POLİTİKA - 03 Mayıs 2017 Çarşamba 14:42

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Nevzat Yalçıntaş’ı anlattı

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Nevzat Yalçıntaş’ı anlattı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Üniversitesinde düzenlenen “Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ı Anma ve Anlama” programında hocası Nevzat Yalçıntaş’ı anlattı.

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul İktisatçılar Derneği tarafından düzenlenen programda Türk siyasetinin aktör isimlerinden Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş anıldı. Programa Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yalçıntaş’ın ailesi ve çok sayıda davetli katıldı.

Hem üniversite yıllarından hem de siyaset yaptığı dönemlerde birlikte çalıştığı ve hocam diye hitap ettiği Nevzat Yalçıntaş’ı anlatan Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Nevzat Yalçıntaş hocamızın hayatı, bir kişinin hayatı olmaktan da öte aslında bir devrin de özeti mahiyetindedir. Nevzat Yalçıntaş hocam, Türkiye’nin fikir ve siyaset bakımından büyük fırtınalar içerisinden geçtiği, yok oluşların ve yeniden doğuşların yaşandığı çok fırtınalı bir dönemde, gerek şahsiyeti gerekse fikirleri ile o dönemlere tanıklık etmiş, o dönemin bütün önemli olaylarında yer almış, o dönem verilen fikir mücadelelerinin içerisinde olmuş ve Türkiye’nin milli siyaset geleneği diyebileceğimiz siyaset aksının gelişmesine katkıda bulunmuş olan değerli bir büyüğümüzdür. Sonraki yıllarda siyasetçi olarak, önceki yıllarda da ilim adamı ve bürokrat olarak Türkiye’nin milli siyaset geleneğinin gelişmesinde de önemli rol oynamıştır” dedi.

“Ben iki kere Nevzat Yalçıntaş Hocamızla birlikte olma imkanına, şerefine nail oldum” diyen Kurtulmuş, “ İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi bölümündeki asistanlığım, öğretim üyeliği süresinde birlikte çalıştık. Kendisinden çok istifade ettiğimiz, çok izler taşıdığımız, ondan çok şeyler öğrenmeye gayret ettiğimiz bir büyüğümüz olarak, arkadaşlarımıza yol göstericilik yaptı. Nevzat Hocamla siyasette de birlikte çalışma fırsatımız oldu. O Fazilet Partisi İstanbul milletvekiliydi. Ben de üniversiteden doçent unvanıyla ayrılmış, Fazilet Partisi İstanbul il başkanıydım. Birlikte siyasi mücadelemiz oldu. Çok güzel hatıralarımız oldu. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.

Uzun yıllar birlikte mücadele ettiklerini aktaran Kurtulmuş, “Aydın ve entelektüel olmanın esas itibariyle aslında mutlak suretle batıcı olmak, modern olmanın da mutlak manada batı taklitçisi olmak olarak değerlendirildiği bir dönemde Nevzat Yalçıntaş, modern olmayı hem iyi bir şekilde anlamış, hem de aydın olmanın, entelektüel olmanın batı taklitçisi olmak olmadığını, tam tersine bu milletin kendi ruh köküyle, milli değerleriyle, bu milletin kültürüyle, sanatıyla, edebiyatıyla, var oluş nedenleriyle ilgili olduğunu ortaya koymuş, hayatında da bunu ispat etmiş birisidir” dedi.

Osmanlı’nın son dönemlerinden ve Cumhuriyet’in kuruluş dönemindeki fikri mücadelelerinden gelen üç temel siyasi akım olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bunlardan birincisi, mutlaka manada batıcı olanlardır. Cemil Meriç’in tabiriyle, ‘mustarip’ olanlardır. Zihinlerini, gönüllerini batıya satmış olanlardır. Bunlar bazen solcu, bazen sağcı olarak görünürler. Siyasette hangi yelpazede yer aldıklarının bir önemi yok. Zihinlerinin ve gönüllerinin batının karşısında kamaşmış olması önemlidir. İkincisi de Türkiye’de İslami geleneği, milli siyaset çizgisini benimsemiş olan İslami çizgidir. Üçüncüsü ise Türkiye’de daha çok milliyetçi, daha çok ırkçı bir siyasi çizgidir. Nevzat Hocamız ve Sebahattin Zaim Hocamızın önemli katkılarından birisi de Türkiye siyasetinde bu iki çizgiyi birbirine yakınlaştırma gayretleridir. Milliyetçi kanatla İslami kanadı birbirlerine yakınlaştırmak, aralarındaki farklılıkları ortadan kaldırmaya, en azından en aza indirmeye çalışmak için çok gayret sarf ettiğini biliyoruz” dedi.

Mehmet Altunışık
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Engelli tiyatro topluluğundan Maden Müzesi’nde özel oyun Zonguldak’ta engelli tiyatro topluluğu, Müzeler Günü dolayısıyla Zonguldak Maden Müzesi’nde özel gösterimde sahne aldı. Kilimli Gençlik Merkezi özel oyuncular tiyatro topluluğu, Müzeler Günü çerçevesinde Türkiye’nin ilk ve tek müzesi olan Maden Müzesi’nde “Safinaz’ın İzdivacı” oyununu sergiledi. Avrupa Endüstri Mirası Rotası üyesi olan müzedeki ziyaretçilere, engelli tiyatro topluluğunun performansı alkış aldı. Tiyatro yazarı ve yönetmeni Nuray Dibek tarafından oluşturulan topluluk; müzede sahne almanın heyecanını yaşadı. Maden Müzesi’nde oyun sergilemenin farklı bir çalışma olduğunu ve kendilerine katkı sağladığını anlatan Dibek, “Bir Zonguldaklı olarak Maden Müzesi’nde tiyatro gösterisi yaptığımız için çok mutluyuz. Farklı bir çalışma oldu. Farklı çalışmaların bizlere katkısı çok büyük. Kilimli Gençlik Merkezi özel oyuncular tiyatrosu olarak engelli bireylerden oluşan tiyatro ekibiyiz. Ve böylesi günlerde göz önünde olduğumuz zaman farklı çalışmalarla daha çok farkındalık oluşturuyoruz. Bu anlamda etkinlik bize çok katkı sağladı. Umarım sesimizi duyurabilmişizdir. İlgi umduğumuzdan daha iyiydi. Engelliler Haftası’na da denk geldiği için engelli bireylerden oluşan seyircilerimiz de vardı. Üniversite öğrencilerimiz, müzeye gelen ziyaretçilerimiz hep buradaydı. Bu tarz çalışmalarla göz önünde olmak istiyoruz. Ne kadar çok farkındalık oluşturursak engelleri o kadar aşarız diye düşünüyoruz. Git gide bu tür etkinlikler sayesinde toplumda yer aldığımızı düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi. Dibek, müzenin hem Zonguldak hem de Türkiye için büyük bir önem taşıdığını aktararak kendilerine imkan sağlayarak etkinliği gerçekleştirmelerine destek olanlara teşekkür etti.
İstanbul Alibeyköy’de 33 kişinin yaralandığı kazanın olduğu yerde keşif yapıldı Alibeyköy’de 33 kişinin yaralandığı tramvay ile halk otobüsünün çarptığı kazaya ilişkin yürütülen soruşturma çerçevesinde olay yerinde keşif yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 5 Aralık 2022’de Eyüpsultan’da meydana gelen kazaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, 33 kişinin yaralandığı kazaya neden olduğu iddia edilen vatman Semi Özcan hakkında 1 yıldan 6 yıl 9 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı. Soruşturma çerçevesinde bugün olay yerinde keşif yapıldı. Keşfe hakim, Metro İstanbul’un avukatı, vatman Semi Özcan ile avukatı ve müşteki Hamza Ertürk katıldı. Hakim müşteki Hamza Ertürk’ü vatman Sami Özcan’ı dinledi. Olay yerinde inceleme yapıldı. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. “Burada bir îdari hata olabilir diye düşünüyorum” Yaşanan olayda yaralanan Hamza Ertürk, “Şöyle bir şeyde söyleniyordu, sinyalizasyon arızası olduğuna dair bir anormallik var. Normalde sürücüye de kalmadan kavşaklarda otomatik yavaşlama sisteminin olması lazım. Burada bir îdari hata olabilir diye düşünüyorum. Vatmanın bilinci açıktı. Kendisi bizden şöyle bir şey talep etti. Hemşire hanım kalkalım dedi. Vatman durdurdu, ’telefonumu bulmam lazım’ dedi. Hemşire hanım ’telefonunuzu nasıl bulalım. Sizi bir an önce hastaneye götürmemiz lazım’ dedi. O ısrarla telefonunun bulunmasını istedi. Ben de bunun üzerine ’telefon numaranı hatırlıyorsan söyle arayalım, en azından birinin dikkatini çeker’ dedim. Telefon numarasını hatırladı, bu da bilincinin açık olduğunun göstergesi. Ben omzumdan yaralandım, ameliyat geçirdim oraya platin takıldı. 7 ay süren bir fizik tedavi sürecim oldu. Hala tam olarak iyileşmedi, kolumu tam kapasite kullanamıyorum. Bu tarz her gün yüzlerde insanı taşıyan İstanbul gibi metropol bir şehirde insan canı bu kadar ucuz olmamalı. Burada bir sinyalizasyon hatası varsa çözülmeli. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı” şeklinde konuştu.
Sivas Uzmanından sürü köpekleri için kene uyarısı Uzman Kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, köpeklere uygulanan kene ilacına ilişkin bilgiler verdi. Yanlış uygulamaların köpekler üzerinde travmalara neden olduğunu söyleyen Yıldız, kene ilacının uygulama şeklini anlattı. İlkbaharın gelmesiyle birlikte artan kene popülasyonu, hayvanlarda da etkili olmaya başlıyor. Küçükbaş, büyükbaş ve köpeklere de tutunan keneler, tutunduğu bölgede kan emerek hayatını sürdürüyor. Tutunduğu hayvanın direncini oldukça düşüren keneler için, uzmanlar ilaç uyarısında bulunuyor. Sürü köpeklerinin mutlaka ilaçlanması gerektiğini söyleyen uzman Kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, “Köpeklerde kene taraması yapılmaya başlandı. Özellikle bu mevsimde tarama yapılmadığı zaman kene ile ilerde mücadele etmek zorlaşabilir” dedi. İlkbahar aylarında kenelerin oldukça arttığını söyleyen Hüseyin Yıldız, “Bahar dönemi; kenelerin hayat bulduğu, bitkilerin fazlalaştığı ve kenelerin tutunduğu bir yer. Bunlar hayvanlara da maalesef sirayet ediyor. Bu mevsimde korunmadığı sürece etkinliğini artırır. Keneler hayvanlardan kan emer. Tedirgin eder, rahatsız olurlar. Köpeklerde kene taraması yapılmaya başlandı. Özellikle bu mevsimde tarama yapılmadığı zaman kene ile ilerde mücadele etmek zorlaşabilir. Kene, tutunduğu bölgede kan emerek büyüyor. Hayvan da bundan rahatsız olduğu için mücadeleyi bir insan bilinciyle yapmıyor. Ayaklarıyla vuruyor, dişi ile almaya çalışıyor. Aldığı zaman da hayvanda travma geliştiriyor. Hem de kenenin yapıştığı ve hayvan tarafından uzaklaştırıldığı bölgede yaralar meydana gelebiliyor. Bu yaralar, lokal antibiyotik gerektiren yaralara meydan veriyor. Hayvanın vücut ısısı artıyor ve titremeler meydana geliyor. Özellikle beyinde hasara neden olma durumu söz konusu olabiliyor. Çok rahatsız edici bir durumla karşı karşıya olduğu için müdahaleyi çok erken yapmak gerekiyor” dedi. Hayvanlara kene tutunmadan önce önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, şu ifadelere yer verdi, “Mevsiminde tarama ve uygulama çok önemli. Bu tür çözeltiler mevsiminde yapılmazsa çözeltinin etkinliğini kaybettirir. Güneş ışığına çok fazla maruz kalan hayvanlarda yaralara neden olabilir. Bu çözeltilerin uygulandığı mevsim önemlidir. Daha karanlık, yağmurlu ve serin bir havada yapılmalı. Tüy dökme döneminde, soğuk havada, mevsimin tam netleşmediği uygulamak çok önemli. Mevsimin netleşmediği dönem bu uygulama yapılırsa netleşmeyen haşere grubunu da engellemiş oluyorsunuz. Bu aslında bir önlemdir.”