GÜNDEM - 30 Mayıs 2018 Çarşamba 12:31

Bilim insanları, Harvard Üniversitesi'ndeki 2'nci Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu’nda buluştu

A
A
A
Bilim insanları, Harvard Üniversitesi'ndeki 2'nci Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu’nda buluştu

Harvard Üniversitesi’nde Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafından Sabri Ülker Vakfı ev sahipliğinde düzenlenen 2'nci Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu bilim insanlarını bir araya getirdi. Sempozyumda 5'inci Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü kazanan isim de açıklandı.

Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafından Harvard Üniversitesi’nde, 29-30 Mayıs tarihlerinde Sabri Ülker Vakfı ev sahipliğinde düzenlenen 2'nci Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu, Nobel Tıp Ödülü sahibi konuşmacılarıyla bilim dünyasında ses getirdi. Sempozyumda 5'inci Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün kazananı da açıklandı. Harvard Üniversitesi Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mark Elliott ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker tarafından takdim edilen ödülün sahibi Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz oldu. 

Sempozyum ile eş zamanlı olarak Sabri Ülker Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Holding’in kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının toplum sağlığının geleceğine yoğunlaşacağını belirtti. 

Türk gıda dünyasının duayen ismi Sabri Ülker’in anısına kurulan Sabri Ülker Vakfı’nın ev sahipliğinde, Harvard Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen “2'nci Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu”, Nobel Tıp Ödülü sahibi konuşmacılarıyla bilim dünyasındaki son gelişmelere ışık tuttu. 

29-30 Mayıs 2018 tarihlerinde, Harvard Üniversitesi Memorial Hall’de düzenlenen Sempozyum, insan vücudunda kolesterol mekanizmasının çözümlenmesini sağlayan buluşlarıyla 1986 yılında Nobel Tıp Ödülü’nüalan Michael Brown ve Joseph Goldstein’ın konuşmalarıyla açıldı. Merkezin tüm iletişim çalışmalarını üstlenen, sempozyuma da ev sahipliği yapan Sabri Ülker Vakfı’nın düzenlediği basın toplantısı ise Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş ve Harvard Üniversitesi Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mark Elliott’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

“Türkiye’de de benzer bir merkezi Türk bilim insanlarının öncülüğünde kurmak için girişime başladık” 

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, “Yıldız Holding olarak bilime destek vermek, bilimsel çalışmalara kaynak ayırmak bizim için çok önemli. Bunu hem Sabri Ülker’in ismini ve değerlerini yaşatmak adına yapıyoruz hem de bir misyon olarak görüyoruz. Toplum sağlığının geleceği için üzerimize düşen bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede hem Sabri Ülker Vakfı hem Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi bizim için çok değerli. Sabri Ülker Vakfı, toplumu bilimsel ve güvenilir bilgiyle aydınlatmak, bilinçlendirmek için çalışıyor, bunun için pek çoğu alanında ilk olan önemli projelere imza atıyor. Sabri Ülker Merkezi de toplum için, dünya için, geleceğimiz için /bilim dünyasında yankılar uyandıran çalışmalar gerçekleştiriyor.Bu çalışmaların bir Türk bilim insanının, liderliğinde yürütülmesi de hepimiz için ayrı bir gurur kaynağı Ayrıca Türkiye ve diğer ülkelerdeki en iyi kurumlardan seçilen genç akademisyenlere burs imkanı sağlayarak, onların Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi’nde araştırma projelerinde görev almasına, kariyer gelişim programlarına katılmalarına destek oluyoruz. Bunun yanı sıra ülkemizde de bilimsel verimliliğin artırılması için yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.İnsanlığa hizmet için bilimin gelişmesine desteğimiz bundan sonra da artarak devam edecek. Harvard ile beraber gerçekleştirdiğimiz ve çok başarılı sonuçlarını aldığımız bu işbirliğinin ardından inşallah yakın bir sürede Türkiye’de benzer bir merkezinTürk bilim insanlarının öncülüğünde kurulmasını arzu ediyoruz, bu konuda girişimlere başladık” dedi. 

Harvard Üniversitesi Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mark Elliott ise Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi’ne yaptığı katkılarından dolayı Yıldız Holding’e teşekkür ederek şunları söyledi:
“Evrensel bilimin gelişimi için lider kurum ve kuruluşlarla işbirliği çok büyük önem taşıyor. Geleceği öngörebilen, bilime yatırımı önemseyen Ülker ailesinin kıymetli bir Türk bilim insanını evrensel bir bilim kurumunda destekliyor olması gelecek için umut verici."

"Merkezde kronik ve metabolik hastalıklarla mücadele için çok önemli çalışmalar yürütülüyor" 

2015 yılında Yıldız Holding tarafından yapılan bağış ile Sabri Ülker Metabolik Araştırmaları Merkezi ismini alan araştırma laboratuvarının Başkanı Prof. Gökhan Hotamışlıgil, “Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi’nde kronik ve metabolik hastalıkların altında yatan mekanizmaları anlamak, tüm dünyada toplum sağlığa yönelik bu en büyük tehditlerle mücadele için yeni tedavi yollarını belirlemek amacıyla bilimsel araştırmalar yapıyoruz. Genç araştırmacılara da destek vererek araştırmalarını hayata geçirme, dünyanın en önemli bilim insanlarıyla çalışma ve işbirliği olanağı yapma fırsatı da sunuyoruz. Bu çerçevede Merkezimiz yeni bilim insanlarının yetişmesine çok önemli bir rol üstleniyor. Metabolizma araştırmaları konusunda yeni ufuklar açacak çok sayıda doktora sonrası burslu araştırmacının ve farklı ülkelerden stajyerlerin metabolizma alanındaki eğitim faaliyetlerine destek olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Obezite ve metabolik hastalıklara yatkınlığın nedeni keşfedildi 

Toplantıda Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi’ndeki son keşiflere ilişkin bilgiler de aktarıldı. Merkezde 2017 Kasım ayında hücrelerde bulunan Nrf1 molekülünü ve bu molekülün karaciğerdeki önemli fonksiyonu keşfedilmişti. “Metabolik koruyucu” adını verilen Nrf1 molekülü, hücrede kolesterol seviyelerini güvenli bir aralıkta tutarak bu şekilde karaciğer dokusu yağlanmasını ve hasarınıönlüyor. Bu keşfin ardından devam eden çalışmalarda ise Nrf1 molekülünün kahverengi yağ hücrelerinin görevini sağlıklıbir şekilde yürütmesinde de kilit bir rol oynadığını tespit edildi. Bu keşifler obezite ve metabolik hastalıklara yatkınlık oluşturan genetik zafiyetin Nrf1 molekülünde olduğuna işaret ederken, bu konudaki çalışmalar uluslararası prestije sahip başta The Cell ve Nature olmak üzere önemli yayınlarda yer buldu.

Sempozyumun ev sahibi Sabri Ülker Vakfı, Türkiye’de bilgi kirliliği ile mücadelede önemli rol oynuyor
Sabri Ülker Vakfı, kurulduğu 2009 yılından bugüne gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. 

Vakfın, Harvard Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi gibi bilim üreten kurumlarla işbirliğinin, toplumda sağlıklı yaşam alanında farkındalık oluşturulması açısından çok önem taşıdığına değinen Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, “Özellikle sağlık ve beslenme alanında yaşanan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için “Bilim Bunu Konuşuyor” platformu ile sağlık ve beslenmeyle ilgili gündemdeki konuları, bilimsel ve en güncel bilgileri tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşarak gündeme taşıyoruz. Bu platformda topluma taşıdığımız bilimsel bilgiyi başta Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi olmak üzere, uluslararası referans kabul edilen işbirliklerimiz aracılığı ile sağlıyor ve ülkemizde önemli bir boşluğu dolduruyoruz” dedi. 

Mutuş, Vakıf tarafından düzenlenen Sabri Ülker Bilim Ödülü gibi organizasyonlarla da genç bilim insanlarının yanında durmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yıl ki kazananı Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz oldu 

Sabri Ülker Vakfı’nın akademi, endüstri ve araştırma enstitülerindeki genç bilim insanları teşvik etmek ve araştırmaların toplum faydasına sunulmasına destek olmak hedefiyle hayata geçirdiği “Sabri Ülker Bilim Ödülü”nün kazananı da 2'nci Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu’nda açıklandı. Bu yılki “Sabri Ülker Bilim Ödülü”nün sahibi “Hastalıklarda Kök Hücrelerin Diyetle Kontrolü” başlıklı projesiyle Massachusetts Institute of Technology (MIT) Kanser Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz’ın oldu. Yılmaz, araştırmasında özellikle beslenme bozukluğu durumunda ve yaşlanma sürecinde oluşabilecek kanser ilişkili sorunların tedavisinde farklı beslenme tiplerinin bağırsak kök hücrelerinin biyolojisini nasıl etkilediğini ortaya koydu. Yılmaz’a ödülü Harvard Üniversitesi Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mark Elliott ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker tarafından takdim edildi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.