GÜNDEM - 29 Mayıs 2020 Cuma 15:09

Beyoğlu polisinden cemaate hoparlörlü drone ile 'sosyal mesafe' uyarısı

A
A
A
Beyoğlu polisinden cemaate hoparlörlü drone ile 'sosyal mesafe' uyarısı

Yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında 16 Mart’ta toplu halde namaz kılınmasına kapatılan camiler bugün cuma namazı ile tekrar açıldı.

Haliç Kongre Merkezi otoparkına gelen cemaat uzun bir aranın ardından cuma namazını kıldı. Kılınan cuma namazı havadan drone ile de görüntülenirken, Beyoğlu Haliç Polis Merkezi Amirliği ekipleri ise hoparlörlü drone ile “sosyal mesafe” uyarısında bulundu.

Yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında 16 Mart’la cemaatle namaza kapatılan camiler bugün açıldı. Camilerin yanı sıra meydan ve stadyumlar başta olmak üzere açık alanlarda 1 buçuk metre kuralına uyularak çizilen çizgiler çerçevesinde vatandaşlar cemaat ile cuma namazını kıldı. Beyoğlu Sütlüce’de bulunan Haliç Kongre Merkezi otoparkı da günler öncesinden cuma namazı için hazır hale getirildi. Stadyum içerisinde dün ekipler tarafından sosyal mesafe kuralları belirlendi. Bugün cuma namazını kılmak için gelen binlerce vatandaş otoparkı doldurdu. Vatandaşların maske taktıkları ve kişisel seccadelerini getirdikleri görüldü. Otopark girişinde maskesi olmayan vatandaşlara ise Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Haliç Polis Merkezi Amirliği ekipleri, tarafından tek kullanımlık maske dağıtıldı. Beyoğlu polisi ayrıca hoparlörlü drone ile “sosyal mesafe” uyarısında bulundu.

Namazdan sonra konuşan bir vatandaş, “Cemaati camiyi çok özledik. Namazımızı kıldık çok mutluyuz” dedi.

Doğan Can Cesur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.