GÜNDEM - 07 Ocak 2023 Cumartesi 09:35

Bin 200 yıllık İrene Kulesi, sanat galerisine dönüştürüldü

A
A
A
Bin 200 yıllık İrene Kulesi, sanat galerisine dönüştürüldü

İstanbul’da bin 200 yıllık tarihe sahip Orta Bizans Dönemi’nden kalan İrene Kulesi, dokuma atölyesinden sanat galerisine dönüştürüldü. Eskiden harap haldeki kulenin içerisinde şu anda tezhip, ebru, minyatür ve hat sanatları yapılıyor.

İstanbul’da bir Orta Bizans Dönemi kulesi olan İrene Kulesi, Fatih’in Eminönü semtinde, Büyük Valide Hanı içinde bulunuyor. Hanlarda çalışan esnafın birçoğu bile tarihi kulenin varlığını bilmiyor. Eskiden dokuma atölyesi olarak kullanılan kule, tarihi dokuya uygun bir bakım sürecinden geçerek sanat galerisine dönüştü. Kule içerisinde bulunan merdivenler, aslına uygun olarak yenilendi.

Bin 200 yıllık İrene Kulesi, sanat galerisine dönüştürüldü

Duvarlar hat, ebru ve kufi sanat eserleri ile donatılarak farklı bir görünüme kavuştu. Sanat galerisinin içerisi özel ışıklandırmalar sayesinde de estetik bir görünüm kazandı. Sanat galerisinde 6 sanatçı farklı alanlarda eserlerini üretiyor. Yerli ve yabancı toplam 30 sanatçının eserleri ise yılın farklı dönemlerinde özel sergilerle sanatseverler ile buluşuyor. İsteyen yerli ve yabancı turistler ise ücretsiz bir şekilde sanat galerisini gezebiliyor. Bin 200 yıllık tarihe sahip kule artık sanat galerisi olarak hizmet veriyor.

Bin 200 yıllık İrene Kulesi, sanat galerisine dönüştürüldü

“Asıl vizyonumuz, tarihi dokuyu geleneksel Türk sanatları ile birleştirmek”

Geleneksel ve modern sanatları tek bir çatıda toplamayı hedeflediklerini dile getiren İrene Sanat Galerisi’nin İşletme Yöneticisi Kubilay Günel, “Sanat galerisi içerisinde resim, tezhip, ebru, minyatür ve hat sanatları ile ilgili üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İçeride bir atölyemiz var, sanatçılarımız burada çalışıyorlar. Şu an içeride karma bir sergimiz mevcut. Geçen yaz hat ve kufi sanatı üzerine çok özel sergilerimiz oldu. Burası Orta Bizans Dönemi’nde yapılmış bin 200 yıllık olduğu söylenilen bir kuledir. Geçmiş dönemlerde zindan, gözetleme kulesi ve kilise olarak kullanılmıştır. Osmanlı Devletine geçtiği zaman hazine odası olarak kullanıldığı söyleniyor. Bizim asıl vizyonumuz tarihi dokuyu geleneksel Türk sanatları ile birleştirmektir” dedi.

Bin 200 yıllık İrene Kulesi, sanat galerisine dönüştürüldü

“Çok güzel bir tarihi eserimiz ortaya çıktı”

Sağır Han’da 60 yıldır esnaflık yaptığını söyleyen İrene Sanat Galerisi kurucularından Karabey Tecer, “Kule, İstanbullular tarafından hatta esnaf tarafından bile bilinmiyordu. Biz tarihi korumaya mecburuz ve aynı zamanda burayı sanat galerisine dönüştürerek kazandık. Çok güzel bir tarihi eserimiz ortaya çıktı. Vatandaşlar burayı gördüklerinde çok mutlu oluyorlar. Turistler ellerinde telefon ile burayı bulup geliyorlar. Biz elimizden geldiği kadar uğraşıp burayı güzel bir mekan haline getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Ahmet Faruk Sarıkoç - Deniz Zeybek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Martı, 2026’da gelirde iki katın üzerinde büyüme ve pozitif FAVÖK hedefliyor New York Borsası’nda işlem gören Türk teknoloji şirketi Martı Technologies, 2025 yılına ilişkin finansal beklentilerini aşmayı öngördüğünü ve 2026 yılına yönelik büyüme hedeflerini açıkladı. Türkiye’nin önde gelen mobilite uygulamalarından Martı, 2026 yılı için 70 milyon dolar gelir elde etmeyi ve pozitif düzeltilmiş FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) seviyesine ulaşmayı planlıyor. Bu öngörünün, şirketin yıllık bazda iki katın üzerinde gelir büyümesi yakalayacağına işaret ettiği belirtildi. Şirket, 2026 yılına yönelik öngörülen performansın temel faktörler tarafından destekleneceğini şöyle açıkladı: "Yolculuk paylaşımı (ride-hailing) hizmetlerinde sefer sayısının hızlı artışı, gelir elde edilen şehirlerde üyelik paketlerinin yaygınlaşması ve satış hacminin artması, 2025 yılında faaliyete geçen yeni şehirlerde üyelik paketlerinin kademeli olarak kullanıma sunulması, Martı’nın teslimat (delivery) hizmetlerinin hacim ve gelir katkısının artması." Artan yolculuk hacmiyle birlikte oluşan operasyonel kaldıraç, gelir elde edilen pazarlarda iyileşen birim ekonomileri ve teslimat hizmetlerinin ölçeklenmesiyle şirket, kârlılığa ulaşırken büyüme yatırımlarını da sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmeyi amaçlıyor. Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "2025 performansımız, güçlü operasyonel kabiliyetimizin ve Martı’nın önünde duran büyük potansiyelin somut bir göstergesi. Yolculuk paylaşımı hizmetlerimizde yakaladığımız ivme sayesinde 2025 yılı beklentilerimizi aşacağız. Türkiye’de yeterince hizmet almamış ulaşım ve son kilometre pazarında hızla büyürken, 2026 yılında gelirlerimizi iki katın üzerine çıkaracağımızı ve pozitif FAVÖK seviyesine ulaşacağımızı net bir şekilde öngörebiliyoruz. Teslimat gibi yeni servislerin devreye alınmasıyla da platformumuzdan daha yüksek değer oluşturmayı hedefliyoruz." Şirket, 2026 yılına ilişkin finansal beklentisini açıkladı. Martı’nın 2025 yılında 34 milyon dolar olan gelir beklentisi, 2026 yılında 70 milyon dolar oldu. Karlılık tarafında ise güçlü bir iyileşme öngörülüyor. 2025 yılı için Düzeltilmiş FAVÖK beklentisi eksi 17 milyon dolar seviyesinde bulunan şirket, 2026 yılında 18 milyon dolarlık pozitif katkıyla Düzeltilmiş FAVÖK’te artıya geçerek 1 milyon dolar seviyesinde pozitif Düzeltilmiş FAVÖK elde etmeyi hedefliyor.
Muş Tersine göç: Metropolden köyüne döndü, kurduğu fabrika ile gençlerin istihdam umudu oldu Metropoldeki yaşamını bırakarak Muş’un Kırköy beldesine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, tarafından kurulan tekstil fabrikası, üç aydır sürdürdüğü üretimle başta gençler olmak üzere belde halkına istihdam umudu oldu. Metropollerden kırsala dönüşü ifade eden tersine göçün örneklerinden biri Muş’un Kırköy beldesinde hayata geçirildi. Büyükşehirdeki yaşamını geride bırakarak memleketine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, Kırköy beldesinde kurduğu tekstil fabrikasıyla bölge gençlerine istihdam kapısı oldu. Belediyeye ait ek binada yaklaşık üç ay önce faaliyete başlayan tekstil fabrikasında, çeşitli markalar için üretim yapılıyor. Özellikle gençlerin ve kadınların istihdam edildiği tesiste, düzenli üretimle birlikte ekonomik hareketlilik de sağlanıyor. Fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte beldede iş imkanlarının artmaya başlaması ile gençler, büyükşehirlere göç etmek yerine kendi memleketlerinde çalışma fırsatı buluyor. Bu tür yatırımların tersine göçü teşvik ederek kırsal bölgelerin kalkınmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Beldede işsiz genç sayısının yüksek olduğunu belirten Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı, her gün atölyeye geldiklerinde makinelerin çalıştığını, gençlerin cıvıl cıvıl iş başında olduğunu ve işletme sahiplerinin de üretim alanında gençlerin başında durduğunu görmenin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Başkan Yaktı, "Gençlerimizin her gün Muş merkeze gidip gelerek çalışmaları hem ulaşım açısından zor oluyor hem de özellikle genç kızlar için aileler tarafından pek tercih edilmiyor. Bu nedenle gençlerimizin kendi beldelerinde çalışma imkânına kavuşması çok daha iyi oldu. İşletmeci kardeşlerimiz ihtiyaç duydukları sürece binanın tüm katlarını kullanabiliyor. Şu anda birinci ve ikinci kat aktif olarak kullanılıyor, üçüncü kat da tamamen kendilerine tahsis edilmiş durumda. Amacımız; köydeki ve beldedeki gençlerimize, kız-erkek ayrımı olmadan iş imkânı sunmak ve aile ekonomilerine katkı sağlamaktır. Bugün burada 35 civarında gencimiz çalışıyor. Gençlerimiz hem iş sahibi oluyor, hem ailelerine destek oluyor hem de meslek öğreniyor. Overlokçu, makineci, usta olarak işe başlayan gençlerimiz zamanla kendilerini geliştirerek ileride devlet desteklerinden faydalanıp kendi iş yerlerini açabilecek seviyeye gelebilecekler. Belediye olarak, belediye başkanı ve eğitimci kimliğimizle gençlere yönelik böyle bir projeyi uzun zamandır hayal ediyorduk. Bu yıl hayata geçirmek nasip oldu. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; tüm gençlerimize başarılar temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. İstanbul’dan göç ederek beldesine dönen İsmail Baçaru, teksil işini küçük yaşlarda öğrendiğini ve kendi evinde, tek bir makineyle pantolon ve gömlek dikerek işe koyulduğunu belirtti. Baçaru, "Kardeşlerimle birlikte kendi iş yerimizi Kırköy Belediyesinin ek binasında açarak iş başı yaptık. Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı bize bu yeri tahsis edip bize destekte bulundu. Bu süreçte bizlere kolaylıklar nasip oldu. Yaklaşık 3 aydır burada üretim yapıyoruz. Şuanda 35 personelimizle faaliyet gösteriyoruz. Gençlerimiz işlerinin başında, çalışıyor ve ailelerine ekonomik olarak katkı sağlıyor. Biz de burada çalışmaktan son derece mutluyuz. Bu vesileyle tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepsi işini severek, disiplinle yapan arkadaşlarımızdır. Burada çalışan gençlerimiz merkeze gitmek zorunda kalmıyor. Sabah-akşam yolda geçen birer saatlerini kazanmış oldular. İş yerimiz evlerine çok yakın, neredeyse kapılarının önünde. Özellikle kızlarımız güvenli bir ortamda çalışıyor, aileleri de bu durumdan memnun. Ben buradaki tüm gençlerimize şunu tavsiye ediyorum. Çalışın, çalışarak ve öğrenerek bir yerlere gelirsiniz. Buraya sadece zaman geçirmek için gelmeyin. Masanın başına her geçtiğinizde, yaptığınız işten bir güç alın. Zamanın ve emeğin değerini bilin. Çünkü bugün öğrendikleriniz, yarın size çok lazım olacak. Ben çocukluğumdan beri bu işi yaparak bugünlere geldim. Sizler de aynı azim ve emekle bu seviyelere gelebilirsiniz" dedi.
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.