GÜNDEM - 04 Eylül 2021 Cumartesi 11:42

Bakanlıktan okulların güvenliğiyle ilgili genelge

A
A
A
Bakanlıktan okulların güvenliğiyle ilgili genelge

İçişleri Bakanlığı okul kolluk görevlisi, güvenli eğitim koordinasyon görevlisi ile okul giriş çıkışlarında görev alacak devriye ekiplerinin görev ve sorumluluklarını belirleyen talimatı valiliklere gönderdi.

Pazartesi başlayacak olan yüz yüze eğitim öncesi İçişleri Bakanlığı okul ve çevrelerinde güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkardı. Yeni eğitim öğretim döneminde bin 54 okul kolluk görevlisi, 22 bin 772 güvenli eğitim koordinasyon görevlisi, 6 bin 523 devriye ekibinde toplam 19 bin 569 kolluk personeli ile 10 bin özel güvenlik görevlisi okulların güvenliğinden sorumlu olacak.

İçişleri Bakanlığı 2021-2022 yılı eğitim öğretim döneminde öğrencilerin güvenli şekilde okullara gidip gelmesini sağlamak üzere güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı. Emniyet ve jandarma birimlerince okul ve çevrelerinde yoğun güvenlik önlemleri alınacak.

Okullarda, sabit olarak kolluk ve güvenli eğitim koordinasyon görevlileri bulunacak

Kolluk birimlerince yapılan değerlendirmeler neticesinde öncelik kategorisinde olduğu belirlenen okullarda sabit olarak “okul kolluk görevlisi”, okul yönetimi ile sürekli iletişim halinde bulunacak “güvenli eğitim koordinasyon görevlisi”, okulların giriş ve çıkış saatleri öncesi okul çevresinde ve öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu yerlerde görünür/hakim noktalarda görev yapacak “devriye/ekip personeli” ile özel güvenlik görevlileri görev yapacak.

Yeni dönemde okullarda bin 54 okul kolluk görevlisi, 22 bin 772 güvenli eğitim koordinasyon görevlisi, 6 bin 523 devriye ekibinde toplam 19 bin 569 kolluk personeli görevli olacak. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) tarafından Toplum Yararına Program dahilinde 10 bin özel güvenlik görevlisi de okulların güvenliğini sağlayacak.

Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı okul kolluk görevlisi, güvenli eğitim koordinasyon görevlisi ile okul giriş çıkışlarında görev alacak devriye ekiplerinin görev ve sorumluluklarını belirleyen talimatı valiliklere gönderdi.
Mesai saatlerinde görev yerlerini terk etmeyecekler

Eğitim süresi boyunca görev yapacak olan okul kolluk görevlileri, görevli oldukları okullarda öğrenci giriş saatinden yarım saat önce hazır bulunacak. Mesai saatlerinde görev yerlerini asla terk etmeyecek. Okul idaresi ile sürekli irtibat ve iletişim halinde olacak. Okul giriş-çıkış saatleri başta olmak üzere asayiş ve trafik yönünden gerekli tedbirleri alacak.

Okulda uyuşturucu, uyarıcı madde satışı ve kullanımını engelleyecek. Okul önleri ve yakın çevresinde, suç işlemede kullanılabilecek kesici, delici, patlayıcı vb. diğer unsurları satan, taşıyan ve bulunduran kişiler hakkında işlem yapacak.

Okulların giriş çıkış saatlerinde görev alan devriye ekipler, okul önünde ve çevresinde okulla alakası olmayan ya da şüpheli görülen şahıslarla ilgili kontrolleri yapacak. Gerekli durumlarda adli ve idari işlemler uygulayarak okul çevresinden bu şahısları uzaklaştırılacak.

Okul çevrelerinde güvenli eğitim ortamını bozan, seyyar satıcılar ile usule aykırı yiyecek içecek satanların men edilmesi için belediye zabıtası ile irtibat ve koordinasyon sağlayacak. Okul çevresinde öğrencilere sigara ve alkollü içki satan işyerleri hakkında işlem yapacak. Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri ile koordineli çalışarak okul servis araçlarının denetimini yapacak.

Sürekli irtibat halinde olunacak

Güvenli eğitim koordinasyon görevlisi ise sorumlu oldukları okulların idarecileri, görevli rehber öğretmen ve okul aile birliğinde bulunan velilerle sürekli görüşerek bilgi alışverişinde bulunacak.

Okul güvenlik kameralarının KGYS’ye entegrasyonu tamamlanacak

Öncelik dereceli okullar başta olmak üzere okullarda kurulan güvenlik kameralarının çalışabilirliği kontrol edilecekve 'Kent Güvenlik Yönetim Sistemi'ne (KGYS) entegrasyonu tamamlanacak. Güvenlik kamera sistemi kurulan okulların çevre güvenliğinin etkin bir şekilde sağlanabilmesi ve olayların kayıt altına alınması amacıyla görüntüler öncelikle okul yönetimleri tarafından izlenecek.

Metruk binalar yıkılacak, internet kafe ve oyun salonlarının denetimine ağırlık verilecek

Okul çevrelerinde metruk statüsünde olduğu tespit edilen binalara ilişkin alınacak tedbirlerin gözden geçirilecek ve işlemleri tamamlanan metruk binaların biran evvel yıkılması sağlanacak. Okul çevrelerinde bulunan internet cafe/oyun salonları vb. yerlerin düzenli olarak denetlenecek.İnternet toplu kullanım sağlayıcıları ile ilgili olarak 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik ile belirlenen yükümlülükler ile bu işyerlerinde uyulması gereken kurallara uyulup uyulmadığı kontrol edilecek. Okul çevrelerinde ve öğrencilerin bulunduğu yerlerde uyuşturucu/uyarıcı maddelerle mücadele konusu başta olmak üzere açık sigara satışının önlenmesi de dahil her türlü önleyici tedbir alınacak.

Yüzde 20 azalma sağlandı

Okul ve çevresinin daha güvenli hale getirilmesi için Milli Eğitim, İçişleri ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlıklarınca 2018 yılında itibaren uygulanmaya başlayan “Okul ve Çevresinin Daha Güvenli Hale Getirilmesine Yönelik İş Birliği Protokolü” ile birlikte okul ve çevrelerinde meydana gelen olaylarda yüzde 20 oranında azalma sağlandı.

Oğuzhan Halil Özbek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Konya Ali Çamdalı: “Fenerbahçe’ye karşı çok değerli bir puan aldık” Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, Fenerbahçe karşısında golsüz beraberlikle sonuçlanan maçın ardından yaptığı açıklamada, “Fenerbahçe’ye karşı bence inanılmaz bir mücadele, çok değerli bir puan aldık ama sadece başlangıç bu” dedi. Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında evinde karşılaştığı Fenerbahçe ile golsüz berabere kaldı. Maç sonu basın toplantısında açıklamalarda bulunan Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, “Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, taraftarın destek olduğunu belirterek, "Gönül ister ki üç puanla onları bugün eve gönderelim, ama maalesef olmadı. Bugün biraz şans bizim yanımızda olsaydı, belki daha farklı olabilirdi. Oyuncu arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. Bu hafta aslında, böyle bir maç olacağını, böyle bir mücadele gücünün ortada olacağının sinyalini aslında antrenmanda vermişlerdi. Ekiple beraber bizde onlara sufle vermeye çalıştık. Onlarda fazlasıyla bunu uyguladılar. Fenerbahçe’ye karşı, bence inanılmaz bir mücadele, çok değerli bir puan ama sadece başlangıç bu. Bize daha fazlası lazım. Bizim için önemli olan bu maçtan kazançlar elde etmek, puandan ziyade. İyi oyun, enerji, mücadele gücü. Bence bunları kazandık. Puan da artı oldu. İnşallah Samsun maçına bunu taşır ve orada da istediğimiz galibiyeti alırız” şeklinde konuştu.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.