SAĞLIK - 08 Aralık 2018 Cumartesi 13:43

Biyolojik kalp kapaklarının hayvansal hammaddesi artık Türkiye'de üretilecek

A
A
A
Biyolojik kalp kapaklarının hayvansal hammaddesi artık Türkiye'de üretilecek

Türkiye, tamamı ithal edilen, özellikle ortopedi-travmatoloji, beyin-omurilik cerrahisi, kalp-damar cerrahisi alanlarında sıklıkla kullanılan kalp kapakları ve biyolojik greftlerinin üretimine başlıyor. Başkentte 70 milyon lira maliyet ile kurulacak tesiste yerli ırk geliştirilecek, domuz yerine helal kesim olan dana ve koyun tercih edilecek. RD Global Yönetim Kurulu Başkanı Raşit Dinç," Ankara'da kuracağımız tesis ile ülkemizin bu alandaki 200 milyon dolarlık ihtiyacını karşılamış olacağız" ded

Özellikle diş hekimliği, ortopedi-travmatoloji, beyin ve omurilik cerrahisi, kalp ve damar cerrahisi alanlarında sıklıkla kullanılan bu ürün dünya genelinde sadece bir kaç ülkede üretiliyor. Yeni Zelanda ve Avustralya menşeli kemikler yüksek teknolojik işlemlerden geçirilerek Hollanda başta olmak üzere Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinde üretiliyor.

Türkiye Biyolojik greft, bio malzemeden üretilmiş doku, bio malzemeden üretilmiş kalp kapakçığı, valfler ve ilaç sektöründe kullandığı hayvansal hammadde ihtiyacının yüzde 100'ünü ithal ediyor. İthal edilen Biyolojik greft, implant edilebilen bio malzemeden üretilmiş dokular, bio malzemeden üretilmiş kalp kapakçığı, kemik tozu gibi implant edilebilen valfler ve ilaç sektörü için hayvansal hammadde, vücuda yerleştirilen biyo-malzemeden üretilmiş dokuları Sosyal Güvenlik Kurumu yurt dışından satın alıyor.

Ankara'ya 70 milyon lira maliyet ile yerli biyolojik kalp kapakları ile greft üretim tesisi kurulacak

RD Global Yönetim Kurulu Başkanı Raşit Dinç yaptığı açıklamada; piyasaya arz edilen ürünleri yerli ve milli olarak üstelik domuzdan değil, dana ve koyundan steril şartlarda üretmek için başkentte 70 milyon liraya mal olacak tesis kuracaklarını duyurdu. Başlangıç olarak 500 hayvanlık bir çiftlik inşa edileceği bilgisini paylaşan Dinç, projenin 5. yılında ise kapasitenin 5 bin hayvana çıkarılacağını belirtti.

Dinç açıklamasında "yerli ve milli üretim biyolojik kalp kapakları, bio malzemeden üretilmiş dokular ve biyolojik greftler ile hem maliyetler ciddi anlamda düşecek hem de sermaye yurt içinde kalarak araştırma ve geliştirmeye aktarılacak" dedi.

İlk prototip 2019 Ocakta üretilmiş olacak

2019 ocak ayı itibari ile prototip biyolojik kalp kapakları, bio malzemeden üretilmiş dokular ve biyolojik Greftlerin üretimine başlayacaklarını vurgulayan Dinç; Avrupa, Amerika, Kanada, Avustralya ve Japonya pazarlarında kısa sürede yer almayı hedeflediklerini söyledi.

Son 10 yılda ülkemizde toplam 7 milyar dolarlık bir bio malzemeden üretilmiş kalp kapakçığı , Biyolojik Greft, implant edilebilen bio malzemeden üretilmiş doku, kemik tozu gibi implant edilebilen valfler ve ilaç sektörü için hayvansal hammadde, vücuda yerleştirilen biyo-malzemeden üretilmiş doku maliyeti oluştuğu bilgisini paylaşan Dinç, ülkemizin bunun yüzde 100’ünü yurt dışından ithal ettiğini, yapılan dev yatırım ile Türkiye’nin 200 milyon dolarlık ihtiyacının karşılanacağını dile getirdi. Dinç, 2023’den itibaren Türkiye'nin ihtiyacının tamamının karşılanacağını belirtti.

Hayvanlar tamamen yerli ve saf ırktan yetiştirilecek

Kurulacak tesis içerisinde 24 saat veteriner kontrolü olacağını sözlerine ekleyen Dinç, Hayvanların arındırılmış gıda ve arındırılmış hava ile besleneceğini, tesiste veterinerler ile birlikte kalp damar cerrahlarının, genel cerrahların çalışacağını söyledi. Dinç, "3 yılda ırklar spesifikleştirilecek. Hayvanların üretimi de özel olacak. En iyi ırk ortaya çıkarılacak. Hayvanlar tamamen yerli ve saf ırktan yetiştirilecek. Arge çalışmaları için özel sistemler kurulacak. Kesimler de tamamen steril ameliyathanelerde gerçekleştirecek" şeklinde konuştu.
Bir hayvanın en az 4 kuşak gerisinin bilinmesinin gerektiğini söyleyen Dİnç, tesiste üretilen hayvanların yağının ise ilaç endüstrisinde kullanılacağını belirtti. Dünyada sadece Yeni Zelanda ve Avustralya'da olan hammaddenin mevcut proje ile Türkiye'de de üretileceğini sözlerine ekleyen Dinç, "Gamma Sterilizasyon Ünitesi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile birlikte çalışılarak üretilecek. Türkiye kendi kimyasal Sterilizasyon yöntemini kullanacak" diye konuştu.

Proje ile ülke kaynaklarının sınırları içerisinde kalacağını sözlerine ekleyen Dinç açıklamasına şöyle devam etti:

"İthalatı önleyerek aynı zamanda ihracat yaparak katma değerli ürün üretilecektir. Dünyadaki diğer biyolojik kalp kapakları ve biyolojik dokular, biyolojik Greft, gibi domuz kaynaklı ürünler yerine daha yüksek performanslı olduğu kanıtlanan ve manevi değerlerimize de daha uygun dana ve koyun kaynaklı biyolojik kalp kapakları ve biyolojik Greft üretilerek hem vatandaşlarımıza hem de dünya Müslümanlarına güçlü bir alternatif sunulmuş olacaktır. Ülkemiz dünyada Türk Grefti ile marka haline gelecektir. Ülkemiz dünya genelinde milyarlarca dolar değerinde olan biyolojik kalp kapakları pastasından ciddi bir pay kapacaktır."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Büyükşehir’den Deprem ve Depremin İnşaat Sektörüne Etkileri çalıştayı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Şubat depremi sonrası kentin dirençli olması amacıyla alınacak kararlar için hazırlanacak yol haritasının belirlenmesi kapsamında “Deprem ve Depremin İnşaat Sektörüne Etkileri” konulu çalıştay düzenlendi. Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden etkilenen illerden biri olan Gazi şehirde yeniden imar, mevcut yapı stoklarının yenilenmesi, yürütülecek çalışmalar, deprem eksenli yeni yasal düzenlemeler hakkında fikir alışverişi yapılması amacıyla Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen çalıştaya kamu kurumları temsilcileri, ilgili odalar ve sektör temsilcileri katıldı. İlgili odalar, kurumlar ve sektör temsilcilerinin konuşmaları ve fikir beyanlarının ardından Gaziantep Valiliği öncülüğünde bütün çalıştan katılımcılarının temsilcileriyle oluşacak çalışma gurubuyla ortak bir iş birliği protokolü için karar kılındı. Protokol ile kentsel dönüşüm ve dirençli şehir için yapılacak çalışmalar hakkında ortak akılla çalışma yürütülecek. Genel Sekreter Cihan, çalıştay katılımcılarını bilgilendirdi Çalıştayda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan dirençli şehirler konu başlığında sunum yaptı. Sunumda Gaziantep’in ekonomi, yönetişim, toplum, çevre ve güvenli şehir ana başlığında durumu ve Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Genel Sekreter Cihan, çalışmalar hakkında konuştu. Güçlü yerel ekonomi, doğal afetlere hazırlık gibi konularda yapılacaklara değinen Sezer Cihan, sunumun devamında kentti ilgilendiren eylem planları olmak üzere Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı master planlarını aktardı. Çalıştayın hedefi fikir birliği Çalıştay ile katılımcıların ortak fikirleri alınarak yeniden imar edilecek İslahiye ve Nurdağı’nda yapılacak çalışmalar, kent merkezinde yürütülecek projeler ve vatandaşlardan gelen taleplerin değerlendirilerek atılacak adımlar hakkında fikir birliği yapılması planlanıyor. “Yaşanan sorunlara karşı çözme kapasitesini arttırmak gerekiyor” Programda konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise katılımcılık ve kapsayıcılığın Büyükşehir Belediyesi için önemine vurgu yaparak, “İyi bir planlama, iyi bir sonuca gitme ve günün sonunda vatandaş memnuniyetini kazanarak şehrin yaşam kalitesini iyileştirirken, yaşanan sorunlara karşı çözme kapasitesini arttırmak gerekiyor. OECD Şampiyon Şehir olurken katılım ve kapsayıcılıkla baktık. Kimseyi geride bırakmadan kim ne söylüyor, kim ne söylemek istiyorsa bunu dinleyerek şehir için doğru yöntemle en kısa sürede şehrin sorunlarının çözümünü ve sorun çözme kapasitesini arttırmamız gerekiyor” dedi. “Vatandaşında rızasını aldığımızda bu dönüşüm toplumsal ve zihinsel dönüşüme geçecek” Başkan Fatma Şahin, çalıştayın sonundaki konuşmasında sonuçların 3 başlıkta toplandığını belirterek, “Burada denetleme sistemi çok mühim. Bugün konuşulanları hızlı bir şekilde taslak haline oluşturup, olabilirleri tamamlayıp meclisimize getireceğiz. Bu genel görüş ve önerileri değerlendireceğiz. Bu bir süreç. Çalışan sistemi daha da hızlandırdığımızda, üzerine yeniden konuştuğumuzda bu hızlandıracak. Burada konuşulanların hayata geçirilmesi için oluşturulacak komisyonla hemen harekete geçerek yapılacak protokolün altlığını oluşturalım. Valimizin başkanlığında hızlıca hareket ederek kimin ne yapacağını belirleyip, yapı stokumuzdaki riskli alanları belirleyip bu kısımda da tamamlamaları halledeceğiz. Vatandaşında rızasını aldığımızda bu dönüşüm toplumsal ve zihinsel dönüşüme geçecek. Çıkan çıktılarla çalışmalarımızı yapıp, çalıştayımızın sonuçlarını alalım ve buna göre hareket edelim” ifadelerini kullandı. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz ise konuşmasında afetlerden ders çıkarmak gerektiğini, hızlı hareket karar alınmanın önemine vurgu yaparak, “Buradan çıkacak güzel fikirlerin icraate dökülmesi gerek. Cumhurbaşkanı’nın da çok sevdiğim ve önemsediğim bir lafı var. ‘Yatay mimariden yana olduk’ diyor. Bende yatay mimariden ve emsal artışının çok fazla yararlı olmadığına bir hukukçu gözüyle bakıyorum” ifadelerine yer verdi. Şahinbey Belediyesi Başkan Yardımcısı Cuma Güzel’de konuşmasında her bilgiyi değerlendirdiklerini aktararak, “Odalardan gelen fikirleri değerlendirmeme şansımız yok. Bu depremi hepimiz yaşadık. Akla gelmeyecek bir afet yaşadık ve birlikte büyük bir mücadele ve hizmet verdik” diye konuştu. Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Büyükuncu yaptığı sunumda mimari anlamda yapılması gerekenler, deprem sonrası görünen olumsuzluklar ve yapılacak yeni çalışmalar hakkında konuştu. Konuşmasında ayrıca Başkan Büyükuncu yeni imar yolları için Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ekibine teşekkür etti. Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez ise, söz alarak sektör bazında yaşanan sıkıntılara değindi. Konuşmasında yeni yapılacak çalışmalar hakkında görüş belirtirken ortak çalışmalara destek verilebileceğini iletti.
Elazığ Öğretmen adaylarına ‘kadına yönelik şiddetle mücadele’ semineri verildi Elazığ’da Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretmen adaylarına yönelik ’kadına yönelik şiddetle mücadele’ ve ’erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele’ semineri verildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) koordinasyonunda İl Emniyet Müdürlüğü, Fırat Üniversitesi, Elazığ Barosu ve İl Müftülüğünün katkılarıyla Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretmen adaylarına yönelik seminer düzenlendi. Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi konferans salonunda düzenlenen seminerde sinevizyon gösterimi destekli kadına yönelik şiddetle mücadele ve erken yaşta ve zorla evlilikler ile mücadele konuları hakkında sunumlar gerçekleştirildi. Seminerde, şiddetin tanımı, türleri, yaygınlığı, şiddet mağduru kadınlara sunulan hizmetler, aile içi şiddetle mücadelede yasal mevzuat, erken yaşta ve zorla evliliklerde yasal mevzuat ve tedbir kararları ve elektronik kelepçe konuları anlatıldı. Öte yandan kolluk kuvvetleri tarafından Kadın Destek Uygulaması (KADES) ile Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planı ve 6284 sayılı kanun ile ilgili bilgilendirmelerde bulunarak broşür dağıttı. Kadına yönelik şiddetin her türlüsünü önlemek için çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler il Müdürü Ömer Faruk Ergün," Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız himayesinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğümüz himayesinde ’Şiddete Sıfır Tolerans İlkesi’’ ile koruyucu ve önleyici çalışmalar yürütülmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Elazığ il müdürlüğü olarak paydaş kurumlarımız ile eğitim ve farkındalık çalışmalarımız devam ediyor. İlimiz 2021-2025 yılları Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planı çerçevesinde bugün de Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğretmen adaylarımız ile bir araya gelerek Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Erken Yaşta ve Zorla Evlilikler ile Mücadele konularında bilgilendirmelerde bulunduk. Kadına yönelik şiddetin her türlüsünü önlemek amacıyla bu kapsamda çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi. Fırat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahar Demirel ise öğretmen adaylarının kadına yönelik şiddet konusunda bilinçli olmasının gelecek nesillerin yetişmesi noktasında oldukça önemli olduğunu kaydetti.
Erzurum Erzurum’da kaçak göçmen operasyonu: 13 kaçak göçmen yakalandı Erzurum Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda 13 kaçak göçmen yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğümüzce göçmen kaçakçılığı suçunun men ve takibine yönelik yapılan araştırmalarda şüphelilerin, kaçak göçmenleri sınır illerden alarak Erzurum iline getirdiği ve buradan da batı illerine sevk ettiğine dair bilgiler edinilmesi üzerine başlatılan “planlı çalışma” neticesinde farklı tarihlerde yapılan ara yakalamalarda toplamda 13 kaçak göçmen yakalandı. Olaylarda kullanılan 1 araca el konulurken kaçak göçmenlerin batı illerine sevkini düzenleyen toplamda 5 şahsa göçmen kaçakçılığı suçundan adli işlem yapıldı. Göçmen kaçakçılığı organizatörlüğünü yöneten şahıslara yönelik farklı zamanlarda yapılan operasyon sonucu 1’i Türk, 3’ü Afganistan vatandaşı olmak üzere toplam 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alınıp adli işlemlere başlanıldı. Tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen şahıslardan biri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, diğer üç şahıs tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Suç organizasyonunda faaliyet gösterdiği tespit edilen bir firari şahsın yakalanması için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Ayrıca yapılan diğer planlı çalışmada 4 kaçak göçmen yakalandı. Bu olayın organizatörü olarak tespit edilen 3’ü Türk, 2’si Afganistan uyruklu olmak üzere toplam 5 şahıs yapılan eş zamanlı operasyonda yakalanarak haklarında gerekli adli işlemler başlatıldı.