POLİTİKA - 15 Şubat 2019 Cuma 13:20

Binali Yıldırım: 'İstanbul 4.0 projesiyle geliyoruz'

A
A
A
Binali Yıldırım: 'İstanbul 4.0 projesiyle geliyoruz'

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, yerel seçimlerde seçilmesi halinde gerçekleştireceği projelerden bahsederek, "Genel siyasete İstanbul kurban edilmesin. İstanbul arada kaynamasın. Şahsım itibariyle kampanya döneminde olabildiğince İstanbul’da kalmaya özen göstereceğim. İstanbul’un içerisindeki kanser hücrelerinden temizlenmesi lazım, İstanbul 4.0 projesiyle geliyoruz" dedi.

Yıldırım, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen kahvaltı programına katıldı. Beyoğlu’nda bir otelde gerçekleşen programa TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, TÜSİAD Başkan Yardımcısı Ali Koç, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve AK Parti Beyoğlu Belediye Başkan adayı Haydar Ali Yıldız da katıldı.

"Türkiye’nin varlıklarıyla Türkiye’nin yükümlülüklerini karşılaştırdığımızda hiçbir sıkıntı yok"

Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntılar ve çözümlerine değinen Yıldırım, "Bugünlerde bir ekonomik durgunluk bir sıkıntı yaşadığımız sır değil ama bugünlere gelişimizin de bir arka planı var. Esasen 2000-2001 krizinden sonra Türkiye yeni bir döneme geçti. Yeni dönem artı mali disiplin, tasarruf açığının azaltılması ve istikrar ve güven içerisinde büyümenin gerçekleşmesi. Bu güven ve istikrarın getirdiği en güzel şey özel sektörün ciddi anlamda yatırım yapmasıdır. Kamu yatırımlarından ziyade özel sektörün yatırımlarıdır. Kamu bir yatırım yapmışsa özel sektör 9 yatırım yapmış. Türkiye 3 kat büyüdü diye övünüyorsak bunun arkasında sizlerin yaptığı yatırımlar var. Türkiye’nin varlıklarıyla Türkiye’nin yükümlülüklerini karşılaştırdığımızda hiçbir sıkıntı yok. Varlıklarımız, yükümlülüklerimizden kat kat fazladır. Vade uyuşmazlığı var. Bunun sorumlusu da hepimiziz. Para yağmur gibi yağarken bol bol almışız. Geri ödeme zamanı gelince nereden çıktı bu demeye başlamışız. Ancak bunu bir yandan hükümetin aldığı tedbirler bir yandan sizlerin önümüzdeki hedefleri, projelerini gözden geçirerek bu süreci birlikte yürüteceğiz" dedi.

"İstanbul 4.0 projesiyle geliyoruz"

Yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerine vurgu yapan Binali Yıldırım, seçimlerin genel seçim havasında geçmesinden rahatsız olduğunu dile getirdi. Seçimlerin İstanbul’un önüne geçtiğini söyleyen Yıldırım, "Ben istiyorum ki İstanbul konuşulsun, İstanbul’un geleceği konuşulsun, projeleri konuşulsun. Genel siyasete İstanbul kurban edilmesin. İstanbul arada kaynamasın. Şahsım itibariyle kampanya döneminde olabildiğince İstanbul’da kalmaya özen göstereceğim. Bunu ne kadar başarabiliriz o konuda garanti veremiyorum. Bu seçimde ilk defa ittifak uygulanacak. Her iki ittifakın liderler düzeyinde çok keskin bir kampanya yürüteceklerinden hiç endişem yok. Bu da şöyle bir olumsuzluk bize getirecek, adaylar çok konuşulmayacak, adayların projeleri çok ön plana çıkmayacak. İstanbul 4.0 projesiyle geliyoruz. İstanbul’un esasında Türkiye’nin diğer şehirleriyle dünyayla bir bağlantısında bir problem yok. Çok iyi bir hava taşımacılığı altyapısı var. Şu anda THY Avrupa’da ikinci dünyada 7’nci büyük bayrak taşıyıcı şirket. İstanbul’un 316 noktaya uçuş yapan bir şirketi var. Bu dünyada bir numara" ifadelerini kullandı.

"Türkiye’de imar hakkı olan 8 tane kuruluş var"

İstanbul’daki imar probleminden bahseden Yıldırım, "İstanbul’da imarla ilgili son yıllarda hepimizi rahatsız eden gelişmeler var. Bütün bunların sebebi imar ile ilgili karmaşadır. Türkiye’de imar hakkı olan 8 tane kuruluş var. Bu da bir koordinasyon ve karmaşa sorunu doğuruyor. Benim eğer İstanbullular desteklerse, seçerse vaadim şudur, benim belediye meclislerimde plan dosyaları ve imar revizyon planları ilk gündem maddesi olmayacak. Belediye meclislerin yüzde 80 gündemi imar revizyonudur. Bunlar şehrin imarını, şehrin geleceğini yok eden faaliyetlerdir. Bunlara izin vermeyeceğiz" dedi.

"İstanbul’un nüfusunun yarısından fazlasına doğrudan hitap edecek raylı sistem toplu taşımaya sahip olacağız"

İstanbul ile ilgili projelerinden bahseden Binali Yıldırım, İstanbul’un başlıca sorunlarından olan trafik problemine değinerek, "Trafik konusu, ulaşım konusu benim işim. Türkiye’de ben bunu hallettim şimdi İstanbul’a sıra geldi. İstanbul’da trafiğin ana sebeplerinden bir tanesi toplu ulaşımın yeterince gelişmemiş olması. 5 yıl içerisinde 500 kilometrenin üzerinde raylı sistem olacak. Toplu taşımada ciddi anlamda bir gelişme sağlanmış olacak. İstanbul’un nüfusunun yarısından fazlasına doğrudan hitap edecek raylı sistem toplu taşımaya sahip olacağız. 7 gün 24 saat interaktif trafik sistemine geçeceğiz. Önemli hedeflerden bir tanesi de otopark konusunu sadece belirli noktalarda değil ilçe bazında çözmek. Yolların yüzde 45 i otopark olarak kullanılıyor. Önemli hedeflerden biri de bu otopark konusunu mahalle bazında çözmek. Şu anda 712 bin otopark kapasitesi var. Şu an 1 milyon daha park yeri ihtiyacı var. İmar mevzuatında sakatlıklardan biri de bu otopark hizmetidir. Kimse İstanbul’da trafiğin yüzde yüz halledileceğini düşünmesin. Ben akan bir trafik vadediyorum. Çünkü bu işi dünyada çözen hiçbir büyük şehir yok" dedi.

"Daha yeşil bir İstanbul’a ihtiyacımız var"

İstanbul’da olası bir büyük deprem olması halinde yaşanacak sıkıntılara dikkat çeken Yıldırım, "Deprem İstanbul’un en büyük riskidir. Bu riske karşı şu anda 20 kilometre karelik toplam İstanbul boş alan var. Bu da bir olası büyük İstanbul depreminde toplanma yerinin yarısını karşılıyor. Sadece yeşillik için değil depremde insanların can güvenliği için ihtiyaç var. Daha yeşil bir İstanbul’a ihtiyacımız var. İstanbul’un 19 tane deresi var. Bu dereleri şu anda görebilen var mı? Bu dereler maalesef yok oldu gitti. Bizim projemiz yeşille maviyi buluşturmak" ifadelerini kullandı.

"İstanbul’un, içerisindeki kanser hücrelerinden temizlenmesi lazım"

İstanbul ile ilgili kültür ve turizm alanında da projelerinden bahseden Binali Yıldırım, "Spor alanında, kültür alanında İstanbul’un yapabileceği çok şey var. Kadim İstanbul yani Suriçi İstanbul’un içerisindeki kanser hücrelerinden temizlenmesi lazım. Suriçi'ndeki bütün alanları mümkün olduğu kadar yayalaştırmak suretiyle burayı İstanbul’a gelenlerin merakla 3 medeniyeti de göreceği bir yer haline getirmek istiyoruz. Biz her ilçeye veya birkaç ilçeye bir kimlik tanımlayacağız veya bir tema. Fatih deyince kadim İstanbul gelsin. Her ilçeye bir tema, bir misyon yükleyeceğiz ve o alanda gelişmesini sağlayacağız. İstanbul 4.0’dan kastımız şudur, İstanbul’u da geleceğin teknolojileri ile buluşturan yaşayan bir şehir haline getireceğiz. İstanbul için 2023'e kadar 22 milyon turist hedefimiz var. En az 140 tane önemli fuar faaliyetini gerçekleştirmek. Mevcut İstanbul Atatürk Havalimanı yeni havalimanına taşınıyor. Orayı çok büyük bir fuar merkezi ve millet bahçesi olarak amaçlıyoruz" şeklinde konuştu.  

Murat Horoz - Şeyda Kübra Ayaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi. “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel. “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal sjs kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘Seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘Benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise, “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verilerini sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise, “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘Kendisi adliye çalışanıdır, ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘Düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma, 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İstanbul Mauro Icardi: "Adım adım gitmemiz gerekiyor" Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, her maçın ayrı önemi olduğunu belirterek, adım adım gitmeleri gerektiğini söyledi. 70. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreninde 2023 yılın enleri sahiplerini buldu. Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, yılın futbolcusu seçildi. Törenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Icardi, "70 yıldır yapılan böyle bir organizasyonda ödüle layık görüldüğüm için teşekkür ediyorum. Geçen sezon şampiyon olduk. Harika bir sezon geçirdik. Bu sezon da inşallah şampiyon olacağız. Yaptığımız şeylerle gurur duyuyorum" diye konuştu. Şampiyon olmaları için her maçı kazanmaları gerektiğini söyleyen 31 yaşındaki futbolcu, "38 maç var, maksimum sayıda maçı kazanıp onun sonunda şampiyon olunuyor. Her maçın benim için ayrı önemi var. Adım adım gitmemiz gerekiyor. Fatih Karagümrük maçını da kazanmamız gerekiyor. Sonra derbi için hazırlanacağız. O maçı da kazanmak için sahaya çıkacağız" şeklinde konuştu. "Sahada yaptığım şeylerle çocuklara örnek olabilmek çok önemli" Türkiye’deki çocukların ona olan ilgisinin hatırlatılması üzerine Mauro Icardi, "Çocuklara da dokunuş yapıyor olmamız çok önemli. Futbol herkesin ruhunu harekete geçiren bir şey. Sahada yaptığım şeylerle çocuklara örnek olabilmek çok önemli. Yaptığımız şeyleri görerek çocukların da hayalleri büyüyor. Onlar da büyük başarılara imza atacak ve biz de bunlarla gurur duyacağız" diyerek sözlerini tamamladı.