POLİTİKA - 21 Kasım 2017 Salı 19:48

Başbakan Yıldırım: Türkiye'nin e-ticaretteki 2023 yılı hedefi 350 milyar Türk Lirası

A
A
A
Başbakan Yıldırım: Türkiye'nin e-ticaretteki 2023 yılı hedefi 350 milyar Türk Lirası

Başbakan Binali Yıldırım, “E-ticarette 2023 hedefimiz 350 milyar Türk lirasıdır. Bu hedefi tutturmayı inşallah başaracağız. Amacımız ülkemizin yakın gelecekte dünyadan önemli dijital ekonomileri arasında yerini almasıdır” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım Antalya Uluslararası E-Ticaret Konferansı’nın kapanış törenine katıldı. Başbakan Yıldırım, E-Ticaret Konferansı’na 19 ülkeden katılımın sağlandığını belirterek, “Bilişim elektronik ortamı her geçen gün artıyor. Çok kısa süre de elimizdeki telefon olmadan yaşayamayacağız. İnsanlar toplantıdayken bir yandan işini yapmaya devam ediyor. Yarım kalan işini yapıyor, Hayatımızın önemli bir ortağı olan telefonlara, eşimize çocuğumuza ayıramadığımız zamanı ayırıyoruz. Bilgi toplumu olma hedefi bütün ülkelerin üzerinde durduğu bir konu. Bilgisayar okuryazarlığının gelişmesi lazım, gençler zaten bilgi toplumu konusunda bilgili. Bizim yaşımızdakilerin de bilgi toplumu konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Benim kayınvalidem de telefondan pizza ısmarlayabiliyorsa bilgisayar okuryazarlığının arttırılması lazım” dedi.
Siber güvenliğin önemli hale geldiğini ve internetin bir nimet olmaktan çıkıp ceza olmak yolunda ilerlediğini ifade eden Başbakan Yıldırım, “İnternette tek şeritli yollarla bir yere varamayız, çok şeritli yollara ihtiyacımız var. Ülkemizdeki Mobil kullanıcı sayısı 70 milyonun üzerinde. 10 yıl gibi bir süre içerisinde 5G teknolojisine ilerliyoruz. İletişimde hız önemli” dedi.

Başbakan Yıldırım, konuşmasında Başkan Elmalı'ya “Gideceksin bakacaksın köylerde ADSL var mı yok mu bakacaksın” diye takıldı.

Türkiye’de geniş bant internet penetrasyonunun yüzde 60’ın üzerinde, genel kullanımın ise yüzde 99 olduğunu belirten Başbakan Binali Yıldırım, “O yüzden internet üzerinde gittikçe daha çok iş yapılmaya başlandı. Başlangıçta interneti insanlar kullanıyor. Sonra makineler kullanmaya başladı. Eşyaların interneti. Şimdi bütün işte evinizin sıcaklığından tutun, arabanın gitmeden klimasını çalıştırılmasına varıncaya kadar her şeyi internette yapabiliyorsunuz. Hatta kahve ısmarlıyorsun, makineden kahve, orayı çalıştırıp doldurabiliyorsunuz. Bir çok kolaylık, rahatlık var. Ama bunu nasıl yapacaksınız? Altyapı olmadan yapamazsınız” dedi.

"70 milyon üzerinde mobil kullanıcı var"
E-ticaretin yıllık yüzde 100 artışla devam ettiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, “Bugün ülkemizde mobil kullanıcı sayısı 70 milyonun üzerinde. Bu sayıya baktığımızda e-ticaret sektörünün de ülkemiz için çok önemli bir alan olduğunu söylemek mümkün. Teknoloji dönüşüme ilk bakışta, ilk olarak kendimizden başladık. E-dönüşüm projelerini hayata geçirdik. Yani devlette verilen hizmetlerin normal bürokrasiyle yapılması değil, internet kullanılarak yapılması için e-devlet portalini 2009’un başında devreye aldık. Bugün aşağı yukarı birçok hizmet sorgulama, işlem yapma bakımından e-devlet üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Buna tabi belediyelerimiz de dahil, bakanlıklarımız, özel sektör zaten bunları yapıyor. 10 yıl gibi bir süre içerisinde 5G teknolojisine doğru hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Eskiden bilgisayar alırken hızına bakarlardı. Ben de düşünüyordum ne olacak ya, ne kadar fark ediyor bu. Birisi 1 saniyede açılıyor, birisi 1 saniyeden biraz fazla sürüyor. Ne biçim adamsınız, 2 saniyede açılsın ne olur… Ama işin içine girdikçe gördük” dedi.

İlaç benzetmesi
İnternet ve teknolojide yaşanan gelişimleri, insanlığın geleceğini geliştirecek gelişmeler olarak yorumlayan Başbakan Yıldırım, internet için ilaç benzetmesi yaptı. Yıldırım, “Burada değişimin gelişimin ne kadar hızlı olduğunu anlıyoruz. Hakikaten şu anda yapay zekayı konuşuyoruz. Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz. Bütün bunlar insanlığın geleceğini değiştirecek gelişmeler. Ha bu değişim iyi yönde de olabilir, kötü yönde de olabilir. Bu öyle bir şey ki, bu ilaca benziyor. Kararında kullandığınız zaman şifa, yanlış kullandığınız zaman zehirler, yok eder” dedi.

"Sanal alemde işlenen suçlar gerçek alemden daha ağır"
İnternetteki güvenlik konusuna değinen Yıldırım şunları söyledi:
“İnternet üzerinden işlenen suçlara bakın. Bugün gerçek alemde işlenen suçlardan daha ağır, sanal alemde suçlar işleniyor. Ve buna yönelik de takibi tespitinde de muazzam zorluklar var. Burada size suç teşkil edecek bir eylem yapıyor. Adamın bakıyorsun bilmem ne adasında hesap açıyor oradan yapıyor. Bundan sonra nasıl yargılayacaksın? Herkesin hukuk, hükümranlık alanı ayrı. Ara bul. Bulduktan sonra da zaten iş işten geçmiş oluyor. Yaptığı tahribat telafisi imkansız duruma dönüşüyor. Bu bilişimde küresel bir farkındalık, küresel bir hukuk alanında da BM konvansiyonları gibi bir takım konvansiyonların ihdas edilmesi lazım. Bütün ülkelerin kabul edildiği, daha geniş katılımlı bilişim suçlarıyla mücadele, siber suçlarla mücadele başlığında küresel bir anlaşmaya ihtiyaç var. Aksi halde ülkeler arasındaki çatışmaların anlaşmazlıkların da çok ciddi anlamda artma ihtimali mevcuttur.”

"PTT elini çabuk tuttu"
E-ticaret konusunda PTT’nin elini çabuk tuttuğuna dikkat çeken Başbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“E-ticaret çok yaygınlaşıyor. Dünya küresel büyümesi yüzde 3’ün altında, ama e-ticaret büyüklüğünde katlanarak gidiyor. Ancak çok büyük lojistik merkezlerine ihtiyaç var. E-ticarette sınır yok. Küresel bir iş. Nerede hangi işlemi yaparsanız yapın, o işin diğer halkaları başka ülkelerde. Bu da bu e-ticarete küresel bir boyut kazandırıyor. Küresel boyut kazanınca ne oluyor? Küresel kalkınmada bir adalet sağlanmış oluyor. Küresel işbirliğinde yeni bir imkan sağlanmış oluyor. PTT de tabi elini çabuk tuttu, önce bir e-ticaretin hukuki altyapısını oluşturdu. Gerekli yasalar çıkarıldı. Vatandaşımızın e-ticaretle gönül rahatlığıyla çalışmasının önündeki engelleri kaldırdık. Dolayısıyla tereddüt etmeden, güvenle bu işleri yapabilmiş olacak. Daha sonra şirketin, yaptığımız düzenlemelerde e-ticaret üzerinden iş ve işlem yapılacak şirketlerin verecekleri yıllık aidat ödemelerine destek vermeye başladık. Geçen yıl 891 şirkete bu anlamda PTT 4,5 milyon destek verdi. Bu yılın ilk 10 ayında, şu anda 18 milyonu buldu destek miktarı.”
Türkiye’nin e-ticaretteki hedefini 2023 yılı için 350 milyar olarak açıklayan Başbakan Binali Yıldırım, “E-ticarette, 2023 hedefimiz 350 milyar Türk lirasıdır. Bu hedefi tutturmayı inşallah başaracağız. Amacımız ülkemizin yakın gelecekte dünyadan önemli dijital ekonomileri arasında yerini almasıdır. Bu tabi ihracata da katkısı olacak. İhracat hedeflerimizin gerçekleşmesini de kolaylaştıracak. Türkiye satın alma gücü paritesine göre dünyada 13’ncü” dedi.
Dünyada küresel krizin etkisinin halen sürdüğüne dikkat çeken Yıldırım, “2008 sonunda başladı, etkisi biraz azaldı ama hala devam ediyor. Çünkü dünyada küresel büyüme maalesef bir türlü istediğimiz bir düzeye gelmedi. 90’lı yılların yarısında seyretmeye devam ediyor. Ancak Türkiye küresel krize rağmen büyümede hiçbir şekilde küresel büyümenin altına düşmedi. En kötü halde bile 2 katını yakaladı. Son 15 yılın özeti bu” diye konuştu.

“Dünyadaki 10 mega projenin 6’sı Türkiye’den”
2008 yılından bu yana dünyada yapılan 10 büyük projeden 6’sının Türkiye’ye ait olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Krize inat yatırıma devam. Sloganımız bu oldu. Kamu yatırımlarını artırdık. Reel ekonomiyi güçlendirecek tedbirlere öncelik verdik. Bugün dünyada son 10 yılda krizden dolayı fazla büyük proje yapılmadı. 10 tane büyük proje var, 2008’den beri. Bu 10 projenin 6 tanesi Türkiye yaptı. 10 mega projenin 6 tanesi Türkiye. İzmir – İstanbul Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, bir diğer dünyanın en büyük havalimanı, bir başkası Avrasya Tüneli, diğer bir proje yine Marmaray. Bunların ikisi de boğazın altından 100 metre derinliğinden geçen büyük projeler. Altıncısı, en büyük açıklığa sahip asma köprüsü 1915 Çanakkale Köprüsü. İşte bu projeleri Türkiye başladı, bir çoğunu bitirdi. Bunlardan sadece 3 tanesi devam ediyor. Diğerleri bitmiş vaziyette.”

“Ciddi kriz ve kaos var”
Türkiye’nin yer aldığı Ortadoğu coğrafyasında ciddi anlamda kriz ve kaosun olduğunu belirten Yıldırım, “Hava, kara, denizyolu ulaşım ağımız Allah’a şükür. Ülkemizin 2023 cumhuriyetimizin 100’ncü yılına hazır hale getirdik. Şimdi amacımız bu tecrübelerimizi, bilgilerimizi başta komşularımız olmak üzere bölge ülkeleriyle paylaşmak. Sizin tek başına kalkınmanız bir şey ifade etmez. Etrafta bir ekosistem oluşmadan, oradaki sorunlar çözülmeden. Yani şimdi Türkiye’nin 1370 km Suriye ve Irak’a hududu var. Oralarda 6-7 senedir terör iç savaş yüzünden insanlar maalesef masum insanlar hayatını kaybediyor. Milyonlarca insan yerini yurdunu memleketini terk etmek zorunda kalıyor. Bosna bunu iyi bilir. 90’lı yıllarda onların yaşadıklarını, vahşeti, zulmü, soykırımı biz unutmadık. Unutmamamız da lazım. Amacımız ne? Tunus’u da aynı şekilde karıştırmaya çalıştılar. Yemen’de aynı şeyler var. bizim coğrafyamızda ciddi anlamda bir kriz var, kaos var, iç savaş var” ifadelerini kaydetti. Bütün bunlara rağmen Türkiye ayakta kalan bir ülkedir. Bir yandan büyümeyi, kalkınmayı, halkının geleceğe hazırlanmasını sağlarken, bir yandan da kaoslardan, krizlerden kaynaklanan sorunları çözmek için mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.

"Amcanın gönlünü yapamadık ama 80 milyonun işini yaptık"
Bakanlık döneminden bir hatırasını anlatan Başbakan Binali Yıldırım, “PTT şubelerini dolaşıyorum. Bir mahallede Ankara’da gittim PTT şubesine. Bir emekli amca bana dedi ki ‘Bakanım senden şikayetçiyim’ dedi. Hayrola ne yaptık dedim? “Bunlara ne yaptıysan, geliyordum 10 çayını içiyorduk, öğlen yemeğini yiyordum, akşam 3 çatımı da içiyordum. Şimdi geliyorum ‘amca işimiz çok’ diyorlar.” Amcanın belki gönlünü yapamadık ama 80 milyonun işini yaptık. 2012’de hizmete giren e-PTTavm.com sitesinde 2 binden fazla tedarikçi firma var, 3,5 milyon ürün var. Bu sektörün öncüleri ve karar alıcılarıyla buluşma fırsatı bulduk. Alınan kararların bir ışık tutmasını temenni ediyorum. Bir kez daha bu toplantının bütün katılımcı ülkelere, oradan bu toplantıya gelip görüşlerini bizlerle paylaşan değerli yöneticilere bakanlara teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım’ın bu konuşmaları salondakiler tarafından uzun süre alkışlandı.

Yaşlı teyze ile internet anısı güldürdü
Başbakan Yıldırım’ın, yine bakanlık döneminde Erzincan’daki hatırası ise salondaki herkesin yüzünü güldürdü. Yıldırım o hatırasını şu sözlerle anlattı:
“Erzincan'da köyün girişindeki yaşlı bir teyze çeşme başında oturuyordu. Yanındaki insanlar 'teyze bakan geldi, ne istiyorsan iste' dedi. Kafasını kaldırdı bana baktı, 'hoş geldin evladım' dedi. Ne istiyorsun deyince, 'yollarımızı, sularımızı yaptınız Allah razı olsun, bütün ihtiyaçlarını karşıladınız ama bir şey eksik kaldı’ dedi. Nedir teyze deyince, bizim köyde ADSL çekmiyor’ dedi. O ne dedim deyince, 'Evladım bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın. Allah bilir sen mesenger bile bilmezsin' dedi. Sonra anladık ki Teyze’nin torunu varmış yurt dışında yaşayan onunla görüntülü konuşma ihtiyacı duyuyormuş. Onun için köyden kalkıp şehre gitmek zorunda kalıyormuş. Onun için bize köyde internet çekmiyor diye serzenişte bulunuyor.”
 

Suat Metin- Kağan Özkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.