ASAYİŞ - 14 Şubat 2017 Salı 10:54

Beyoğlu'ndaki bayrak hırsızları kamerada

A
A
A
Beyoğlu'ndaki bayrak hırsızları kamerada

Beyoğlu'nda 3 kişi, bir iş yerinin kapısına asılan Türk bayrağını çalarak kayıplara karıştı. İş yeri sahibi Umut Poyraz, “O benim 15 yıllık bayrağımdı. Manevi değeri çok fazlaydı” derken, bayrak hırsızları güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.

Akıllara durgunluk veren olay, 17 Temmuz Pazar gününün ilk saatlerinde meydana geldi. Beyoğlu’nda bulunan Yüksek Kaldırım Caddesi üzerindeki, elektronik cihaz satışı yapılan bir iş yerinin önüne gece saat 04.00 sıralarında gelen 3 kişi, iş yerinin kapısının üzerinde bulunan bayrağa gözünü dikti. Gece vakti olması nedeniyle caddenin tenhalığını fırsat bilen şahıslar, yüksek bir konumda asılı olan bayrağı yerinden sökmek için çok ilginç bir yöntem izledi. Birbirlerinin omzuna çıkarak bayrağa ulaşan kimliği belirsiz kişiler, bayrağı yerinden söktü. Tüm bu yaşananlar iş yerinin güvenlik kamerası tarafından da saniye saniye kaydedildi.

“Ya bayrağı çekemediler, ya da alıp satma amaçlı kullandılar”

Uzun yıllardır Yüksek Kaldırım Caddesi’nde esnaflık yapan Umut Poyraz, olayı ve ardından yaşadığı şoku anlatarak, “15 Temmuz günü Türk bayrağı asmıştım iş yerimin ön tarafına. Orada yaklaşık 2 gün boyunca durdu. 2’nci gün, gece saat 04.00 gibi gelip, birbirlerinin sırtına çıkıp, benim Türk bayrağımı sökerek alıp gittiler. Bunların elinde başka bayrak da vardı aslında. Ne amaçla çaldılar, onu bilmiyorum. Ya bayrağı çekemediler, gururlarına yediremediler; ya da ne bileyim, bayrağı alıp satma amaçlı da kullanmış olabilirler. Bunlar genç adam, gencecik adamlar. Şaşırdım, kaldım. Ne yapacağımı bilemedim” dedi.

“O benim 15 yıllık bayrağımdı”

Kimliği ve amacı belirsiz kişiler tarafından bayrağı çalınan Poyraz, bayrağın 15 yıldır kendisinde bulunduğuna ve manevi değerinin önemine vurgu yaparak, “O benim 15 yıllık bayrağımdı. İş yerimde duruyordu. Manevi değeri çok fazlaydı bende, çok zoruma gitti. Bunun altında çekememezlik gibi sebeplerin olduğunu düşünüyorum. Bayrağımı yerinde göremeyince sinirlerim bozuldu. Baktım, araştırdım. Alıp gittiklerini, güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri izleyince gördüm. Maddi değil, manevi değeri bende çok fazlaydı. Onu gururla asıyordum ben kapıma. Her bayramda, her seyranda olduğu gibi, 15 Temmuz’da da yine o bayrağımı asmıştım. 3 kişi gelip bayrağımı alıp gidiyorlar, bir de sırıtıyorlar giderken, sinirlerim bozuldu. Allah belalarını versin diyeceğim, ne diyeceğim yani? Ne yapabilirler ki? Bunlar zaten vatan haini bence; çünkü normal bir insanın o bayrağı oradan söküp götürmesi normal bir şey değil” diye konuştu.

Bayrak hırsızları kamerada

Olay, iş yerinin güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Görüntülerde, iş yerinin önünde oturan 3 kişi, sık sık etrafa ve iş yerinin kapısının üzerinde asılı olan bayrağa bakıyor. Türk bayrağını hedef alan kişiler, birbirlerinin omzuna çıkıyor ve bayrağı yerinden söküp alıyor. Tüm bunlar yaşanırken hiçbir şey olmamış gibi rahat tavırlar sergileyen şahısların elinde başka bir bayrağın da olduğu görülüyor. Amaçlarına ulaşan kimliği belirsiz kişiler, elini kolunu sallayarak kameranın görüş açısından çıkıp olay yerinden ayrılıyor. 

Hüseyin Coşkun - Murat Horoz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”