ASAYİŞ - 14 Temmuz 2022 Perşembe 09:42

Batmanlı 15 Temmuz gazisi o gecede yaşananları anlattı

A
A
A
Batmanlı 15 Temmuz gazisi o gecede yaşananları anlattı

Batmanlı 15 Temmuz gazisi Ayhan Taşdemir, 6 yıl önce FETÖ hain darbe kalkışmasına nasıl karşı koyduklarını ve o gece yaşadıklarını anlatırken, "Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın" dedi.

15 Temmuz hain darbe kalkışması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde ayağından vurularak yaralanan 15 Temmuz gazisi Ayhan Taşdemir, o gece yaşananları hiç bir zaman unutmayacaklarını söyledi. Taşdemir, “15 Temmuz 2016 gecesi unutulacak bir gece değildir. Ne biz unutabiliriz, nede büyük Türk milleti unutabilir. Şanlı ordumuzun içine gizlenmiş hain FETÖ mensuplarının milli irademize darbe yapmak istemesi neticesinde o gece Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla beraber bütün halkımız ve milletine bağlı güvenlik güçlerimiz el ele vererek milletin iradesine sahip çıkarak, hain darbe girişimini bertaraf etti. Tarihimizde de emsalleri olduğu gibi o gecede halkımız iradesini ortaya koyarak hainlere geçit vermemiştir. O gecede insanın gücü ve aklının yetemeyeceği şeyler gördük. İnsanın vücudunu tankların önüne siper ettiğini gördük. Parçalanmış vücutlar gördük. Bir yandan vatanına sımsıkı sarılmış kahraman bir halk, diğer yandan şanlı ordunun kılığına giren hainlerin gözünü kırpmadan, acımasızca vatandaşa ateş ettiğini gördük. Bu yaşananların hiç bir şekilde izahatı olamaz. Bu ülkede nasıl hainler varsa, bu hainleri durduracak kahraman vatan evlatlarının da olduğunu gördük. O gece 251 şehidimiz oldu. 3 bin civarında da gazimiz oldu” dedi.

“Kopmuş bacaklar, parçalanmış bedenler gördüm”

Taşdemir, o gece yaşananları anlatırken adeta kendinden geçerek, “Çoğunun bacakları kopmuş, vücutları parçalanmış halde şehitlerimizi gördük, ama buna rağmen hiç bir şekilde geri adım atmayan bir milleti gördük. Vatanına, milletine bağlı güvenlik güçlerimizi gördük. Biz İstanbul’da bekar evinde yaşarken darbe kalkışması olduğunu televizyonlardan öğrendik. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile birlikte biz de bütün halkımız gibi sokaklara çıktık. İlk etapta İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün önüne geldik. Oradaki tehlike bertaraf edildikten sonra elimizde bayraklarla Saraçhane’de bulunan Büyükşehir Belediyesine gittik. Oraya yetiştiğimizde darbeci hainlerin her yeri tuttuğunu gördük. Acımasızca halkın üzerine ateş açıyorlardı. Yaralanan birine yardım etmeye çalıştığım esnada bende yaralandım. Ben hastaneye gittiğimde orada parçalanmış kafalar, onlarca kurşun yemiş bedenler, şehit olmuş insanlarımızı gördüm. O görüntü hiç bir şekilde gözümün önünden gitmiyor. Her seneyi devriyesinde yine biz bunları yaşıyoruz. Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bir daha böyle bir durum olması halinde bu defa şehit olmayı göze alacağız. Bu ruh bu bende olduğu sürece kutsal değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu irade bu millette olduğu sürece hiç kimse bu vatana diz çök türemez” diye konuştu.

“Terörle mücadelede iki kardeşimi şehit verdim. Diğer kardeşlerim de şehit olmaya hazırdır”

Terörle mücadelede iki kardeşini şehit verdiklerine belirten Sason Şehit Aileleri ve Gazilerle Yardımlaşma ve dayanışma Derneği Başkanı Mutalip Çelik, 24 kardeş olduklarını belirterek muhtemel bir darbe kalkışmasında tüm geride kalan kardeşleriyle birlikte şehit olmaya hazır olduklarını söyledi. Çelik, “O gece tarifi olmayan bir geceydi. Az önce gazimizin de anlattığı kesilmiş bacaklar, parçalanmış vücutlar, yere serilmiş olmasına rağmen şanlı bayrağımızı yere düşürmeyen gazilerimize şehitlerimize selam olsun. O gece tüm dünya şunu görmüştür paralel yapılanmalarla, masa başı oyunlarla, haçlı ittifaklarıyla hiç kimse bu millete diz çöktüremez ve boyun eğdiremez. Çünkü bu millet inançlı bir millettir. Bu millette bayrağı, vatanı, ezanı için hiç çekinmeden tankların ve topların önüne göğsünü siper eden bir ruh, bir iman vardır. Çünkü bu millet büyük Türk milletidir. Bu vatan uğruna terörle mücadelede 2 kardeşimizi şehit verdik. Biz 24 kardeşiz sadece 2 şehit değil 24 kardeşi de şehit vermeye hazırız. Bu vatan uğruna göğsümüzü açmış şehadeti bekleyen bizler, şanlı bayrağımızı yere düşürmeyeceğiz. Binlerce, yüzlerce şehit versek de biz bu davadan vazgeçmeyeceğiz. Selam olsun buradan terörle mücadele eden 15 Temmuz şehitlerimize ve gazilerimize” şeklinde konuştu.

Ekrem Aktaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.