EĞİTİM - 19 Ocak 2023 Perşembe 09:13

BAU 25’inci yaşını kutluyor

A
A
A
BAU 25’inci yaşını kutluyor

Bahçeşehir Üniversitesi, 25’inci kuruluş yıl dönümüne özel olarak “BAU 25. Yıl Ödül Töreni”ni düzenledi.

BAU’nun çeyrek yaşında dünya üniversiteleri arasında ilk 500’e girmesinin mutluluğunu yaşadığını söyleyen BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, “En büyük motivasyonum ülkeme olan sevgimdir” dedi.
BAU Beşiktaş Kampüsü’nde gerçekleşen programa BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, BAU Mütevelli Heyeti üyeleri ve BAU akademik ve idari personeli katıldı. Etkinlikte araştırmalar ve uluslararası yayınlar ile bilime katkıda bulunan akademisyenler, kuruma katkı sağlayan tüm çalışanlar ödüllendirildi.

“Ne mutlu ki hedefimize ulaştık”

Üniversitenin kuruluş hikâyesini anlatan Enver Yücel, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılını kutladığımız bu yıl, Bahçeşehir Üniversitesi ailesi için ayrı bir öneme sahip. Bu yıl, BAU Global ağının amiral gemisi Bahçeşehir Üniversitesi’nin 25’inci kuruluş yıl dönümü. Geleceğin liderlerini yetiştirmek amacıyla yola çıktığımız üniversitemizle Cumhuriyetimizin çeyrek asrına eşlik etmenin haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda zor günlerimiz de oldu ancak hiç yılmadık, hayallerimizden vazgeçmeyip yola devam ettik ve tüm azmimizle hep birlikte canla başla çalıştık. O zaman yola çıkarken bir hedef koymuştuk. 25 yılda dünyada ilk 500 üniversite içinde olacağımıza dair. Şimdi çeyrek asrı geride bırakırken, ne mutlu ki hedefimize ulaştık. Bahçeşehir Üniversitemiz, dünyanın en itibarlı derecelendirme kuruluşu Times Higher Education 2023 verilerine göre Türkiye’deki üniversiteler arasında 5’inci, tüm dünya üniversiteleri arasında “Industry Income- Endüstriyel Kazanç” alanında 374’üncü oldu” dedi.

“En büyük motivasyonum ülkeme olan sevgimdir”

25 yılda azimle çalıştıklarını belirten Enver Yücel sözlerini şöyle sürdürdü: “50 yıla yakındır BUEK grubunun liderliğini yapıyorum. Bu süreçte her geçen gün hem öğrendim hem öğrettim. Tüm bunlar için çaba sarf ederken en büyük motivasyonum ülkeme olan sevgimdir. Eğer ben memleketime ve insanlığa faydalı yararlı şeyler bırakabilirsem, hele ki ülkemin ihtiyacı olan herhangi bir konuda fayda sağlayabilirsem o zaman dünyadaki en büyük mutluluk benim olur. Bizim gençlerimiz en nitelikli eğitime layıktır, yabancı ülke çocuklarının gerisinde olamaz anlayışı ile hep evrensel boyutta karar aldık. Bu yüzden aşağı yukarı 30 yıldır yurt dışında dolaşıyorum ve dünyanın en iyi okullarını geziyorum. 25 yılda bunları başardık dediğimiz zaman herkes hayret ediyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde böyle bir örnek yok. Ne Amerika’da ne Avrupa’da ne de başka bir yerde. Dünya sıralamasında çok iyi bir yere gelerek, 7 bin 500 uluslararası öğrenci olmak üzere 30 bin öğrenciye eğitim veren bir kurum olduk. Ama bu yetmez. Genç nesli nitelikli bir şekilde eğitmeye devam etmemiz lazım. Eğer biz onları iyi eğitebilirsek yarının dünyasında önemli bir yerde oluruz. Eğitimden başka bir sektöre yatırım yapmak beyhudedir.”

“25 sene boyunca hep ürettik”

Törende, 25 yıl boyunca sürekli artan ivmeyle hep birlikte çalıştıklarını söyleyen BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “BAU’nun 25. yılında ödül törenimizde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz. Biliyorsunuz ki aynı zamanda bu sene Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutluyoruz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” dediği yolda üniversitemiz de bu yüzyılın çeyreğine şahitlik etti ve etmeye de devam edecektir. Bu vesileyle BAU’nun çeyrek asırlık başarısında emeği olan herkese teşekkür ediyoruz. Bu sene çeyrek yaşımızı, BAU 25. Yıl Ödül Töreni ile kutlamaya başlıyoruz. Yıl boyu devam eden farklı bilimsel etkinliklerimiz, konferanslarımız, mezunlarımız ve öğrencilerimizle yapacağımız çok güzel etkinliklerimiz olacak. 25 yılda neler oldu diye dönüp baktığımızda bilim insanları olarak biz dünyada öncü bilimsel çıktılar üretmişiz. Araştırma alanında yayınlarımıza baktığımızda neredeyse dünyanın her ülkesinde bilimsel çıktılarımız bulunmaktadır. Aynı zamanda dünyanın önemli kuruluşlarından projeler almışız ve bu projeleri başarıyla gerçekleştirmişiz. Uluslararası olma düzeyinde ülkemize örnek bir üniversite olmuşuz. Tüm fakültelerimizde uygulamanın içinde olan eğitim modellerini ve yaklaşımlarını seçip, COOP modeli çerçevesinde sektörle birlikte iş yaşamındaki uygulamaları üniversite sürecine dahil etmişiz. Bunları sürekli güncelleyip yeni ve farklı ne olabilir diye üzerine geliştirmeler yapmışız. Gelecek yıllarda tüm bunların üzerine yenilikçi ve öncü çalışmalarımızı ekleyerek nitelikli büyümeye ve bilimin ışığında genç nesilleri yetiştirmeye devam edeceğiz. Nice 25 yıllarımız olsun” dedi.

BAU 25. yıl ödülleri sahiplerini buldu

BAU rektörlüğü tarafından proje çalışması yürüten öğretim üyelerine BAU Toplumsal Fayda Ödülü, BAU Bilime Katkı Ödülü ve BAU Onur Ödülü olmak üzere ödüller takdim edildi. İlk olarak; uzaktan eğitim, ölçme ve değerlendirme, eğitim teknolojileri, eğitsel veri madenciliği ve yapay zekâ alanlarında çalışmalar yürüten BAU Hibrit Dönüşüm Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Ergün Akgün, Türkiye’ye eğitim alanında sağladığı katkılar ve çalışmalarından dolayı BAU Toplumsal Fayda Ödülü layık görüldü. Dr. Ergün Akgün’e ödülünü, BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Şirin Karadeniz takdim etti.
Her yıl öğretim üyelerinin bilimsel çalışmaları, bilimsel makale sayıları, atıf sayıları, ulusal ve uluslararası bilimsel kurumlarda temsil gibi konularda başarı sağlamış öğretim üyelerine verilen BAU Bilime Katkı Ödülü’nü, koronavirüse karşı yürüttüğü ilaç çalışmalarıyla adını duyuran BAU Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Durdağı aldı. Bilgisayar destekli ilaç tasarımı konusunda iki kitap ve yedi kitap bölümü yayınlanan ve hakemli tıbbi kimya ve hesaplamalı biyofizik dergilerinde h-endeksi 39 olan yaklaşık 180 araştırma makalesi bulunan Durdağı’na ödülü, BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Şirin Karadeniz takdim etti.
BAU Onur Ödülü'nü ise; hayatını bilime adamış, yayınları, kitapları ve bilimsel çalışmalarıyla; toplumsal yaşama, eğitime yön veren BAU Sosyoloji Bölümü Kurucu Başkanı ve TOSAM kurucu direktörü Prof. Dr. Nilüfer Narlı’ya verildi. Sosyal-cinsiyet, Ortadoğu ülkelerinde toplum ve siyaset, İslami hareketler, kaçak göç, asker-sivil ilişkileri ve iyi yönetişim konularında çalışmalar yürüten Narlı’ya ödülünü, BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Şirin Karadeniz takdim etti.
Son olarak ödül töreninde ayrıca, kurumda 10'uncu ve 15'inci ve 20’inci yılını dolduran akademik ve idari personele plaketleri verildi.
(EA-BA-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı Rönesans Holding’in, 10’uncusunu düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" Yarışması bu yıl Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleşti. İklim değişikliği ile mücadele olarak belirlenen tema çerçevesinde ‘Azaltım’ veya ‘Uyum ve Dayanıklılık’ odağında projelerin kabul edildiği Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Yarışması’nda yapı, ürün ve hizmet tasarımı kategorilerinde toplam dokuz proje ödül aldı. Rönesans Holding’in, gençlerin fonksiyonel, insan ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun yanında doğaya saygılı çözümler sunan fikirler üretmelerini teşvik etmek ve daha iyi yaşam koşulları sağlanmasına katkıda bulunarak geleceği şekillendirmek amacıyla düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı. Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleştirilen ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerin ödüllendirildiği yarışmada, üç farklı kategoride toplam 9 proje ödül almaya hak kazandı. SGT Yarışması’nda finale kalan 14 ekip, 19 Aralık’ta jüri karşısına çıkarak projelerini sundu. Jüri değerlendirmesi sonucunda ‘Yapı Tasarımı’, ‘Ürün Tasarımı’ ve ‘Hizmet Tasarımı’ kategorilerinde dereceye giren ekipler belirlendi. Her kategoride birinci olan projeler 50 bin TL, ikinciler 40 bin TL, üçüncüler ise 30 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Üç kategoride dokuz proje ödüllendirildi Yapı Tasarımı kategorisinde; kriz anlarında dönüştürülebilir ve dayanışmayı güçlendiren modüler bir yapı sistemi öneren ‘Ekolojik Çekirdek Projesi’ birinci olurken, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla toplumsal güven ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen ‘Ekinoks Projesi’ ikinci, doğal döngülerle sosyal etkileşimi bir araya getiren bütüncül yaşam alanı önerisi ‘DeepFlow Projesi’ ise üçüncü oldu. Ürün Tasarımı kategorisinde; tarımsal atıkları geri dönüştürerek çevre dostu bir gübre geliştirmeyi amaçlayan ‘BiyoPolTech’ birinci oldu. Jüri değerlendirmesinde alg teknolojisiyle oksijen üreten akıllı kent direği ‘Yeşil Direk’ ikinci, tek kullanımlık plastiklere alternatif olarak biyobozunur ambalaj sunan ‘Bak-pack Projesi’ ise üçüncü olarak seçildi. Hizmet Tasarımı kategorisinde ise atıkları hammaddeye dönüştüren blockchain tabanlı pazar yeri ‘Re-source’ birinci, iklim verilerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlık izleyen ‘Sağlık Odaklı İklim Haritaları (SOİH)’ ikinci, binalar için şeffaf ve dijital bir çevresel performans sistemi sunan ‘Yeşilport Projesi’ ise üçüncülük ödülünü kazandı. 157 aday, 67 başvuru, yoğun bir gelişim süreci Toplam 157 aday sisteme giriş yaparken; 41’i hizmet tasarımı, 13’er tanesi ürün ve yapı tasarımı olmak üzere 67 başvuru alındı. Ön değerlendirme sonucunda seçilen 14 proje, iki aylık kapsamlı bir kapasite geliştirme programına dahil edildi. Program kapsamında ekipler; sürdürülebilirlik, değer önerisi geliştirme, varsayım doğrulama, proje planlama, hikâye anlatıcılığı ve etkili sunum teknikleri başlıklarında eğitimler aldı. Her projeye mentor ve uzman desteği sağlandı. Alanında uzman jüri kadrosu Yarışmanın jüri kadrosunda; akademi, özel sektör ve sivil toplumdan alanında uzman isimler yer aldı. Yapı Tasarımı Kategorisi’nde Rönesans Holding Sürdürülebilirlik ve Çevre Direktörü Evrim Atalas, Başkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Öğr. Üyesi Betül Bilge Özdamar, Rönesans Holding Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Baytan, PIN Architects Kurucu Ortağı Salih Küçüktuna jüri üyesi olarak yer aldı. Ürün Tasarımı Kategorisi’nde ise TOBB ETÜ, Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Öztoprak, Toyi Kurucu Ortağı ve Tasarımcısı Elif Atmaca, Airqoon Kurucu Ortağı Barış Can Üstündağ ve Doç. Dr. Engin Kapkın jüri üyeliği yaptı. Hizmet Tasarımı Kategorisinde ise Galatasaray Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Belgin Kaygan, Impact Hub İstanbul Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, KODA Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, Pakt Ajans Kurucusu Anlamlandırıcı Serdar Paktin jüri üyesi olarak yer aldı. "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" 10 yılda, 150’nin üzerinde üniversite semineriyle 400 binden fazla öğrenciye yüz yüze, dijital kanallarla ise yılda ortalama 3 milyon öğrenciye ulaştı.
Eskişehir Yurt dışından telefon alışverişi devri kapanıyor Yurt dışından bireysel olarak getirilen cep telefonlarının pasaport kayıt harcının 2026 yılında 57 bin 241 TL 26 kuruş olması bekleniyor. Eskişehir’de uzun zamandır telefon tamiri ve satışı yapan Yiğit Aytekin ise bu durumda yurt dışından yapılan telefon alışveriş devrinin biteceğini belirtti. Halihazırda 45 bin 614 TL olan kayıt ücretinin, yeni yılda 57 bin 241 TL kuruş seviyesine çıkması öngörülüyor. Bu durumun yurt dışı telefon pazarını tamamen bitirme noktasına getireceği belirtiliyor. Öte yandan ise oluşan bu yüksek kayıt ücretine karşılık bazı vatandaşlar, piyasada 5-6 bin liraya satılan cihazlara daha önce kayıt ettirilmiş cihazların numaralarının kopyalanması gibi illegal yöntemlere yönelme eğilimi gösteriyor. Uzun yıllardır Eskişehir’de telefon satışı ve tamiri yapan Yiğit Aytekin ise telefonlarda bu yönetim bir durum ve suç teşkil ettiğini kesin bir dille hatırlattı. Yasa dışı pasaport numara kopyalama işlemlerinin büyük idari ve maddi cezalara neden olduğunu belirten Aytekin, güvenlik risklerine de dikkat çekti. "Kayıt ücreti 45 bin TL’den 57 bin TL’ye çıkacak" Yeni yılda artan kayıt ücreti hakkında konuşan esnaf Yiğit Aytekin, "Yurt dışından getirilen telefonların kayıt harçları hakkında önemli bir güncelleme bulunmaktadır. 2025 yılında bu harç ücretleri 45 bin 614 TL iken, bu ücretin 2026 yılında 57 bin 241 TL 26 kuruş olarak güncellenmesi beklenmektedir. Vatandaşlara bu konuda önerimiz şudur, yılbaşından evvel, bu zamlı fiyattan etkilenmemek adına, pasaport kayıt harçlarını mevcut fiyattan yapabilirler. Geçtiğimiz yıllarda pasaport kayıt harçları çok daha düşüktü 3 bin TL, 6 bin TL gibi. Bu dönemlerde insanlar yurt dışına çok gidip telefon getiriyordu; hatta tur şirketleri vizesiz, sadece kimlikle gidilebilen ülkelere "telefon turları" düzenliyordu. Oradan, özellikle pahalı olan, çok satılan telefonları alıyorlardı. Ancak, ücretin 45 bin 614 TL’ye çıkmasıyla bu durum zaten neredeyse tamamen bitirildi. Şimdi ücretin 57 bin TL seviyesine çıkmasıyla birlikte, yurt dışından telefon getirip kaydettirmek artık çok mantıklı olmayacak. Bu durum, yurt dışı telefon pazarını neredeyse bitirecektir. Böylelikle, iç pazarda Türkiye’ye resmi yollarla getirilen telefonlar daha fazla satış görecektir" dedi. "Vatandaşların yasa dışı yollara yönelmemesini tavsiye ediyoruz" Artan ücretler yüzünden illegal yollara yönelmeyi düşünen kullanıcılara uyarılarda bulunan Aytekin, "Vatandaşlar bu yüksek ücrete karşılık farklı çözüm yolları arayabiliyorlar. Piyasada 5-6 bin liraya satılan cihazlara kayıt numarası kopyalamak gibi kaçak yöntemlere yönelmek söz konusu olabiliyor. Bazı cihazlarda bu kayıt numaraları değiştirilebiliyor, lakin bu illegal bir durum ve suç teşkil ediyor. Bu işlemi yapmanın hem büyük idari cezaları hem de parasal cezaları vardır. İnsanların bu tür yasa dışı ürünlere yönelmemesini tavsiye ederiz. Ayrıca bu işlemler yapılırken cihazların güvenlik duvarları kaldırıldığı için, telefonlar çok güvensiz hale geliyor. Bazı cihazlarda ise, sim kart takılıp telefona bağlanan harici cihazlar var. Bu cihazda sim kartınızı takıyor, uygulamasını kuruyorsunuz ve bağlantılı bir şekilde çalışıyor. Ancak bu, iki tane telefon taşıyormuşsunuz gibi bir durum oluşturduğu için tek telefon kullanmak adına sağlıklı değildir" ifadelerini kullandı. "Kullanıcılar bankalarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya" Bu illegal yolların ise telefonlara zararlı yazılım bulaştırabileceği ve bu durumun banka uygulamalarına kadar uzanabileceğini aktaran Yiğit Aytekin, "Bu tarz bilinmeyen yazılımları yüklemenin cihaza zararı olabilir. Son zamanlarda piyasada çokça duyulan reklam virüsü gibi virüsler, bu uygulamalarla birlikte telefonlara gönderilebiliyor. Bu virüslerle herkese mesaj gidebilir. Android cihazlarda ise o virüslü uygulamayı yükledikten sonra, banka uygulamasına girilip dolandırıcılık bile yapılabiliyor. Bundan kaynaklı olarak, hem bilmediğimiz uygulamalar indirilmemeli hem de bilmediğimiz cihazlar kullanılmamalıdır. Vatandaşlar 40 bin liradan kaçarken, bu yasa dışı yöntemlerle bankalarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler" şeklinde konuştu.
İstanbul Galatasaray ligin ilk yarısını lider tamamladı Trendyol Süper Lig’in ilk yarısını 42 puanla lider tamamlayan Galatasaray, 39 golle de ligin en golcü iki takımından biri oldu. Sarı-kırmızılılar ilk yarıda tek yenilgisini Kocaelispor karşısında yaşarken, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor ile de berabere kaldı. Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısını evindeki Kasımpaşa karşılaşmasıyla tamamladı. Sarı-kırmızılılar, mücadeleden 3-0 galip ayrılarak devre arasına mutlu girdi. Cimbom ligin ilk yarısında sakatlıklar ve cezalardan dolayı zaman zaman sıkıntılar yaşasa da liderlik koltuğunu bırakmadı. En yakın rakibinin 3 puan önünde Galatasaray, ligin ilk yarısını 13 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet sonucunda topladığı 42 puanla lider tamamladı. Sarı-kırmızılılar, en yakın rakibi Fenerbahçe’nin 3, Trabzonspor’un da 7 puan önünde şampiyonluk yarışını avantajlı götürüyor. Fenerbahçe ile birlikte ligin en golcü takımı Sezonun ilk yarısında Galatasaray, hücumdaki etkili performansıyla Fenerbahçe ile birlikte en golcü takım oldu. Sarı-kırmızılılar, çıktığı 17 mücadelede rakip fileleri 39 kez havalandırmayı başardı. Aslan; Kayserispor ve Antalyaspor maçlarında da 4’er gol sevinci yaşarken, Trabzonspor ve Kocaelispor karşısında ise gol atamadı. En golcü Mauro Icardi Süper Lig’de bu sezon rakip fileleri 39 kez havalandıran Galatasaray’da 11 farklı futbolcu gol sevinci yaşadı. Bu gollerde Mauro Icardi ön plana çıktı ve attığı 9 golle de takımının en skorer oyuncusu oldu. Icardi’nin ardından Victor Osimhen ve Leroy Sane 6’şar, Barış Alper Yılmaz 4, Yunus Akgün ve Eren Elmalı 3’er, İlkay Gündoğan ve Gabriel Sara 2’şer, Lucas Torreira, Davinson Sanchez ve Roland Sallai de 1’er gol kaydetti. Fatih Karagümrük maçında ise Fatih Kurucuk kendi kalesine attı. 7 maçta gol yemedi Sarı-kırmızılılar geride kalan 17 haftada kalesinde 12 gol gördü ve Göztepe’nin ardından en az gol yiyen ikinci takım olarak yer aldı. Aslan, söz konusu mücadelelerde ise 7 kez kalesini gole kapattı. Cimbom; Gaziantep FK, Fatih Karagümrük, Kayserispor, Eyüpspor, Corendon Alanyaspor, Trabzonspor ve Kasımpaşa karşısında gol yemeden maçı tamamladı. Tek yenilgi Kocaelispor deplasmanında Galatasaray, Süper Lig’deki tek mağlubiyetini Kocaelispor deplasmanında yaşadı. Sarı-kırmızılılar, ligin 12. haftasında konuk olduğu Körfez ekibine 1-0’lık skorla kaybetti. Aslan, dış sahada oynadığı 8 karşılaşmada 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 19 puan toplandı ve bu alanda da zirvede yer aldı. Büyük maçlarda berabere kaldı Galatasaray, Süper Lig’in ilk 17 haftasında oynadığı 3 büyük maçta galibiyet alamadı. Sarı-kırmızılılar, 8. haftada evinde Beşiktaş ile 1-1, 11. haftada RAMS Park’ta Trabzonspor ile 0-0 ve 14. haftada da Kadıköy’de Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldı. Aslan, ligin ikinci yarısında Fenerbahçe’yi konuk edecek, Beşiktaş ve Trabzonspor ile de deplasmanda oynayacak. 26 futbolcu görev aldı Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Süper Lig’in ilk yarısında 26 futbolcuya görev verdi. Söz konusu futbolculardan Nicolo Zaniolo, sezon başladıktan sonra takımdan ayrıldı. Buruk, geride kalan 25 futbolcu içinde Arda Ünyay ve Gökdeniz Gürpüz gibi genç futbolculara da süre verdi. 3 futbolcu, 17 maçta da forma giydi Galatasaray’ın en istikrarlı futbolcuları Leroy Sane, Gabriel Sara ve Abdülkerim Bardakcı oldu. Bu 3 futbolcu, 17 maçta da forma giyerken, Abdülkerim en fazla sahada kalan oyuncu olarak dikkat çekti. Uğurcan 10, Günay 7 kez kaleye geçti Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera’nın takımdan ayrılmasının ardından Trabzonspor’dan transfer edilen Uğurcan Çakır, ligin ilk yarısında 10 maçta görev aldı. Çakır, bu maçların 3’ünde kalesini gole kapatırken, toplam 8 gol yedi. Günay Güvenç de 7 müsabakada oynarken, kalesinde 4 gol gördü. Deneyimli kaleci, 4 mücadeleyi ise gol yemeden tamamladı. Leroy Sane’den 6 gol, 3 asist Sarı-kırmızılıların yeni transferlerinden Leroy Sane, ilk 17 haftada hücumda önemli katkılar verdi. Sane oynadığı müsabakalarda fileleri 6 kez havalandırırken, 3 defa da gol pası verdi. Alman futbolcu, deplasmandaki Fenerbahçe derbisinde de gol sevinci yaşadı. Davinson ve Sallai kırmızı kart gördü Sarı-kırmızılılar, bu sezon Süper Lig’in ilk yarısında 2 kırmızı kart gördü. Ligin 8. haftasındaki Beşiktaş derbisinde Kolombiyalı futbolcu Davinson Sanchez, 34. dakikada kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Macar futbolcu Roland Sallai de 13. haftadaki Gençlerbirliği karşılaşmasının son dakikalarında kırmızı kartla ihraç edildi. Takımda ayrıca Davinson Sanchez, Victor Osimhen ve Lucas Torreira 4’er, Kazımcan Karataş 3, Günay Güvenç, Mario Lemina, Barış Alper Yılmaz, Roland Sallai ve Abdülkerim Bardakcı da 2’şer sarı kart aldı. Arda Ünyay 7 maçta oynadı Galatasaray’ın genç futbolcusu Arda Ünyay ligin ilk yarısında önemli süreler buldu. Sakatlıklar ve cezaların çok olmasından dolayı Teknik Direktör Okan Buruk, 18 yaşındaki futbolcuya 7 müsabakada görev verdi. Ünyay, Fenerbahçe ile oynanan derbide de sonradan oyuna dahil olarak, ilk derbi heyecanını yaşadı.