ASAYİŞ - 27 Temmuz 2014 Pazar 22:05

Bayram öncesi aile faciası!

A
A
A
Bayram öncesi aile faciası!

Seydişehir ilçesinde balık tutarken su kanalına düşen oğlunu kurtarmak için baba, oğlu ve kardeşiyle birlikte kanala atladı. Akıntıya kapılan baba hayatını kaybederken, iki oğlu ve kardeşi suda kayboldu.

Konya’dan yakınlarının mezarını ziyaret için gittikleri Seydişehir ilçesinde balık tutarken su kanalına düşen oğlunu kurtarmak için baba, oğlu ve kardeşiyle birlikte kanala atladı. Akıntıya kapılan baba hayatını kaybederken, iki oğlu ve kardeşi suda kayboldu. 
 

Edinilen bilgiye göre, yakınlarının mezarını ziyaret etmek için Konya’dan Seydişehir ilçesine bağlı Kumluca Mahallesi'ne gelen Yavuz Celebe (46), kardeşi Oğuz Celebe (44) ve çocukları Hüseyin Celebe (19) ile Semih Can Celebe (13) ve kardeşinin oğlu Mustafa Celebe (15) mezarlık ziyareti öncesi yol kenarında bulunan BSA kanalından balık tutmaya başladı. Baba çocukları ve kardeşiyle birlikte balık tuttuktan sonra toplanarak mezarlığa gitmeye hazırlandıkları sırada 13 yaşındaki Semih Can Celebe bir anda dengesini kaybederek sulama kanalına düştü. Semih Can’ın düşüğünü gören baba Yavuz Celebe, kardeşi Hüseyin Celebe ve oğlu Oğuz Celebe hemen suya atladı. Bu sırada baba iki oğlu ve kardeşiyle birlikte akıntıya kapılarak suda kayboldu. Suya atlamayan Oğuz Celebe’nin oğlu Mustafa Celebe, babası, amcası ve kuzenlerinin sudan çıkmaması üzerine jandarmayı arayarak yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan aramalarda görevliler Yavuz Celebe’yi bularak kanal kenarına çıkardı. Sağlık görevlilerinin uzun süre yaptığı müdahaleye rağmen Yavuz Celebi, kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

 

Bayram öncesi aile faciası!
 

Olayı duyarak hemen olay yerine gelen Seydişehir Kaymakamı Tuncay Sonel, ilgili yerlerle görüşürken Konya’dan AFAD ekibi ve Beyşehir’den ise dalgıç istenildi. Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun da olay yerine gelerek Kaymakam Tuncay Sonel ile birlikte arama ve kurtarma çalışmalarına katıldı.

 

Bayram öncesi aile faciası!

 

İKİ KARDEŞ VE AMCALARINI ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Kaymakam Tuncay Sonel bayram öncesi çok acı bir olay yaşadıklarını ifade ederek, “Kumluca Mahallemizde sulama kanalına 13 yaşındaki çocuğumuz düşmüş, arkasından abisi, babası ve amcası onu kurtarmak için atlıyorlar. Olayı duyar duymaz hemen Konya Valimize bilgi verdik o da sağ olsun her türlü desteği verdi. 46 yaşındaki Yavuz kardeşimize ulaşıldı. 44 yaşındaki Oğuz kardeşimiz, 19 yaşlarında Hüseyin kardeşimiz ve 13 yaşında ilk suya düşen Semih Can’ı arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Acımız büyük, inşallah onlara da ulaşırız” dedi.

 

Bayram öncesi aile faciası!
 

Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun ise, Beyşehir Belediyesi olarak haber alır almaz hemen gölden akan suyu DSİ ile görüşerek kestiklerini söyleyerek, “Sadece kanal kapaklarını kapatmak yetmiyor, uzun bir mesafe ve biz de üç tane dalgıç arkadaşımız var onları da yönlendirdik gerekli aramayı yapacaklar. İnşallah sağ salim ulaşırız diyorum ama bu mübarek günde Allah’ım yakınlarına sabırlar versin” diye konuştu.
Bölgeye sevk edilen kurtarma ekiplerinin çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

İSMAİL SÜNBÜL 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Aracı kazaya karışan CHP’li Meclis Üyesi Barış Ural hakkında "tehdit" iddiası: Kaza anı kamerada İddiaya göre Beyoğlu Tarlabaşı’nda , Bahçelievler Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Barış Ural’a ait Porsche marka lüks araç, sokaktan yola çıkan otomobille hızla çarpıştı. Kazaya karışan her iki araç olay yerinden uzaklaştı. Kazadan yaklaşık 1 ay sonra 400 bin liralık tamirat yaptırdığını öne süren Barış Ural’ın, diğer otomobilin sahibi Deniz Demirtaş’tan ödeme yapmasını istediği iddia edildi. Kaskosu ve sigortası olduğunu söyleyen Demirtaş, 400 bin lira ödeyecek gücünün olmadığını, Ural’ın kendisini tehdit ettiğini ve saat vererek otomobilini getirmesini istediğini öne sürdü. Tehditlerin ardı ve arkasının bitmediğini iddia eden Demirtaş, Barış Ural hakkında suç duyurusunda bulundu. Kaza anı ise kameraya yansıdı. Olay 31 Mart’ta gece saatlerine Beyoğlu Tarlabaşı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Deniz Demirtaş, Peugeot marka otomobilini emanet olarak 2 günlüğüne arkadaşına verdi. Araçla gece saatlerinde Tarlabaşı’nda seyir halinde olan sürücü, sokaktan yola çıkarken hızlı gittiği öne sürülen Porsche marka lüks araçla çarpıştı. Kazanın ardından her iki araç da olay yerinden ayrıldı. Kazadan yaklaşık bir ay sonra, lüks aracın sahibi Bahçelievler Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi ve Akasya İnşaatın sahibi olduğu iddia edilen Barış Ural ile Deniz Demirtaş telefonda görüştü. Demirtaş hasar gören aracını yaptırmadığını iddia ederken, Barış Ural ise aracını tamir ettirdiğini masrafının 400 bin lira olduğunu öne sürerek parayı istedi. Demirtaş, kaskosunun ve sigortasının olduğunu söyleyerek Ural’a kaza akşamı olay yerinden neden ayrıldığını ve neden polisi aramadığını sordu. 400 bin lira ödeyecek gücü olmadığını söyleyen Demirtaş, iddiaya göre Ural tarafından tehdit edildi. Demirtaş’tan masrafa karşılık aracı istendi. Demirtaş, uzlaşmak istediğini söyledi ancak tehdit telefonları sürdü. Demirtaş’a aracının getirilmesi konusunda saat verildi. Taraflar zaman zaman telefonda görüşmeye devam etti. Barış Ural, bir görüşmede aracı kendisinin kullanmadığını şoförü ayrıca kuzeni olan Çağatay isimli bir şahsın kullandığını öne sürdü. Bu kez Çağatay isimli kişi, aynı tehditleri sürdürerek Demirtaş’a ya aracını getirmesini ya da 600 bin liralık masrafının karşılanmasını söyledi. İddiaya göre tehditlerin ardı arkası kesilmeyince Deniz Demirtaş, avukatıyla görüşecek kendisinden masraflara karşılık aracını isteyen Barış Ural ve Çağatay isimli kişi hakkında suç duyurusunda bulunarak şikayetçi oldu. Kaza anı kameraya yansıdı Görüntülerde Deniz Demirtaş’a ait aracın sokaktan çıkarak dönüş yaptığı bu sırada hızla gelen Porsche marka lüks aracın ise otomobille çarpıştığı görülüyor. "Porsche marka aracın fotoğraflarını gördüm, sadece bir kaç yerinde çizik var" Otomobilini 2 günlüğüne arkadaşıma verdiğini söyleyen Deniz Demirtaş, "Arkadaşım Taksim Tarlabaşı Bulvarı’nda seyir halindeyken ne olduğunu anlayamıyor. Dönerken oradaki ışıklar yanıp sönüyor. Arkadaşım dönüyor. Sağına soluna bakıyor. Önünde bir tane cip var sağında taksi var. İki şerit de dolu. Solundan devam ediyor. Aynaya aynı zamanda bakıyor. Zaten hız yok arkadaşımda. Dikkatli dönüyor. Porsche marka bir araba hızla geliyor. Süratli geliyor. Zaten Tarlabaşı Bulvarı’nda tabela var. 30-50 hız sınırı var. Bu hız sınırını aşmış zaten gecenin bir saati. Frene basıyor, duramayıp benim aracıma boydan boya çarpıyor. Sürtüp buradan çıkıyor. O anda arkadaşım durmamış. Teybi açık yüksek sesle. Farkına bile varmıyor. Bana sarsıldığını setten geçtiğini zannediyor. Devam ediyor. Ben arabamı yaptırmadım. 1 gün sonra bana geldiğinde ne olduğunu sordum. O da bana farkında olmadığını, masrafı neyse karşılayacağını söyledi. O da çekindi herhalde. ’Porsche marka araba durmuş. Sözde aks kesmiş. Beyin kendini kilitlemiş. Çekiye koydum Çekiciyle ben götürdüm, tamir ettirdim’ diyor. Porsche marka aracın fotoğraflarını gördüm. Sadece bir kaç yerinde çizik var. Benim aracın oradan gitmiş peki kendisinin neden trafik polisini çağırmadığını sordum. Benim kaskom sigortam var. 25 gündür haber bekliyorum. Kaza haberi gelir diye. Ben aracımı bir aydır yaptırmadım. Gelsin ki tutanak tutarız diye. Bu arkadaş tabi polis çağırmıyor. Trafik polisi çağırmıyor. Arabasını kimin kullandığı belli değil" dedi. "Bir tefeci gibi beni tehdit ettiler" Kazanın seçim gecesinde olduğunu söyleyen Demirtaş, "Ben aradım onu. Barış Bey bana Bahçelievler’de Akasya İnşaatın sahibi olduğunu, Bahçelievler’de CHP Belediye Meclis üyesi olduğunu söyledi. ’Ne gerekirse yapalım’ dedim. İfademi verdiğimi, aracımı yaptırmadığımı, kaskom ve sigortam olduğunu söyledim. Kendisi aracını yaptırdığını, faturasını aldığını söyledi. 400 bin lira hasarı olduğunu, bunu karşılamayacağımı söyledi. Ben ona bu hasarı 400 bin olarak karşılayamayacağımı söyledim. Ona ’sigortam, kaskom var. Trafik polisi çağırsaydınız. Kameralardan her yerden benim plakamı bulup araç benim üstüme bana bir telefon açsanız. Ben bu arabayı getirirdim. Rapora tutardık. Kaskomdan sigortamdan karşılanırdı. Ben bu parayı kaldıramam’ dedim. Uzlaşmak istediğimi söyledim. Meclis Üyesi dediğimiz kişi Barış Ural, benim bütün bilgilerime ulaştığını söyledi. Beni bu numaralardan arayıp tehdit etti. Beni akşam saat 22.00’de bile aradı. ’Bu parayı ödemiyorsan. Arabanı alacağız’ dediler. Benim arabam yaklaşık 600 bin lira. Ben arabamın kredi borcu olduğunu söyledim. Arabamı veremeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine araca el koyacaklarını söyledi. ’Aracını akşam 22.00’ye kadar getireceksin’ dedi. Daha sonra aracı kendisinin kullanmadığını söyledi. ’Şoförüm aynı zamanda kuzenim olan Çağatay Bey kullanıyor’ dedi. Çağatay Bey de beni aradı. Çağatay Bey aracı kendisinin kullandığını, 600 bin lira harcadığını, faturayı kestiğini, arabanın anahtarını saat 22.00’ye kadar getirmemi söyledi. Getirmezsen evinin adresi bütün bilgilerim onda olduğunu ifade etti. Beni öldürse de benim böyle bir param olmadığını bir kez daha söyledim. ’Kaskoma dava açarsın, paranı alırsın’ dedim. Bir tefeci gibi beni tehdit ettiler. Suç duyurusunda bulunacağız. Ben sonuna kadar davacıyım. Dağ başında yaşamıyoruz. Önce devletimiz var hukuk var. Ben videoyu izledikten sonra haklı olduğumuzu gördüm. Hızlı geldiğini gördüm. Benim her şeyime bakmışlar" diye konuştu. "Müvekkilimin can güvenliği yok" Avukat Ece Canbolat ise, "Müvekkilim arabasını arkadaşına veriyor. Hızla gelip araca vuruyor. Sonra siyasi kimliklerini kullanarak. Bu arabayı bize vereceksin, zararımızı karşılayacaksın diyerek, baskı kuruyorlar ve tehdit ediyorlar. Hem tehdit etme suçu var hem de malını almaya çalışıyorlar. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Müvekkilime ait şahsi bilgilerini nasıl ele geçirdiler bilmiyoruz. Bir haftadır tehdit ediliyor. Müvekkilimin can güvenliği yok” ifadelerini kullandı.