POLİTİKA - 02 Haziran 2022 Perşembe 09:27

Bazı bakanlık ve kurumlara 2 bin 223 kadro ihdas edilmesi Resmi Gazete'de

A
A
A
Bazı bakanlık ve kurumlara 2 bin 223 kadro ihdas edilmesi Resmi Gazete'de

Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Kadro İhdas Edilmesine İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnameye göre, bazı kamu kurum ve kuruşlarına 2 bin 223 kadro ihdası gerçekleşti.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararnameye göre, Adalet Bakanlığının taşra teşkilatına 210 adli destek ve mağdur hizmetleri müdür yardımcısı, İçişleri Bakanlığının yurt dışı teşkilatına 3 içişleri müşaviri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının merkez teşkilatına 1 daire başkanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının merkez teşkilatına 3 daire başkanı, Milli Eğitim Bakanlığının merkez teşkilatına 3 daire başkanı, Milli Eğitim Bakanlığının taşra teşkilatına 81 şube müdürü, Tarım ve Orman Bakanlığının taşra teşkilatına 1 müdür ve 2 müdür yardımcısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının merkez teşkilatına 1 genel müdür yardımcısı ve 6 daire başkanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının taşra teşkilatına 46 kuruluş müdürü ve 67 kuruluş müdür yardımcı kadroları oluştu.

Diyanet İşleri Başkanlığının merkez teşkilatına 1 Diyanet akademisi başkanı, 7 daire başkanı, 4 yayınevi satış müdürü, 15 Diyanet işleri uzmanı, 15 Diyanet işleri uzman yardımcısı, 20 eğitim uzmanı, 5 şef, 30 veri hazırlama ve kontrol işletmeni, 4 musahhih, 5 şoför, 6 grafiker, 5 istatistikçi, 5 tekniker, 2 teknisyen, 10 eğitim görevlisi, 20 öğretmen, 1 diyetisyen ve 5 hizmetli kadrosu olmak üzere toplam 163 kadro ihdası verildi.

Diyanet İşleri Başkanlığının taşra teşkilatına ise 5 dini yüksek ihtisas merkezi müdürü, 30 dini ihtisas merkezi müdürü, 5 eğitim merkezi müdürü, 20 Kur'an eğitim merkezi müdürü, 60 müdür yardımcısı, 80 eğitim uzmanı, 80 şef, 240 veri hazırlama ve kontrol işletmeni, 35 muhasebeci, 160 şoför, 40 kütüphaneci, 75 tekniker, 75 teknisyen, 250 eğitim görevlisi, 280 öğretmen olmak üzere toplam 1435 kadro ihdası gerçekleşti.

Savunma Sanayii Başkanlığına 109 kadro ihdas edildi. Savunma Sanayii Başkanlığının merkez teşkilatına 8 daire başkanı, 45 savunma sanayii uzmanı, 30 savunma sanayii uzman yardımcısı, 17 veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosu verildi. Savunma Sanayii Başkanlığının yurt dışı teşkilatına ise 9 savunma sanayii müşaviri kadrosu ihdası gerçekleşti.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığının merkez teşkilatına 2 şube müdürü, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına 59 şube müdürü, İklim Değişikliği Başkanlığının merkez teşkilatına 6 şube müdürü, Orman Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına 1 işletme müdürü ve 2 işletme müdür yardımcısı, Vakıflar Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına 6 bölge müdür yardımcısı ve 10 şube müdürü, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün merkez teşkilatına ise 6 şube müdürü kadrosu ihdası verildi.

Diyanet İşleri Başkanlığının döner sermaye teşkilatına ait 1 işletme müdürü ve 4 işletme müdür yardımcısı kadrosu da iptal edildi. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Mehmet Kalay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de il tarımsal üretim planlama teknik komitesi 2’nci kez toplandı Eskişehir Tarımsal Üretim Planlama Teknik Komitesi, bitkisel üretim planının görüşülmesi gündemiyle Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Kütahya Yolu Hizmet Binası Toplantı Salonu’nda bir araya geldi. Eskişehir Vali Yardımcısı Ali Çetin Başkanlığında düzenlenen ve Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu’nun da katılım sağladığı toplantıda Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan teknik komite üyelerinin tamamı hazır bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı ve Eskişehir’in 2025-2027 yıllarının bitkisel üretimi hakkında değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda tarımsal üretim planlanmasının gerekliliği, önemi ve bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda yapmış olduğu ve yapacağı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Nizamettin Çetiner tarafından teknik komite üyelerine bitkisel üretim planı hakkında sunumun gerçekleştirildiği söz konusu toplantı çerçevesinde, Eskişehir’in 2025-2027 yılları arasında havza bazlı münavebe desenleri, yetiştirilen ürünlerin üretim hedefleri ve yönetmelik doğrultusunda gerçekleştirilecek olan çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapılarak bitkisel üretim planının onaylanmasına karar verildi. "Tüketicilerin de artan refahtan pay almasını sağlamak hedeflenmektedir" Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan yaşanan gelişmeler ile küresel iklim değişikliği ve su kısıtı tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemektedir. Diğer taraftan artan nüfus ve gelir seviyesi ile kentleşme sonucunda gıdaya olan talep artışı, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlayacak planlamaları zorunlu hale getirmektedir. Bununla birlikte yaşanan pandemiyle gıda milliyetçiliğinin öne çıkması, coğrafyamıza komşu alanlardaki savaşlar, gıda güvencesi ve güvenliğini temin etmek için tarımsal üretim planlamasının önemini daha da arttırmıştır. Bu çerçevede Anayasa’nın 45’inci maddesinde belirtilen ’Tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak’ amacıyla Tarım Kanunu’nda yapılan değişiklikle tarımsal üretimin planlanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Tarım Kanunu’nun 7’nci maddesinde yapılan bu değişikliğe istinaden de ’Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’ 14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Düzenlemeyle ürünlerin arz ve talep miktarı dikkate alınarak tarım havzası veya işletme bazında hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceğinin belirlenmesi, stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması, ülke ihtiyacına göre asgari ve azami üretim miktarlarının tespit edilerek ürün fazlası veya eksikliğinin oluşmasının önüne geçilmesi beklenmektedir. Stratejik ürünlerin, en uygun yerde üretilmesi/yetiştirilmesiyle birlikte, kaynak kullanımında optimizasyon, verimlilik ve tarımsal hasılada artış sağlanması, hasat döneminde üreticilerin pazarlama sorunu yaşamalarının önüne geçilmesi, refah düzeylerinin yükselmesine katkı sağlanması ve iklim değişikliği dikkate alınarak doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı temin edilerek suyu merkeze alan bir üretim planlaması amaçlanmıştır. Böylece üreticileri koruyup güçlendirirken, tüketicilerin de artan refahtan pay almasını sağlamak hedeflenmektedir" ifadelerine yer verildi.
Erzurum Erbakan: "İsrail ile ticaretin kesilmesi olumlu" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Erzurum’daki ziyaretleri çerçevesinde geldiği Aziziye Belediyesi’nde gündeme dair değerlendirmeler yaptı. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partisinin seçimi kazandığı Aziziye Belediyesi’ne gelişinde Başkan Emrullah Akpunar ve belediye çalışanları tarafından çiçekle karşılandı. Burada Türkiye gündemi ve siyasi konularla alakalı açıklamalar yapan Erbakan, hükümetin iyi ve milletin hayrına olan işlerine her zaman destek olacaklarını tekrarlayarak, “Son olarak İsrail ile ticaretin tamamen kesilmesi kararı bunun en önemli örneğidir. Bu tarz kararların her zaman yanında ve destekçisi oluruz” diye konuştu. “Siyonist rejime bizim de bir damla su bile vermememiz lazım” İsrail ile ticaretin tamamen durdurulmasını son derece olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade eden Yeni Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Geç de olsa böyle bir adımın atılması son derece önemli. Yeniden Refah Partisi olarak aylardır özellikle seçim döneminde de bunu ifade etmiştik. Yani orada minicik yavrulara bir damla suyu bile çok gören bu siyonist rejime bizim de bir damla su bile vermememiz lazım. Ne pahasına olursa olsun. Mübarek Ramazan ayı geçti. Burada miletimiz sahur yaparken, iftar yaparken, lokmalar boğazında düğümlendi. Çünkü orada Gazze’de insanlar iftar yapacak bir suları bile yok, sahur yapacak. Aç karnına 24 saat aç kaldılar. Bir yandan bomba yağıyor. Yani açlığın vahşeti diyoruz biz buna. Asrın vahşeti uygulandı. Tabii ki böyle bir tablo karşılığında bireysel olarak da kurumsal olarak da, devlet olarak da hepimizin elinden geleni ardımıza koymamamız lazım. Bu noktada sadece belli ürünler değil, ne gönderiliyorsa, ne alınıyorsa, ne veriliyorsa hepsini durdurmak gerekiyordu. Bu yönde bir adım atıldı. Bunu olumlu karşılıyoruz. Bundan sonra da yine daha ileri adımların atılması halinde yine bu adımları da destek olacağımızı, bu noktada hükümetin yanında olacağı ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Çizgimiz doğrulara destek olmak, doğruya doğru demek” 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın dışında yer aldıklarını hatırlatan Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçimlere bu şekilde girdik. İttifak asıl olarak seçimi ilgilendiren bir konu. Ve bu seçimde Cumhur İttifakı ortak bir kararla büyük şehirlerde tek bir aday etrafında mutabakata vardı. Ama biz bütün illerde, büyük şehirlerde dahil olmak üzere ayrıca kendi adaylarımızı çıkardık. Ve ittifakın dışında yer kaldık. Şu anda da bu çizgide gidiyoruz. Aslında biz ittifakın içindeyken de ittifaka girmeden önce de şimdi de aynı çizgideyiz. Çizgimiz de şu; doğrulara destek olmak, doğruya doğru demek. Yanlış varsa da onun karşısında durmak. İşte biraz evvel de ifade ettiğimiz gibi, İsrail ile ticaret durdurulmuş. Ne kadar güzel. Biz de bunu istiyorduk. Geç de olsa bu adımın atılması gerekiyordu. Bize yakışan buydu. Bütün dünyaya bu noktada Türkiye’nin ve milletimizin tavrını göstermek bakımından faydalı bir adım buna destek oluyoruz. Muhalefetin faydalı, milletin hayrına bir adımı olsa ona da destek oluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, örneğin emeklilerimizin maaşıyla ilgili muhalefetin bir önergesi olmuştu. Buna destek olduk. Emeklinin derdine derman olalım diye. Ama yanlış varsa da milletin zararına bir konu olursa da iktidardan da gelse, muhalefetten de gelse bunun karşısında duruyoruz. Bu şekilde de inşallah devam edeceğiz. İnşallah milletimize faydalı olmayı Cenab-ı Allah nasip etsin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul ile alakalı daha önce de olumlu değerlendirme yapmıştık. Gerginlik ve kutuplaşma ortamındansa diyaloğun olması her zaman çok daha iyi. Müzakere edilmesi, hepimiz bu ülkenin insanıyız. Bütün siyasi partiler bu ülkenin siyasi partisi. Biz zaten Yeniden Refah Partisi olarak yola çıkarken centilmen siyaset yapacağız dedik. Milletin derdine derman olmak için, çözüm üreten, çalışan, proje üreten bir parti olacağız. Kavgayla, atışmayla, polemikle zaman harcamayacağız dedik. Siyasete zarafet ve nezaket getireceğiz dedik. Ve bunları söyleyen bir parti olarak tabii ki bu gibi görüşmelerin olumlu olacağını düşünüyoruz. İnşallah milletin ülkenin hayrına sonuçlara vesile olsun diye ifade ediyoruz.”