POLİTİKA - 18 Kasım 2017 Cumartesi 05:26

Başbakan Yıldırım: 27 camimizi yıktılar, 70 camimizi hasarlı hale getirdiler

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 27 camimizi yıktılar, 70 camimizi hasarlı hale getirdiler

Başbakan Binali Yıldırım, çeşitli açılışlara katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere beraberindeki bakanlarla geldiği Şırnak’ta cami açılışı yaptı. Başbakan Yıldırım, “Bu alçak PKK terör örgütü masum insanları askeri, polisi, korucuyu önüne gelen herkesi gözünü kırpmadan öldürüyor. Çünkü bunlar talimat aldıkları efendilerinin dediğini yapıyor ama artık bitti. Artık bunlar bu millete zarar veremeyecektir. Bundan emin olabilirsiniz” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın Şırnak'ta açılışını yapacağı Geylani Cami’de cuma namazı kıldı. Geniş güvenlik önlemleri altında camiye giren ve namazını kılan Başbakan Yıldırım daha sonra caminin açılışını yaptı. Yenimahalle’de teröristlerin geçen yıl tahrip ettiği cami açılışını yaptıktan sonra halka seslenen Başbakan Binali Yıldırım, “Gözünü kırpmadan burada binalarımızı başımıza geçirdiler, camilerimizi yıktılar, hayallerimizi yok ettiler, zannettiler ki oldu bitti ile biz Şırnak’ı ele geçiririz, Şırnaklıları esir alırız. Şırnaklılar buna geçit vermez. Alçakları yerle bir etti. Dediniz ki Rabbimiz bir peygamberimiz bir, bayrağımız, devletimiz bir. Bu ülkede bir olacağız, beraber olacağız, birlikte Türkiye olacağız dediniz. Gençler, sizler bizim geleceğimizsiniz. Bakın Şırnak’ta 27 tane cami yıktılar, 70 tane camiyi hasarlı hale getirdiler, bu ne demek oluyor Müslümanın mabedi yıkılır mı kardeşim? Dinimizde, töremizde bu var mı? Bunların dini de kutsalı da yok. Bu alçak PKK terör örgütü masum insanları askeri, polisi, korucuyu önüne gelen herkesi gözünü kırpmadan öldürüyor. Çünkü bunlar talimat aldıkları efendilerinin dediğini yapıyor ama artık bitti. Artık bunlar bu millete zarar veremeyecektir. Bundan emin olabilirsiniz. Yeter ki biz dinimize, ülkemize, çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkalım. Önümüzde inşallah çok güzel günlerimiz olacaktır” diye konuştu.

Kürtçe kalabalığı selamladı
Başbakan Binali Yıldırım Şırnak’ta halka hitap ederken sürekli olarak tezahüratlarda bulunarak konuşmasını kesenleri Kürtçe selamladı. Yıldırım, başımız gözümüz üzerinde yeriniz var anlamına gelen ‘Sersera, serçave’ diyerek kalabalığa selamladı. Yıldırım konuşmasında, Şırnak’a üç yıl önce Cudi Dağı üzerinden geldiğini ve orada çadırlarda oturarak vatandaşlarla yemek yiyerek sohbet ettiğini söyledi. Yıldırım, “Cudi Dağı üzerinden gelmiştim 3 yıl önce. İnşallah Cizre’den Şırnak’a gelen 4 tünelli yolu da önümüzdeki sene açıyoruz. Terör örgütünün bütün engellemelerine rağmen inatta bir murattır dedik ve o yolu da bitiriyoruz. Böylece artık Kasrik boğazından dolaşmaya gerek kalmayacak. Hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.

“Bu alçak terör örgütü 14 bin üzerinde konutu oturamaz hale getirdi”
Konuşmasında terör örgütü tarafından yapılan hainlikleri anlatan Başbakan Yıldırım şunları söyledi:
“Şırnak merkezde bu alçak PKK terör örgütü ne yapmış. Hafızalarınızı yoklayın, tekrar hatırlatıyorum. Şırnak’ta 14 bin 166 konutu oturamaz hale getirmişler, 34 bin konutu az hasarlı hale getirmişler. Yıkılan binalar, yıkılan camiler yeniden yapılır dedik ama yıkılan gönülleri feth etmenin yolu da Şırnak’ı bağrımıza basmaktır dedik. Şırnak hafızamızda 15 temmuz gecesiyle yaşıyor. Adeta 80 milyonla bir oldu beraber oldu, alçak darbecilere geçit vermedi. Dik duruşunuzla cumhurbaşkanımıza sahip çıktınız. Hamidiye kışlasındaki bayrak inmedi”.

“Askeri üs bölgesini ziyaret ettik”
Başbakan Yıldırım, Namaz Dağı’nda bulunan askeri üs bölgesini de ziyaret ettiğini söyledi. Yıldırım, “Namaz Dağı’ndaki güvenlik güçlerimizi ziyaret ettik, gece gündüz fedekarca çalışmaları yerinde gördük. Sizlerin, milletin, vatanın güvenliğini nasıl aldıklarını yerinde gördük. Bakın bu alçaklar evlatlarımızı katlettiler. Çocuklarımızın katilleri bu alçaklardır. Evlatlarımızı bunlar öldürmedi mi, camileri harabeye çevirip Kur’an-ı Kerimleri dahi bu alçaklar parçalamadı mı? Özgürlük diyerek hak hukuk diyerek bunları yaptılar. Yaşlı, çocuk demeden bütün önlerine gelen insanları katlettiler. Bu acılı günler geride kaldı. Artık önümüze bakacağız ”ifadelerini kullandı.

“Sırtımızı devlete ve millete dayayacağız”
HDP’lilerin sırtımızı YPG’ye dayadık sözüne atıfta bulunan Başbakan Binali Yıldırım konuşmasında sırtlarını devlete, millete dayadıklarını söyledi. Yıldırım, “Biz sırtımızı teröre değil, millete ve dualı millete güvenerek sırtımızı devletimize, milletimize veriyoruz. Devlet millet kaynaşması ile inşallah bu işin üzerinden çıkacağız. Cizre’de ve Şırnak’ta belediye başkanları vardı. Seçtiniz getirdiniz hizmet yok. Devletten aldıklarını yemeden içmeden terör örgütüne taşıdılar, onlar da buraya bomba olarak terör eylemleri olarak döndü. Onların da bu alçaklığına son verdik. Görevden aldık şimdi arkadaşlarımız var gücüyle şehri güzelleştirmek için çalışıyorlar. Bugüne kadar Şırnak merkezde 117 kilometre sıcak asfalt yapılmış, 57 kilometre kanalizasyon yapılmış, 85 kilometre içme suyu hattı döşenmiş bunlar için 160 milyon harcama yapılmış helali hoş olsun. Şırnak’ta yıkılan binaların yerine yenileri yapılıyor. Binalar eskisinden daha güzel bir şekilde yapılıyor. 700 küsür teslim oldu, önümüzdeki günlerde geri kalanlar da hak sahiplerine teslim edilecek” dedi.

“15 yılda Şırnak’a 10 milyar yatırım yaptık”
Başbakan Binali Yıldırım 15 yılda Şırnak’a 10 milyar yatırım yaptıklarını ve yatırımları yapmaya da devam edeceklerini söyledi. Yıldırım, “15 yılda Şırnak’a 10 milyar yatırım yaptık, tabi ki yapacağız çünkü Şırnak Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için teröre rağmen ayakta duruyor, ben buradayım diyor. Buradan Cizre’ye oradan Hakkari’ye geçeceğiz. Orada da vatandaşlarımızla buluşacağız hasret gidereceğiz. Cizre Şırnak yolunu seneye açıyoruz. Daha önemlisi Şırnak’ı Siirt’te, Siirti’de, Van’a bağlayacak Bestler Dereler yolunu da yapıyoruz, bunu da bitireceğiz. Hatırlayın geçtiğimiz aylarda bu yolda çalışan müteahhidin iş makinelerini yaktılar, daha sonra orada yol güvenliğini alan askerlerimizi ve korucularımızı alçakça şehit ettiler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz onlara rağmen onların bu engellemelerine rağmen bu yolu da yapacağız böylece yolunuzu da bahtınızı da açacağız inşallah” ifadelerini kullandı.

“Etnik gruplarınızla gurur duyacaksınız”
Başbakan Binali Yıldırım, herkesin etnik gurubu ile gurur duyması gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kardeşlerim kimimiz Türk, kimimiz Kürt, kimimiz Arap ne olursak olalım yaradan Rabbimizin kuluyuz, bizi birbirimize bağlayan dini İslamdır. Yüce dinimiz ve peygamberimiz bize yeter. Tabi ki Kürtseniz bununla gurur duyacaksınız, Arapsanız, Türkseniz bununla gurur duyacaksınız. Hangi etnik gruptan olursanız olun başımız üzerinde yeriniz var. Ama ayrımcı olmayacağız, hain olmayacağız. Hepimiz bu ay yıldızın altında tek vatanımızın sahibiyiz. Bizi birbirimize bağlayan Türkiye Cumhuriyeti bayrağımız, vatanımız ve milletimizdir. Türküyle, Arabıyla, Lazıyla, Kürtüyle, Çerkeziyle biz birlikte Türkiyeyiz. Ne olursak olalım ülkemizin birliği beraberliği kardeşliği bizim olmazsa olmazımızdır. İşte terör örgütleri ve onların arkasındakiler de bizi sen şucusun sen bucusun diyerek birbirimize düşman etmeye çalışıyorlar. Gençlerimizin aklını zehirliyorlar, geleceğini karartıyorlar. Kaybolan, yok olan gençlerin yeri orası değil, burada geleceğini arayacak Türkiye’nin kalkınmasında sizin gibi bende varım diyecek. Bu yavrularımızın gençlik heyecanını kullanarak onları dağa çıkarıp, onlara bir takım ütopyalarla hayatlarını karartılar artık bundan sonra bunlardan vaz geçiyoruz. Hedefimiz bir olarak beraber olarak geleceğimize aydınlık yarınlara kilitlenmektir”.

“Yarınımız daha güzel olacak”
Başbakan Yıldırım bugünün güzel olduğunu ama yarının bundan daha güzel olacağını söyledi. Yıldırım, “Bu günümüz güzel, yarınımız bundan daha güzel olacaktır hiç merak etmeyin. Siz bu alçak örgütün PKK’nın ne olduğunu 2015 Temmuzunda gördünüz, bu binaları başınıza geçirdiklerinde gördünüz, şunu anlayalım görelim. PKK terör örgütünün Kürtler diye Kürtlerin hakkı, geleceği diye bir meselesi yok. Sorun Kürt vatandaşlarımızın böyle bir terör örgütü gibi sorunu var. Sizin PKK gibi sorununuz var. Onların sizi düşündüğü yok. Sizin başınızın belası olan bu alçak örgütü hayatınızdan çıkarıp ülkemizden kovmak istiyoruz. Bu caminin tekrar tamir edilip ihya edilerek ibadete hazır hale getirmesine vesile olan Diyanet İşleri Başkanlığımıza valimize ve Şırnaklılara teşekkür ediyorum” dedi.
Başbakan Yıldırım konuşmasının ardından helikopterle Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Şerafettin Elçi Havalimanı’na giderek oradan Hakkari’ye hareket etti. Başbakan Yıldırım’a Şırnak programında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş eşlik etti.
 

Emrah Kızıl - Ejder Ediz Işık - Melih Yiğit
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.