GÜNDEM - 08 Ekim 2020 Perşembe 11:09

Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz'dan üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağına ilişkin açıklama

A
A
A
Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz'dan üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağına ilişkin açıklama

Anaokulu ve 1’inci sınıflarda eğitimin kısmi olarak da yüz yüze başlaması sonrasında, 2,3,4 ve 8 ile 12’nci sınıflarda da 12 Ekim’den itibaren kısmi yüz yüze eğitimin başlaması kararlaştırıldı. Bu kararların ardından gözler üniversitelere çevrildi. Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek” dedi.

Üniversitelerin açılmasının önemli olduğunu ancak bu konunun salgının seyrine göre şekilleneceğini belirten Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda uygulamalı dersler vermiş bir eğitim görevlisi olarak yüz yüze eğitimin özellikle bizim sağlık bilimlerinde olduğu gibi usta çırak ilişkisine dayalı bölümlerde son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu’na gönderdiği tavsiye kararda 2020-2021 eğitim öğretim dönemi için, özellikle de güz dönemi için eğitimin uzaktan yürütülmesi tavsiyesinde bulunmuştu. Ayrıca uygulamalı eğitimlerin de mümkün olduğunca ertelenmesi, ertelenemeyen durumlarda da gerekli kişisel koruyucu önlemlerin alınması neticesinde eğitimlerin başlaması tavsiye edilmişti. Bu doğrultuda üniversiteler de kendi yetkili kurullarında eğitim modellerini nasıl sürdüreceklerine dair kararlar almıştı. Dün de Yüksek Öğretim Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte üniversitelerin kampüslerinde ve yerleşkelerinde enfeksiyonun kontrolünün nasıl olması gerektiğine dair Bilim Kurulu’nun da desteği ile önemli bir kılavuz yayınladı. Bu kılavuzda üniversitelerin açılması durumunda kampüs ve yerleşkelerde alınması gereken önlemler detaylı olarak yer almaktadır” şeklinde konuştu.

“Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek”

Sonbahar ve kış aylarının yaklaştığını ve bu aylarda sadece Covid-19 enfeksiyonunun yer almayacağını hatırlatan Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek. Günlük yeni tanı konan hasta sayısı, ağır hasta sayısı gibi kriterler göz önünde bulundurulacaktır. Önümüz son bahar ve kış ayları, bu aylarda sadece Covid-19 değil diğer solunum yolu enfeksiyonlarının da neden olduğu hastalıkların da artış eğiliminde olduğunu biliyoruz. İnsanlar kış aylarında daha fazla kapalı ortamda vakit geçiriyor ve bu ister istemez insanlar arasında azalmasına sebep oluyor. Önümüzdeki aylardaki vaka artış hızını mutlaka üniversitelerin açılması kararından önce görmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Üniversiteler nasıl açılır

Üniversiteleri açılması için gerekli olan en önemli şeyin vaka artış hızı olduğuna değinen Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, “Şu anda ilkokullar açıldı. Önümüzdeki haftadan sonra hazırlık ve 1’inci sınıflara 2, 3, 4 ve 8 ile 12’nci sınıflar da ilave olacak. Bu okulların açılmasının vaka sayılarında ne denli etkili olacağını önümüzdeki haftalar gösterecek bize. Tabi ki olması gereken ya da hedefimiz, yüz yüze eğitimin eskiden olduğu gibi sürdürülmesidir. Bunun yeri ve önemi tartışılmazdır. Ama vaka sayılarında bir artış olması durumu da bunun önüne geçebilecek önlemlerden biri olarak düşünülebilir. Burada üniversiteler açılsa bile öncelik yine uygulamalı bölümlerin öncelikli olması gibi düşünülebilir. Sonrasında üniversiteye yeni başlayan öğrenciler düşünülebilir. Çünkü üniversiteyi yeni kazanan gençlerimizin üniversitesi, hocaları, kampüsü ve yeni bir şehre taşınıyorsa yaşayacakları şehirle tanışması için bu önemli bir süreç. Ama yine de tedbirlere mutlaka uyulması gerekiyor. Burada da seyreltilmiş ve kademeli bir açılış üniversitelerin kendi alacakları karar doğrultusunda olabilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Sayısı milyonlara varan öğrencilerimiz var ve herkes kendi yaşadığı şehirde okumuyor”

Türkiye’de oldukça fazla üniversite öğrencisi olduğunu, bu durumun sevindirici olmasının yanı sıra her öğrenci, kendi şehrinde okumadığı için salgın konusunda da risk oluşturabileceğini belirten Kayıpmaz, üniversitelerin açılmasının beraberinde bazı riskleri de getirebileceğine değindi. Kayıpmaz, “Bu risklere baktığımızda birincisi şehirler arası hareketliliğin artacağı kesin. Çünkü sayısı milyonlara varan öğrencilerimiz var ve herkes kendi yaşadığı şehirde okumuyor. Mecburen de yaşadığı şehirden başka bir şehre eğitim için gitmesi gerekebiliyor öğrencilerin. Bundan dolayı da şehirler arası bir hareketliliğin olacağı kesin. İkincisi şehir içi ulaşımda da öğrencilerin barındıkları evlerden, yurtlardan, pansiyonlardan kampüslere gidişlerde şehir içi ulaşımda da bir artış olacağı kesin. Bunun yanı sıra üniversite öğrencilerinin hepsinin bireysel konaklayacağı evleri yok. Dolayısıyla ev arkadaşları ile kalıyorlar, yurtlarda konaklıyorlar, doğal olarak da bu barınma ortamlarında öğrencilerin fiziki mesafeye dikkat edip etmeme durumunu risk olarak düşünebiliriz. Bunun yanında ortak yemek yenen yemekhane gibi yerler eğer dikkat edilmezse risk içerebilir” açıklamasını yaptı.

“İl bazlı karar alınabilir”

Öte yandan, vakaların çoğunluğunun 15 ile 64 yaş aralığında olduğunu hatırlatan Kayıpmaz, gençlerde hastalığın öldürücü etkisi düşük olmasına karşın bazı gençlerde de ağır seyrettiğini ve risk grubunda yer alan kişilere de bulaş riskinin artabileceğini belirtti. Ayrıca üniversitelerin yer aldığı şehirdeki sağlık alt yapısının da bu konuda önemli olduğunu belirten Kayıpmaz, bu durumda da İl Hıfzıssıhha Kurulunun da alacağı kararların ön planda olabileceğini söyledi.

Utku Şimşek - Erdinç Türkcan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası: Galatasaray: 1 - RAMS Başakşehir: 0 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk hafta maçında Galatasaray, sahasında RAMS Başakşehir ile karşı karşıya geliyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-kırmızılı ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 9. dakikada Sallai’nin ceza yayı önünden yaptığı sert vuruşta kaleci Muhammed sağına uzanarak topu kornere çeldi. 14. dakikada Ahmed Kutucu’nun ceza sahası dışı sol çaprazından sert şutunda savunma araya girerek topu kornere gönderdi. 22. dakikada Sane’nin pasında ceza sahası dışı sol çaprazında topu alan Ahmed Kutucu, savunmayı çalımlayarak ceza sahasına girdi. Bu oyuncunun ceza sahası içi sol çaprazından vuruşunda top ağlarla buluştu. 1-0 29. dakikada Bertuğ Yıldırım’ın ceza sahası içinden pasında topla buluşan Shomurodov, kale önünde müsait pozisyonda yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı yandan auta attı. Stat: RAMS Park Hakemler: Halil Umut Meler, Mehmet Emin Tuğral, Esat Sancaktar Galatasaray: Günay Güvenç, Sallai, Arda Ünyay, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, İlkay Gündoğan, Sara, Sane, Gökdeniz Gürpüz, Ahmed Kutucu, Icardi Yedekler: Batuhan Şen, Sanchez, Yunus Akgün, Yusuf Demir, Torreira, Barış Alper Yılmaz, Necati Yançel, Yusuf Kahraman, Ege Araç, Cihan Akgün Teknik Direktör: Okan Buruk RAMS Başakşehir: Muhammed Şengezer, Onur Bulut, Opoku, Hamza Güreler, Ömer Ali Şahiner, Berat Özdemir, Kaluzinski, Brnic, Shomurodov, Da Costa, Bertuğ Yıldırım Yedekler: Doğan Alemdar, Onur Ergün, Duarte, Selke, Fayzullayev, Ömer Faruk Beyaz, Umut Güneş, Harit, Ba, Ebosele Teknik Direktör: Nuri Şahin Gol: Ahmed Kutucu (dk. 22) (Galatasaray) Sarı kartlar: Sallai, Ahmed Kutucu (Galatasaray)
Kocaeli Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi. Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi. "Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir" Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder." "Siyaset üstü bir duruş sergiledik" Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu. "İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu. "İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz" Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi. Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi. "Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir" Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder." "Siyaset üstü bir duruş sergiledik" Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu. "İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu. "İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz" Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.