SAĞLIK - 06 Aralık 2019 Cuma 15:30

'Beslenmenizi düzenleyerek çocuk sahibi olma şansınızı arttırabilirsiniz'

A
A
A
'Beslenmenizi düzenleyerek çocuk sahibi olma şansınızı arttırabilirsiniz'

Dünya Sağlık Örgütü verileri, son yıllarda doğal yolla anne baba olabilme oranlarının düştüğünü gösteriyor. Op. Dr. Serpil Kırım, anne-baba olmak isteyenlere yaşam biçimlerini ve beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmelerini önerirken, bazı besinleri de sofralarından eksik etmemelerini tavsiye etti.

Dünya Sağlık Örgütü verileri, son yıllarda doğal yolla anne baba olabilme oranlarının düştüğünü gösteriyor. Sebep olarak beslenme ve yaşam biçimimizin doğallıktan uzaklaşması, etrafımızı saran elektromanyetik alan, elimizden düşmeyen cep telefonları, dizimizden inmeyen bilgisayarlar, besinlerdeki katkı maddeleri, hormon ve tarım ilacı artıkları, içilen durgun sular ve beslenme hataları gösteriliyor. Sonuç olarak, bir yandan erkekteki sperm sayı ve kalitesi azalırken, diğer yandan kadınlardaki yumurta rezervleri ve kalitesi düşüyor ve doğal yolla hamilelik elde edilmesi zorlaşıyor.

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serpil Kırım, anne-baba olmak isteyenlere yaşam biçimlerini ve beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmelerini önerirken, bazı besinleri de sofralarından eksik etmemelerini tavsiye etti.

Sayılar korkutuyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı rakamlara göre; 50 yıl öncesine oranla sperm sayısının yüzde 50 oranında azaldı. Geçen yüzyılda 40 milyonun üzerinde olan sperm sayısının günümüzde yarıya düştüğüne dikkat çekiliyor. Günümüzde 15 milyon sperm sayısı normal kabul edilmeye başlandı. Bu durum gelecek için son derece tehlikeli bir değişimi haber veriyor. Avrupa Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre 2050, yılında üreme oranları yüzde 5’e kadar inebilir. Bu rakam insanların ancak yüzde 5’inin doğal yollarla anne-baba olurken yüzde 95’inin ise yardımcı üreme teknikleri ile bebek sahibi olabileceği anlamına geliyor. Teknolojik gelişmenin de etkisiyle tüp bebek sayısı her geçen gün artıyor.

"Hamile kalmak için beslenmenizi değiştirin"
Beslenmedeki farklılıklarının (vejeteryan, düşük-yağlı, vitaminden zenginleştirilmiş, antioksidan, otsu) doğurganlığı etkilediğine dair bilimsel kanıtlar çok sınırlı olmakla birlikte deniz ürünü ağırlıklı beslenmek, ikincil olarak kanda civa düzeyini yükselteceğinden kısırlık riskini artırabileceğini belirten Op. Dr. Serpil Kırım, "Türkiye ve dünyada yapılan araştırmalar, sperm sayısı ve kalitesinin beslenmeyle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle çinko, selenyum, l-karnitin. L-arginin, B-C-E vitamininden zengin gıdalar anne-baba olma şansını arttırıyor. Bunun yanı sıra et-süt ve dip balığı olmayan ve temiz yerlerde avlanmış deniz ürünleri, sakatat, ceviz, fındık, yer fıstığı, badem, kabak çekirdeği, avokado, patates, domates, kuşkonmaz, ıspanak ve elma beslenmeye eklenebilir. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu illerimizde yaygın olarak kullanılan çakşır otunun bir türü ve geleneksel Hint tıbbında kullanılan demir dikeni sperm sayısını arttırırken, hareketliliği üzerinde de etkili olumlu etkileri olduğuna dair çalışmalar var. Çakşır otunun bir türünün kadınlarda yumurta kalitesini arttırdığını gösteren çalışmalar var. Doktor önerisiyle beslenmeye eklenecek Koenzim Q10 içeren balık yağı, C ve B vitaminleri de anne-baba olma sürecinde çiftlere yardımcı olacaktır." dedi.

"Yaşamınızı gereksiz ve paketlenmiş olanlardan temizleyin"
Op. Dr. Serpil Kırım, bebek sahibi olmak isteyen ailelere şu önerilerde bulundu: "Sigarayı bırakmak, kafeini sınırlamak, hazır ambalajlı ürün tüketmemek, temiz beslenmek, mümkün olduğu kadar işlem görmemiş besinleri seçmek, trans yağlardan kaçınmak, gereksiz kimyasalları hayatımızdan çıkarmak, hazır konservelerden, plastik kaplardan uzak durmak, kullandığımız gereksiz kozmetik ürünlerinin sayısını azaltmak başarı şansını arttıracaktır. Kuru temizleme ve matbaada çalışan kadınlarla, ağır metal üretimi yapan yerlerde çalışan erkeklerin çevresel toksinlere maruz kalması, doğurganlığı olumsuz yönde etkileyebilir."

"Durgun sudan uzak durun"
Özellikle kadınların plastik kaplarda uzun süre beklemiş suları içmemesi gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Kırım, "Plastik içindeki BPA (Bisphenol-A) infertilite düşük ve erken doğum riskini arttırabilir. Plastik yerine cam şişede satılan suları ya da arıtma cihazlarda arıtılmış suları tercih etmek yerinde olacaktır. Arıtma cihazlarının da plastik malzemelerinin kanserojen olmaması yani NSF belgeli olması önemlidir." şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.