Bu sene 23. sü düzenlenen ve Türkiye’de Birleşmiş Milletler simülasyonu olarak yapılmış ilk konferans olan TIMUN, Özel Üsküdar Amerikan Lisesi’nde yapılıyor. Türkiye’de önde gelen 32 liseden 600’ü aşkın öğrenci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Bileşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı gibi Birleşmiş Milletler ’in belli başlı organlarının üyeleriyle simülasyonlara katılacaklar. 4 gün sürecek olan toplantıların asıl hedefi ise Birleşmiş Milletler hakkında bir farkındalık oluşturabilmek. Prof. Dr. Çağrı Erhan da Birleşmiş Milletler ve dünya barışı ana başlığı altında BM’nin kuruluş ilkeleri konusunda neden yeterince başarılı olamadığını öğrencilerle paylaştı.
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ‘İN REFORME EDİLMESİ GEREKİYOR”
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, bu tarz etkinliklerle birlikte gençlerin BM’nin nasıl çalıştığını, sorunlara nasıl müdahale ettiğini anlaması sağlanıyor diyerek, “BM, dünyanın barış ve güvenlikten sorumlu en geniş katılımlı örgütü. Gençlerimiz her şeyden önce Birleşmiş Milletler’in kendi kuruluş amacına hizmet etmesini istiyor. O da barışın sağlanması ve korunması.
Maalesef ki 1945’te kurulduğundan bu yana geçen zaman zarfında o kuruluş amacına dönük hizmetleri çok fazla yerine getiremedi. Yoksa 1945’te bu örgütü kuranlar bundan sonra dünyada çatışmaların olmayacağını, göçlerin yaşanmayacağını ve çocukların ölmeyeceğini öngörüyorlardı. Fakat bu işlevi yerine getiremedi.
Günümüzde de BM’nin reforme edilebilmesi için başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere pek çok dünya liderinin önerileri var. Hatta Cumhurbaşkanımız katıldığı New York’ta gerçekleşen Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde bir kez daha Birleşmiş Milletler’in adil bir dünya örgütüne dönüşmesi için nasıl reforme edilmesi konusunda görüşlerini dile getirdi. Bu çerçevede iki gün önce yapılan İslam Ülkeleri Toplantısı’nda da benzeri görüşleri dile getirdi. Cumhurbaşkanımız, her ülkenin ve dünyada yaşayan bütün insanların yer alabileceği, tüm insanların mensup oldukları etnik, dil ve din gruplarının temsil edildiği daha kapsayıcı bir BM’nin kurulmasını sürekli olarak söylüyor. Umarım ki Türkiye’den yükselen BM’nin reforme edilmesi ile ilgili görüşler hem kendi gençlerimiz tarafından benimsenecek hem de onların etkileşim halinde olduğu dünya gençleri tarafında da paylaşılacak” şeklinde konuştu.
“YENİ NESİL DÜNYA İLE ETKİLEŞİM HALİNDE”
Artık yeni neslin dünya ile daha iç içe ve etkileşim halinde olduğunu söyleyen Erhan son olarak da, “Bundan 20-30 yıl öncesi ile karşılaştırdığımızda bugün gerçekten de gençlerimizin lise çağında ve üniversite çağında Avrupa’dan başlayarak dünyanın birçok yeriyle daha çok etkileşim içinde olduklarını görüyoruz. Bunun karşılıklı olarak kültürlerin anlaşılabilmesi ve bakış açılarının daha çeşitli hale gelmesinde büyük bir etkisi oluyor. Bu sayede de gençlerimiz vasıtasıyla hem kendi düşünce tarzımızı, görüşlerimizi ve Türkiye’nin dünyaya bakışını anlatma imkanını buluyoruz, hem de başkalarının dünyaya olan bakış açılarını öğrenmiş oluyoruz. Özellikle yabancı dil seviyesinin gelişmesine bağlı olarak bu tür etkileşimlerin daha çeşitlenerek devam edeceğini ümit ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
