ASAYİŞ - 12 Temmuz 2019 Cuma 18:27

Baransu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi

A
A
A
Baransu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi

‘Balyoz Planı’ davasında bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Mehmet Baransu ve tutuksuz sanıklar Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ile firari sanık Tuncay Opçin’in yargılanmasına devam edildi. Baransu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan ve iki gün boyunca süren duruşmada tutuklu sanık Mehmet Baransu ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, Balyoz davasında sahte FETÖ delilleriyle yargılandıkları gerekçesiyle davaya müdahil olmak isteyen emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, emekli albaylar Suat Aytın ve Dursun Çiçek ile emekli subayların avukatları da katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanık Baransu, 2003 yılında 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın ve ekibinin Balyoz Darbe Planını hazırladığını öne sürdü. Sanık Baransu, Balyoz davasının FETÖ kumpası olmadığını iddia etti. Sanık Baransu’nun ardından tarafların avukatları savunma yaptı. Mahkeme heyeti ara kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.

Daha sonrasında ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılan suçların mahiyetini göz önüne alarak sanık Mehmet Baransu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık Baransu hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasının, bu dava ile birleştirilmesine karar verildi.

Heyet, sanığın evinde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e ait kasetin üzerine sonradan ses kaydı eklenip eklenmediğinin incelenmesi hususunda bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi. Soruşturma sürecinde beyanda bulunan sanık Baransu’nun eski eşi Esra Konur ile Ömer Konur ve Bülent Çakmak’ın tanık olarak dinlenilmesine karar verildi. Heyet, firari sanık Tuncay Opçin hakkında çıkartılan yakalama kararının infazının beklenmesine hükmetti. Mahkeme heyeti, duruşmayı 27-28-29 Ağustos tarihine ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Mehmet Baransu ile Tuncay Opçin’in 35 yıl ile 75 yıl, Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur’un ise 20 yıl ile 52.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, FETÖ tarafından kurgulanan sahte dijital delillerle bazı askerlerin tasfiye edilip, bu örgüte bağlı askerlerin TSK’ya yerleştirildiği, sanıkların da bu amaca hizmet ettikleri belirtiliyor.

İrem Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.