ASAYİŞ - 19 Ocak 2017 Perşembe 13:23

Barajda kaybolan şahsın cansız bedenine ulaşıldı

A
A
A
Barajda kaybolan şahsın cansız bedenine ulaşıldı

Çorum'da, buz tutan barajda yürürken buzun kırılması sonucu baraj gölüne düşen şahsın cansız bedenine ulaşıldı.

Olay, dün akşam Çomar Barajı'nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, otomobiliyle baraj kenarında gezinti yapan Mustafa B., buz tutan baraj gölü üzerinde bir kişinin yürüdüğünü gördü. Buz üzerinde yürüyerek, kıyıdan yaklaşık 30 metre uzaklaşan kişi bir süre sonra buzun kırılması sonucu suya düştü. Bunu fark eden Mustafa B., suda çırpınan kişiyi kurtarmak istedi. Buzun kırılması üzerine suya düşen Mustafa B., kendi imkanlarıyla kurtularak, kıyıya çıktı. Gencin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda jandarma, ambulans, itfaiye ile İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Kıyıya indirilen bot ile derinliği 15 metreyi bulan baraja açılan 3 dalgıcın yaklaşık bir saat süren aramasında, suda kaybolan kişi bulunamadı.

Bir süre devam eden arama kurtarma çalışmaları havanın karanlık ve soğuk olması nedeniyle arama çalışmalarına ara verildi.

Kayıp şahsı arama kurtarma çalışmaları sabah yeniden başlatıldı. Arama çalışmalarına AFAD ekipleri ve Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi Su Arama Kurtarma ekipleri katıldı. Dalgıçlar buz tutan baraj gölünün üzerinde yaklaşık 30 metre yürüdükten sonra şahsın suya düştüğü bölgede suyun içerisine dalış yaptı. Bu sırada bir bot ile dalgıçlara bağlanan halatlarla önlem alındı. Su altı arama ekibi, yaklaşık bir saat süren çalışmanın ardından adının Adnan Öztürk (33) olduğu belirlenen kişinin cansız bedenini 13 metre derinlikte buldu. Uzun uğraşlar sonucu baraj gölünden çıkarılan Öztürk’ün cesedi otopsi için Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. 

M. Muttalip Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber. Bu yıl 15.’si düzenlenen dünyanın ilk uluslararası Cami Yapı Ekipmanları fuarı dün kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yerli ve yabancı çok sayıda katılımcının yer aldığı fuar da en çok ilgiyi ise depremde minare yıkılmalarının önüne geçecek olan çelik konstrüksiyon ve fiber kaplamalı minare görüyor. Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depremlerinin ardından 11 ilde birçok cami yıkıldı veya hasar aldı. Bunların birçoğunda minarelerin yıkılması ve camilere hasar vermesi sonucunda gerçekleşti. Ortalama 30 metre yüksekliğinde yapılan betonarme minarelerin ağırlığı takriben 150 ton civarında oluyor. Bu da yıkıldığı esnada hem camilere hem de yakının da bulunan ev ve insanlara zarar veriyor. Konu üzerine araştırma yapan bir firma minare yapımında artık çelik konstrüksiyon üzerine fiberglass kaplama tekniğini kullanıyor. Hem bu şekilde minarelerin muhtemel bir deprem anında yıkılmasının önüne geçiliyor hem de minare ağırlığını 150 tondan 8 tona indiriyor. Konuyla ilgili açıklama yapan firmanın yetkilisi Salih Karadağ, “Biz yaklaşık 20 yıldır betonarme minare yapmaktayız. Son 2 yıldır beton görünümlü fiberglas sistemine geçtik. Depreme daha dayanıklı içinde ki çelik konstrüksiyonun dışında ki görseline varıncaya kadar bu sistemde devam etmekteyiz. Bu sistemin depreme dayanıklı olduğunu belirledik. Betonarme minare ve fiber minare arasında ki en büyük fark ikisi arasında ki ağırlık farkıdır. 30 metre yüksekliğinde bir minarenin ortalama ağırlığı 150 ton civarındayken fiber minare de bu ağırlık 8 ton civarında. Deprem de betonarme minarelerin yıkılmasıyla birlikte camiler yıkıldı veya bu minarelerin üzerlerine düşmesi sonucu insanlarımız da hayatını kaybetmişti. Fiber minaremiz de ise bu olay ortadan kalkmış oluyor. Minarelerimiz çelik olduğu için depremde yıkılmaz en kötü senaryoda üzerine bir şey dahi düşse yıkılmak yerine demiri eğilir. Aynı minare betonarme olarak yıkıldığında 150 ton ile yerde şiddetinde bir deprem etkisi oluştururken bunun kendi ağırlığı 8 ton olduğu için bir sıkıntı oluşturmayacak” açıklamasında bulundu. Hat sanatını ecdadımızın bıraktığı yerden devam ediyor Fuar’da ayrıca hat sanatı noktasında da sergilenen ürünler özellikle yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hat sanatının camilerin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirten Müslüm Korkutata, “Hat sanatı camilerimizin vazgeçilmez unsuru ecdadımızın bıraktığı yerden bunu geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kulvarda çok iyi sanatkarlar yetiştirdi ülkemiz. Hem ülke için de hem de ülke dışında bu konuda çok iddialı durumdayız. Medeniyet eski dönemler de camilerin mabetlerin ekseninde gelişiyordu. Osmanlı İslam’ın uzun süre sancaklığını yaptı bayrağını taşıdı. Camilerimiz bu işin sembolü halindeydi. Günümüzde de camilerimiz aynı fonksiyonda roller üstlenmiş durumda” dedi.