GÜNDEM - 28 Eylül 2016 Çarşamba 12:59

Batuhan Yaşar: 'Moody’s kararının perde arkası'

A
A
A
Batuhan Yaşar: 'Moody’s kararının perde arkası'

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesindeki köşesinde, “Moody’s ile FETÖ’nün bağı var mı?”, ”Neden not kararını 1 ay öncesinden açıkladı”, ”Moody’s ekonomik darbenin işaret fişeğini mi çaktı?”, ”Pazartesi sabahı ne hedeflediler”, ”Dünyaca ünlü ekonomist Timoty Ash ne dedi?", ”Türkiye orta vadeli programla Moodys’e nasıl cevap verdi?” sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar’ın, “Moody’s kararının perde arkası” başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

"Takvim yaprakları 2012 yılının Temmuz ayını gösteriyordu. İngiltere, Fransa ve Almanya’daki gazete manşetleri neredeyse birbirinin aynıydı:

“Yunanistan battı”
Ekonomik kriz komşumuzun kılcal damarlarına kadar ulaşmıştı.
O kadar ki memur maaşları dahi ödenemiyordu.
İşte böylesi bir ortamda batmak üzere olan bir ülkenin kredi notu 4 puan birden yükseltiliyordu.
Bu şaibeli ve komiklik ötesi kararı önceki gün Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indiren Moody’s veriyordu.
Moody’s bize, bir kez daha sipariş üzere derece verildiğini ispat etti.
Bu yazı için geniş kapsamlı bir hazırlık yaptık.
Ekonomiye dair bütün detayları irdeledik.
Rakamların ne söylediğine baktık.
Moodys’in ufacık da olsa bir haklılık durumu var mı, diye araştırdık.
Acaba biz “bu çok güzide” kredi derecelendirme kuruluşuna haksızlık mı yapıyorduk.
Ayırt etmeksizin ekonomistlere de sorduk…
Yurt dışındaki yorumlara baktık, kim ne demiş inceledik.
Ama hayır, yine biz haklıydık.
Moody's’i bu karara götürecek en ufak bir zemin bile yoktu.
Ekonomi demek rakam demektir.
Hangi veriyle bu sonuca vardılar.
Bizim bilmediğimiz hangi bilgiye ulaştılar?
Rakamlar tam tersini söylüyordu.
Hatta Türkiye’nin ana ekonomik dataları AB ülkelerinden bile daha iyi iken, böyle yıkıcı bir karara cüret edebiliyorlardı...
Ekonomik “darbe” mi?
Bu sorunun cevabı kesinlikle “EVET”
Biliyorsunuz 17-25 Aralık darbesini hâkim ve savcılar polislerle birlikte yaptı.
15 Temmuz’u TSK’nın içindeki FETÖ’cüler gerçekleştirdi.
Şimdilerde kulaktan kulağa Türkiye’nin ekonomik anlamda diz çökertilmeye çalışılacağından bahsediliyor.
İşte Moody's bunun ilk işaret fişeğini çaktı.
Daha doğrusu çakmaya çalıştı.
Ne oldu peki?
Elinde patladı.
Gelin daha somut gidelim;
Sözü karşılık bulan ekonomistlerden Timoty Ash kararın açıklanmasından sonra şu cümleyi kuruyordu:
“Biri bana Türkiye ile Güney Afrika’nın aynı olma gerekçesini açıklasın, ben de ikna olayım.”
Timoty Ash gibi ikna olmayanlar çoğunluktaydı.
Öyle de oldu zaten..
Uluslararası piyasalar Moody's’in kararını “ÇÖP” olarak değerlendirdi ve dikkate almadı.
Peki Moody’s ne yapmaya çalıştı?
Bir defa tekrar altını çizelim, Avusturya Havaalanında ve Fransa’da THY’yi zor durumda bırakma çabalarının bile arkasında FETÖ’nün parmağı çıkıyorsa Moody's’in bu kararının arkasında da olabilir mi?..
Pekâlâ olabilir.
Şu an için elimizde somut kanıt yok.
Ama araştırılmalı.
Zaten Moody’s merkezi Amerikan polisi tarafından basıldı.
ABD’de yargı süreci devam ediyor.
İngiltere ve bazı Güney Amerika ülkelerine yönelik spekülatif kararlar aldığı için.
Gelelim Moody's’in not indirimi ile ne yapmak istediğine:
- Türkiye’den Pazartesi sabahı 10 milyar dolarlık fonun çıkması hedeflendi. (2 milyar dolarla sınırlı kaldı)
- Doların ilk aşamada 3 TL’nin üzeri, ardından da kademeli olarak 3.10’lara ulaşması amaçlandı. (Dolar 3’ü denedi ama tutunamadı 2.97’den aşağı doğru geri geliyor.)
- Faizin yüzde 10’un üzerine çıkması beklendi. (Faiz ilk anda bile yüzde 10’u aşamadı)
- Hele Borsa’da, hedeflerinin hiçbiri gerçekleşmedi.
Üstüne üstlük Pazartesi günü yapılan iki Hazine borçlanma ihalesine beklenenin çok üzerinde talep geldi. Hazine, herhangi bir gün gibi, düşük faizlerle borçlanma ihalelerini başarıyla tamamladı.
Buraya kadar her şey çok çirkef görülüyor değil mi.
Ama bitmedi..
Moody’s tahminlerimizin de ötesinde kötü değil çok kötü niyetli.
Bakın, bu karar normal şartlarda 30 Ekim tarihine kadar açıklanması gerekiyordu.
Genelde de kredi derecelendirme kuruluşları kararlarını son gün açıklarlar. Âdet böyledir.
Ama Moody’s yangından mal kaçırırcasına veyahut neye, kime söz verdiyse, kararını tam 1 ay öncesinden açıkladı.
Bu tip yerlerde çalışanlar bilir, bir rapor hazırlanır ve bir süreliğine demlenmeye bırakılır..
Demlenme derken yanlışların düzeltilmesi ve sonuç bölümünde kullanılacak kelimelerin seçimi için.
Önemli bir ekonomist dedi ki:
“Göreceksiniz yakında hem Moody’s hem de S&P, aldıkları notu fazlasıyla geri vermek zorunda kalacaklar.”
Türkiye mali disiplinden taviz vermeksizin, yeni arayışlarla yoluna devam ediyor.
Orta vadeli programını da yakında açıklayacak.
Moody's’e cevap yeni ekonomik reformlarla verilecek."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Vali Avni Çakır’dan belediye başkanlarına ziyareti Muş Valisi Avni Çakır, 31 Mart Mahalli İdareler Seçiminde seçilen Bulanık ilçesine bağlı Uzgörürür Belde Belediye Başkanı Ayettullah Gündoğdu ve Erentepe Belde Belediye Başkanı Hüseyin Haydaroğulları’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. İlk önce Uzgörür beldesini ziyaret eden Vali Avni Çakır, burada Bulanık Kaymakamı Oğuzhan Ocak, Uzgörür Belediye Başkanı Ayetullah Gündoğdu ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Uzgörür Belediye Başkanı Ayetullah Gündoğdu’ya hayırlı olsun dileklerini içen Vali Çakır, “Uzgörür’ü biz seviyoruz. Böyle kaynaşmanızı, birliğinizi, beraberliğinizi seviyoruz. Bizim desteğimiz her zaman başkana olacaktır. İnşallah ileriki zamanlarda sizlerde bunu göreceksiniz. Şirin, sorunu çok olmayan bir beldeniz var. Başkana güveniyoruz. Bu güzel hizmetleri devam ettireceğine inanıyoruz. Tekrar hayırlı olsun ve çalışmalarında başkana başarılar diliyorum” dedi. Yapacağı çalışmalar ve projeler hakkında bilgi paylaşan Başkan Ayetullah Gündoğdu ise ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirtti. Daha sonra Erentepe beldesine geçen Vali Çakır ve beraberindekiler, Erentepe Belediyesi önünde Erentepe Belediye Başkanı Hüseyin Haydaroğulları ve kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Belediye binasına geçen Vali Çakır ve beraberindekiler, burada Belediye Başkanı Hüseyin Haydaroğulları’ndan brifing aldı. Başkan Haydaroğulları, ziyarette duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Biz belediyeyi Kaymakamımız ve Belediye Başkan Vekilimiz Oğuzhan Ocak’tan borçsuz bir şekilde teslim aldık. Hatta kasamızda paramız bile vardı. Valimizin, kaymakamımızın, milletvekilimizin, il başkanımızın, il ve belde teşkilatlarımızın her zaman destekleri yanımızda oldu. Bu güçlü desteklerinden dolayı huzurlarınızdan hepsine teşekkürlerimi sunuyorum. Biz ilk günde dedik ki biz halkımıza başkan olmaya değil, halkımızın hizmetkarı olmaya geldik. Allah’ın izniyle partimin, milletvekilimin, valimizin ve kaymakamımızın da desteğiyle belde halkımıza verdiğimiz sözleri bir bir yerine getireceğiz. İstek ve taleplerimizi valimize sunduk. Tekrar bu güzel ziyaretleri için bizleri onurlandıran valimize Erentepe halkı adına teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı. Muş Valisi Avni Çakır ise başkana hayırlı olsun dileklerini ileterek, “Gerçekten bu seçimde Erentepe çok güzel bir birlik ve beraberlik sağladı. Erentepe, Muş’un en büyük beldelerinin başından geliyor. Neticede barajın kıyısındasınız, yol üzerindesiniz ve bu anlamda gelişmeye açık bir yer. Belde halkının büyük bir güçle belediye başkanı Hüseyin Beyin arkasında durduğunu görüyoruz. Bu çok önemli bir şey. Bazı çalışmalar kısa vadede, bazıları uzun vadede gerçekleşecek olan çalışmalardır. Bizlerde belediye başkanımızın her zaman yanında olacağız. İleriki süreçte sizler de bunu göreceksiniz. Yeter ki birlik ve beraberlik içerisinde siz başkanın arkasında durun. Tekrar hayırlı olsun, başkana çalışmalarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Vali Çakır, belediye ziyaretinin ardından belde sakinleri ile bir araya gelerek onlarla hem sohbet etti hem de talep ve önerilerini dinledi. Daha sonra Erentepe Jandarma Karakol Komutanlığını ziyaret ederek burada karşılama mangasını selamlayan Vali Çakır, karakolun sorumluluk alanındaki genel asayiş ve güvenliği hakkında bilgi aldıktan sonra beldeden ayrıldı.
Denizli Müşterisini yerden 300 metre yükseklikte tıraş etti Denizli’de sosyal projelere verdiği destekle tanınan kuaför Mehmet Çağdaş, sıra dışı bir etkinliğe imza attı. Müşterisini yerden 300 metre yükseklikten Pamukkale’yi izlerken tıraş eden Çağdaş, balondaki yerli ve yabancı turistler tarafından ilgiyle izledi. Denizli’nin sosyal projelere verdiği desteklerle tanınan kuaförü Mehmet Çağdaş, bu kez mesleğini icra ettiği mekan itibariyle gündem oldu. Pamukkale ve Merkezefendi ilçelerinde faaliyet gösteren Mehmet Çağdaş Hair Artist firmasının sahibi olan ve daha önce de gerçekleştirdiği ilklerde gündeme gelen Çağdaş, iş yerini UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan beyaz cennet Pamukkale semalarına taşıdı. Sürekli müşterisi olan Nuri Ersoy’u yerden 300 metre yükseklikte tıraş olmaya ikna eden Mehmet Çağdaş, yerli ve yabancı turistlerin meraklı bakışları arasında eline makas ve tarağı alarak tıraşa başladı. Yaklaşık 1 saat süren balon turu boyunca müşterisinin tüm saç bakımını tamamlayan Çağdaş, verdiği sıra dışı bu hizmetle beğeni topladı. Çağdaş’ın müşterisi gökyüzünden Pamukkale’yi izlerken yaptığı tıraşla ilgili olarak yayınlanan videosu, sosyal medyada binlerce kişi tarafından izlendi. Farklı olmayı ve yenilikler yapmayı çok sevdiğini belirten kuaför Mehmet Çağdaş, “Ne yapabilir diye düşünürken dünyaca ünlü Pamukkale’mizin gökyüzünden seyredilebildiği balonda tıraş yapmak fikri geldi. Bu fikrimi müşterime söylediğimde ilk başta biraz endişelendi ama sonrasında ikna oldu. Müşterimi, o gökyüzünden Pamukkale’yi izlerken onu tıraş ettik. Balkondaki yerli ve yabancı turistler, ilk başta çok şaşırdılar ama sonra hayranlıkla bizi izlediler. Aynı heyecanı yaşamak isteyen birçok kişi bize ulaştı. Tabii bu bizim her zaman yapabileceğimiz bir şey değil ama ben farklı yeniliklere imza atmaya devam edeceğim. Farklı ve sıra dışı mekanlarda mesleğimi icra etmek beni çok mutlu ediyor” dedi.