GÜNDEM - 13 Nisan 2021 Salı 12:10

Bir bu eksikti! Rap müzikle fitre kampanyasına vatandaşlardan tepki

A
A
A
Bir bu eksikti! Rap müzikle fitre kampanyasına vatandaşlardan tepki

Türkiye Diyanet Vakfı, "Kardeşlerini Unutma. Beklenen Sensin" temasıyla 2021 yılı Ramazan ayı faaliyetlerinin tanıtımını rap şarkısıyla yaptı. Fitre kampanyasının rap müzik ile duyurulmasına ise vatandaşlar tepki gösterdi.

Türkiye Diyanet Vakfı, “Kardeşlerini Unutma. Beklenen Sensin” temalı Ramazan kamu spotu yayınlamıştı. “Misal” mahlası da kullanan sanatçı Resul Aydemir'in söylediği rap müzik eşliğinde, vatandaşlardan fitre bağışı istendi. Ancak bazı vatandaşlar rap müziğin İslamiyet’e uymadığını söyleyerek tepki gösterdi. Bazıları ise bu kampanyayı Diyanet’in yaptığına inanmadı.

“Bunu Diyanet yapmamıştır”

Dini bir duyurunun bu şekilde yapılmasını uygun bulmayan Ali Rıza Sarnıcıoğlu, “Bunu Diyanet yapmamıştır. Vicdani açıdan doğru değil. Çünkü dini bir şeyin duyurusu bu şekilde olmamalı. Ama diyanet yapmamıştır bunu inanmadım. Bunu kaynağından öğrenmek isterim. Müzik severleri teşvik etmek için yapmış olabilirler” dedi.

“İslamiyet’i öyle bir hale getiriyorlar ki müzikle iç içe”

Müzikli anlatım yerine sade bir anlatım tarzı olması gerektiğini ifade eden Fazıl Poyraz, “Bence doğru değil. Çünkü İslami kelimelerin ve düşüncelerin bu tür müziklerle hatta bazı ilahilerin bile değişik müzik tarzlarıyla söylenmesini ben uygun bulmuyorum. Ben şuan namazdan çıkıp geldim ve bunu hem doğru karşılamıyor, hem de hoş görmüyorum. Müzik türü yerine değil de, müziksiz bir şey ile daha güzel yapılabilirdi. Müziksiz bir şeyin olması sade bir anlatımla, düşünceyle ve görsel efektle daha güzel bir şey ortaya konabilirdi. Hayır rap müzik olmaz. Artık İslamiyet’i öyle bir hale getiriyorlar ki müzikle iç içe, başka kelimeler ile iç içe müziği her şeye sokmaya çalışıyorlar. Ben bu tür durumları ve davranışları uygun görmüyorum” şekilde konuştu.

“Hem İslam kültüne yakışmıyor, hem de müzik olarak bana ters geldi”

Tasavvuf müziğinin daha güzel olacağını söyleyen Ramazan Güler, “Ben doğru bulmuyorum. Tasavvuf tarzı olsa anlayabilirim de rap tazı bizim dışımızda. Hem İslam kültüne yakışmıyor, hem de müzik olarak bana ters geldi çok mantıklı bulmadım. Tasavvuf musikisi daha mantıklı olurdu” ifadelerini kullandı.

Sümeyye İnal - Veysel Ensar Gökcegözog
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.