Kurtulmuş, “Bu siyasi faaliyetler ve faili meçhul cinayetler eski Türkiye’nin siyasi organizasyonunun son derece doğal bir sonucuydu” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, eşi Sevgi Kurtulmuş ile beraber, Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin ‘Siyaset Akademisi’ne katıldı. Üniversitenin Halkalı Kampüsü’nde Kurtulmuş, ‘Medeniyet Yolunda, Yeni Türkiye’ isimli bir konuşma gerçekleştirdi. Eski Türkiye’nin siyasi hayatına atıfta bulunan Kurtulmuş, faili meçhul ve şüpheli ölümlere değinerek, “Rahmetli Özal’ın ölümünden Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne kadar, toplumsal şiddet olaylarında, 7 bine yakın sağcı ve solcu gencin maalesef karşılıklı olarak birbirlerini vurmaları ya da öldürmeleri, sonradan öğrendik ki sabah sağcıyı vuran silahlar akşam solcuları vurdu. Aynı şekilde bu memlekette uzun yıllar boyunca Alevi-Sünni çatışmaları çıkartmak isteyenler oldu” dedi.
“BU MİLLET KİMİ İSTİYORSA ONU CUMHURBAŞKANI SEÇECEK”
Kurtulmuş, açıklamalarına şöyle devam etti: “Eski Türkiye’de cumhurbaşkanını halk seçemezdi. Eski Türkiye böyle bir Türkiye idi. Şimdi Allah’a çok şükür o Türkiye’den halkın oylarıyla doğrudan doğruya halkın içinden birisinin Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği bir Türkiye’ye geldik. Bu Türkiye için büyük bir devrimdir. Bundan sonra bu memlekette millet kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecek” şeklinde konuştu.
“MİLLETE ‘TANRI ULUDUR’ SESİNİ EZAN SESİ OLARAK DİNLETTİLER”
Cumhuriyetin ilk yıllarında modernleşmenin yanlış anlaşıldığını söyleyen Kurtulmuş, “Bu memlekette, uzun yıllar boyunca insanların kafalarında fötr şapka olmadan şehir merkezlerine, ilçelerin merkezlerine girmesi mümkün değildi. Bu memlekette 18 sene boyunca ‘Tanrı Uludur, Tanrı Uludur, Tanrı’dan Başka Tapacak Yoktur’ diye bir sesi millete ezan sesi olarak dinlettiler” diye konuştu.
“BAŞÖRTÜSÜ ESKİ TÜRKİYE’YE GÖRE GERİCİLİKTİ”
Devlet dairelerinde ve üniversitelerde kadınların başörtüsü ile içeriye giremediğini ve atıldıklarını söyleyen Kurtulmuş, “Yakın zamanlara kadar üniversitelere başörtüsü yasağının temel sebebi şudur; başörtüsü, bu beylere göre gericiliğin göstergesiydi. Onun için de kızlarımızın bilimsel olabilmesi için başlarındaki örtüyü çıkartması gerekirdi eski Türkiye adamlarına göre” dedi.
