ASAYİŞ - 21 Şubat 2020 Cuma 22:42

Bartın'da yangın: Babaanne ve 2 torunu hayatını kaybetti

A
A
A
Bartın'da yangın: Babaanne ve 2 torunu hayatını kaybetti

Bartın'ın Amasra ilçesinde bir evde çıkan yangında babaanne ve 2 torunu hayatını kaybetti.

Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Yukarısal köyünde 3 katlı betonarme evin ikinci katında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Büyüyen yangında evde bulunan 63 yaşındaki babaanne Fatma Erkan ile torunları 2 yaşındaki Ali Asaf ve 4 yaşındaki Berat Ali dumandan zehirlenerek hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve 112 acil sağlık ekipleri sevk edildi yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Babaanne ve torunlarının cansız bedenlerine evin tuvaletinde ulaşıldı. Olay yerine gelen anne Birgül ve baba Ali güçlükle sakinleştirildi.

Köy muhtarı Şaban Yüksel, yangını haber alır almaz olay yerine geldiklerini ve babaanne ile torunlarını tuvalette cansız halde bulduklarını ifade etti. Amasra kaymakamı Gökhan Gürbüzerol da olay yerine gelerek inceleme yaptı. Gürbüzerol, “Üzücü bir haber aldık. Babaanne ve 2 torununun dumandan zehirlendiği bilgisini verdi arkadaşlar. Çok üzücü bir olay. Allah yakınlarına sabırlar versin. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

Yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme sürüyor.

Akif Yaman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun 7 kişiye umut olan organları yetiştirmek için zamanla yarıştılar Samsun’da 27 yaşında hayatını kaybeden genç kadının bağışlanan 7 organı hastalara umut oldu. Ekipler ise organları hastanelere ulaştırmak için zamanla yarıştı. Samsun’da ailesinin ismini açıklanmasını istemediği 27 yaşındaki C.T. adlı genç kadının tedavi altına alındığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde beyin ölümü gerçekleşti. Yakınları, genç kadının organlarını bağışlama kararı aldı. Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan ameliyat ile kalp, akciğer, karaciğer, 2 böbrek ve 2 kornea alınarak dokuları uyan hastaların tedavi gördüğü hastanelere götürüldü. Organ Nakli Samsun Bölge Koordinatörlüğünün organizesi ile ekipler adeta zamanla yarıştı. Samsun Emniyet Müdürlüğüne bağlı trafik ekipleri de organları taşıyan UMKE araçlarına havalimanına kadar eskortluk yaptı. Ayrıca trafik ekipleri havalimanı yolu boyunca kavşaklarda görev alarak organların en hızlı bir şekilde uçaklara yetiştirilmesi için seferber oldu. Kalp ve akciğer, Sağlık Bakanlığına bağlı 2 ayrı ambulans uçakla İstanbul’a gönderildi. Karaciğer, 2 börek ve 2 kornea ise Sivas ile Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde organ bekleyen hastalara ulaştırıldı. Organ Nakli Samsun Bölge Koordinatörü Dr. Mehmet Kazak, "Ülkemizde yaklaşık 32 bin insanımız karaciğer, kalp, böbrek, ciğer ve kornea bekliyor. Maalesef bu insanlarımızın birçoğunu kaybediyoruz. Bu insanlar için tek şansımız organ bağışı. Burada da bir ailemiz çok onurlu bir davranışta bulunarak organları bağışlama kararı aldı. 2 böbrek, bir karaciğer, kalp, akciğer ve kornealar ile birlikte 7 kişiye umut oldu. Ülkemizin çeşitli yerlerinde organ bekleyen, doku bekleyen 7 ayrı kişiye yaşam umudu oldu. Allah rahmet eylesin diyoruz. Yakınlarına sabır diliyoruz" dedi.
İstanbul Eyüpsultan’da okul müdürünü vuran öğrencinin ifadesi ortaya çıktı Eyüpsultan’da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurarak hayatını kaybetmesine neden olan Y.K.’nin ifadesi ortaya çıktı. Öğrencinin ifadesinde, "Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Amacım öldürmek değildi, dövmekti" dediği öğrenildi. Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan çocuk, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. "Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim" Öte yandan, Y.K.’nin savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Y.K. ifadesinde, "2023’ün ilk döneminin ortalarında başka bir okuldan bu özel liseye kaydoldum. Burada çeşitli sebeplerden hakkımda disiplin cezaları yazıldı, ben imzalamak istemedim. Aralık ayında sınıfımdayken disiplin cezalarından dolayı annemin geldiğini öğrendim. Müdür İbrahim Oktugan’ın odasına gittim, annemle oturuyorlardı. Anneme Arapça bir şeyler söylemek istediğim sırada müdür, ‘burası Türkiye, benim okulumda kimse bu şekilde başka dil konuşamaz’ dedi. Aramızda sözlü bir tartışma yaşandı. Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi de aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim" dedi. "Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu" Olaydan 1 gün önce aynı okulda okuyan birini gördüğünü ve Aralık ayında yaşadığı olayın aklına geldiğini söyleyen Y.K.’nin, "Tekrar sinir oldum. Müdürün hala okulda olup olmadığını sordum. Hala orada çalıştığını söyleyince 4 Mayıs günü 10 bin lira karşılığında aldığım tabanca ile okula gitmeye karar verdim. Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Kapıya geldiğimde selam verdim, bir anda kapı açıldı. Kimseye bir şey söylemeden hızlı bir şekilde müdürün odasına geçtim. Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. 2 mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak ‘peşimden gelmeyin’ dedim. Kapıya koşup kapıyı zorladım, açılmayınca birinden açmasını rica ettim. Bir çocuk da kapıyı açtı. Benim amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı’na attım" şeklinde ifade verdiği öğrenildi.