GÜNDEM - 06 Temmuz 2020 Pazartesi 10:38

Baraj suları altında kalan köylerini terk etmiyorlar

A
A
A
Baraj suları altında kalan köylerini terk etmiyorlar

Artvin'in Yusufeli ilçesi Zeytincik Köyü Gökcala mahallesi 2008 yılında Deriner Barajı su tutunca yerleşim alanları su altında kaldı. Köyde bulunanlar kamulaştırma paralarıyla şehre taşındı. İki aile ise asırlık köylerini terk etmeyip köyün ıssız yamacında doğal yaşamı seçti.

İlçe merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Zeytincik köyü, Çoruh Nehri'nin ana kolu üzerinde Türkiye'nin en yüksek gövdeli Deriner Barajı'nın suları altında kaldı. Mahallede yaşayan 17 ailenin ev ve arazileri kamulaştırıldı. 15 aile büyükbaş hayvanlarını da satarak büyükşehirlerde satın aldıkları apartman dairelerine yerleşti.

Kamulaştırmadan aldığı 18 bin TL’yle ev yaptı

Köyde 5 dönümlük arazisinden sadece 1 dönümü sular altında kalan Necat Çelik, "Hatıralarım var" diyerek doğduğu yeri terk etmedi. Mustafa Beken ise kamulaştırmadan aldığı 18 bin lirayı kullanarak köyün hemen üzerinde bulunan ve baraj suları altında kalmayan arazisine ev yaptı.

2008 yılında köylerinin baraj suları altında kaldığını ifade eden Mustafa Beken, ”Evimiz sular alında kaldı. Kamulaştırma parası 18 bin lira aldım, o parayla da köyün hemen üst bölgesinde ev yaptım. Komşuların birçoğu Bursa’ya göç etti, dönmek istiyorlar ama su ve yol olmadığından gelemiyorlar” dedi.

Köyün tarihinin çok eskilere dayandığını ifade eden Beken, ”Köyümüzün tekrar canlandırmak istiyoruz. Köyümü terk etmedim ölürsem de, burada öleyim diye buradan vazgeçmedim” diye konuştu.

Necat Çelik ise "Benim 5 dönüm arazim vardı, bir dönümü sular altına kaldı. Ben burada doğdum, burada büyüdüm, ömrüm burada geçti. Hatıralarım var. Baraj yapıldı, komşular taşındı. Bir biz kaldık. Çok verimli topraklarımız var, burada çok iyi meyve sebze yetişir. Köyümüzü tekrar canlandırmak istiyoruz, devletimizden yardım istiyoruz. Su istiyoruz, yol istiyoruz” şeklinde konuştu.

Adem Güngör
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Ressam Mehmet Bal Mersin’de anıldı Tarsuslu olan ve Türkiye’nin yetiştirdiği değerli ressam ve illüstrasyon sanatçılarından Mehmet Bal, vefatının 10. yıldönümünde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) binasında düzenlenen ‘Söyleşi ve Film Afişleri Sergisi’ programında anıldı. Türk sinemasının unutulmaz filmlerinin afişlerini çizen Mehmet Bal’ın eserlerinin TADEKA binasında sergilendiği programa, sevenleri ve sanatseverler ilgi gösterdi. Mehmet Bal’ın yakın dostu olan ve programa konuşmacı olarak katılan yazar Hikmet Öz’ün slayt eşliğinde gerçekleştirdiği sunumda, Mehmet Bal’ın çocukluk yıllarından başlayarak, hayatından kesitler sunuldu. Konuşmacı Hikmet Öz; ressam ve karikatür çizim özelliğinin yanı sıra, merhum Mehmet Bal’ın Tarsus Nusret Mayın Gemisi Çanakkale Müzesi’ne 12 büyük boy tablo yaptığını ve Atatürk’ün Tarsus’a gelişini resmettiği eserlerinin bir kitapta toplandığını söyledi. “Mehmet Bal, Türkiye’nin yetiştirdiği çok iyi bir illüstrasyon ressamıydı” Sunumu büyük beğeni toplayan yazar Hikmet Öz, merhum Mehmet Bal’ın Türkiye’nin yetiştirdiği en ünlü illüstrasyon ressamlarından birisi olduğunu kaydederek, “Mehmet Bal, Türkiye’nin ve Tarsus’un yetiştirdiği nadir insanlardan biridir. Çok iyi bir illüstrasyon ressamıydı. O’nun muhteşem eserleri vardır. İlk çalışmaları afiş çalışmaları olmuştur. Daha sonra İstanbul’da büyük boyda sinema afişleri yapmaya başladı. Ancak 1980 yılından sonra esas karakterini ortaya koyan, sinema afişlerinin de verdiği bir deneme ve tecrübeyle Atatürk resimleri yapmaya başladı. Atatürk’ün hayat hikayesini de resimledi” dedi. “Mehmet Bal, ülke için gerçekten çok güzel şeyler yaptı” Hikmet Öz, Mehmet Bal’ın Atatürk’ün Tarsus ziyaretini resmettiği çalışmalarının daha sonra kitaplaştırıldığını da ifade ederek, “Bu çalışmanın en güzeli ve en büyüğü, 2013 yılında Tarsus Belediyesi tarafından basıldı ve ortaya çıkartıldı. Muhteşem bir kitap olan bu kitabı Mehmet Bal da çok beğendi. Mehmet Bal, bu kitaptan sonra artık bir şey yapmayacağını söyledi. Zaten bir yıl sonra da vefat etti. Çok güzel bir insandı ve ülke için gerçekten güzel şeyler yaptı” diye konuştu.