Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, insan kaçakçıları tarafından Myanmar ve Bangladeş’ten Malezya, Endonezya ve Tayland’a götürülmek istenirken, Andaman Denizi’nde çeşitli teknelerde mahsur kalan binlerce Rohinga ve Bengallinin trajedisine ivedi şekilde çözüm bulmak için bölgesel ve uluslararası düzeydeki girişimlerinin sürdüğü belirtilerek, "Bu çerçevede, Uluslararası Göç Örgütü ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Rohingalara ve Bengallilere yönelik insani yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere toplam 1 milyon ABD Doları tutarında katkıda bulunacağımız taahhüt edilmiştir" denildi.
Türkiye’nin ayrıca, denizde mahsur kalan Rohingalara ve Bengallilere doğrudan yardım ulaştırılabilmesini teminen bir insani yardım operasyonu düzenlenmesi imkanlarını da araştırdığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Uluslararası Göç Örgütü gibi uluslararası örgütler ile Malezya ve Endonezya gibi bölge ülkeleriyle en üst seviyede temaslarımız da devam etmektedir. Bu faciaya çözüm bulmak için bütün imkanların seferber edilmesi uluslararası toplumun insani ve vicdani görevidir.
Ülkemiz de, bu korkunç durumla karşı karşıya kalmış Rohingalara ve Bengallilere yardım etmek için her zaman olduğu gibi elinden geleni yapmaya hazırdır.
Bugün Kuala Lumpur’da düzenlenen Malezya, Endonezya ve Tayland Dışişleri Bakanlarının toplantısı sonucunda, Endonezya ve Malezya’nın denizde mahsur kalan kişileri geçici olarak kabul edeceklerini açıklamış olmalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Başta AFAD ve Türk Kızılayı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarımız Endonezya ve Malezya’ya insani yardım ulaştırılmasına yönelik çalışmalara başlamışlardır.
Milli gelire oranla dünyanın en büyük insani donörü haline gelen ülkemiz, insani görev ve sorumluluklarının bilinciyle, dünyanın her neresinde olursa olsun muhtaç insanlara en hızlı ve en etkin şekilde insani yardım ulaştırabilmek için bütün kurum ve kuruluşlarıyla seferber olmaya devam edecektir. Böylesi insani krizlerin acı şekilde bir kez daha gösterdiği gibi küresel düzeyde insani yardım sisteminin en hızlı şekilde daha etkin hale getirilmesi acil bir gereksinimdir."
