SAĞLIK - 01 Haziran 2017 Perşembe 11:22

'Biyolojik bir sensör gibi embriyonun sağlıklı olup olmadığını anlıyor'

A
A
A
'Biyolojik bir sensör gibi embriyonun sağlıklı olup olmadığını anlıyor'

Son yıllarda yapılan çalışmalar rahmin iç tabakasının tüp bebekte veya doğal gebeliklerde başarı ve başarısızlıklarda daha aktif rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Hakan Yaralı, "Rahmin iç tabakası aynı biyolojik bir sensör gibi embriyonun sağlıklı olup olmadığını anlıyor ve sağlıklıysa embriyoya müsaade ediyor veya değilse tutulmasını engelliyor" dedi.

Anatolia Tüp Bebek Merkezi Bilimsel Direktörü ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yaralı, rahim iç duvarının son yıllarda yapılan çalışmalarla gebelikte edilgen değil etkin bir rol oynadığını söyledi. "Tüp bebek uygulamalarında biz hekimler başarı oranını yüz üzerinden değerlendirecek olursak yüzde 85-90'ını embriyo ve edilgen olarak da yüzde 10 civarını rahmin iç tabakası olarak düşünürüz" diyen Yaralı, son yıllarda yapılan çalışmalara değinerek, "Rahimin iç tabakasının aslında bu denli edilgen olmadığı ve tüp bebekte veya doğal gebeliklerde başarı ve başarısızlıklarda daha aktif rol oynadığıyla ilgili bir bilgiye sahibiz" şeklinde konuştu.

"Rahmin iç tabakası sağlıklı embriyoyu ayırt ediyor"

Rahmin yapılan çalışmalara göre edilgen bir rol oynamadığını belirten Prof. Dr. Yaralı, konuşmasına şöyle devam etti: "Tüp bebek transferi yapıldıktan sonra embriyo, rahmin iç tabakasıyla bir görüşme içerisine giriyor. Biz rahmin iç tabakasının edilgen rol oynadığını zannederdik, halbuki rahmin iç tabakası aynı biyolojik bir sensör gibi embriyonun sağlıklı olup olmadığını anlıyor ve sağlıklıysa embriyoya müsaade ediyor veya değilse tutulmasını engelliyor. Bu manada çok etkin bir rolü var. Rahmin iç tabakasındaki bozukluklar da bizlere bu nedenle sorun teşkil edebiliyor. Örneğin tekrarlayan gebelik kaybı olan hastalarda rahmin iç tabakasındaki problemler rol oynayabiliyor. Rahmin iç tabakası bu hastalarda sağlıklı embriyoyu ayırt etme görevini yerine getiremediğinden sağlıksız da olsa tüm embriyolar kabul edilebiliyor, sonucunda ise embriyo kayıpla neticeleniyor" dedi.

"Diyetsel Alışkanlıklar tüp bebek şansını etkiliyor"

Diyetin rahmin iç tabakası üzerinde etkilerinin olduğunu dile getiren Yaralı, bu konunun çok ihmal edilmiş konular arasında olduğunu belirterek, diyetsel alışkanlıkların tüp bebekte başarı şansını etkilediğini ifade etti.
Yaralı, "Bununla ilgili yapılan çalışmalar kapsamında embriyo transferinden hemen önce rahmin iç tabakasından alınan örneklerde aminoasit içeriklerine bakılarak burada değişiklikler olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Örneğin sağlıksız beslenenlerde (fast-food tarzı gibi) sağlıklı beslenenlere göre ciddi farklılıklar oluyor. Erişkin yaşlardaki hastalıkların gelişimsel orijini diye bir hipotez var. Bizim ilerideki yaşlarımızda meydana gelen hastalıklar anne karnında maruz kaldığımız etkilerin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle tüp bebek çalışmalarında 6 haftalık süreçte anne adayının beslenmesinin büyük ölçüde bir önemi var" diye konuştu.

Rahim iç zedelenmelere dikkat

Rahim iç tabakasının hekimler tarafından en itina gösterilen dokulardan birisi olduğuna dikkat çeken Yaralı, rahim iç tabakasında oluşacak hasarın bedelinin çok ağır olduğunun altını çizerek, "İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılmasını hiçbir zaman kontrol metodu olarak asla görmemeliyiz. Bazen düşük sonrası, bazen de doğum sonrası rahmin içinde parça kalmaması için yapılan kürtajlar haşince yapıldıkları takdirde rahim iç tabakasında çok ağır zedelenmelere neden olabiliyor. Ağır etkilerde maalesef telafisi mümkün olmayan hasarlar ortaya çıkabiliyor, örneğin genç bir kadın kürtaj sonrası rahim iç tabakasında meydana gelen hasar nedeniyle yumurtalıklarının kaliteli olmasına rağmen anne olma şansını kaybedebiliyor. Dolayısıyla burada hekime rol düşüyor, işlemlerin çok hijyenik koşullarda ve etkin bir şekilde yapılmış olması lazım. Rahim iç yüzeyine çok özenli davranılması lazım" diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Polonyalı turisti Pamukkale’de unutup Salda’ya gittiler Dünyaca ünlü Pamukkale’yi görmek için gelen yabancı kafile, 70 yaşındaki Polonyalı kadını Denizli’de unutup Salda Gölü’ne gitti. Saatler sonra kayıp olduğu anlaşılan yaşlı turist, jandarma komandolar ve güvenlik görevlilerinin yaptığı aramaya rağmen Pamukkale ören yerinde bulunamadı. Edinilen bilgiye göre; UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Pamukkale ve Hierapolis Antik Kentini görmek için Denizli’ye gelen yabancı kafile, turun bitmesinin ardından bugün öğle saatlerinde kentten ayrılarak gezinin sonraki durağı olan Burdur’daki Salda Gölüne gitti. Kafileyi 100 kilometre gittikten sonra otobüsten indiren tur rehberi, kafilede yer alan 70 yaşındaki Polonyalı bir kadın turistin eksik olduğunu fark etti. Durumun bildirilmesi üzerine Pamukkale ören yerinde görevli güvenlik görevlileri tarafından yaşlı turistin bulunması için geniş çaplı araştırma başlatıldı. Havanın kararmasıyla birlikte arama çalışmalarına, Denizli İl Jandarma Komutanlığına bağlı komando birliği de destek verdi. Hierapolis Antik Kenti ve Pamukkale ören yerinde yapılan geniş çaplı araştırmalarda, Polonyalı kadına ait bir ize rastlanmadığı öğrenildi. Arama çalışmalarının sona ermesinin ardından komando birliği, Pamukkale ören yerinden ayrıldı. Yolunu kaybedince kafileden farklı bir yöne gitmiş olabileceği değerlendirilen yaşlı turistin bulunması için ören yeri ve çevresindeki güvenlik kameraları jandarma tarafından incelemeye alındı. Kayıp turistin bulunması için çalışmalar devam ederken, onu Denizli’de unutup giden kafileden ise geri dönmelerinin istendiği ifade edildi.