POLİTİKA - 20 Eylül 2014 Cumartesi 14:35

Başkan Kocaoğlu’ndan AK Partili vekillere çöp tepkisi

A
A
A
Başkan Kocaoğlu’ndan AK Partili vekillere çöp tepkisi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Partili vekillere tepki gösterdi.

İzmir’de AK Partili bazı milletvekillerinin Yamanlar Dağı’na kurulmak istenen katı atık tesisine karşı çıkmalarına tepki gösteren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Duyarlı çevre örgütlerine, bilim adamlarına ve İzmir’i sevenlere sesleniyorum: Bu kentin geleceğinin üç beş siyasetçinin hırsına kurban edilmesine izin vermeyin. İzmir’e modern bir katı atık tesisi kurulmaması için bayraktarlık yapan iktidar milletvekilleri, kenti değil sadece yapılmadığı takdirde oluşacak mağduriyetten nasıl bir siyasi rant elde edeceklerini düşünüyor” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iktidar partisine mensup bazı milletvekillerinin Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi’nin kurulmasına yönelik tepkilerini “samimiyet sınavından ikmale kalmış siyasetçilerin küçük hesapları” olarak nitelendirdi. Başkan Kocaoğlu, “Böylesine önemli bir konunun bilimden, akıldan ve mantıktan uzak bir şekilde, sadece siyasi kaygıların güdümünde ele alınıyor olması, kentimiz adına üzüntü vericidir. Değerli milletvekillerinden, gelecek nesillerin teminatı olacak bu projeyi desteklemelerini talep ediyorum” diye konuştu.

Çevre yatırımları konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, tek eksiğinin katı atık bertaraf tesisi olduğunu iddia eden Başkan Aziz Kocaoğlu, yıllardır sürdürdükleri yer arayış çalışmalarının her defasında “bir yerlerden” geri döndüğünü belirterek şöyle devam etti:
“İzmir’in modern teknoloji ile inşa edilmiş bir katı atık değerlendirme bertaraf tesisine kavuşması artık kaçınılmaz zorunluluk haline gelmiştir. Ancak böylesine önemli bir konunun, bazı kesimler tarafından bilimden, akıldan ve mantıktan uzak bir şekilde, sadece siyasi kaygıların güdümünde ele alınıyor olması, kentimiz adına üzüntü vericidir. Bugüne kadar defalarca açıkladığımız ve kentin tüm kesimleriyle paylaştığımız projenin, dış ortama koku, sızıntı suyu ve gürültü gibi hiçbir olumsuz etkisinin olmayacağını, tesis için 4 kilometrelik yol yapılacağını ve çöp TIR’larının hiçbir yerleşim yerinden geçmeyeceğini, ortalama algı düzeyine sahip herkesin artık idrak etmiş olacağı kanaatindeyim.

Bilindiği üzere, projenin yer tespiti konusundaki çalışmalarımızı sadece ve sadece bilimin önderliğinde yaptık. Uzun araştırmalarımız sonunda Çiğli-Menemen-Karşıyaka’nın kesişme noktasında belirlediğimiz alan için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarına, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne, Devlet Su İşleri’ne, İZSU Genel Müdürlüğü’ne, Orman Bölge Müdürlüğü’ne, Gediz Dağıtım A.Ş ile Türkiye Elektrik İletim A.Ş’ye görüş sorduk. Hepsi ‘olumlu’ yanıt verdi. Konunun uzmanlarını, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı meslek odalarının başkan ve temsilcilerini projenin tüm detayları ve aşamaları hakkında bilgilendirdik. 18 resmi kurumun temsilcilerinin yer aldığı Mahalli Çevre Kurulu, “Kuzey Bölgesi Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi Projesi”ne ait yer seçiminin uygun olduğuna oy birliği ile karar verdi. Tesisin kurulacağı yere ilişkin ön fizibilite raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teslim edildi.”

“Bugün gelinen nokta itibariyle, bir takım siyasi aktörlerin sadece ve sadece Büyükşehir Belediyesi’nin başarılı olacağı kaygısıyla hareket etmesi, kentimize telafisi mümkün olmayacak zararlar vermektedir’’ diyen Kocaoğlu; sözlerini şöyle tamamladı:

’’İzmir’e modern bir katı atık tesisi kurulmaması için bayraktarlık yapan iktidar milletvekilleri, anlaşılıyor ki, aslında projelerin içeriğiyle ilgilenmiyor. Sadece yapılmadığı takdirde oluşacak mağduriyetten nasıl bir siyasi rant elde edeceklerini düşünüyorlar. Buradan duyarlı çevre örgütlerine, bilim adamlarına, İzmir’i seven tüm insanlara sesleniyorum: Bu kentin geleceğinin üç beş siyasetçinin hırsına kurban edilmesine izin vermeyin. Bu proje sadece benim ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projesi değildir. Bu proje İzmir’in projesidir. Gelecek nesillerin temiz bir çevrede, sağlıklı bir yaşam sürmesinin teminatı olacak bir projedir. Kısır tartışmalarla kaybettiğimiz her gün, çocuklarımızın geleceğinden çalmaktadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.