GÜNDEM - 17 Mayıs 2022 Salı 12:15

Bakan Yanık: “Bizim temel hareket noktamız, ailenin sağlıklı bir yapıda devam etmesi”

A
A
A
Bakan Yanık: “Bizim temel hareket noktamız, ailenin sağlıklı bir yapıda devam etmesi”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Bizim temel hareket noktamız ve sağlamaya çalıştığımız şey ailenin sağlıklı bir yapıda devam etmesi ve insanlar için gerçekten en güvenli sığınak olması. Ama bu güvenli sığınak bir süre sonra bir güvensizliğin adına dönüşmüşse o zaman da orada korumamız gereken, çıkarmamız gerekenleri de çıkarıp devlet olarak korumasını sağlamamız gerektiğidir” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Ankara’da özel bir otelde düzenlenen Aile Değerlerimiz ve Değişen Dünya Çalıştayı’na katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Derya Yanık, aile kurumunun öneminin farkında olduklarını, 2022’de bu konuda bolca program ve eğitim planladıklarını söyledi. Ailenin gelecek nesiller için önemli olduğunun altını çizen Bakan Yanık, aile yapısının bozulmasının ardından gerektiği takdirde tarafların bir mağduriyet yaşamaması için de çalıştıklarını söyledi.

“Biz ailenin, 20. yüzyılda da insan ihtiyaçlarını karşılayan problemlere çözüm üreten niteliklerini koruduğuna inanıyoruz”

Bu çalıştayın aile üzerine planlanan ilk program olduğunu ve 2022’nin aile programları bakımından oldukça yoğun geçeceğini söyleyerek aile kavramının öneminden bahseden Bakan Yanık, “Biz ailenin, 20. yüzyılda da insan ihtiyaçlarını karşılayan ve günlük problemlere çözüm üreten niteliklerini koruduğuna inanıyoruz. Örneğin, 806 ergenle gerçekleştirilen ve 2010 yılında yayımlanan araştırmaya göre, yemeklerini düzenli olarak bir araya gelen ailelerin çocuklarının alkol, uyuşturucu vb. bağımlılıklardan, kötü alışkanlıklardan daha uzak durduğu, bu alışkanlıklara sahip olma oranlarının çok daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Aile yuvası, elbette ki insanın üstündeki en güvenli çatıdır. Bununla birlikte birtakım duyguların suiistimal edildiği, ihlal edildiği bir alan değil, insana onurlu ve şerefli yaşama hakkının tam olarak teslim edildiği bir yer olmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Bizim temel hareket noktamız, ailenin sağlıklı bir yapıda devam etmesi”

Aile kurumunun hassasiyetini bildiklerini ve aile bütünlüğünü korumanın ilk ana hedefleri olduğunu belirten Yanık, “Aileyi korumak adına temel insan hak ve özgürlüklerini, belli bir zamanın şartları altında belirlenmiş ve katılaşmış bir aile modeli altında yok saymanın hakkaniyetli bir tavır olmadığı kanaatindeyiz. Aile kurumunu sürdürülebilir kılmak için biyolojik ve psikolojik olarak sağlıklı insan varlığının ön şart olduğuna dikkat çekiyoruz. Ailedeki her bireyin sorumluluklarını ve eşit yaşam hakkını bir arada vurgulamak zorundayız. Aile üyelerinin maddi manevi ihtiyaçlarını karşılamayan, hatta şiddetle malul bir aile ortamının insanı beslediğini ve koruduğunu savunmak mümkün değildir. Aile cennetin yeryüzündeki bir izdüşümü diye tanımlarız, bütün yorgunlukların dinginliğe dönüştüğü, her nefeste varlığımızın tazelendiği bir sığınaktır. Ama biraz önce de bir çerçeve çizerek ifade etmeye çalıştığım şeyin özü şu; cennetin yeryüzündeki izdüşümü kabul ettiğimiz ailenin bir cehenneme dönüşmesi halinde kimseyi o cehennemin içinde yaşamaya zorlamamalıyız. Bizim temel hareket noktamız, temel kavgamız, temel mücadelemiz ve sağlamaya çalıştığımız şey ailenin sağlıklı bir yapıda devam etmesi ve insanlar için gerçekten en güvenli sığınak olması, ama bu güvenli sığınak bir süre sonra bir güvensizliğin adına dönüşmüşse o zaman da orada korumamız gereken, çıkarmamız gerekenleri de çıkarıp devlet olarak korumasını sağlamamız gerektiğidir” diye konuştu.

“Mutlu aileler, mutlu çocuklar yetiştirir”

Aile için bireyi, birey için aileyi feda etmeden, gerçek çözüm önerilerine ancak bu çalıştay gibi ciddi ve samimi gayretlerle ulaşılabileceğinin altını çizen Yanık, “Aileyi güçlendirmeye yönelik çalışmalarımız da insanın güçlenmesi, mutlu ve huzurlu bir hayat sürmesini sağlamaya yöneliktir. Mutlu aileler, mutlu çocuklar yetiştirir. Mutlu çocukların yetiştiği toplumlar her zaman geleceğe ümitle bakar, geleceği tasarlar ve inşa ederler. İnsan ümidi kadar güçlü, ailesi kadar mutludur. Aileler, insanların ümidinin kırıldığı, hayata küstüğü salt içe dönük yapılar olarak algılanmamalıdır. Bu yapılar haline dönüştürülmemelidir. Bu insan için mutluluk değil mutsuzluk üretiyor. Hükümetimiz, ailelerin güçlenmesindeki en büyük engel olan şiddeti ciddi bir suç olarak tanımlamış, gerekli yaptırımları belirlemiştir. Bu noktada hükümet olarak aile kurumunu şiddetten arındırmak ve toplumsal huzuru sağlamak adına kararlı adımlar atıyoruz. Nitekim en son ceza kanununda yapılan değişiklikle kadınlara yönelik işlenen cebir ve şiddet fiillerinin ağırlaştırıcı sebep olması kadına yönelik işlenmesi bir anlamda fiilen kadına yönelik suçlarında da ayrıca tanımlanması ve kategorik bir hale büründürülmesi anlamına geliyor. Bu da şiddetle mücadelemizin önemli parametrelerinden birisidir. Aile içi şiddeti önlemeye yönelik bu kesin tavrımız, aile değerlerine sadakatimizin en temel göstergesi olarak kabul edilmelidir. Aileyi korumak en başta şiddeti önlemekle olur. Şiddetin olduğu yerde sağlıklı işleyen bir aile yapısından söz edilemez. Sağlıklı olmayan ailelerin sağlıklı bir toplum oluşturmayacağı da açıktır” ifadelerine yer verdi.

“Ailelerin yaşadıkları sorunlarla baş edebilme ve çözüm üretme kapasitesini artırmayı hedefliyoruz”

Aile kurumu üzerine durmadan çalıştıklarını söyleyen Bakan Yanık, “Ailede şiddet yerine muhabbet ve merhametin çoğalması için kilit nokta etkili iletişimdir. Yasal düzenlemelerin yanı sıra bakanlık olarak, ülke genelinde 384 Sosyal Hizmet Merkezimizle bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sosyal Hizmet Merkezlerimizde çocuk, genç, kadın, erkek, engelli ve yaşlı bireyler, gaziler, şehit yakınları ve ailelerine yönelik koruyucu ve geliştirici rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Bu hizmetlerimizle ailelerin yaşadıkları sorunlarla baş edebilme ve çözüm üretme kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile vatandaşlarımızın yaşam koşullarını iyileştirmek için, ihtiyaçlarını yerinde tespit ediyor ve bu ihtiyaçların giderilmesi için gerekli organizasyonu ve yönlendirmeyi sağlıyoruz. Bu programımızla 2017’den bu yana 4 milyon haneye ulaştık. Aile Eğitim Programımız (AEP) kapsamında ise 2013'ten beri eğitim, sağlık, iktisat, hukuk ve medya olmak üzere çeşitli alanlarda eğitimler düzenleyerek ailenin sahip olduğu kaynakları en etkin şekilde yönetme ve karşılaştığı risklerden korunma becerilerini artırmayı hedefliyoruz. Bu eğitimlerimizle şimdiye kadar 2 milyon 600 bin kişiye ulaştık. Halkımıza doğrudan ulaştığımız bu çalışmalarımızla aile içi iletişimin gelişmesini sağlamak ve gerekli durumlarda bireylerin yardım istemesini kolaylaştırmak istiyoruz” diye konuştu.

 

Ömer Faruk Karataş - Yunus Özkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.