EĞİTİM - 07 Haziran 2023 Çarşamba 10:36

BAU ve The CEA’dan dev iş birliği: Film Endüstrisinde Ortak Eğitim Projesi başlıyor

A
A
A
BAU ve The CEA’dan dev iş birliği: Film Endüstrisinde Ortak Eğitim Projesi başlıyor

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ile dünyanın en seçkin film okullarından birisi olan Center for Entertainment Arts (The CEA) arasında ortak eğitim projesi için imzalar atıldı. İş birliği çerçevesinde Türk öğrencilere çift diploma fırsatı sunuluyor.

Kanada yükseköğretim sistemi içerisinde tanınan, kalite ve nitelik açısından üst düzey seviyede diploma sağlayan Center for Entertainment Arts ile Bahçeşehir Üniversitesi arasında, İleri Düzey 3 Boyutlu Animasyon, 3 Boyutlu Modelleme, İleri Düzey Görsel Efekt, İleri Oyun Geliştirme ve Görsel Sanatlar alanlarında ortak eğitimin uygulanacağı iş birliği için imzalar atıldı. Üniversitenin Hukuk Fakültesinde düzenlenen lansmana BAU Global Başkanı Enver Yücel, Kanada Büyük Elçisi H.E Jamal Khokhar, BAU Rektör Yrd. Prof. Dr. Tunç Bozbura, The CEA & MMA Co-Founders & CEO Diwakar Gandhi, The CEA & MMA Co-Founders Peter Walsh katıldı.

İş birliğine göre, BAU öğrencileri mezuniyetlerinin ardından eğitimlerine The CEA’da 3 farklı program dâhilinde devam edebilecek. Eğitim sonunda ise 3 yıla kadar çalışma iznine sahip olabilecekler. Aynı zamanda anlaşma istikametinde Advanced Media Lab kurulması planlanıyor. Eğitim programına dâhil olmayan öğrenciler Media Lab’da sertifika eğitimlerine katılabilecekler.

“Bu topraklarda anlatılacak çok hikaye var”

Gerçekleştirdikleri iş birliğinden memnun olduklarını ifade eden BAU Global Başkanı Enver Yücel, “Kuruluşumuzda amacımız uluslararası bir üniversite olmaktı. 25 yıldır dünya üniversiteleriyle iş birlikleri yapıyoruz. Kanada’da bulunan güçlü üniversiteler ile de iş birliklerimiz oldu. İkili ilişkilerimizi hala sürdürüyoruz. Bu iş birliğimiz ise geleceğe ışık tutmak ve öğretim açısından aracı bir konumda olacak. Sinemaya yalnızca eğlence aracı olarak bakılamaz. Sinema bir noktada insanoğlunun tarihini geleceğe çok iyi bir şeklide anlatma sanatıdır. Bu topraklarda çok önemli hikâyeler var. Bizim coğrafyamız üç semavi dine beşiklik etmiştir ve hala da etmeye devam ediyor. İstanbul ise üç imparatorluğa başkentlik yapmış bir medeniyetlerin beşiği şehridir. Burada çok fazla hikâye var. Biz bu hikâyeleri hapsedemeyiz. Bunları bütün dünyaya açmamız lazım. Dünyada var olanları da geleceğimize aktarmalıyız. Dijital iletişimi ve sinemayı artık eğitimin bir parçası olarak görüyoruz. Bu topraklarda yazılmış hikâyeler, romanlar ve şiirler bilinmelidir. Nitekim genç ve heyecan verici bir nüfusumuz var. Dolayısıyla burada birlikte yapabileceğimiz çok fazla iş var” dedi.

Türk öğrencilere çift diploma fırsatı

Eğitim programını anlatan BAU Rektör Yrd. Prof. Dr. Tunç Bozbura, “Üniversitemiz uluslararası bir üniversite. Bu anlamda uluslararası iş birliklerimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Bu bakımdan Kanada’nın en büyük firmalarından biriyle anlaşma yaptık. Bu anlaşmaya göre BAU İletişim Fakültesindeki öğrencilerimizden belirli bir portfolyoya sahip olanlar Kanada’da bir sene eğitim alabilecekler. Eğitimlerinin sonunda ise o üniversitenin diplomasını alabilecekler ve orada bir sene çalışma fırsatları olacak. Bu iş birliği öğrencilerimizin hayal güçlerini kullanma ve yenilik oluşturabilme becerisini geliştirme konusunda çok etkili olacaktır” diye konuştu.

Gençlere iş ve staj imkânı sunuluyor

Kanada’da hem eğitim hem de çalışma imkânı sunan iş birliğinin öğrencilerin kariyer planlamasında oldukça etkili olacağını aktaran Bozbura, “Teknoloji ile iletişimi birleştirmek gerekiyor. Örneğin bu anlaşmayla birlikte 3 boyutlu animasyon ve dijital iletişim başta olmak üzere birçok farklı dalda ilerleme sağlanacak. Öğrencilerimiz bu konularda ABD ve Kanada’daki çok gelişmiş firmalardan eğitim alacaklar. Bu firmalarda staj yapacaklar ve deneyimlerini aktaracaklar. Bu bakımdan iş birliğimizi eğitim programından çok onları hayata hazırlayan ve kariyer planlarına yardımcı olacak bir sistem olarak görüyoruz. Bu iş birliğinin genç nüfusumuzun dünya üzerindeki etkinliğini artıracağına ve kariyerlerine de yardımcı olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Öğrencilere burs programları ayarlanıyor

Ortak eğitim projesinin Türk öğrencilerin film endüstrisine katılımları için çok değerli bir fırsat olduğunu ifade eden The CEA & MMA Co-Founders Peter Walsh, “Aynı zamanda anime ve görsel iletişim için de çok değerli çalışmalar yürütmekteyiz. Öğrencilerimiz burada eğitimlerini tamladıktan sonra Kanada’ya gittikleri zaman eğitimlerine devam edecekler. Dolaysıyla hem Türkiye’de hem de Kanada’da çalışma gibi farklı seçenekler var ellerinde. Bununla birlikte buradaki öğrencilerin Kanada’ya gelmesi için çeşitli burs programları da yönetmekteyiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis "Maziden Atiye Ahlat" programıyla öğrencilere bölge tanıtılıyor Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Milli Eğitim Bakanlığının organizasyon ve yürütücülüğünde tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinliklerle öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amacıyla başlatılan "Maziden Atiye Ahlat" programıyla çevre illerden gelen öğrenciler, Bitlis’in Ahlat ilçesi başta olmak üzere bölgeyi geziyor. Milli Eğitim Bakanlığı; tarihi, siyasi ve kültürel açıdan önemli bir merkez olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde başlattığı "Maziden Atiye Ahlat" adlı etkinlik programını sürdürüyor. İlki yarıyıl tatilinde başlatılan program bahar döneminde de devam ediyor. Bu kapsamda Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş, Şanlıurfa ve Van illerinden katılan kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı olarak yürütülen programda 5-11 Mayıs tarihleri arasında birinci grup olarak 96 kız öğrenci, 12-18 Mayıs tarihleri arasında ikinci grup olarak da 84 erkek öğrenci Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlanarak Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere kümbetler, tarihi mekanlar, Ahlat Müzesini ve bölgenin önemli tarihi ve doğal güzelliklerini görme imkanı buldu. Program kapsamında gerçekleştirilen tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, konser ve şiir geceleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinlik içerikleri ile öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amaçlanıyor. Program kapsamında Erzurum’dan gelen BİLSEM öğrencilerinden İrfan Sefiroğlu, “Maziden Atiye Ahlat programı kapsamında buradaki birçok tarihi mekanın yanı sıra Bitlis, Muş ve benzeri yerlerdeki tarihi yerleri gördük. Bu tarihi yerleri görmek bizi etkiledi. Bu programda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi. Programa Elazığ’dan katılan Efe Minibağ da, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir edildiklerini belirterek, “Çeşitli seminerlerle bilgi birikimimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda buradaki tarihi mekanları, kümbetleri gezerek tarih bilgimizi artırıyoruz. Bizlere bu imkanları sağladıkları için başta Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ederiz” dedi. Programa Iğdır’dan katılan Zeynep Büşra isimli kız öğrenci ise “Iğdır BİLSEM’den geliyorum. ‘Maziden Atiye Ahlat’ programı kapsamında bizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayan Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Kamp boyunca birçok seminer gördük ve birçok geziye katıldık. Bu geziler sayesinde hem kültürel birikimimiz arttı hem de tarihimizi öğrenme fırsatına sahip olduk. Seminerlerde de alanında uzman kişilerden bilgiler aldık ve onlardan istifade ettik” diye konuştu.
Bitlis "Maziden Atiye Ahlat" programıyla öğrencilere bölge tanıtılıyor Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Milli Eğitim Bakanlığının organizasyon ve yürütücülüğünde tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinliklerle öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amacıyla başlatılan "Maziden Atiye Ahlat" programıyla çevre illerden gelen öğrenciler, Bitlis’in Ahlat ilçesi başta olmak üzere bölgeyi geziyor. Milli Eğitim Bakanlığı; tarihi, siyasi ve kültürel açıdan önemli bir merkez olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde başlattığı "Maziden Atiye Ahlat" adlı etkinlik programını sürdürüyor. İlki yarıyıl tatilinde başlatılan program bahar döneminde de devam ediyor. Bu kapsamda Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş, Şanlıurfa ve Van illerinden katılan kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı olarak yürütülen programda 5-11 Mayıs tarihleri arasında birinci grup olarak 96 kız öğrenci, 12-18 Mayıs tarihleri arasında ikinci grup olarak da 84 erkek öğrenci Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlanarak Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere kümbetler, tarihi mekanlar, Ahlat Müzesini ve bölgenin önemli tarihi ve doğal güzelliklerini görme imkanı buldu. Program kapsamında gerçekleştirilen tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, konser ve şiir geceleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinlik içerikleri ile öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amaçlanıyor. Program kapsamında Erzurum’dan gelen BİLSEM öğrencilerinden İrfan Sefiroğlu, “Maziden Atiye Ahlat programı kapsamında buradaki birçok tarihi mekanın yanı sıra Bitlis, Muş ve benzeri yerlerdeki tarihi yerleri gördük. Bu tarihi yerleri görmek bizi etkiledi. Bu programda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi. Programa Elazığ’dan katılan Efe Minibağ da, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir edildiklerini belirterek, “Çeşitli seminerlerle bilgi birikimimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda buradaki tarihi mekanları, kümbetleri gezerek tarih bilgimizi artırıyoruz. Bizlere bu imkanları sağladıkları için başta Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ederiz” dedi. Programa Iğdır’dan katılan Zeynep Büşra isimli kız öğrenci ise “Iğdır BİLSEM’den geliyorum. ‘Maziden Atiye Ahlat’ programı kapsamında bizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayan Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Kamp boyunca birçok seminer gördük ve birçok geziye katıldık. Bu geziler sayesinde hem kültürel birikimimiz arttı hem de tarihimizi öğrenme fırsatına sahip olduk. Seminerlerde de alanında uzman kişilerden bilgiler aldık ve onlardan istifade ettik” diye konuştu.
Samsun Bin rakımda yetişen çilek, pazar sorunu yaşamıyor Samsun’un Alaçam ilçesi Dürtmen Yaylası’nda bin rakımda yetişen ve özel aroması ile damaklara hitap eden çilek, pazar sorunu yaşamıyor. Proje kapsamında ilk çilek deneme dikimi İlhan Güngör’e ait Dürtmen Yaylası Vicikler Mahallesi’nde yapıldı. Çilekler bu sene bol meyve verdi. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı, Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ve İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, alternatif ürün tarımının yaygınlaştırılmasına yönelik uygulamaya koyulan ’Çilek Yetiştiriciliği Projesi’ çerçevesinde destek verilen çilek bahçesinde hasat yaptı. Bin rakımlı Vicikler Mahallesi’nde hobi olarak başladıktan sonra ticari olarak çilek üretimine devam eden üretici İlhan Güngör, müşteri ve pazar sorunu yaşamıyor. Talepleri yetişmeye çalışan Güngör, çilek alanlarını her yıl geliştiriyor. "Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz" Kaymakam Fatih Kayabaşı, “İlçemizde çilek üretimi geçen senelerden yapılan çalışmalardan dolayı ekim alanlarımız ve üretimimiz artıyor. Alaçam’da 100 dönüme yakın bir alanda üretimimiz çiftçilerimiz tarafından yapılıyor. Aromasıyla, kıvamıyla, lezzetiyle Alaçam çileğini marka değerine getirmek için kaymakamlığımız, belediyemiz, il tarım müdürlüğümüz ve diğer kurumlarımızla beraber topyekun bir mücadele içinde çalışmalarımız devam ediyor. Uzun vadede ise Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz. Alaçam çileği lezzetiyle Samsun’da, tüm Türkiye’de de ön plana çıkacak" dedi. Belediye Başkanı Ramazan Özdemir, "Belediye olarak bu tarz üretim alanlarının sayısını arttırarak hedef pazar kitlesi oluşturmayı istiyoruz. Amacımız, Alaçam’da üretilen çileği tüm Türkiye’ye pazarlamak" diye konuştu. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “2022-2026 üretim planlamamızda özellikle Alaçam’da Dürtmen Yaylası’nda çilek üretiminin arttırılması hedefi koymuştuk. Hedef doğrultusunda 2021-2022 yılı içerisinde toplam 720 bin adet yediveren dediğimiz albion çeşitle, bunun 500 bin adeti Büyükşehir Belediyemiz, 220 bin adeti de bakanlığımız bütçesiyle aynı zamanda onların 6 buçuk ton ve 4 buçuk ton marjla beraber yaklaşık 16 çiftçimizle başlamıştık. 2023 yılı içerisinde de DOKAP’la beraber yaklaşık 15 ilçemizde üçer dekar alanda her 50 çiftçimize hem damlama sulama ile hem de manşlarıyla beraber tamamını destekledik. Yaklaşık 3 milyon TL’ye yakın bir projeydi. Onunla da ilimizde 472 dekar olan alan 2023 itibarıyla 672 dekar alana çıktı. Bin 200 tona yakın bir üretimimiz gerçekleşmekte. Burada özellikle niye Alaçam diyoruz, yaylada küçük alanlarda gece-gündüz sıcaklık farklı olması nedeniyle hem lezzette hem aromasında çok büyük fark etmekte. Alaçam çileğini lezzetiyle biliyoruz. Samsun merkezde Alaçam çileği diye satılıyor. Çiftçimizin emeğine sağlık diyorum" şeklinde konuştu. Üretici İlhan Güngör ise “Yaklaşık 6 yıldır profesyonel malt sistemiyle çilek üretimi yapıyorum. Doğanın bitki üzerinde en fazla etkisi çilekte. Diğer ürünlerde de öyle ama çilekte daha fazla. Rakımın yüksek olması, havanın, oksijen, gece gündüz sıcaklığı farklı yani sulama suyuna kadar her şeyin etkisi var. Genelde pazar sorunu yaşamıyoruz çünkü sipariş üzerine çalışıyoruz. Aroması yüksek olduğu için diğer bölgelerden vatandaş almıyor, bizim çileğin hasadını bekliyor" ifadelerini kullandı.