GÜNDEM - 15 Nisan 2021 Perşembe 07:38

Başkan Erbaş: 'Allah razı olsun, milletimiz anlayışla karşıladı'

A
A
A
Başkan Erbaş: 'Allah razı olsun, milletimiz anlayışla karşıladı'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Biz dedik ki, mademki son zamanlarda vakalarda bu kadar artış oldu. Milletimize yardımcı olalım, teravih namazlarımızı evde, farz namazlarımızı tedbirlere riayet ederek camilerde kılalım dedik. Allah razı olsun, milletimiz anlayışla karşıladı.” dedi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, VAV TV’de canlı olarak yayınlanan “İftar Vakti” programına katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ramazan'la birlikte yayın hayatına başlayan VAV TV’ye başarılar dileyerek, “Medeniyet birikimimizi, Kur'an ve sünnet çizgisinde İslam düşüncesini inşallah en güzel bir şekilde milletimize ulaştırma noktasında vasıta olur.” dedi.

Bu Ramazanın da salgınının gölgesinde geçirildiğini ifade eden Başkan Erbaş, “Ramazan'da camilerimizde beş vakit namazımız kılınıyor. Cuma namazı kılınıyor. Camilerde salgınla mücadelede insanımız o kadar tedbirli ki, zaten temizlik olmadan Müslümanlık olmaz. Temizlik olmadan camiye gidilmez. Bütün bunlara rağmen biz dedik ki mademki son zamanlarda vakalarda bu kadar artış oldu. Milletimize yardımcı olalım, teravih namazlarımızı evde kılalım. Farz namazlarımızı, Cuma namazımızı camilerde bu tedbirlere riayet ederek kılalım dedik. Allah razı olsun milletimiz anlayışla karşıladı. Ramazan'ın ortasından sonra vaka sayıları aşağılara doğru düşerse biz ona göre yeniden bir karar alabiliriz. Ama milletimizin bu anlayışına, bu ferasetine gerçekten teşekkür ediyorum. Yeter ki bu virüs, bir insana daha bulaşmasın.” diye konuştu.

“Kur'an-ı Kerim, tüm insanlar için bir şifadır”

“Ey iman edenler sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” ayetini hatırlatan Başkan Erbaş, “Namaz, oruç, zekat, hac, bütün ibadetlerin özünde insanı kötülüklerden alıkoymak vardır. Peki, kötülüklerden alıkoymak insana ne kazandırır? İnsana güzellik kazandırır. İnsanı iyiliğe ulaştırır. Bu da bir şifadır. “Rabbimiz buyuruyor ki biz Kur'an'ı şifa ve müminlere rahmet olarak indirdik.” buyuruyor. Kur'an-ı Kerim, tüm insanlar için bir şifadır.” ifadelerini kullandı.

“Orucun sosyolojik, fizyolojik ve psikolojik faydaları var”

Başkan Erbaş orucun bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin altını çizerek, “Oruç öyle bir şifa ki bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bu, objektif bilim adamlarının ispatladığı bir gerçektir, bir hakikattir. Orucun sosyolojik, fizyolojik ve psikolojik faydaları var. Sadece bedene şifasından da bahsetmiyoruz. Esasında ruhun sağlıklı olması, bedenin sağlıklı olmasını sağlar.” şeklinde konuştu.

Türkiye Diyanet Vakfının Türkiye'de 1003 şubesi olduğunu belirten Başkan Erbaş, “Vakfımız, bütün illerimizde, ilçelerimizde, köylerimizde fakir fukara, garip gureba insanlara ulaşıyor. Her zaman olduğu gibi bu Ramazan'da da binlerce gönüllümüz ve çalışanımız alanda, milletimizin bize emanet etmiş olduğu yardım paketlerinin, zekatların dağıtımı ile meşgul. Sadece bu Ramazan'da milletimizin bize emanet etmiş oldu 61 milyon Türk Lirasını yurt içinde mağdur insanlara dağıtıyoruz.” diye konuştu.

Muhammet Mücahit Dereli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.