POLİTİKA - 24 Mart 2017 Cuma 12:14

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: Avrupa şu anda anlayış olarak Orta Çağ'a dönmüş durumda

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: Avrupa şu anda anlayış olarak Orta Çağ'a dönmüş durumda

Yaşanan küresel krizin ardından bu sene ilk defa küresel ekonominin toparlandığını belirten Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Ne olacak bu Türkiye'nin hali? diye sorarsanız Türkiye'nin ekonomisi sağlam küresel krize rağmen 7 milyon kişiye iş bulduk. Çok kapsamlı reform programımız var. Türkiye'nin hikayesi orta ve uzun vadede güçlü olmaya devam edecek" dedi. Türkiye hukuk devletinden uzaklaşıyor algısının doğru olmadığını vurgulayan Şimşek, "Olağanüstü hali isteyerek getirmedik. Türkiye bütün

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2 gün sürecek olan Uludağ Ekonomi Zirvesine katıldı. Zirve'de yaptığı konuşmada "Türkiye ve dünyanın karışık bir dönemden geçtiğini ifade eden Şimşek, "Amerika'da Trump başkan olacak mı diye sorulsa herhalde kimse inanmazdı. Ama oldu. Türkiye'de darbe girişimi olacak dense herkes gülerdi. Mümkün değil derdiniz. Liste uzun ama şu bir gerçek; dünya sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Küresel kriz sonrasında bir sürü artçı şok yaşandı. Bu sene ilk defa küresel ekonomi toparlıyor gibi. Geçen hafta Almanya'da G20 zirvesine katıldım. Nispeten daha olumlu bir perspektif var. Ama yine de 2016 zor bir yıldı. 2017'ye iyimser başlamak isteriz. Ne olacak bu Türkiye'nin hali diye sorarsanız, aslında Türkiye'nin ekonomisi sağlam. Küresel kriz herkesi etkiledi. Avrupa'daki borç krizi bizi de önemli bir ölçüde etkiledi. Çünkü Avrupa Birliği bizim önemli ticaret ortağımız. Arap baharı büyük umutlarla başlamıştı. Neredeyse buzul çağına girdik o bölgede. Büyük bir kaos ciddi jeopolitik gerginlikler var Ortadoğu'da. Bu kaoslar Türkiye'yi aşağıya çekti. Bu jeopolitik gerginlikler ve yanı başımızda devlet niteliğini kaybeden ülkeler, teröre zemin hazırladı. Ülkemizi ciddi bir şekilde etkiledi. Bunların hepsi aslında dış şoklar. Rusya ile yaşanan sıkıntı, darbe girişimi, Ortadoğu'daki ülkelerin haline rağmen Türkiye ekonomisi ayakta durmayı başardı. Küresel krize rağmen 7 milyon kişiye iş bulduk. Bu ciddi bir rakam ama yeterli değil. Türkiye'nin ekonomisi 2000'li yıllardan bu yana ortalama yüzde 6 büyüdü. Geçen sene terör ve darbe girişimi sebebiyle ekonomi ciddi şekilde yavaşladı. Ama ılımlı büyüme sınırlı da olsa devam etti yılın ilk çeyreğinde de büyüme devam ediyor gibi" dedi.

"Türkiye'nin büyümemesi için hiçbir sebep yok"

Türkiye'nin büyümemesi için hiçbir sebebi olmadığını vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Belirsizlikler azalır azalmaz Türkiye yeni bir reform hamlesiyle büyüme politikasına girebilir. Büyümemesi için hiçbir sebep yok. 2017 ve sonrası için umut var olmak lazım. Dışarıdan bakıldığı zaman Türkiye'nin algısı oldukça kötü. Ama gerçeklik o kadar değil. Gerçeklik aslında bizim arzuladığımız kadar da iyi değil. O nedenle çok kapsamlı reform programımız var. Türkiye'nin hikayesi orta ve uzun vadede güçlü olmaya devam edecek. Dünyada nüfusu 80 milyona ulaşmış kişi başına milli geliri orta üst grubunda olan kaç tane gelişmiş olan ülke gösterirsiniz? Muhtemelen 7'yi geçmez. En büyük reform, yönetimde istikrarı sağlamaktır. İleride yaşayabileceğimiz krizleri engelleyebilecek bir anayasa reformudur."

"Yürütme ve yasama iç içe geçmiş durumda"

Cumhuriyetin yüzüncü yılını doldurmadan yaşanan çok sayıda hükumet değişikliğine değinen Şimşek, "Amerika 240 yıldan fazla başkanlık sistemiyle yönetiliyor. 45. devlet başkanı yeni göreve başladı. Bizdeki parlamenter sistem yönetimde istikrarı sağlayamamış. 1923'den bu yana 65 tane hükumet gelmiş. Ortalama ömürleri 18 ay civarında. Bu sistemde bir sorunumuz var. Bu anayasa değişikliğinin en önemli faydası yönetimde istikrarı sağlamak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yeni bir yapıya giriyor. 13 üyesi olacak. 7 üyesini meclis nitelikli çoğunlukla seçecek. Şu anda hiçbir partinin mecliste nitelikli çoğunluğu yok. Hatta iki parti bir araya gelerek nitelikli çoğunluk elde edemiyor. Üç partinin bir araya gelmesi lazım. Nitelikli çoğunluk aslında bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlamak açısından çok kritiktir. Dolayısıyla iddia edildiği gibi Türkiye'de güçler ayrımı ve yargının bağımsızlığının tehlikeye gireceği argümanı doğru bir argüman değil. Bugün herkes parlamenter sistemde yürütme ve yasamanın birbirinden tamamen ayrı olduğunu sanıyor ama öyle değil. Bugünkü sistemde mecliste çoğunluğu sağlayan parti iktidarı oluşturuyor. O iktidar meclisteki komisyonların tamamında kontrole sahip. Yürütme ve yasama iç içe geçmiş durumda. Dolayısıyla, 'bu sistem mükemmel yeni sistemde güçler ayrılığı tehlikeye giriyor' varsayımı yanlıştır" diye konuştu.
1982 anayasasının Cumhurbaşkanına çok büyük yetkiler verdiğini hatırlatan Şimşek, "Cumhurbaşkanı inanılmaz yetkilere sahip. Örneğin Nobel ödüllü bir finansçıyı genel müdür olarak atamak istesem Cumhurbaşkanı onaylamadığı sürece atayamam. Bu tür atamaların hepsini cumhurbaşkanını onayına tabi. Bütün kararnameler cumhurbaşkanını onayına tabi. İnanılmaz yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanı. Peki hesap veriyor mu, yargılanabilir mi? Vatana ihanet hariç hayır. Şu anda Cumhurbaşkanı ile meclisteki hükümet ayrı siyasi eylemlerden geldiğini varsayarsak, bizdeki uzlaşma kültürünü de göz önüne alırsak bu sistem krizlere gebedir. Dolayısıyla bu anayasa değişikliği Türkiye'nin önünü açacaktır" şeklinde konuştu.

"OHAL'i kalıcı bir çözüm olarak görmüyoruz"

Türkiye hukuk devletinden uzaklaştığı eleştirilerine cevap veren Şimşek, "Türkiye'nin başına bir sürü felaket geldi. Türkiye çok ciddi travmalar yaşadı. Olağanüstü hali isteyerek getirmedik. Türkiye bütün terör örgütlerinin hedefine girdi. Yüzlerce kısmı terör eylemi ile karşı karşıya kaldık. Ondan dolayı olağanüstü hal geldi. Ama bunu kalıcı bir çözüm olarak görmüyoruz. Dolayısıyla Türkiye hukuk devletinden uzaklaşıyor diye bir algı var ve bu doğru değil" ifadelerini kullandı.

Dünyanın süper gücü gibi geçinen ülkelerin futbol takımı tutar gibi etnik ve mezhepleri tutmamaları gerektiğini söyleyen Şimşek, şöyle devam etti:

"Etnik ve mezhep ayrımı üzerinden oluşturulan Ortadoğu siyaseti yıkım getirir. Biz farklılıkları zenginlik olarak görüyoruz. Ben 6 yaşına kadar Türkçe bir kelime bilmeyen Kürt bir ailede doğmuş, anne babası okuma yazma bilmeyen bir ailenin çocuğuyum. Benim hanımım da Ankaralı. Bizim 3 tane çocuğumuz var. Biz sabah kalktığımızda bunlar Türk mü Kürt mü demiyoruz. İstanbul dünyanın nüfus açısından en büyük Kürt şehri. Siz bunu nasıl ayırırsınız. Onun için bütün sorunlarımızın çözümü kardeşlik hukukudur. Dünyada liberal demokrasi can çekişiyor. Sadece Türkiye'de değil. Çünkü korku, terör, göç ve korumacılık var. Dünya aslında ciddi bir tehlikeye girmiş durumda. Avrupa şu anda anlayış olarak birinci dünya savaşı ve Orta Çağ'a dönmüş durumda. İslamofobi konusunda bizim birlikte yaşamamız lazım. Farklılıklara saygı göstermek lazım. Bunun için liberal demokrasinin yaşatılması lazım. Ama liberal demokrasi terör tehdidi altında. Terörün olduğu yerde bir parti onu destekliyor, hendek kazmasına müsaade ediyorsa sizin yerel demokrasi maalesef sonlanıyordur."
 

Ahmet Faruk Çabuk - Samet Doğru
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Pompalı tüfekle iş yerini bastılar: O anlar kamerada Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde 3 kişinin pompalı tüfekle geri dönüşüm tesisini bastığı anlar kameralara yansıdı. Kapaklı Bahçelievler Mahallesi’nde geri dönüşüm tesisi işleten M.A.’nın iş yerini, 45 gün önce Malkara’dan satın aldığı bir aracın eski sahipleri olduğu iddia edilen kişiler silahla bastı. Araca ve M.A. ile ailesinin polisi aramasını engellemek için telefonlarına el koymak isteyen O.Y., ‘Bu arabayı yakarım burayı da yakarım’ diyerek tehditler savurduğu iddia edildi. M.A. ile 5 ay ortaklıkları olduğu öne sürülen O.Y.’nin ve 2 silahlı arkadaşının da bulunduğu kişileri M.A. ve ailesi sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadılar. O anlar kameralar tarafından saniye saniye altına alındı. İddiaya göre çöp kamyonetini kaçırmaya çalışan şahıslara engel olmaya çalışan M.A. ve yakınları zaman zaman ezilme tehlikesi geçirdi. Şahıslar, ihbarı üzerine olay yerine gelen polisi görünce geldikleri araçla kayıplara karıştı. O an işletmede bulunan 2’si kadın 5 kişinin ise korku dolu anları iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken Kapaklı polisi kayıplara karışan şahısları arıyor. Olay yeri inceleme ekipleri geri dönüşüm tesisinde yaptıkları incelemede boş kovanları toplarken Cumhuriyet Savcısının talimatıyla hareket geçen polis olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattı.
Burdur Burdur’da teke ve koçların güzellik yarışması renkli görüntülere sahne oldu Burdur’da her yıl düzenlenen ve gelenek haline gelen Honamlı tekesi ve koçların yarıştığı güzellik yarışması bu senede renkli görüntülere sahne oldu. Burdurlular tarafından yoğun ilgi gören yarışmada ilk üçe giren teke ve koyun yetiştiricilerine ödül takdim edilirken sembolik olarak gerçekleştirilen açık arttırma ile 108 bin TL’ye sayılan bir kuzunun geliri LÖSEV’e bağışlandı. Burdur’da yıllardır düzenlenen ve Teke yöresinin sembolü haline gelen küçükbaş hayvanların yarıştığı Honamlı tekesi ve koç güzellik yarışması bu sene de tarım ve hayvancılık fuarında düzenlendi. Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin yoğun ilgi ile takip ettiği yarışmada Burdur’un farklı ilçelerinden gelen 20 koç ve 24 Honamlı tekesi arasından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi akademisyenlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından hayvanların vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu kriterlerine göre güzellik seçimleri gerçekleştirildi. "Görünüm, parlaklık ve et olarak en güzel hayvan benimki" Burdur’un Çavdır ilçesine bağlı Bayır mahallesinden yarışmaya katılan üretici Turgay Çelik yarışma öncesinde yaptığı konuşmada, "Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Biz bu işi kar amacı için değil de zevkine, vatana, millete güzel hayvan yetiştirmek için yapıyoruz. Honamlı keçisi besliyoruz. Bizim teke yöremizin önemli bir ırkıdır. 1 yaşındayken canlı ağırlıkları 100- 120 kilo gelir. Az masrafla çok hızlı gelişen bir ırktır bu hayvan. Yarışmada iddialıyız. Görünüm, parlaklık ve et olarak diğer yarışmacılara baktığımda en güzel görünen benim hayvanlarım. İnşallah hayırlısı ile alacağız” dedi. Tek tek seyirci ve jürinin önüne çıktılar Yarışmanın başlamasıyla tek tek seyircilerin ve jüri üyelerinin önüne çıkarılan hayvanlar vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu bakımından incelendikten sonra yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren hayvanlar seçildi. Yarışmada Honamlı tekesi kategorisinde Yeşilova ilçesinin Çardak köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği teke birinci, Bucak ilçesinin Kızılkaya Beldesi’nden katılan Kezban Kabaş’ın tekesi ikinci, merkez Bayır köyünden katılan Reşat Çelik’in yetiştirdiği teke ise üçüncü oldu. Merinos koç yarışmasında ise Yeşilova ilçesinin Harmanlı köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği koç birinci, Yeşilova’nın Gençali köyünden katılan Halil Savaş’ın koçu ikinci, Yeşilova’nın Harmanlı köyünden katılan Oktay Kurtuluş’un koçu ise üçüncü oldu. Dereceye giren yarışmacılara protokol üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi. Yarışma sonunca konuşan Honamlı tekesi yarışmasında birinci seçilen yetiştirici Yusuf Sarıca, “Çok mutluyum, çok gururluyum. Bu teke üç yaşında. Üç yıldır besliyorum. Dağda doğal bir şekilde besleniyor. Yarışmaya ilk defa katılıyorum, bir sonraki yarışmalara da mutlaka katılacağım” sözlerini dile getirdi. Merinos koçu yarışmasında birinci seçilen Kamil Akyol ise, "Kendimize ait damızlık işletmemiz var. Anadolu merinosu üretiyoruz. Bütün bölgeye elimizden geldiğince en iyi ve en kaliteli şekilde damızlıklarımızı yetiştirip satıyoruz. Koçumuz birinci oldu. Anlımızın akıyla birinciliği kazandık. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Allah herkesin emeğini yağlı yapsın” şeklinde konuştu. Ayrıca yarışmada LÖSEV’e destek olmak amacıyla bir kuzu sembolik açık arttırma ile 108 bin TL’ye satılarak geliri LÖSEV’e bağışlandı.
İstanbul Süheyl Batum listesini divan kuruluna teslim etti Galatasaray Başkan Adayı Süheyl Batum, 25 Mayıs’ta yapılacak başkanlık seçimi için listesini divan kuruluna teslim etti. Galatasaray’da Olağan Seçimli Genel Kurul 25 Mayıs’ta Galatasaray Lisesi’nde yapılacak. Galatasaray Başkan Adayı Süheyl Batum, Rams Park’ta bulunan divan kuruluna listesini teslim etti. Daha sonra basın mensuplarına konuşan Süheyl Batum, "Bugün listemizi divan kuruluna teslim ettik ve Galatasaray Başkanlığına aday olduk. Galatasaray yalnız bir spor kulübü değil. Aynı zamanda gelenekleriyle, kurumlarıyla, geçmişiyle, değer yargılarıyla eğitim ve kültür kurumu. Galatasaray hem demokrasisini hem aydınlanmacı geleneği, Galatasaray’ın değerlerinden ve Atatürk ilke ve devrimlerinden alıyor. Biz de bugün Galatasaray’ın demokrasisi için, gelecek için ve itibarı için arkadaşlarımızla birlikte buraya geldik. Bu değerli kadroyu bir araya getirirken, bizi bu yolda yüreklendiren, cesaretlendiren iki çok önemli ve değerli başkanımız var. Bunlardan biri Galatasaray’ın başkanlığını yapmış Alp Yalman bizim listemizde. Kendisinin isteğiyle Disiplin Kurulu Başkanı da listemizde yer almıştır. İkincisi yine Galatasaray’ın önemli başkanlarından olan Ünal Aysal. Ünal Aysal biz seçimleri kazandığımız takdirde Sportif AŞ’nin başında olacak. Kendisine de teşekkür ediyorum. Celal Açar da listemizde yer aldı" diye konuştu. "Florya projesine izin vermeyeceğiz" Neden aday olduğunu açıklayan Batum, "Bizler hepimiz Galatasaraylıyız. ’Var olan paraların üstüne koymak istediğimiz, her şey başarılıyken, o paraya konmak isteyen fırsatçı insanlar, bir takım şeyler var’. İçinde bulunduğumuz şampiyonluk döneminde kesinlikle şampiyon olduğumuz güne kadar şimdi söyleyeceklerim üzerinde bir daha ayrıntılı olarak durmayacağım. Galatasaray dışındaki hiçbir yerde bunu dile getirmeyeceğim. Bizler yola çıkarken şuna çok önem verdik; algının dışında bundan önceki yönetim, geçen dönemde yaptığı adaylık lasmanında söylediği projelerin çok büyük bölümünü yapamadı. Kemerburgaz projesi, spor salonu projesi, arsa gayrimenkul fonunun kurulması, colombus projesi, dijital vaatler bunlardan hiçbiri maalesef yapamadı. Bizim için esas önemli olan Florya projesi. Başkan, bütün arkadaşlarıyla çok çalıştı ama ortada bir gerçek var. Türkiye’de Riva projesi, ben gençken Türkiye’nin geleceği denen bir projesiydi. Bugün Riva ne oldu? 4 Galatasaray eder derken, bugün bitti. Florya projesi aynı şekilde devam etmektedir. Buna kesiklikle izin vermeyeceğiz. Genel kurul ne yetkisi verdi? Biz Riva projesine, Florya’nın ilk Emlak Konut’a verilirken, Mustafa Cengiz’in geri aldığı şekilde gibi heba edilmesine izin vermemek için yola çıkıyoruz. Kesinlikle izin vermeyeceğiz. ’Bir yabancı menşeili şirkete verdik, o şirketten 70 milyon Dolar gelecek, ilk aşama Bankalar Birliği’nden çıkacağız’ deniyor. Herkes memnun, biz değiliz. Bunun son derece yanlış olduğunu, Galatasaray’ın en azından yarı yarıya zarara uğratacağını bilin, inanın. Bu Galatasaray’ın geleceğinin ipotek altına alınması demektir. Galatasaray, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Biz bütün siyasal partilere eşit mesafede durmalıyız. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin Galatasaray Spor Kulübüyüz" diye konuştu. "Erden Timur bizim çok değerli bir arkadaşımız" Erden Timur’un Galatasaray’ın bir değeri olduğunu ifade eden Süheyl Batum, "Erden Timur’u hepimiz Galatasaray’a yaptıkları için çok seviyoruz. Okan Buruk bizim çok önemli değerimiz. Okan Buruk’u da çok seviyoruz. Bir önceliğimiz var. Galatasaray futbol takımının Allah kısmet ederse şampiyon olması. Hiçbirimiz Galatasaray’a zarar verelim diye bu işe kalkmadık. Biz 25 Mayıs’tan sonra bir daha bu işe söyleyebilecek sözümüz olmayacağı ve bu sözü herkese göstermek için ortaya çıktık. Bu kaybetsek de bu işin Galatasaray Genel Kurulu’nun verdiği kararlar çerçevesinde yapılmasını sağlayacağız. Erden Timur bizim çok değerli bir arkadaşımız. Biz Galatasaray’ın değerleri, itibarı, bağımsızlığı ve geleceği için buradayız. Gelecekte biz borçsuz kulüp olduk demeleri için buradayız" açıklamasında bulundu. Süheyl Batum’un listesi şöyle: Başkan: Süheyl Batum Yönetim Kurulu (Asil): Aytuğ Sakallıoğlu, Ayşen Sarıkan Tanırcan, Aslı Makaracı Başak, Metin İkiz, Suat Sarı, Çetin Soysal, Mustafa Barış Yaşaroğlu, Rezan Epözdemir, Cüneyt Öztürk, Murat Karaman Yönetim Kurulu (Yedek): Metin Karakaya, Cem Topuz, Hikmet Sibel Akyelken, Mehmet Şişmanoğlu, Hikmet Ozan Öğüt Denetim Kurulu (Asil): Kemal Erimtan, Musa Armağan Adal, Hakan Üzeltürk Denetim Kurulu (Yedek): Kerem Selahattin Ergün, Melik Çağatay Şencan, Emre Şehsuvaroğlu Sicil Kurulu (Asil): Celal Açar, Ekrem Reşat Tüzün, Recep Şükrü Ergün, Mehmet Mustafa Kemal Yalman, Sedat Besen, Ahmet Mesut Gümüştaş, Metin Ünlü Sicil Kurulu (Yedek): Sinem Alay, Cemal Kurum, Emre Türkmen Disiplin Kurulu (Asil): Alp Yalman, İbrahim Haluk Nuralp, Teoman Cem Kadıoğlu, Huriye Cumhuriyet Şahin, Hüsnü Serdar Gökcan, Yalçın Veziroğlu, Banu Kaleağası Gürmen Disiplin Kurulu (Yedek): Mehmet Ali Buladoğlu, Hasan Vedat Gürer, Mehmet Can Özatay, Mehmet Kabil Kibarer, Mert Murat Ermen