GÜNDEM - 08 Aralık 2016 Perşembe 19:16

Başbakan Yıldırım: Acil ihtiyaçlar için 5 bin kişi kamuya alınacak

A
A
A
Başbakan Yıldırım: Acil ihtiyaçlar için 5 bin kişi kamuya alınacak

Başbakan Binali Yıldırım, kamu alımında acil ihtiyaçlar için belirlenen rakamın 5 bin olduğunu belirterek, "Bunun üzerinde istihdam söz konusu olmayacak, bütün bunlar başbakanlık tarafından koordine edilecek takibini de yapacağız. Eldeki mevcut personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olan yerlere kaydırmak suretiyle ihtiyaç açığını kapatmış olacağız" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda alınan kararla ilişkin basın toplantısı düzenledi. Konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Yıldırım, destek teşviklerinin toplam maliyetinin sorulması üzerine, “Teşviklerle tedbirleri birbirine karıştırmayalım yani şöyle 250 milyar liralık bir kredi hacmi oluşturuyoruz. Bu para zaten var piyasada, para var da verilmiyor. Niye verilmiyor, finans sektörü yeterli emniyet tedbiri görmek istiyor. Yani ben daha fazla açılır, dalgalandırmaya devam ederse zora girerim diye vermiyor. Biz diyoruz ki ver kardeşim, teminatı biziz yani Kredi Garanti Fonu veriyor. Biz teminat vermek için bir karşılık ayırmamız lazım 25 milyar TL. Diğer kalemlerde de daha az olmak üzere bir kısmı bütçe içindeki kalemlerden kaydırılacak, yani bunların yapılması için biz ilave borçlanma yapmayacağız. Onu yaparsan zaten kıymeti yok ki. İlave borçlanma yapmadan karşılık ayırma bu işin püf noktasıdır. Bunu da sağlayacağız. Belirli miktar 25 milyardır. Diğerleri için de 15-16 milyarlık bir kaynağı oluşturuyor. 3 yıllık kredi maliyeti için 17,5 milyarlık bir karşılık gerekiyor" diye konuştu.

Bir soru üzerine Yıldırım, "1 trilyon üzerinde kredi falan varda, işler yolunda gidiyor. Bu olası dalgalanmalardan olumsuz etkilenmeler olabilir diye biz devlet olarak 250 milyar lira sizin burada rezerviniz var, bunlarla ilgili teminatlar da bize ait diyoruz. Sorumlu kredilerin oranına baktığımız zaman bizim ayırdığımız miktarın çok altında, yüzde 3.5. 1 trilyon desek 35-40 milyar bir para. Ama biz diyoruz ki bugün değil gelecek zamanda da en kötü senaryoya göre hareket ediyoruz ve bu kaynağı ayırıyoruz. Dolayısıyla orada herhangi bir sıkıntılı durum yok. Son olarak da piyasalardaki dalgalanmalar bir kaç günde iniş trendindeydi, kurlarda, bu ufak tefek inişler çıkışlar küresel şartlardan dolayı olabiliyor. Bunlar geçici şeylerdir. bizim tedbirlerimiz ise orta ve uzun vadeli. Bu arada Merkez Bankamızın da eli kolu bağlı değil. Kendi kapasitesinde icap eden tedbirleri de alabilir. Bu bizim hükümetimizin aldığı tedbirler" şeklinde konuştu.

2017'de bu teşviklerin vergi olarak yansıyıp yansımayacağının sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "İlave vergi gelecek mi denildi? İlave vergiden kastınız ne? Böyle bir şey yok, vergi artışı falan yok. Artış olsa bunları niye konuşuyoruz, bir elinle ver iki elinle geri al. Derdimiz o değil ki, bir sıkıntıyı gidermek bu sıkıntıda hep veren taraf olacağız. Onlar işlerini düzeltecek, yoluna koyacak, tekrar hıza geçince zaten vergilerini verecekler. Harcamaları tabii kısacağız. Miktar veremem ama önemli olan bu konudaki kararlılığımızdır. Mecbur kalmadan kamuya personel almayacağız, yeni bina almayacağız, fuzuli masrafları yaptırmayacağız. Mükerrer işleri, aynı işi biri de yapıyor öbürü de yapıyor, kurumlarda bunun önüne geçeceğiz. Bunlar çok ciddi tedbirler, bunların detayları üzerinde arkadaşlarımız çalışıyorlar" diye konuştu.
Yıldırım, "Kamuya yeni bina ve araba alımında bazı kısıtlamalar konusunda havuz oluşturulması söz konusu olacak mı?" sorusuna, "Bir kere şuanda kamunun ihtiyaçları bize geliyor. Başbakanlığa geliyor, yeni araç alımı, yeni bina alımı, yeni personel alımı, zaten bir merkezden koordine ediliyor. Burada tabii, öğretmen ve güvenlik görevlileri, onlarla ilgili öğretmen ihtiyacı, jandarmaydı, polisti, korucuydu bunlarla ilgili belirlediğimiz bir şey var" cevabını verdi.

Aynı soruya Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bütçe kanununda açıktan atama kontenjan olarak 5 bini belirledik ama zaten güvenlik, yargı alanında alınacak personel dahil 60 bin personel belirlendi yargı ve güvenlik personeli daha çok var" dedi.

Bunlar dışında diğer acil ihtiyaçlar için belirlenen rakamın 5 bin olduğunu belirten Yıldırım, "Bunun üzerinde istihdam söz konusu olmayacak, bütün bunlar başbakanlık tarafından koordine edilecek takibini de yapacağız. Eldeki mevcut personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olan yerlere kaydırmak suretiyle ihtiyaç açığını kapatmış olacağız" şeklinde konuştu.

Kobilere ilişkin soru üzerine Yıldırım, "İmalat sektörü yani bizim gerçek sektör dediğimiz imalat sektörü kobilerde desteklenecek. Yurt dışındaki tasarruflar yani yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın tasarruflarını buraya çekme yönünde mi- evet- böyle bir çağrı var. Varlık barışı var mesela. Bunun en güzel sonucu bu. dışarıda paranız varsa, zaten rahat bırakmıyorlar bazı ülkeler ha babam nereden geldi nereye gitti üzerine yatmak için her türlü numarayı çekiyorlar. onlar biraz daha sıkıştıracak, vatandaşlar gelsin burada emin ellerde vatanında vergi mergi de yok getirip burada yatırsınlar. Alın teriyle elde ettikleri kaynakları memleketimizde işe aşa istihdama Türkiye'nin büyümesine dönüşsün. Bu sadece bir çağrıdır, bunu zorlayacak bir şey yok. Cumhurbaşkanımızın döviz ve altında vatandaşlarımıza yaptığı çağrı gibidir. İnşallah bunun da vatandaşlarımız arasında olumlu yankı bulacağını düşünüyoruz. Bu, şu anlama gelmiyor, ne varsa getirin sıkıntımız var anlamına gelmiyor, bu memleketimizin vatandaşımızın buradaki duyarlılığıdır, buna minnettarız, şükranlarımızı sunuyoruz. Vatandaş ne zaman ihtiyaç olduğunda en önce durumdan vazife çıkaran kesim oluyor. 15 Temmuz'da meydanlara inen vatandaştı, ekonomide ihtiyaç duyulduğunda yine meydanlara vatandaşlar iniyor. Allah razı olsun iyi ki vatandaşlarımız var, böyle aziz bir millet var" dedi.
Başbakanı Yardımcısı Mehmet Şimşek, KOBİ’lere verilecek olan 17 milyar liranın neyin toplamı olduğunun sorulması üzerine, "Açıklanan paketin en önemli bileşeni reel sektöre kredi desteği. yani krediye erişim desteği. Zaten şuan takibe düşen çok düşük sistemde. Biz Hazinenin riskini yüzde ile sınırladık, diyelim ki önümüzdeki bir kaç yıl içinde belki yıl başına düşecek maliyet 4, 4.5 milyar lira ya da daha az olur. Ama biz 17 buçuk milyar teorik bir şey 3 yıl içinde gelebilecek, batık krediler. Çünkü bankalar krediyi verecek biz kefil olacağız. Kefaletin sınırları var ama batık olması halinde hazinenin üstleneceği üst limit, toplam kredilerin yüzde 7’sidir. Kredi garanti portföy sistemi oluşturuyoruz. Kümülatif bir kaç yıllık bu rakamlar. Yıllık belki 4.5 -5 milyar lira civarında bir yükü ilave bütçe açığına gitmeden yönetmemiz mümkün" dedi.

Yıldırım, bunun bütçenin binde biri olduğunu belirterek, en kötü duruma göre hesabı yaptıklarını ifade etti.
Kredi kullandırılması konusunda esnek bir düzenleme olup olmadığına ilişkin soru üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Çalışıyoruz size arz edeceğiz, siz talimat vermiştiniz bize bankalarla da görüşüyoruz sistemi bozmadan sizin talimatlarınız doğrultusunda kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
Başbakan Yıldırım, "Bunu bahane edip ilave kredi verilmemesi gibi bir duruma meydan verilmeyecek. Aslında orada bankalar vereceğiz de kardeşim sonu ne olacak, para gelecek mi gelmeyecek mi, batar mı düşüncesinden zaten kurtarıyoruz. kredi garanti fonunu devreye sokarak. bu sorun asgari bir seviyeye inmiş olacak" şeklinde konuştu.  

Enise Vural

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bu çiçeği koparmanın cezası 387 bin 141 TL Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kalafat köyündeki Nilüfer Gölü’nde koruma altındaki nilüfer çiçeklerini koparanlara, biyolojik çeşitliliği tahrip etmek ve zarar vermekten 387 bin 141 TL ceza kesiliyor. Biga’nın Kalafat köyündeki Nilüfer Gölü, eşsiz güzelliğiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Gölü, ekoturizme kazandırmak amacıyla bölgede bir orman parkı ve mesire alanı oluşturuldu. 2 dönüm büyüklüğündeki Nilüfer Gölü, eşsiz güzelliğiyle bölge turizmine katkı sunarken, ’Lotus çiçeği’ olarak da adlandırılan nilüfer çiçekleri gelenlerin ilgisini çekiyor. Sapı yaklaşık 1 metreyi bulan nilüfer, suyun dibindeki çamurda kökleniyor, yeşil yaprakların içinden aydınlık ile buluşuyor. Nilüfer çiçeklerinin tohumunun Amazon ormanlarından göçmen kuşlar aracılığıyla taşındığı ve bu sayede oluştuğu düşünülüyor. Geceleri kapanıp suyun altına giren nilüferler, güneşin doğuşuyla birlikte yeniden yüzeye çıkınca eşsiz bir manzara oluşturuyor. Mayıs ayı başında açmaya başlayan nilüferler, Kasım ayının son günlerine kadar güzelliğiyle ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor. Biga Kaymakamlığı, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ve Biga Belediyesi’nin katkılarıyla, 2 dönüm büyüklükteki gölün çevresinde yer alan 10 dönümlük alan, orman parkı ve mesire yeri haline getirildi. Doğa harikası Nilüfer Gölü, geçtiğimiz yıllarda susuz kaldığı için kuruma tehlikesi yaşamış, Biga Belediyesi tarafından 880 metre uzunluğunda bir hat çekilerek göle su verilmişti. Düzenli olarak su takviyesi yapılan göl, kurumaktan kurtarıldı ve eskisi gibi yeşillenen yaprakların arasından açan nilüfer çiçekleriyle ziyaretçilerin beğenisini toplamaya başladı. Nilüferleri koparanlara 387 bin 141 TL ceza kesiliyor Öte yandan, Mayıs ayı başında açmaya başlayan nilüfer çiçekleri, Kasım ayının son günlerine kadar ziyaretçilere görsel şölen sunmayı sürdürüyor. Yaz-kış var olan, büyük yeşil yapraklar arasında bugünlerde açan beyaz renkli nilüferler, güzelliğiyle ilgi görüyor. Gölü görmeye gelen ziyaretçiler, manzaradan etkileniyor. Çanakkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, koruma altındaki nilüferleri koparanlara, biyolojik çeşitliliği tahrip etmek ve zarar vermekten 387 bin 141 TL ceza kesiliyor. Lotus adı verilen Nilüfer çiçeğinin amazon ormanlarından getirildiğinin düşünüldüğünü belirten Nilüfer Gölü’ndeki tesis işletmecisi Volkan Eren, “Kalafat köyü 1861 yılında kuruldu. Köy kurulduğundan bu yana nilüfer çiçekleri köyümüzdeydi. 130 yada 140 santim boyuna kadar suyun üstünde çıkıyor. Sonrasında çiçek tohumları toprağa bırakıyor. Çiçek yaprakları kuruduktan sonra uykuya dalıyor. Gelecek yıl aynı tarihlerde tekrar çıkıyor. Bölgeye ziyarete gelenler çiçekleri çok merak ediyor. Bataklığın içinde böyle bir çiçek görünce hayret ediyorlar. Türkiye’de ve Dünya’da nadir bir çiçek olduğu için her yıl gelip görmek istiyorlar. Bu çiçeği kopartmanın da çok büyük cezası var. Biz bu çiçeği koruyoruz. Güvenliğimiz var. Bu çiçeklere zarar gelmemesi için güvenliği sağlanıyor. Kamera sistemleri de takip ediyoruz. Buraya gelen vatandaşlar gün boyu burada zaman geçirebiliyorlar” dedi.
Bursa Baharın gelişi Mudanya’da coşkuyla kutlandı Birlik ve beraberlik duygularını artıran, baharın gelişini müjdeleyen Hıdırellez, Mudanya’da coşkuyla kutlandı. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Ülkemize bolluk, bereket, barış ve huzur getirmesini diliyorum” dedi. Mudanya Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Tirilye Hıdırellez Şenliği’nde baharın gelişi coşkuyla kutlandı. Düzenlenen etkinliklere Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, CHP İlçe Başkanı Kurtuluş Furkan Atalay, belediye meclis üyeleri ile çok sayıda Mudanyalı katıldı. Bereket ve bolluk mevsimi baharın gelişini müjdeleyen Hıdırellez etkinlikleri,Tarihi Çınar Ağacı altından kortej yürüyüşü ile başladı. Kortejde katılanlar Tarihi Mudanya İlçe Bandosu marşlarıyla Kız Denizi’ne yürüdü. En güzel dilekler dilendi Kız Denizi’nde Mudanya Belediyesi Halk Dansları Topluluğu’nun gösterisi ile renklenen etkinliklerde, coşku Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın yaktığı Hıdırellez ateşi ile doruğa ulaştı. Başkan Dalgıç, “Tirilye’de oyunlar oynadık, sahilde Hıdırellez ateşimizi yaktık, ilçemiz ve ülkemiz için en güzel dilekleri dileyerek, doğanın uyanışına ortak olduk. Birlik ve beraberlik duygularımızı artıran, bereket ve bolluk mevsimi baharın gelişini simgeleyen Hıdırellez sevincini Tirilye Mahallemizde yaşadık. Hıdırellez heyecanımıza ortak olan tüm hemşehrilerime teşekkür ediyor, ülkemize bolluk, bereket, barış ve huzur getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu.
Bursa Gürsu Belediyesi’nden Çölyak hastalarına özel kahvaltı Gürsu Belediyesi, Dünya Çölyak Günü’nde çölyak hastalarına özel kahvaltı düzenledi. 49 hastaya iki ayda bir yardım paketi ulaştırılıyor Gürsu Belediyesi, çölyak hastaları için bir süre önce başlattığı özel çalışma ile sayısız hastaya ve ailesine yardım ulaştırıyor. Buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten isimli maddeye karşı hassasiyeti olan çölyak hastaları için ilçe genelinde tespit edilen 49 hastaya iki ayda bir ortalama bin TL değerinde gıda yardımı yapan Gürsu Belediyesi yardım paketlerini evlere kadar ulaştırıyor. Bu çerçevede, 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü nedeniyle özel bir kahvaltı programı da düzenleyen Gürsu Belediyesi’nin etkinliğine iş insanları Veysel Özdemir ve Gökhan Çakar da sponsor oldu. Gürsu Orman Park’ta düzenlenen kahvaltı programında çölyak hastalarının aileleri de yer aldı. Hazırladıkları proje ile çölyak hastalarının hayatlarına dokunduklarını anlatan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık “ İlçemizdeki çölyak hastalarımıza içerisinde tüm gıda ihtiyaçları olan özel bir paket hazırlıyor ve ulaştırıyoruz. Beslenmeleri için alabilecekleri gıda ürünlerinin ne denli pahalı olduğunun farkındayız. Bu nedenle onların zor hayatlarına böyle bir katkı sunmayı hedefledik” dedi. 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü nedeni ile hazırlanan kahvaltı menüsünü hastalarla beraber yiyen Başkan Işık, sonrasında hastalarla vakit geçirdi.