SAĞLIK - 15 Aralık 2019 Pazar 10:40

Bel ağrısıyla öğrendiği tümör, 10 saatlik ameliyatla çıkarıldı

A
A
A
Bel ağrısıyla öğrendiği tümör, 10 saatlik ameliyatla çıkarıldı

Konya’da, bel ağrıları ve aşırı kilo kaybı yaşayan 15 yaşındaki çocuğun, kuyruk sokumu üzerine doğru yayılan ve leğen kemiğini tutan oldukça büyük bir tümör olduğu tespit edildi. Tümör, 10 saat süren ve başarılı geçen bir ameliyatın ardından çıkarılırken, çocuk sağlığına kavuştu.

Konya’da yaşayan 45 yaşındaki Mustafa Demir ile 41 yaşındaki Dilek Ata çiftinin 15 yaşındaki çocukları Feyyaz Demir, 5 yıl önce idrarını ve büyük abdestini kaçırmaya başladı. 15 yaşındaki çocuğun rahatsızlığı, bundan yaklaşık 6 ay önce gitgide arttı ve bu rahatsızlığa bel ağrıları ve aşırı kilo kayıpları da eklendi. Aile, çocuğunun çok fazla kilo kaybettiğini ve belinde dokunulmayacak derecede ağrılar olduğunu görünce hastane hastane dolaşmaya başladı. Yapılan tetkiklerin ardından çocuğun kuyruk sokumunun üst kısmında büyük bir tümör olduğu tespit edildi. Ancak, ailenin gittiği hastanelerde çocuğun rahatsızlığına çözüm bulunamadı. Çift, çocuğu son olarak Özel Medova Hastanesinde Beyin ve Sinir Cerrahisinden Prof. Dr. Erdal Kalkan’a götürdü. Burada yapılan tetkiklerin ardından tümörün büyüklüğü ve yeri tespit edilerek çocuğun mutlaka ameliyata alınması gerektiği söylendi. Bunun üzerine Feyyaz Demir, hemen ameliyata alındı. Yaklaşık 10 saat süren bir ameliyatın ardından tümör, çocuğun vücudundan başarılı bir şekilde çıkarıldı. Ameliyattan sonra bel ağrıları geçen, idrar ve büyük abdestini kontrol edebilen Feyyaz Demir, sağlığına kavuştu ve son kontrollerinin ardından hastaneden taburcu oldu.

Bel ağrısıyla öğrendiği tümör, 10 saatlik ameliyatla çıkarıldı

“Beyin cerrahisinin zor tümörlerinden birisidir”

Ameliyatı gerçekleştiren ve yapılan işlem hakkında bilgi veren Özel Medova Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Kalkan, “Hastamız birkaç yıldan beri büyük abdest yapmakta zorlanma, kuyruk sokumunda ağrı yakınmasıyla birçok doktoru dolaşmış bir hastaydı. Bana yaklaşık 20 gün kadar önce müracaat etti. Hastanın müracaatındaki yakınmaları dinledikten sonra yaptığım tetkiklerde özellikle kuyruk sokumu ve kuyruk sokumunun üzerine doğru yayılan, leğen kemiğini tutan oldukça büyük bir tümör olduğunu tespit ettik. Bu hastanın tümörü beyin cerrahisinin zor tümörlerinden birisidir. Bu tümörün en büyük özelliği, cerrahisinde kanamanın çok yüksek olmasıdır. Sakrum dediğimiz bölgenin ameliyatlarında çok yüksek oranda kanama ve bu kanamaya bağlı hastada şoka varan veya hayatını tehdit eden sıkıntılar oluşmaktadır” dedi.

“Hastamızın ameliyat sonrası seyri gayet iyi oldu”

Ameliyattan bir gün önce hastanın ameliyatındaki kanama miktarını azaltmak için Meram Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Osman Koç tarafından tümör embolizasyon işlemi uygulandı. Ameliyatta ise ilk olarak Onkoloji Cerrahisinden Op. Dr. Şefik Atabekoğlu’nun, hastayı karnından açarak, hastanın büyük abdest yaptığı alandan tümörün ayrılma işlemini yaptığını belirten Prof. Dr. Kalkan, “Ayrıca tümöre giden damarları bağladı ve bize büyük bir katkı sağladı. Daha sonra biz hastayı yüz üstü çevirerek kuyruk sokumundan itibaren başlayan ve beline kadar olan bir insizyonla ekibimde olan Doç. Dr. Bülent Kaya ve Op. Dr. Yaşar Karataş ile birlikte tümörün cerrahisini gerçekleştirdik. Sakrumun önemli bir kısmını alarak tümörle birlikte çıkarttık. Bu tümörü çıkartırken en büyük gayemiz hastanın fonksiyonlarını korumak, hatta büyük abdest yapmakta zorlandığı için o fonksiyonun da geri gelmesini sağlamaktı. Bu amaca yönelik total sakrektomi yapmadık. Sadece tümörü çıkartıp, tümörün etkilediği sinir liflerini korumayı amaçladık ve ameliyatımız sırasında da tümöre giden, tümörün etkilediği sakral lifleri korumayı başardık ve tümörü de total olarak çıkarttık. Hastamızın ameliyat sonrası seyri gayet iyi oldu. Ameliyattan 2-3 gün sonra da hastamız büyük abdestini yaparak kontrolünü sağladığını gösterdi. Şu anda hastamız idrar ve büyük abdest kontrolünü sağlamaktadır ve hastamızda inşallah herhangi bir nörolojik komplikasyon gelişmeden tümörün tamamını çıkarmış olduk. Zorluk derecesi yüksek olan bir ameliyattır. Bu ameliyattaki en büyük başarı multidisipliner yaklaşmaktı. Yani bu ameliyata yalnızca beyin cerrahisi olarak değil aynı zamanda onkolojik genel cerrahi uzmanı, nöroradyoloji uzmanı arkadaşımızın ve nöroanesteziyi veren arkadaşlarımızın desteğiyle iyi bir multidisipliner çalışma yaparak bu tümörü çıkarmayı başardık. Şu anda hastamız taburcu aşamasına gelmiştir, rahatlıkla yürümektedir ve nörolojik fonksiyonlarında bir gerileme olmamıştır” şeklinde konuştu.

Bel ağrısıyla öğrendiği tümör, 10 saatlik ameliyatla çıkarıldı

“Beline bile dokundurtmuyordu, sevemiyordum”

Ameliyat öncesi yaşadıkları zorlukları anlatan baba Mustafa Demir ise, çocuğun çok fazla bel ağrısı olduğunu ve uyuyamadığını söyledi. Demir, “Örneğin ben kucakladığımda ’Baba dokunma’, ’Baba ağrım var’ diyordu. Yani beline bile dokundurtmuyordu, sevemiyordum. Çocuk çalışamıyordu, güçsüzdü. Süreç, çocuğun küçüklüğünden beri şikayetleri devam etmekteydi ama gittiğimiz hastanelerde hep olumsuz, tatmin alamadığımız neticeler karşısında sürekli başka çareler aradık. Yani hastaneleri gezdik. Ama bir türlü nedense ameliyat yaptıramadık. Çocuğun çekilen filmlerini daha üst düzey hastanelere göndermiş olsak da doktorların bize dediği, ’Biz bu ameliyatı yapamayız, çok zor, çok meşakkatli bir ameliyat’ dediklerini öğrendik. Bize o 10 saat 10 yıl gibi geldi, ömrümün en zor anı olarak geçti. Şu anda çok mutluyum, bugün taburcu olacağız. Ben inanamıyorum 1 haftada böyle bir ameliyatın yapılıp da çıkarılacağı hiç aklımdan geçmiyordu. Ben, aylarca burada kalacağımızı düşünüyordum ama sonuçta Allah da yardımcımız oldu, Erdal hocamız da sağolsun, çok ilgilendi” ifadelerini kullandı.

Mustafa Uslu - Furkan Berk Yaşar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Boran, “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” dedi. Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı olan HÜRJET’in test pilotlarından Orhan Boran, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. HÜRJET’in ilk uçuş anlarında neler yaşadığını aktaran Boran, test pilotluğunun önemine de dikkati çekti. “Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz” Test pilotluğuna geçiş sürecini anlatan Orhan Boran 2021 yılından bu yana TUSAŞ’ta test pilotu olarak görev yaptığını belirterek, “Pilotluk mesleği genel olarak disiplin isteyen bir meslek. Sürekli konsantre olmak zorundasınız, dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma şansınız çok fazla olmayabiliyor. Test pilotluğu özelinde ayrı bir eğitim gerektiriyor. Yıllarca operasyonel pilot olarak görev yaptık. Fakat TUSAŞ’ta ilk test pilotu olarak görev yapmaya başladığımızda ön şartlardan bir tanesi test pilotluğu eğitimi almamızdı. Bunun için şirketimiz 1 yıl süren kategori 1 test pilotluğu kursuna gönderdi. Oradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra 2022 yılında tekrar döndükten sonra HÜRJET’e geliştirme safhasında yerdeki işlerinde, simülatörlerinde, motor çalıştırma ve taksi faaliyetlerinde görev aldım. Test pilotu olarak aslında daha önce hiç uçmamış bir uçağın, neler yapacağını bilmediğiniz bir uçağın, farklı dinamikleri olan bir uçağı test ediyorsunuz. Biz yıllarca bize hangi uçak geldiyse, hangi uçakla uçmamız istendiyse o uçaklarla uçtuk. Bunların hepsinin testleri yapılmıştı, sonuçları biliniyordu. Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz. İnşallah Hava Kuvvetleri envanterine de sonuçlarından emin olarak vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” HÜRJET’in ile gerçekleştirdiği ilk uçuştan bahseden Boran, “HÜRJET’i takip uçağındayken gördüm. Tabi ayrı bir gurur. Şirketteki herkesin gözleri doldu. Çünkü Türkiye’nin ilk milli jet uçağıydı. Onun bu denli stabil uçması görmek, yer testleriyle birebir örtüştüğünü görmek çok güzeldi. Daha sonra kendim ilk uçuşu yaptığımda o bambaşka bir heyecan. 2000 yılında ilk yaptığım uçuşu hatırlarım. Bir de HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum. Büyük bir sorumluluğun üzerimizde olduğunu biliyorum. Gerçekten Türkiye’nin ürettiği ilk milli jetle uçmanın apayrı bir gurur olduğunu söyleyebilirim. Bununla alakalı söylenecek en güzel söz ‘İstikbal göklerdedir’ sözü” diye konuştu.
Ankara GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Ateş, “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” dedi. Türkiye’nin pek çok alanda helikopter ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen GÖKBEY’in test pilotu Arif Ateş, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Helikopter pilotluğunun detaylarını aktaran Bayram, helikopterle uçmanın uçağa göre daha keyif verdiğini söyledi. “Tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” TUSAŞ’da Döner Kanat Uçuş Test ve Eğitim Müdürü olarak görev yapan test pilot Arif Ateş, GÖKBEY’in ilk uçuşunu 6 Eylül 2018’de gerçekleştirdiğini belirterek, “Bütün dünyada hava araçlarının ilk uçuşları çok önemlidir, çok kritiktir. Çünkü tasarlanan ve üretilen hava aracının gerçek çevresel koşullarda tasarlandırıldığı ve üretildiği gibi uçuyor mu, uçabiliyor mu, uçamıyor mu? Bunun testini gerçekleştiriyoruz. Oldukça heyecan vericiydi ve çok başarılı, son derece beklendiği gibi tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” ifadelerini kullandı. “Yakın zamanda teslimatlara başlayacağız” İlk uçuşun öncesinde simülatör üzerinde testler gerçekleştirildiğini belirten GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, “Çok çeşitli bölgelerde 4 tane helikopterimizle; Adana, Erzurum en Kocaeli’nde ve TUSAŞ’ta burada olmak üzere testler gerçekleştirdik. En kritik testleri tamamladık. Şu ana kadar bin saatin üzerine bir uçuş gerçekleştirdik. Yakın zamanda da kısmetse ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığımız olmak üzere teslimatlara başlayacağız” diye konuştu. “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı” Helikopter pilotluğuna nasıl başladığını anlatan GÖKBEY test pilotu Arif Ateş, “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı. Gerçi pilot ve hava aracı denince uçak akla geliyor ama ben 1991 yılında Kara Harp okulundan mezun olduktan sonra Kara Havacılık okulunda ilk sınıf okuluna başladığımda normalde kura ile yapılan uçak ve helikopter ayrımı o dönem isteğe göre yapılmıştı ve ben de helikopteri tercih etmiştim. Bu isteğim ve bu arzum doğrultusunda olacak ki kursu da birinci bitirmiştim. Dolayısıyla helikopteri olan sevgim beni bu noktalara getirdi” açıklamasında bulundu “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” Ateş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir. Alçak uçarsınız, arazinin yükseltilerine uyarak uçarsınız. Kendince farklı teknikleri vardır. Uzun yıllar silahlı kuvvetlerde de görev yapmış olmamdan dolayı hem genel maksat helikopterlerimiz hem de taarruz helikopterimiz halen de silahlı kuvvetlerimizin en önemli unsurlarıdır. Uçaklar nispeten çok daha yüksek irtifalarda uçarlar. Uçakların öncelikli görevi düşman uçaklarına, tehditlerine karşı veya uzak diğer sınır dışı daha uzak hedeflere angajman olurlarken helikopter çok daha yer birliklerinin yakınında onlara destek sağlamak maksadıyla kullanılır. Dolayısıyla bizler çok daha kara unsurlarımızla birlikte operasyon yaptığımız için onlarla birlikte daha iş birliği çerçevesinde görevlerimizi icra ediyoruz.” “Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum” Tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutlayan Arif Ateş, “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü bu çerçevede öncelikle Silahlı Kuvvetlerde vatan görevlerini icra eden pilotlarımız, hem helikopter hem uçak pilotlarımız aynı zamanda sivil camiada uçan, gerek özel uçan pilotlarımız ya da ticari olarak Airline’da, ulaştırmada, kargoda bir çok alanda havada görev yapan tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum" diye konuştu.
Aydın Öğrencilerin bilim projeleri sergilendi Aydın’ın Nazilli ilçesinde Nazilli Anadolu Lisesi Bilim Fuarı’nda 13 projeyi sergiledi. Nazilli’de 2023-2024 eğitim öğretim sezonunun ilk Bilim Fuarı Nazilli Anadolu Lisesi’nde açıldı. Okul karşısındaki kapalı pazar yerinde Okul Müdürü Zakir Tali’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen fuarın açılış törenine Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Atay, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, okul müdürleri, veliler ve öğrenciler katıldı. 13 proje sergilendi Nazilli Anadolu Lisesi danışman öğretmen ve öğrenciler tarafından bu yılın teması olan; Kültürel Miras, Çevre ve Çevreyi Koruma ve Sürdürülebilir Şehirler ve Toplumlar konuları içeren 5’i tasarım ve 3 tanesi inceleme olmak üzere toplam 13 proje yer aldı. Proje koordinatörlüğünü İngilizce Öğretmeni Aydın İmrak’ın yaptığı bilim fuarında 13 öğretmen ve 45 öğrenci görev aldı. Ziyaretçilere projeler anlatıldı Açılışta konuşan Okul Müdürü Zakir Tali, fuarda emeği geçen öğretmen ve öğrencilere ve açılışta kendilerini yalnız bırakmayan protokol üyelerine teşekkür etti. Açılış kurdelesi kesimi öncesi de Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, bilim fuarlarının çok önemli olduğuna dikkat çekerek hayırlı olması dilekleriyle kurdeleyi kesti. Ardından stantları gezen Kaymakam Arısoy ve beraberindekiler sorumlu öğretmenler ve öğrencilerden bilgi aldılar. Fuarda sergilenen halk oyunları ve yakın döğüş tekniklerinin sergilendiği gösteriler ise heyecanla izlendi.
Ankara ANKA-III Test pilotu İbrahim Bayram: “Testlerine devam ediyoruz, başarılı gidiyor” ANKA-III’ün test pilotu İbrahim Bayram, testlerin başarılı olduğunu belirterek, "Yakın zamanda inşallah hem Türkiye’deki silahlı kuvvetlerimize hem yurt dışına büyük oranda satacağımızı düşünüyoruz” dedi. Türkiye’nin savunma sanayii alanında önemli projelerinden birisi olan ANKA-III’ün test pilotu İbrahim Bayram, 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü’nde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. İnsansız hava aracı pilotluğunun detaylarını anlatan Bayram, adeta ANKA-III’ün içindeymiş gibi uçtuklarını dile getirdi. “Testlerine devam ediyoruz, başarılı gidiyor” Pilot İbrahim Bayram, “ANKA-III aslında TUSAŞ’ın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı ANKA, daha sonrasında Aksungur ve takibinde de ANKA-III olarak ortaya çıkardığı yeni bir ürün. Bütün diğer ürünlerde kazandığı tecrübenin üzerine katarak koyduğu son gelişmiş ürünümüz ve semalarda yerini almaya hazırlanıyor. Testlerine devam ediyoruz, başarılı gidiyor testler. Yakın zamanda inşallah hem Türkiye’deki silahlı kuvvetlerimize hem yurt dışına büyük oranda satacağımızı düşünüyoruz” dedi. “ANKA, Aksungur ve ANKA-III her üçü de sadece tek pilotla uçuşa müsait durumda” ANKA-III’ün ilk uçuşunda güvenlik önlemlerinin hat safhada olduğuna dikkati çeken Bayram, “Normal şartlar altında uçaklarımız ANKA, Aksungur ve ANKA-III her üçü de sadece tek pilotla uçuşa müsait durumda. Ancak biz buradaki test uçuşlarını da emniyet gerekçelerinden dolayı genelde iki test pilotuyla birlikte yapıyoruz. ANKA-III’ün ilk uçuşunda ise yine emniyeti arttırmak amaçlı ve çeşitli görevlerden dolayı da 4 tane test pilotuyla birlikte yaptık. İlk uçuşu olduğu için, çok önem verdiğimiz bir uçuş olduğu için 4 test pilotuyla birlikte yaptık. Hedefimiz şöyle; test uçuşlarında yavaş yavaş zarf açarak gidiyoruz. Dolayısıyla daha işin çok başındayız. Ama hızlı bir şekilde ilerleyerek kısa sürede ülkemizin güvenliğine katkı sağlayacak şekilde, semalarımızda görecek şekilde testlerimize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Uçağın içindeymişiz gibi uçağı kullanıyoruz” Adeta yerde uçtuklarını söyleyen Bayram, “Biz İHA pilotu olarak buradaki test pilotlarımızın tamamı insanlı uçaklarda da görev almış pilotlarız. Dolayısıyla hem insanlı hem de insansız uçaklarda tecrübemiz var. İnsansız hava aracı pilotunu da şöyle tarif edebilirim; aslında uçağın içindeymişiz gibi uçağı kullanıyoruz ama içinde değiliz. Sadece kokpitimiz yerde. Uçuşun fiziksel koşullarını yaşamıyoruz. Bunun dışındaki her şey hemen hemen normal pilotlukla aynı” diye konuştu. “Bütün pilotlarımızın Dünya Pilotlar Günü’nü kutlarım” Pilotlar Günü dolayısıyla bir mesaj da veren Bayram, “Bütün Türkiye’de ve dünyada havacılığa gönül vermiş bütün pilotlarımızın Dünya Pilotlar Günü’nü kutlarım. Umarım burada yaptığımız çalışmalar ülkemizin güvenliği, Türk milletinin bekası açısından istenilen noktalara gelir” dedi.