GÜNDEM - 14 Nisan 2021 Çarşamba 15:04

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan uyardı!

A
A
A
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan uyardı!

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “65 yaş üzeri vatandaşlarımızda yaklaşık olarak her 4 kişiden birinin aşı olmaması nedeniyle de maalesef hastalığı ağır geçirenler ve vefat edenler de söz konusu. 65 yaş üzeri vatandaşlarımız bugünden tezi yok bir an önce aşı randevularını almalı ve aşılanmalarını gerçekleştirmeliler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘kısmi kapanma’ uygulamasının yerinde bir karar olduğunu belirten Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, bu uygulamanın 9 başlık altında incelenebileceğini söyledi. Prof. Dr. İlhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bunların bir tanesi hafta sonu kısıtlamaları yine aynen devam edecek. Yine aynı zamanda da hafta içi kısıtlama saatinin saat 19.00’da başlaması. Buna bakacak olursak Türkiye’nin en doğusundaki vatandaşımız bile iftar saatine yetişebiliyor. Buradaki kısıtlama amacının sebebi de özellikle vatandaşların ev dışındaki yerlerde iftar yapması ve kalabalık yapmasının önüne geçmek. Erken saatte vatandaşlar evlerinde olurlarsa çekirdek aile olarak iftarlarını yapacaklar ve böylece de risk azalacak” ifadelerini kullandı.

“Baktığımızda virüsün yüzde 45’i İstanbul’da”

Kısmi kapanma uygulanan alanlardan birinin de şehirlerarası seyahat olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İlhan, “Bir diğer konu şehirlerarası dolaşımın kısıtlanması. Bu da son derece önemli. Biliyorsunuz daha önce de bu gerçekleşmişti. Böylece virüsün örneğin yüzde 45’i İstanbul’da, baktığımızda Anadolu’ya bulaşması ya da Anadolu’dan gelmesinin önüne geçilecek. Bunlar deneyimle olan şeyler. Zira yine geçen dönemi hatırlayalım 1 Haziran’da kısıtlamaların gevşetilmesi ile beraber özellikle büyük şehirlerimizde yaygın olan virüs tüm Anadolu’ya yayılmış, daha sonra eylül, ekim gibi izinlerin bitmesi, tatillerin bitmesi ile tekrar büyükşehirlerimizde yoğunlaşmış ve tüm Anadolu enfekte olmuştu bu süreçte. Dolayısıyla bu da çok yerinde bir yaklaşım” diye konuştu.

“65 yaş üzeri vatandaşlarımız bir an önce aşı randevularını almalı ve aşılanmalı”

Toplu taşıma araçlarında 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı vatandaşlar için getirilen kısıtlamayı da değerlendiren Prof. Dr. İlhan, “Yine 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı için toplu taşıma kısıtlaması söz konusu. Bu da bu vatandaşlarımızı korumak için çok önemli. Zira biliyoruz ki hala yine 65 yaş üzeri vatandaşlarımızda yaklaşık olarak her 4 kişiden birinin aşı olmaması nedeniyle de maalesef hastalığı ağır geçirenler ve vefat edenler de söz konusu. 65 yaş üzeri vatandaşlarımız bugünden tezi yok bir an önce aşı randevularını almalı ve aşılanmalarını gerçekleştirmeliler. Hemen çok kısa zamanda randevularını alabilirler vatandaşlarımız. Yine bir başka konu kamuda esnek ve kademeli mesaiye geçilmesi. Bu hem kalabalığı önlemede çok önemli hem de erken çıkılacağı için toplu taşımadaki kalabalığı engellemede de çok çok önemli” şeklinde konuştu.

“Eğitimi aslında en son kapatmak, en erken açmak söz konusu ki bu da doğru bir yaklaşım”

Eğitim konusunda yeniden ağırlıklı olarak online eğitime dönülmesinin de okullardaki risk ortamından kaynaklı değil, velilerin endişelerinden kaynaklı alınan bir karar olduğunu belirten İlhan, “Eğitimin sadece anasınıflarında ve 8. ile 12. sınıflarımızda devam etmesi. Halihazırda gördüğümüz gibi eğitimi aslında en son kapatmak, en erken açmak söz konusu ki bu da doğru bir yaklaşım. Ama özellikle okullar ile ilgili riskin daha çok olmasından değil de vatandaşların bu durumdan tedirgin olmasından kaynaklı bir durum da var. İlköğretim devam ediyordu, onlar da uzaktan eğitime devam edecekler” açıklamasında bulundu.

“Vatandaşlarımızın evlerde bir araya gelmemeye özen göstermeleri gerekiyor”

Kısmi kısıtlama kapsamında kapanan kıraathaneler, kafeler, iptal edilen düğün, nişan gibi organizasyonların da yerinde kararlar olduğunu ve bunun amacının Ramazan Bayramı ve sonrasına daha rahat ulaşabilmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan şunları kaydetti:

“Aynı şekilde kafeler, kıraathaneler için de kapatmalar söz konusu, buralar için de kapatmalar söz konusu. Buralar da Ramazan ayı boyunca kapalı kalacaklar. Tabii ki buradaki vatandaşlar çok zorlandılar. Çalışanlar, iş yeri sahipleri, hatta vatandaşlarımız için de bir nefes alma yeriydi, alışkanlıklarımız buraydı. Ama hep birlikte az daha gayret etmemiz gerekiyor. Düğün, nişan, kına ve derneklerin genel kurulları gibi bileşenler yasaklandı. Buralarda da kalabalık olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Ama burada da kayıt dışı olarak bunların yapılmaması gerekiyor. Yine şahit oluyoruz, kayıt dışı bir toplantı yapılıyor, akabinde bir bakıyorsunuz aynı yerde bulunanlar arasında enfeksiyon oranı artıyor. Otellerin sadece bundan sonra müşterilerine hizmet verecek olması. Otellerde gerçek olmayan rezervasyonlar yapılıyordu, otellerde gidilip akşam saatlerinde ve öğlen saatlerinde insanlar buralarda bir arada olup vakit geçiriyorlardı. Oteller de artık sadece bundan sonra orada konaklama yapanlara hizmet verecek. Bu da yine kalabalığı engellemede oldukça doğru. Hem toplu iftarlar hem de evlerde kalabalıklaşmaya izin verilmeyecek. Tabii burada devletin herkesin evini denetleme, takip etme şansı yok, doğru da değil. Ama vatandaşlarımızın da evlerde bir araya gelmemeye özen göstermeleri gerekiyor.”

“15 gün daha böyle gidilebilir bayram sonrasında daha iyi zamanları görebilmek için”

Kısmi kapanma uygulamasının sürekli takip halinde olunan aktif bir süreç olacağını belirten İlhan, artış veya düşüş trendine göre 15 gün sonra yeni bir karar alınacağını kaydederek, “Bu süreç değerlendirilecek. Bugün bıraktık, 15 gün sonra ne olacağına bakılacak diye bir şey söz konusu değil. Bu süreç dahilinde yapılan değerlendirmelerde dün Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı açıklamasında 15 günü bir limit olarak ifade etti. 15 gün sonrası değerlendirmeler yapılacak, eğer rakamlar hala aynıysa tabii ki daha farklı kısıtlamalar söz konusu olabilir. Rakamlar yukarı giderse ondan daha da kısıtlayıcı yaklaşımlar söz konusu olabilir. Aşağı doğru gidiyorsa, aşağı gitme söz konusuysa önlemler yine değerlendirilir. Artışın aşağı doğru olması söz konusuysa bir 15 gün daha böyle gidilebilir, bayram sonrasında daha iyi zamanları görebilmek için” dedi.

Utku Şimşek - Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.