POLİTİKA - 27 Temmuz 2017 Perşembe 10:36

Batuhan Yaşar: 'Alman vakıfları ve yabancı STK’lar araştırılacak'

A
A
A
Batuhan Yaşar: 'Alman vakıfları ve yabancı STK’lar araştırılacak'

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesindeki köşesinde "Almanya ile yaşanan 'sert ilişki' dönemi neden oldu, nasıl bu noktaya gelindi?", "BfV’den MİT’e yönelik bir hamle mi gelecek?", "Alman vakıfları ve yabancı STK'lar ile ilgili hangi kararlar alındı?", "Almanlar İncirlik'ten taşındı mı?" sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar'ın "Alman vakıfları ve yabancı STK’lar araştırılacak" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

"Birinci dünya savaşı müttefikimiz, NATO ortağımız ve AB’den de yakın tanıdığımız Almanya ile diplomasi literatüründe bile bulamadığım “sert ilişki” dönemi yaşıyoruz.
Peki niye böyle oldu, nasıl bu noktalara gelindi?
Gerilimi Ankara değil hep Berlin arttırdı...
Öncesi de var ama düğmeye referandum sürecinde basıldı.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuşma yaptırmadılar ve hâlâ da yaptırmıyorlar (G-20 Zirvesi)
- Almanya’nın FETÖ ve PKK’ya güvenli liman olma durumu aynen devam ediyor. Türkiye’nin istediği teröristler iade edilmiyor. Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, İncirlik için geldiği Türkiye ziyareti öncesinde PKK konusunda “acayip olumlu” açıklamalar yapmıştı. Ama bunlar hiçbir şekilde icraata dönüşmedi.
- Haklarında gözaltı kararı bulunan FETÖ’cüler Almanya’da ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. PKK'lılar da aynı şekilde.
- Almanya hinterlandı, Berlin yönetiminin izinden gidiyor.
- Alman gizli servisi BND Başkanı’nın pek de alışılmadık şekilde direkt olarak Alman basınına konuşması. BND’den sonra Alman iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı BfV’nin de MİT’i direkt olarak hedefe koyması.

- ALMAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ “İLAN” PLANI

Biliyorsunuz eylül ayında Almanya’daki parlamento seçimleri yenilecek.
Alman Dışişleri Bakanlığı gazetelere, Türklere yönelik mesajlardan oluşan ilanlar vermeye hazırlanıyor.
Diğer taraftan da Alman Dışişleri Bakanı Gabriel’in Türkiye kamuoyuna seslenmek için ‘reytingi yüksek’ bir Türk TV kanalına röportaj vermek istediği bilgisine ulaştık.
Aynı şekilde sağ tandanslı Türk gazetelerine mülakat verilmek istendiğini de öğrendik.
Burada verilmek istenen mesaj çok açık:
- ‘Biz Türk hükûmetine diş geçiremiyoruz. Ama işin aslı şöyle. Bakın böyle böyle oldu. Top sizde’
Ne kadar ikircikli bir tavır.
Sen Türkiye Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına izin verme. Ama izin vermediğin şeyin benzerini Türkiye’de yapmaya çalış.
Bu aslında ‘demokrasi, özgürlük ve insan hakları benim için var, senin için yok’ demek değil mi?

- BfV’DEN MİT’E YÖNELİK BİR HAMLE Mİ GELECEK?

Alman gizli servisi BND’nin ardından benzer açıklamalar bu kez de Alman iç istihbarat örgütü BfV’den geldi. BfV Başkanı Hans-Georg MaaBen, MİT’in Almanya’daki artan faaliyetlerini endişe ile izlediklerini açıkladı.
Hatta biraz daha ileri gitti ve “Türkiye’yi hasım olarak görüyoruz” demekten kendini alamadı.
Alman iç istihbarat şefinin, ‘Türkiye'nin MİT aracılığıyla Türkler üzerinde nüfus tesis etmek istediğini’ iddia etmesi yapılacak hamleleri de açık ediyor aslında.
MİT’in hiçbir şekilde Almanya’da faaliyette bulunmasını istemiyorlar.
Almanya’dan MİT’e yönelik bir hamle gelebilir mi?
- Evet gelebilir
Hatırlayın; Türkiye’nin görevlendirdiği imamların, FETÖ’cülerin şikâyetleri üzerine ajan olarak suçlandıklarını, hatta gözaltına alındıklarını.

- ALMAN VAKIFLARI VE YABANCI STK’LAR ARAŞTIRILACAK...

Gezi kalkışmasından beri yaşanan mide bulandırıcı faaliyetler ve en son Büyükada ‘toplantısının’ ardından bazı önemli kararlar alındı.
Türkiye’deki ‘Yabancı SKT’lar ve özellikle de Alman Vakıfları’ mercek altına alındı/alınıyor.
Dış bağlantılı STK’ların faaliyetleri inceleniyor.
Büyükada’da yaşananları yazdık, çizdik...
Perde arkasında dönen dolapları gözler önüne serdik.
Artık top bağımsız Türk yargısında.
Suç unsuru varsa hukuk çerçevesinde gereği yapılacak.

- KİM KİMİ TEHDİT EDİYOR?

Berlin yönetiminin, Alman şirketlerine ve turistlere “Türkiye’ye gitmeyin” uyarılarını biliyorsunuz.
Bu aslında uyarıdan ziyade Türkiye’ye yönelik açık bir tehdit...
Ama Berlin yönetimi, “haksız ve mesnetsiz” suçlamalar karşısında Almanya’daki Türklerden tepki alacağını çok iyi biliyor.
Bilmenin ötesinde bundan çekiniyor.
Bir başka konu daha var:
- Mülteciler...
Almanya, Türkiye ile eşgüdüm ve koordinasyon içinde hareket etmezse mülteci işinin çökeceğini de çok iyi biliyor.
Türkiye kötü niyetli olsaydı mülteciler konusunda çoktan Almanya’ya gol atardı... Hatta o golü 90’dan örümcek ağlarını alarak yapardı.
Acaba kim kimi tehdit ediyor

- ALMANLAR İNCİRLİK’TEN TAŞINDI MI?

Geçen pazar günüydü galiba. Alman basını yine bir yaygara koparttı.
‘Alman askerleri İncirlik’ten taşınmaya başladı’ haberleri son dakika olarak ajanslara düştü.
Baktık araştırdık.
Ne bir asker ne de bir uçak taşınmış...
Bırakın uçağı “levye, cıvata” bile henüz Ürdün’e götürülmemiş.
Almanya neyi bekliyor anlamadım.
Yakıt ikmal uçakları ve teknik ekipmanın ağustos sonu eylül başı gibi Ürdün Azrak Üssüne gideceğini öğrendik.
Öğrendiğimiz iki şey daha var:
Alman askerleri bu işten pek hoşnut değiller.
Ayrıca alternatif peşindeler... Yunanistan’da hava üssü kurmayı planlıyorlar...
Ankara-Berlin arasındaki bu fırtınalı ve ihtiraslı ilişki pek de kolay durulacağa benzemiyor."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.