EKONOMİ - 16 Şubat 2019 Cumartesi 12:20

Bir yılda yüzde 25 büyüdü

A
A
A
Bir yılda yüzde 25 büyüdü

Özgün tasarım anlayışıyla bir dünya markası olma yolunda ilerleyen ve Türkiye’de de önemli bir yere sahip Schafer, 2019 yılında piyasaya giren yeni ürünlerini bayilerine tanıttı.

Afyonkarahisar’da bir termal otelde gerçekleştirilen tanıtım fuarına Türkiye genelinden 400 bayi katıldı. Son yıllarda yerli üretim alanında hızla büyüyen ve müşterileri arasında adından sıkça bahsettiren Schafer, dünya markaları arasında da yerini sağlamlaştırıyor. Schafer’ın günümüzde hemen her evin mutfağına girdiğini söyleyen Ankara bayi sorumlusu Oğuzhan Dağ; “Ankara’da mağazalarımız var çeyiz üzerine. Schafer Schafer olalı böyle indirim yapmadı.

Şu anda koleksiyonu ve ürün çeşitliliği acayip bir şekilde gelişmiş. Şu anda güzel kampanyalar var, fiyatlar çok iyi. Çok memnun kaldık, alışveriş ve bağlantılarımızı yapacağız. Ankara’da Schafer şu anda epey bir marka haline geldi. Schafer her evin mutfağına hemen hemen girmiş durumdadır. Bu kriz ortamında da elini taşın altına koydu. Satışlarımız çok şükür düşmedi devam ediyor. Müşteriler gayet memnun eşine dostuna tavsiye ediyor. Tüm Ankara memnun diyebiliriz. Müşterilerimizden hiçbir şekilde şikayet söz konusu değil” dedi.

Yaklaşık 34 yıldır Schafer markasının bayisi olan ve uzun yıllardır dost gibi olduklarını belirten Emin Kocaöz ise “1985 yılında Schafer ile tanıştım. O yıllardan beri satışımızı sürdürüyoruz. Biz Schafer ile bir aile olduk. İnanın 34 yıl önceki tencereleri hala kullanıyorum. Malları güzel, çalışanları iyidir. Şu ana kadar bir problemimiz olmadı. Ürünlerde bir sorun oldu mu anında bire bir değiştirirler. Çok güzel geçiniyoruz. Hiçbir problemimiz yok. Uzun yıllardır dostluğumuz var beraber çok güzel işler yaptık. Isparta’nın yüzde 80’ni Schafer kullandı. Gezdim, dolaştım gördüm fiyatları düşürmüşler. Çok güzel oldu halkımıza daha çok hitap ediyorlar. Çok menün olduk ömrüm varsa bir 34 yıl daha çalışırım inşallah” ifadelerini kullandı.

Schafer ile 2 yıldır çalıştıklarını belirten Hasan Yalçınalp, kalite ve satış sonrası hizmette memnuniyete dikkat ettiklerini söyledi. Yalçınalp, “Öncelikle şunu söylemek istiyorum gözlemlediğim Schafer çizgileri ve kalitesi ön planda olduğu satış stratejisinde halka daha çok hizmet verdiği yani herhangi bir satış sonrası tedarikinde herhangi bir ürünün sorunlarında birebir müşteriye sıkıntısız olarak cevap verebildiğini, ürünleri tedarik edebildiğini söylemek istiyorum. Yani daha iyi bir firma olduğunu düşünüyorum. Schafer bu ekonomik krizde halka daha çok kampanyalar yaparak satış ve hizmet sunuyor. Fiyatlara baktığımda gayet iyi fiyatlarla güzel fiyatlarla halkın alabileceği yani evlere sokabileceği güzel ürünlerin tedarikini geliştiriyor. Öncelikle Schafer’ı tavsiye ediyorum. Ben yaklaşık 2 senedir Schafer ile çalışıyorum söylediğim gibi kalite ve satış sonrası Schafer bir numara” şeklinde konuştu.

“Burada yeni yıl değerlendirmesi yapıyoruz”

Her yıl yaptıkları lansmanı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını bildiren Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan da, ulaşım açısından bu yıl Afyonkarahisar’ı tercih ettiklerini kaydetti. Aslan, “Burada hem yeni televizyon reklam kampanyamızın lansmanını gerçekleştiriyoruz hem de yeni ürünlerimizi tanıtıyoruz. Geçen yıl Antalya da yapmıştık bu sene Afyon’u tercih ettik. Schafer bugün burada 400 bayisi ile beraber bulunuyor. Tüm Türkiye’nin her bir tarafından Erzurum’dan tutun da Antalya’ya kadar Edirne’den Hakkari’ye kadar tüm illerden bayilerimiz geliyor ve hem burada 3-4 gün yeni yıl ile ilgili bir durum değerlendirmesi yapıyoruz, beklentileri dinliyoruz, yeni kampanya ile ilgili yorumları dinliyoruz.

Her şeyden en önemlisi bir araya gelmiş oluyoruz, çünkü yılda herkesin iş yoğunluğundan dolayı sürekli bir görüşme imkanımız olmuyor burada tüm bayilerimizle uzun uzun vakit geçirip Schafer hakkında nelerin iyi gittiğini nelerin kötü gittiğini tekrardan bir değerlendirip kendimiz için yeni bir yol haritası çiziyoruz. Ekonomik durgunluk sadece Türkiye ile alakalı bir durum değil bütün dünyada ekonomik bir durgunluk söz konusu ama biz burada makro sebeplere çok bakmadan kendi işimizi nasıl daha iyi geliştiririz bu noktada odaklanıyoruz. Tüm yaptığımız detaylı incelemeleri, tüketici beklentileri, pazarlamanın tüm detayları da bu noktada gerçekleşiyor açıkçası. Diğer türlü baktığımızda her zaman mazeret üretmek için bir sebep oluyor” dedi.

“Yeni ürün çıkartmak şirketin her gün rutin bir görevi”

Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ile beklentileri karşıladığını ve yurt dışından yatırım aldığını ifade eden Murat Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz de buradaki fırsatları değerlendirmeye çalışıyoruz Schafer geçen yılı yüzde 25 büyümeyle kapattı. Bu sene daha da büyük bir büyüme bekliyoruz. Açıkçası bazı evet bazı anlamlarda her ne kadar sıkıntı olsa da işinize odaklandığınızda makro sebepleri bahane etmeyi bir kenara koyup ‘daha üzeri ne yapabilirim’ diye düşündüğünüzde karşılığını alıyorsunuz. Yeni ürün çıkartmak şirketin her gün rutin bir görevi gibi. Çünkü yenilikle besleniyoruz.

Tüketici olarak da firma olarak da bizim en büyük beslendiğimiz nokta yeniliklerimiz. Bu sene ama büyük bir yenilik olarak ne var derseniz hem yazın kurguladığımız yemek takımları ile ilgili büyük bir kampanya var ama bunun ötesinde de elektrikli ev aletlerinde hemen hemen geçen seneye göre 2 katında ürün hizmeti vereceğiz. Şu anda toplam 110 ürün çeşidi olan bir yapıya sahibiz bu 200’ün üzerine çıkacak tahmin ediyoruz bu sene en büyük yenilikler burada gelecek. Kolay ulaşılabilir bir marka olmak aslında şirket noktalarımızdan da birisi. Bu yüzden 81 ilde varız. Hemen hemen her ilçede de varız aynı zamanda. Schafer bugün bayileriyle de, alışveriş merkezlerinde kendi mağazalarıyla da, e-ticarette de, süper marketlerde farklı ürün çeşitleriyle de kolay ulaşılabilir marka olmayı başardı. Bu sene daha da yayılmak adına neler yapacağız 15 tane yeni mağaza açmayı planlıyoruz Türkiye ile ilgili açıkçası yeni faaliyetler bunlar. Yurtdışı ile ilgilide şu anda 20 tane olan mağaza sayımızı 30’a tamamlamayı planlıyoruz.”  

Ahmet Bilal Hamzaçebi - Mevlüt Tınas

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.