EĞİTİM - 26 Ekim 2017 Perşembe 13:55

Bakan Yılmaz: "Kaliteli bir eğitim değişmez hedefimizdir"

A
A
A
Bakan Yılmaz: "Kaliteli bir eğitim değişmez hedefimizdir"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitimden fırsat eşitliğini sağlamak istediklerini belirterek, "Kaliteli bir eğitim değişmez hedefimizdir" dedi.

Bakan Yılmaz, memleketi Sivas'ta UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Toplantısı ve Sivas Çalıştayı programına katıldı. Kentteki bir otelde düzenlenen programa Sivas Valisi Davut Gül, Belediye Başkanı Sami Aydın, UNESCO Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ve yönetim kurulu üyeleri de katıldı. Programda konuşan Bakan Yılmaz, "Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı Sivas'ta bu toplantının yapılmasından dolayı teşekkür ediyorum. UNESCO'nun ilkeleri insanlığın ilkeleri aklınıza ne gelirse gelsin insanlığın oluşturduğu değerlerin de bugünden yarına aktarılması konusu da UNESCO'nun asli fonksiyonudur. O fonksiyonu aktarabilmek lazım bunu aktarabilmek içinde UNESCO ne yapar bunun bilinmesi lazım" dedi.

UNESCO'nun misyonunun eğitimle gerçekleşeceğine inandıklarını belirten Yılmaz, "Dolayısıyla yaptığımız şey UNESCO'nun misyonunu, görevini yerine getirmesi için gayret gösteriyoruz. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de yine eğitimle ulaşırız. Eğitim olmadan, kaliteli eğitim olmadan, fırsat eşitliğini sağlamadan Türkiye'nin kalkınmasını sağlamak, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak ve insanın hak ettiği değerde toplum içinde yer almasını sağlayabilmek mümkün değildir. Türkiye olarak bu anlamda çok büyük şeyler yaptık. Bunu inanarak söylüyorum" dedi.

"Suriyelilere de eğitim vermek istiyoruz" 

Türkiye'nin eğitimde çok iyi bir yer olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, "Ben böyle deyince bakıyorum. Bazıları sadece filin ayağından tutuyor. Kendince bir tanım yapıyor veya burnundan tutuyor. Kendince bir tanım yapıyor. Onların gördüğünden çok daha fazlasını biz görüyoruz. Türkiye'nin nereye gittiğini, ne olduğunu, hangi durumda olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Geçen hafta Afrika Eğitim Bakanları toplantısı yaptık. 30'a yakın ülkeyi davet ettik. 17 tanesi bakan olmak üzere üst düzey yöneticiler katıldı. Her birisinin Türkiye'den beklentisi var. Dolayısıyla biz şunu söylüyoruz. Türkiye'nin büyüklüğünü görmek isteyenler biraz dışarıya gitsin. Türkiye her alanda çok büyük bir başar kaydetti. Sorumluluğumuz çok fazla sadece kendi vatandaşlarımıza değil Türkiye'de koruma altındaki Suriyelilere de eğitim vermek istiyoruz. Bizden eğitim desteği isteyen ülkeleri de göz önüne aldığımız zaman sorumluğumuzun her geçen zaman arttığının farkındayız.
Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak ülkemizi zengin, güçlü, mutlu insanların yurdu yapmak istiyoruz. Eğitimin amacı da insanı mutlu kılmaktır. Bir eğitim düşünün ki insanı mutlu kılmıyor, hayata bağlatmıyor, hayata tutundurmuyor, yarına olan umutlarını arttırmıyor. Orada doğru bir eğitim var demek mümkün değildir. Hatta bir şey eksiktir. Neresi eksiktir onu da ilgililerin bulması lazım. Eğitimin amacı insanı hayata bağlamak, yarına olan umutlarını arttırmak, mutlu kılmaktır. Biz bir çok alan çok büyük mesafe aldığımızı söylüyoruz. En son Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın 2016'da İnsani Gelişmişlik İndeksi var. İnsani Gelişmişlik İndeksi'nde bütün ülkelerin değerleri var. Orada bir değer koymuş her 100 bin kişiden intihar etme oranını vermiş. Türkiye'de 100 bin kişiden 11 ise, Kore'de 24, Japonya'da 44, Avrupa'dan bundan daha fazlası 'iyi eğitim verdiğinizi söylüyorsunuz' iyi ama insanınızı hayata bağlayamıyorsunuz. Bir şeylerin eksik olduğunu söylüyoruz. veya bu neticenin onlara bir şeyin eksik olduğunu göstermesi lazım. Bu açıdan baktığımız zaman Türkiye onlardan daha iyi durumdadır. İnsanı mutlu kılmanın, zengin kılmanın, kendi kimliğiyle gurur duyacak bir halde yaşatmanın yolu eğitimle olur, eğitimle mümkündür. Çünkü farklılıkları zenginlik olarak görecek, onları da benimseyecek yük olarak değil kendi kimliğinin asli unsuru olarak görecek. Bunu da eğitimle başarabileceğiz. Eğitim çağın gerekliliğine uygun olarak durmadan değişir, gelişir ve birikimle, tecrübelerle yenilenen bir süreçtir" diye konuştu. 

İnsan değişirken, bilgi değişirken, teknoloji değişirken ona uygun şekilde her alanda Türkiye'yi ileriye götürecek eğitiminde değişmesinin doğal olduğunu ifade eden Yılmaz, "İnsanın ihtiyaçlarına uygun olarak, çağın ihtiyaçlarına uygun olarak 21'inci yüzyıl neyi gerektiriyorsa ona uygun olarak değişmesi çok yerinde doğru bir şeydir. Yine kaliteli ve fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitim bizim değişmez hedefimizdir. Gerçekten bu hedef doğrultusunda çok önemli mesafeler kaydettik. Bugün 64 bin 400 okulda 17 milyon 700 bin üzerinde öğrencimize 1 milyon 62 bin öğretmenimizle eğitim veriyoruz. Eğitin önemli ama kaliteli eğitim daha önemli. Kaliteli eğitim için yapılması gerekenler var. Bunların en başında kaynak ayırmanız lazım" şeklinde konuştu.

"İkili eğitimi kaldırmak için 58 bin dersliğe ihtiyaç var"

İkili eğitimi kaldırma çalışmaları kapsamında 45 bin 300 dersliğinin yapımının devam ettiğini söyleyen Yılmaz,"Başbakanımızın talimatı var. İkili eğitimi kaldıracağız. İkili eğitimi kaldırmakta kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birisidir. Başkanımız bu görevi söylediğinde Türkiye'de ikili eğitimi ortadan kaldırmak için ihtiyacımız olan derslik sayısı 77 bindi. Yaklaşık 1 yıl oldu. 58 bin derslik daha yaparsak ikili eğitimi kaldıracağız. 580 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. İlköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 28 iken şimdi 17'ye düştü. Maddenin kaç hali vardı. 3 hali vardı. Katı, sıvı, gaz şimdi maddenin 3 hali değil 4 hali var. Maddenin 4'üncü hali plazmadır. Bunu da evlatlarımıza öğretmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

Bakan Yılmaz'ın konuşmasının ardından program basına kapalı olarak devam etti. ,

Uğur Yiğit - Veysel Korkmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Osman Zeki Korkmaz: “Şimdiden zihinsel olarak kimsenin tatile çıkmaya hakkı yok” İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, Adana Demirspor maçının ardından yaptığı açıklamada, “Üç hafta sonra lig bitecek ama bizim işimiz devam edecek. O yüzden şimdiden kimsenin zihinsel olarak tatile çıkmaya hakkı yok” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında İstanbulspor, evinde karşılaştığı Adana Demirspor’a 1-0’lık skorla mağlup oldu. Müsabakanın ardından İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Ligden düşmenin matematiksel olarak kesinleşmesine kadar bir oyun kimliğine sahip olduklarına değinerek Korkmaz, “Geçtiğimiz hafta bunun uzağındaydık. Bir hafta boyunca bunun üzerine çalıştık. Bu zamana kadar oluşturduğumuz futbol kimliği devam ettirmemiz gerekiyordu. Bugün 90 dakikanın sonundaki davranıştan memnunuz ancak skor alamadık. Maça yine dalgın ve tatil düşüncesiyle başladık. Yediğimiz golde sadece doğru savunma pozisyonunu alsaydık ofsayt nedeniyle iptal edilecekti. Savunma duruşu hatasından golü yedik. İkinci yarıda reaksiyon verdik. Top daha çok rakip yarı sahadaydı. Daha fazla şut, gol girişimi, korner, etkili hücum sonlandırma girişimi yapmamız gerekiyordu. Pozisyonlarımız var ama daha etkili olmamız gerekiyordu. Son 3 haftada zihinlerimizi toparlamamız gerekiyor. Bu zamana kadar var ettiğimiz bir futbol kimliği ve kültürü var. Bunu sert bir şekilde devam ettirmemiz, ortaya koymamız gerekiyor. Zihinsel olarak kimsenin tatile çıkmasına izin veremeyiz. Üç hafta sonra lig bitecek ama bizim işimiz devam edecek. O yüzden şimdiden zihinsel olarak tatile çıkmaya kimsenin hakkı yok. İlk 15 dakika bunun faturasını ödedik. Bu da sonucu belirledi” diye konuştu.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden sempozyum Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin (HUBİTEM Merkezi) düzenlediği Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu’nda (HUBİTSEM) akademik dünya ile iş hayatı buluştu. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatının bir araya geldiği sempozyumda atölye çalışmaları yapıldı. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, sempozyuma ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bilişim hukuku, hukuk, yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi, hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu” dedi. Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şunları söyledi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek, yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile iş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarıda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yakmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bugün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile bağ kurmasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların yer aldığı sempozyum, 4 ve 5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.