GÜNDEM - 01 Eylül 2015 Salı 04:30

Balıkçılar 'Vira Bismillah' dedi!

A
A
A
Balıkçılar 'Vira Bismillah' dedi!

Av yasağının kalkmasıyla birlikte yurt genelinde balıkçılar uzun hazırlıkların ardından dualar eşliğinde birçok sahil kentinde dualar eşliğinde denize açıldı.

İSTANBUL

Dört buçuk ay boyunca Balıkçıların dört gözle beklediği 1 Eylül gecesi denize açılan balıkçılar bereketli bir yıl dileğiyle ‘Vira Bismillah’ dedi. Av yasağının son bulmasıyla vatandaşların sofrası şenlenecek. Vatandaşların palamutu tezgahlardan ilk günlerde 5-10 lira arasında satın alabileceği belirtiliyor.

BALIKÇILAR İLK GÜN BEKLEDİKLERİNİ BULAMADI

Avlanma yasağının kalkmasıyla birlikte balıkçılar, ‘Vira Bismillah’ diyerek denizlere açıldı. Marmara Denizi’ne açılan balıkçılar ilk günden beklediklerine bulamadıklarını söyledi.

Av yasağının kalkmasıyla birlikte "Vira Bismillah" diyerek teknelerle denizlere açılan balıkçılar ilk günden umduklarını bulamadılar. Gece saatlerinde büyük umutlarla denize açılan balıkçılar, havanın rüzgarlı olduğunu söyleyerek balık miktarının az olduğunu belirttiler. Teknelerle Gürpınar Su Ürünleri Hali’ne gelen balıkçılar teknelerde avladıkları balıkları temizleyip, istifleyerek satışa hazır duruma getirdiler. Kasalarla hal içerisine taşınan balıklar burada alıcılarına satıldı. Balık almak için denize açılan tekneleri bekleyen vatandaşların balık almak için yoğun ilgi gösterdikleri gözlendi.

Balıkçı, Faruk Tunca, “İnşallah bu sene bol geçer. Herkes bol bol balık yer. İyi olacak inşallah. Beklediğimiz gibi olmadı ama daha ilk gün bir hafta on gün sonra belli olur. Kilosu 15 liraya geliyor.” dedi. 

RİZE

Deniz av sezonunun açılması ile Rize’de balıkçı tekneleri düzenlenen törenle Karadeniz’e açıldı. Düzenlenen törende yapılan konuşmaların ardından balıkçı teknesi şeklindeki pasta kesilerek törene katılanlara ikram edildi. Her ayrıntının düşünüldüğü törende balıkçı teknesi şeklindeki pastanın üzerindeki Türk Bayrağı ve terörle mücadelede kaybettiğimiz şehitlerimiz de unutulmadı. Törende tek unutulan balık avcılığının vazgeçilmezi olan gemi tayfaları oldu. Denize açılmaya hazırlanan tayfalar töreni düşünceli bakışlar ile balıkçı gemilerinden izlediler.

MUĞLA

2014-2015 balık avı sezonu açılışı bu yıl Muğla’dan demir aldı. Dualar eşliğinde balıkçılar ‘Vira Bismillah’ derken, balık avı sezon açılışına gelen konuklara ekmek arası balık ikram edildi. Balık av sezonunu açılışında ilk balık mezatı da yapıldı. Vali Amir Çiçek tarafından açık arttırmaya çıkarılan çipura, levrek, mercan mezatında 5 kilogram mercan 500 liraya satıldı. Mezatın ardından balık av sezonunun açılışı için dualar okundu.

BURSA

4 buçuk aydır av yasağının kalkmasını bekleyen balıkçıların beklediği gün geldi. Son hazırlıklarını da tamamlayan Bursa'lı balıkçılar, ağ atmak için denize açıldı.  Balıkçılar, sabaha kadar ağ attıktan sonra tuttukları balıkları İstanbul, Bandırma, Bursa gibi illere gönderecekler.

TEKİRDAĞ

Tekirdağlı balıkçılar, yeni sezonun ilk ağlarını atmak için dualar eşliğinde Marmara’ya açıldı.Tüm eksikliklerini tamamlayarak heyecanla 1 Eylül'ü beklediklerini söyleyen Fahri Göymen, “Bütün balıkçı arkadaşlara Trabzon’dan Samandağ'ına, Tekirdağ’dan Kumbağ’a herkese rastgele diyorum” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.