ASAYİŞ - 20 Nisan 2021 Salı 21:16

Beraber alkol aldığı arkadaşını öldüren şahıstan ilginç savunma

A
A
A
Beraber alkol aldığı arkadaşını öldüren şahıstan ilginç savunma

Kocaeli'de beraber alkol aldığı arkadaşını silahla oynadığı sırada yanlışlıkla vurarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan sanık, "Eğer şimdi Levent burada olsaydı eminim bizim dost olduğumuzu söyler ve benim hapishanede yatmama izin vermezdi" dedi.

Olay, 21 Haziran 2020 tarihinde Kartepe ilçesi Dumlupınar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İbrahim Ö. isimli şahıs, gece saatlerinde 2 kız arkadaşıyla birlikte DJ’lik yapan arkadaşı Levent Bat’ın evine gitti. Sabaha karşı İbrahim Ö. tarafından tabancayla vurulduğu iddia edilen Bat, ağır yaralandı. Bat'ın ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde hayatını kaybettiği tespit edildi. Olay yerine giden polis ekipleri tarafından İbrahim Ö. ve beraberindeki 3 kişi gözaltına aldı. İbrahim Ö'nün, emniyette verdiği ifadesinde Bat’ı şakalaşırken, yanlışlıkla vurduğunu söylediği öğrenildi. Gözaltına alınan şahıslar emniyetteki işlemlerinin ardından Kocaeli Adliyesine sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şahıslardan İbrahim Ö. tutuklanırken, T.S. ve beraberindeki 2 şahıs serbest bırakıldı.

‘Kasten öldürme’ suçundan yargılanan İbrahim Ö'nün, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya taraf avukatları, tanıklar ve sanık İbrahim Ö. katıldı.

"Başımı iki elimin arasına alarak 'ne yaptım ben' dedim"

Levent Bat ile çok uzun süredir arkadaş olduğunu ifade eden İbrahim Ö., "Olay tarihinde öğle saatlerinde Levent Bat ile görüştüm. Kendisi benim yanıma gelmek istediğini söyledi. Uyuşturucu madde kullandığı için, 'madde ile ilgisi varsa gelme' dedim. Akşam saatlerinde Ecem Naz Y. ile irtibat kurdum ve buluşmaya karar verdim. Yanıma arkadaşım Turab S.'yi, Ecem Naz Y. ve arkadaşı Ecem T.'yi alarak dağ evine gitmek için yola çıktık, yolda alkol de aldık. Ancak abim dağ evinin müsait olmadığını söyleyince ben de Levent'i aradım ve onun evine gittik. Dağ evine gideceğimiz için yanımda silah vardı. Şarjörde de 5 mermi vardı ama namluda mermi yoktu. Levent benim karşı çaprazımda oturuyordu. Ben tabanca ile uğraşıyor, oynuyordum. Bu sırada tabancayı kafama dayadım Levent bu sırada 'oyun oynama' diyerek beni uyardı. Sol eliyle Levent bana uzandı. ‘Silahı indir’ der gibi işaret yaptı. Silahı kafamdan indirdiğim sırada silah patladı. Daha sonra Levent bana 'kardeşim' diyerek seslendi. Ben de başımı iki elimin arasına alarak 'ne yaptım ben?' dedim. Ecem Naz bu arada odaya geldi ve Levent'i yerde görünce ona sarıldı. 112'yi arayarak yardım istedik. Ambulansın geç geleceğini düşünerek Turab ile birlikte arabaya götürdük. Yolda ambulansı gördük, durdurup yardım istedik ancak ambulans sürücüsü sürekli sorular soruyordu sanırım bizden korktu. Bize yardım etme niyetinin olmadığını düşünerek hastaneye gittim ve polis olanları anlattım" dedi.

Beraber alkol aldığı arkadaşını öldüren şahıstan ilginç savunma

"Hapishanede yatmamı izin vermezdi"

Hayatının alt üst olduğunu söyleyen İbrahim Ö., "Yıllarca dostluk yaptığım kardeşimi kaybettim. Olay kaza bile olsa bundan ben sorumluyum. Bundan büyük bir vicdan azabı duyuyorum. Levent'le birlikte bizim de hayatımızı son buldu. Eğer o şimdi burada olsaydı eminim bizim dost olduğumuzu söyler ve benim hapishanede yatmamı izin vermezdi. Bir şeyden korkum yok, çünkü korktuğum bir şey yok" diye konuştu.

"İbrahim çok tedirgindi"

Olay anını anlatan Ecem Naz Y., "İbrahim ve Turab beni ve Ecem'i bir dağ evine götürmek için aldı ancak dağ evi ile ilgili bir problem çıktı. Biz de Levent'in evine gittik. Yolda alkol da aldık. Biz İbrahim ile odaya uyumaya gittik. Bir an Ecem'in bağırışları üzerine uyandım. Ecem'in Levent'e tampon yaptığını gördüm, İbrahim ise çok tedirgin bir şekilde odada dolaşıyordu" şeklinde konuştu.

"Levent bana şarjör vererek gülümsedi"

Kocaeli’ne Ecem Naz’ın misafiri olarak geldiğini söyleyen Ecem T., "Turab ve İbrahim ile olaydan 10 gün önce içki içmişliğimiz vardır onları oradan tanırım. Ecem Naz'ın evinde olduğumuz gün Turab ve İbrahim gelip bizi arabayla aldı ve Levent'in evine götürdü. Eve gittiğimizden itibaren alkol almaya başladık. Levent de bizimle birlikte alkol almaya başladı. Ben mutfağa su içmeye gittiğimde Levent bana, 'şunu tutar mısın?' dedi. Şarjör olduğunu görünce korkup geri verdim. Levent gülümsüyordu, ben de şaka yaptığını düşündüm ve tekrar alkol almaya devam ettik. Bir süre sonra alkolün etkisiyle uyuyakaldım. Bir gürültü ile uyandığımda Levent'in kanlar içinde yerde attığını gördüm ve tampon yaptım. Daha sonra İbrahim ve Turab Levent'i hastaneye götürdüler bu sırada Ecem Naz alkol etkisi ve olayın korkusuyla tekrar uyudu ben ise polisin gelmesini bekledim" ifadelerini kullandı.

"Arkamı döndüğünde Levent'i vurulmuş halde gördüm"

Daha önce Levent ile tanışmadıklarını ifade eden Turab S., "Olay tarihinde evinde alkol almak için gittiğimde tanıştık. Alkol aldıktan sonra Levent arkadaşı ile konuşacağını söyleyerek arabanın anahtarını aldı ve evden çıktı. Bir süre sonra yan odada bulunan İbrahim salona gelerek Levent'in kendisini aradığını ve polisin dışarıda olduğunu söyledi. İbrahim kendisinin bana verdiği silahı isteyerek böldük. Ecem şarjörü göğsüne sakladı, İbrahim ise silahı buzdolabının üstündeki kaba sakladı. Bir süre sonra Levent eve geldi ve bir sorun olmadığını, polislerin sadece GBT yaptıklarını söyledi. Bunun üzerine İbrahim benden şarjörü istedi Ecem çok sarhoş olduğu için göğsünden şarjörü alarak İbrahim'e verdim. Koltukta uyandığım sırada çok derin bir ses duydum arkamı döndüğünde Levent'i vurulmuş halde gördüm hemen 112'yi aradım daha sonra da Levent'i arabayla hastaneye götürdük" dedi.

Mahkeme heyeti, tanıkların ifadelerinin ardından duruşmayı erteledi.

Fehime Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.