal ve biyoteknolojik yöntemlerin uygulanacağı 7 ilaç geliştirme projesi yer alıyor'' dedi.


Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Covid-19 Türkiye Platformu koordinasyonunda gerçekleştirilecek ‘Aşı ve İlaç Geliştirme Sanat Konferansı’na katıldı. Konferans, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) sosyal medya hesapları üzerinden canlı takip edildi.

Gerçekleştirilen toplantının Türkiye’nin Covid-19’a odaklanan ilk sanal konferans olduğunu vurgulayan Bakan Varank, dün hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu başta olmak üzere vefat eden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet diledi. Virüsle savaşan tüm hastalar için de acil şifalar dileyen Varank, “Daha önce hiç yaşamadığımız tarihi bir dönemi yaşıyoruz. Dünyanın her yerinde insanlar sokaklardan çekildi. ‘Sosyal mesafe’, ‘izolasyon’, ‘karantina’ gibi neredeyse hiç kullanmadığımız kavramlarla hayatımızı sürdürmeye başladık. Zorunlu hallerin bazı süreçleri hızlandırdığını gördük. Bunun başında da dijitalleşme geliyor. Her alanda dijitalleşmenin nimetlerinden yararlandığımız bir süreçten geçiyoruz. Bu toplantıyı da dijital ortamda gerçekleştiriyoruz. Bu konferans Covid-19’a odaklı ilk sanal organizasyon olmakla birlikte aslında pek çok yeniliğe ev sahipliği yapıyor. Bugün herkes Covid-19 ile mücadele için TÜBİTAK koordinasyonunda bir araya getirdiğimiz çok değerli bilim insanlarımızın çalışmalarını ilk ağızdan duymuş olacak. Yapılacak her sunum konuyu takip edenlere ışık tutacak. Üniversite öğrencilerimizin buradaki bilimsel tartışmalardan ilham almasını istiyoruz. Bu konferansın Covid-19 küresel salgınına karşı Türkiye’nin insanlığa sunacağı katkılar açısından yararlı olmasını diliyorum” dedi.

“Tüm cevaplar insan sağlığını korumaya, hatta bu işi kökten çözmeye odaklanmış durumda”

Tüm dünyanın küresel ölçekte bir tehditle mücadele ettiğini vurgulayan Varank, uluslararası kuruluşların salgın konusunda işlevsiz kaldığını söyledi. Bakan Varank, “Küresel bir tehditle mücadele ediyoruz. Dünyanın her yerinde çok doğal bir refleks olarak insanlar endişeli ve huzursuz. Gelişmiş veya gelişmekte olan ülke ayrımı artık önemini yitirdi. ABD’den Avrupa’ya, Uzak Doğu’dan Afrika’ya neredeyse her yerde tek bir soruya cevap aranıyor. Tüm cevaplar insan sağlığını korumaya, hatta bu işi kökten çözmeye odaklanmış durumda. Dünya sosyal ve fiziki izolasyon politikalarıyla zaman kazanmaya çalışıyor. Hastalık eğrisini ne kadar yatık hale getirebilirsek, bilimsel çözümlerin devreye girme şansı o derece artıyor. Tabii işin ciddi bir ekonomik boyutu da var. Virüs, dünya piyasalarını alt üst etmenin ve küresel ekonomiyi resesyona sokmanın yanında, kurulu ekonomik düzene ilişkin prensipleri de tamamen değiştirmeye başladı. Bakınız küresel ekonomik boyutu henüz hiçbir kuruluş tam anlamıyla öngöremiyor. Tedarik zincirleri neredeyse kopmuş durumda. Bugünleri geride bıraktığımızda yeni bir dünyaya adım atmış olacağız. Tüketim kalıpları, üretim öncelikleri baştan şekillenecek. Devletler ekonomiyi yönlendirmede daha öncü aktörler haline gelecek. Tüm insanlığın beklentisi, bu salgının sona ermesi ve bilimsel çözümlerin ortaya çıkması. Maalesef, uluslararası kuruluşlar şu ana kadar salgın konusunda işlevsiz kaldı. Küresel çalışmalara öncülük ve koordine etmede elini taşın altına koyamadılar. Hatta ve hatta temel sağlık ihtiyaçları açısından durumu görece kötü ülkelerin üyesi oldukları birlikler tarafından yalnız bırakıldıklarını görüyoruz” diye konuştu.

“Vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu anda sağlık hizmetlerine erişebilmesinde asla taviz vermeyeceğiz”

Birkaç ay öncesiyle günümüz dünyasını kıyaslayan Varank, “Ülkeler arasında sınırlar kapanmış, küresel hareketlilik durma noktasına gelmiş olsa da bilimsel bilginin değiş tokuşuna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemdeyiz. Türkiye de etkin araştırma geliştirme alt yapıları ve yetkin bilim insanlarıyla korona virüse karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarına küresel katkılar vermek için kollarını sıvamış durumda. Son dönemde başta sağlık olmak üzere birçok alanda fiziki alt yapısını güçlendirmiş bir ülke olmanın avantajını salgın tehdidiyle mücadelede yaşayarak görüyoruz. Şu anda sağlık çalışanlarımız büyük bir özveriyle salgınla mücadele ediyorlar. Devletimiz hem salgının yayılımını engellemek hem de oluşan yeni sosyal durumları yönetmek için imkânlarını seferber etmiş durumda. Tüm bakanlıklarımız, kurumlarımız Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tam bir koordinasyon içinde çalışıyor. Etkin tedbirler almanın yanında, öncü adımlar da atıyoruz. Politika reflekslerimiz çok güçlü ve dinamik. Yani, karşılaştığımız her yeni duruma karşı sonuç alabileceğimiz güçlü seçeneklerimiz var. Doğru zamanda doğru kararları almak adına büyük bir özen gösteriyoruz. Aşamalı ve esnek bir şekilde adımlarımızı devreye alıyoruz. Tüm seçenekleri bir anda tüketmiyoruz. Salgının gelişimine bağlı olarak uygulayacağımız politikaların da etki alanı genişleyecek. Elbette bu sürecin en başından beri olmazsa olmaz dediğimiz kırmızı çizgilerimiz var. Emekçilerimizin işini kaybetmemesi, her hanenin gelir seviyesinin korunması, temel ihtiyaçların fazlasıyla karşılanması ve tüm vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu anda sağlık hizmetlerine erişebilmesi bizim asla taviz vermeyeceğimiz temel alanlar” ifadelerini kullandı.

“Bütün vatandaşlarımız lütfen müsterih olsun”

Üretimde sürekliliğin temin edilmesi adına çalışmalar ortaya konulduğuna da değinen Varank, “Üretimde sürekliliği temin etmek adına en küçüğünden en büyüğüne varıncaya kadar tüm işletmelerimizin yanında olmaya azami gayret gösteriyoruz. İşverenlerin yüklerini azaltacak, karşı karşıya kaldıkları belirsizlikle mücadelelerini kolaylaştıracak adımlar atıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak salgın henüz küresel boyuta ulaşmadan önce çalışmalarımıza başlamıştık. Şu an bu salgının tüm küresel etkilerini yakından takip ediyor, gelecek projeksiyonlarımızı oluşturuyoruz. Ben buradan tekrar altını çizerek şunu söylemek istiyorum. Bütün vatandaşlarımız lütfen müsterih olsun, bu süreç geçene kadar yanlarında olmaya, onların sıkıntılarını hafifletmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“Covid-19 Platformu altında 7 farklı ilaç geliştirme projesi yer alıyor”

Aşı ve ilaç geliştirme projelerinde temel araştırmalara TÜBİTAK’ın liderlik yaptığını söyleyen Bakan Varank, “Biz bu alanda Covid-19 ile ilgili ilk toplantımızı virüs daha Çin sınırları içindeyken, yani bundan tam 2 ay önce yaptık. İlerleyen süreçte sonuç odaklı bir yaklaşım izleyip, birlikte çalışma ruhunu diri tutarak farklı tecrübeleri bir araya getirdik. Ülkemizde aşı ve ilaç konusunda çok önemli yetkinlikler bulunuyor. 2019’da başlattığımız TÜBİTAK 1004 Yüksek Teknoloji Platformları Çağrısı kapsamında aşı ve ilaç araştırma gruplarımızı zaten oluşturmuştuk. Covid-19 ile mücadele sürecinde bu birikimlerin bir araya toplanması daha da önemli hale geldi. Sürecin en hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebilmesi için TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsünün koordinasyonunda Covid-19 alt platformunu kurduk. Hocalarımızın devam eden projelerinden bu virüse karşı dönüştürülebilecek olanlar ve çok hızlı bir şekilde netice alabileceğimiz yenilikçi yaklaşımlar belirlendi. Covid-19 Platformu altında 7 farklı aşı projesi ile hem kimyasal hem de biyoteknolojik yöntemlerin uygulanacağı 7 farklı ilaç geliştirme projesi yer alıyor” diye konuştu.

“Gerekirse bakanlığımızın tüm kaynaklarını bu iş için kullanmamızın önünde hiçbir engel yok”

Toplantı boyunca konferans verecek akademisyenlerin süreci değerlendirerek eşine az rastlanır bir şekilde çok kısa bir sürede dönüştürerek devreye aldıklarını vurgulayan Varank, “Bu ulvi amaç için 24 üniversite, 8 kamu Ar-Ge birimi ve 8 özel sektör kuruluşundan yüzlerce araştırmacı üstün bir gayretle çalışıyor. Yetenekler ve kabiliyetler tek bir hedefe odaklandı. Platform bünyesinde bu virüsle etkin mücadeleyi mümkün kılma potansiyeline sahip her türlü yöntem denenecek. Bu projelerle aşı ve ilaçların deney hayvanlarında etkinlik ve toksisite analizleri tamamlanacak. Sonraki aşamada tüm sonuçlar, ivedilikle klinik denemelerin yapılabilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığına bağlı TÜSEB’e aktarılacak. Projelere ilişkin destek süreçlerimiz başladı. Daha önce de bir konuşmamda ifade ettim. Gerekirse bakanlığımızın tüm kaynaklarını bu iş için kullanmamızın önünde hiçbir engel yok. Yeter ki netice alalım, en kısa sürede sonuca ulaşalım. Tabii burada bir hususun altını daha çizmek istiyorum. Biz burada yeni araştırma altyapısı kurmuyoruz, var olan altyapılarımızda en verimli şekilde birlikte çalışarak sonuca ulaşmak istiyoruz. Oldukça esnek bir mekanizma tasarladık. Sürece bundan sonra da katkıda bulunabilecek hangi araştırmacımız varsa kolaylıkla bu mekanizmaya dahil olabilecekler” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da 4 ölümlü kazaya ilişkin 2 Cumhuriyet Savcısı ve 1 Cumhuriyet Başsavcı Vekili görevlendirildi Konya’da kontrolden çıkan otomobilin otobüs durağında bekleyen vatandaşlara çarpması sonucu 4 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin de yaralandığı kazaya ilişkin, 2 Cumhuriyet Savcısı ve 1 Cumhuriyet Başsavcı Vekili görevlendirildi. Kaza sonrası otomobil sürücüsünün gözaltına alındığı öğrenildi. Kaza, 08.30 sıralarında Konya-Karaman karayolunun 25. kilometresinde merkez Meram ilçesi Ali Ulvi Kurucu Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, B.T. (39) idaresindeki 42 J 2873 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak otobüs durağında bekleyen vatandaşlara çarptı. Kazada Mordagül Tutgak (59), Elif Gül (42), Dudu Gül (33) ve Nergiz Gül (48) hayatını kaybederken durakta bekleyen S.Ö., T.G. (13) ve araçta yolcu olarak bulunan B.T. (43), Ü.T. (16) ile otomobil sürücü B.T. yaralandı. Kazayla ilgili olarak Konya Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal olay yerinde incelemelerde bulundu. Kazayla ilgili 2 Cumhuriyet Savcısı ve 1 Cumhuriyet Başsavcı Vekili görevlendirildi. Araç sürücüsü gözaltına alındı Savcılıktan yapılan açıklamada, “Konya-Karaman yolunda meydana gelen trafik kazası sonucunda 4 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 5 vatandaşımız yaralanmıştır. Kaza ile ilgili Konya Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal olay yerinde incelemelerde bulundu. Olayla ilgili olarak 2 Cumhuriyet Savcısı ve 1 Cumhuriyet Başsavcı Vekili görevlendirilmiştir. Olay yerinde uzman bilirkişi ile birlikte nöbetçi Cumhuriyet Savcımız tarafından gerekli inceleme ve keşif işlemleri yapılmıştır. Kazaya sebep olduğu iddia edilen araç şoförü olan şüpheli gözaltına alınmış olup olay tüm yönleriyle titizlikle incelenmektedir” denildi.
Malatya AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, ziyaretlerini sürdürüyor 31 Mart seçimlerine kısa bir zaman kalırken, AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, seçim ziyaretlerini sürdürüyor. İlk olarak Organize Sanayi Bölgesi ve MAŞTİ’de bulunan esnafları tek tek ziyaret eden AK Parti Malatya Büyükşehir Başkan Adayı Sami Er, burada sorun ve talepleri dinledi. MAŞTİ esnafı ile sohbet edip istişarelerde bulunan Er, projelerinden bahsetti, göreve geldiklerinde şehri el birliği ile eskisinden daha güçlü bir şehir haline getirme hedefini dile getirdi. Esnaf gezisinin ardından STK ziyaretleri kapsamında beraberinde AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören ile Anadolu Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (ANESİAD)’ı ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, burada dernek üyeleri ile görüştü. Burada konuşan Er, Malatya’nın büyük bir afet yaşadığını ve bu kapsamda omzundaki ağır yükün farkında olduğunu ifade ederek, “Malatya’mız sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bizde bu süreci inşallah göreve geldiğimizde tüm Malatyalılarla birlikte sürdüreceğiz. Her zaman dediğimiz gibi Malatya’yı Malatyalılarla birlikte yöneteceğiz. Şehirdeki üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, odalar ve halkımız ile birlikte el ele vererek Malatya’yı hep birlikte ayağa kaldırmak için mücadele edeceğiz” dedi. Malatya’nın ayağa kaldırılmasında kuşkusuz en önemli görevin TOKİ ve Emlak Konut’ta olduğunu da ifade eden Sami Er, kendisinin de buralarda olan tecrübesinin bu süreçte hizmetlerin daha hızlı ilerlemesi adına bir avantaj olduğunu dile getirdi. 70 bine yakın hak sahibinin bulunduğu Malatya’da önceliklerinin her bir depremzedenin kalıcı konut ve işyerine kavuşması olduğunu ifade eden Sami Er, yine çarşının da bir an önce ayağa kaldırılmasının önemine değindi. Göreve gelir gelmez önceliklerinin Malatya’da depremin tüm izlerini bir an önce silmek olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, canlı bir mekanizma olan belediyenin tüm hizmetlerinin aksatılmadan yürütüleceğini söyledi. Kısa, orta ve uzun vadede hazırladıkları projelerini vatandaşlara aktaran Er, merkezi hükümet ve kamu kurumları ile uyum içerisinde çalışarak birçok yatırım ve projeyi Malatya’ya kazandıracaklarının altını çizdi. AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, STK ziyaretleri kapsamında daha sonra Verenel Derneği, Semerkand Malatya Gönüllüler Derneği, Boğaziçi Vakfı, Sıla Bilgi Kültür Dayanışma Derneklerini de ziyaret ederek istişarelerde bulundu.
Kayseri Öğrenciler Çanakkale’yi tarihi mekanda öğrendi Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Sınıfım Kayseri projesi ile öğrenciler, sanat galerisine dönüştürülen bin 500 yıllık Tol Kilisesi’nde işlenen tarih dersi ile Çanakkale Savaşı’nı öğrendi. Sınıfım Kayseri proje programı Talas ilçesinde bulunan bin 500 yıllık Tol Kilisesi’yken Talas Sanat Galerisi’ne dönüştürülen mekanda gerçekleşti. Öğrenciler, tarih öğretmenleri tarafından anlatılan Çanakkale Savaşı’nı tarihi mekanda hem yeniden dinledi, hem de tarihin dokusunun içinde ders işledi. Düzenlenen programa İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, Fatma Kemal Timuçin Anadolu Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri katıldı. Proje ile amaçlarının çocukları ve gençleri geleceğe hazırlamak olduğunu söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, “Sınıfım Kayseri projesi devam ediyor. Amacımız çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğe hazırlamak. Buna hazırlarken de bu vatanın, milletin geçmişten beri ortaya koymuş olduğu ruhu, kültürü, anlayışı ve inancın farkında olmalarını sağlamak. Geleceğe bu ruhu, inancı ve anlayışı gençlerimiz aracılığıyla taşımak. Malumunuz 18 Mart dolayısıyla her yerde kutlamalarımız, törenlerimiz, anma programlarımız devam ediyor. Bugün de bu mekanda bu konuyla ilgili çocuklarımız tarih dersi işleyecekler, biz de onlarla beraber katılacağız. Ne olursa olsun bizim amacımız şu; öncelikle iyi insan yetiştirmek. Mutlu, huzurlu insan yetiştirmek. Daha sonra kendi akranlarıyla, dünya gençleri ile her alanda yarışabilecek insanı yetiştirebilmemiz lazım ve aidiyet duygusunu hisseden, bayrağın, sancağın, inancın ve dinin bu hassasiyetlerin, milli şuurun farkında olan gençler yetiştirmek istiyoruz. Bilimde, sanatta, kültürde, sporda yani her alanda çocuklarımızın iyi olmasını istiyoruz. Bunun için de elimizden geleni çocuklarımıza sunmaya çalışıyoruz, onları maruz bırakmaya çalışıyoruz. Farklı alanlarda, özellikle yaşadıkları şehrin, bölgenin kültürünü, ruhunu görsünler istiyoruz. Bunun için de farklı farklı organizasyonlar düzenliyoruz. Bugün de onlardan bir tanesinde Talas’tayız. Çocuklarımızla beraber dersimizi yapacağız inşallah” dedi. Fatma Kemal Timuçin Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Sinemis Zeynep Şimşek, “Burada olmaktan gerçekten çok mutlu ve gururluyum. Bize bu organizasyonu düzenleyen İl Milli Eğitim Müdürümüze, Belediye Başkanımıza ve okul müdürümüze teşekkür ediyorum. Burada olduğum için gerçekten çok mutluyum. Değişik mekanlarda ders işlemek beni gerçekten mutlu etti. Farklı bir ortam, farklı bir atmosfer” ifadelerini kullandı. Yine 12. sınıf öğrencilerinden Kerem Özgen ise, “Öncelikle böyle tarihi bir mekanda İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bize yaptığı eğitimden dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü eğitim sadece okulda gösterilecek bir şey değil. Eğitim her yerde ve hayatımızın her noktasındadır. Böyle bir eğitimi de tarihi mekanlarda göstermek gerçekten çok güzel. Çünkü biz tarihi mekanlarla kendi kültürümüzü öğrenebiliriz. Bu özgür devlette ve özgür eğitim sisteminde Mustafa Kemal Atatürk’e çok büyük teşekkür ediyorum” dedi.