DÜNYA - 01 Ağustos 2024 Perşembe 11:53 | Son Güncelleme : 01 Ağustos 2024 Perşembe 12:09

BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastı gündemiyle toplandı

A
A
A
BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastı gündemiyle toplandı

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'ye düzenlenen suikastın ardından Orta Doğu gündemiyle acil bir toplantı gerçekleştirdi. Birçok ülke suikastı kınarken, ABD, İngiltere ve İsrail ise İran'ı suçladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'ye düzenlenen suikastın ardından İran'ın talebi ve Rusya, Çin ve Cezayir'in desteğiyle Orta Doğu'daki gelişmeleri ele almak üzere acil bir toplantı gerçekleştirdi. Oturumda uluslararası topluma itidal çağrısı yapan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, “Uluslararası toplum, çatışmayı hızlı bir şekilde çok daha büyük ve geniş hale getirebilecek herhangi bir eylemi önlemek için birlikte çalışmalı" dedi. Orta Doğu'daki artan gerilime değinen DiCarlo, "Son birkaç gün içinde meydana gelen çeşitli saldırılar ciddi ve tehlikeli bir tırmanışı temsil etmektedir" ifadelerini kullandı. Bu hassas süreçte itidalin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan DiCarlo, “Gidişatı değiştirmek ve bölgesel barış ve istikrara doğru bir yol aramak için diplomatik çabalara acilen ihtiyaç var" şeklinde konuştu.

“Haniye suikastı küresel düzenin ilkelerine saldırı”

Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise Hamas lideri İsmail Haniye'nin İsrail tarafından öldürülmesinin "sadece bir kişiye yönelik bir saldırı değil, diplomatik ilişkilerin temellerine, devlet egemenliğinin kutsallığına ve küresel düzeni destekleyen ilkelere yönelik vahşi bir saldırı" olarak nitelendirdi. İsrail'in "iğrenç savaş suçları" işlediğini ve "korkunç insan hakları ihlallerine” imza attığını kaydeden Bendjama, İsrail'in hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastı gündemiyle toplandı

“Durumun üstesinden gelinebilir”

ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ise İsrail'in meşru müdafaa hakkının olduğunun altını çizerek ülkesinin Lübnan'a yönelik saldırılarda ya da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin ölümünde dahli olmadığını belirtti. İran üzerinde etkisi olan konsey üyelerine İsrail ve diğer aktörlere karşı vekalet çatışmasını tırmandırmaktan vazgeçmesi için Tahran'a baskı yapma çağrısında bulunan Wood, Orta Doğu'daki gerilimle ilgili olarak “Daha geniş bir savaş kapıda değil ve bu durumun üstesinden gelinebilinir" dedi. Wood, İran ve desteklediği "teröristlerin" sürekli olarak bölgesel çatışma riskini tetiklediğini savundu.

“Uzun vadeli barış silahla sağlanamaz”

İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da artan şiddetin kimsenin çıkarına olmadığının altını çizerek acil itidal çağrısı yaptı. "Uzun vadeli barış, bombalar ve silahlarla sağlanamaz" diyen Woodward, İran destekli Husilerin İsrail'e saldırılarının sürdüğüne işaret ederek bunun sonlanması gerektiğini söyledi.
Woodward, İngiltere'nin İsrail'in güvenliğine olan bağlılığının sarsılmaz olduğunu belirterek İsrail'in meşru müdafaa hakkı bulunduğunu yineledi.

BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastı gündemiyle toplandı

“İran'ı çatışmaya çekme çabaları bölgeyi istikrarsızlaştırıyor”

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanski de Haniye'ye yönelik suikastı “güçlü şekilde kınadıklarını” ifade etti. Bu olayın Gazze'de ateşkes müzakerelerine büyük darbe vurduğuna dikkat çeken Polyanski, "İran'ı bölgesel bir çatışmaya çekme çabaları zaten kaynama noktasında olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırıyor” dedi. Orta Doğu'da üst düzey siyasi ve askeri görevlilere yönelik suikastların bölgeyi savaşın eşiğine getirdiğini belirten Polyanski, gerginliğin azaltılmasının hiç olmadığı kadar önemli olduğunu vurguladı. Polyanski, kapsamlı bir bölgesel savaşın önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Çin muhtemel karışıklıktan endişe duyuyor”

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, Haniye'ye yönelik suikastı güçlü şekilde kınarken, bunun BM Şartı'nın temel ilkelerini ihlal ettiğini dile getirdi. Fu, "Çin, bu olayın bölgede meydana getirebileceği karışıklıktan derin endişe duyuyor" dedi.

BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastı gündemiyle toplandı

İran'dan BM Güvenlik Konseyi'ne çağrı

İran'ın BM Daimi Temsilcisi Amir Saeid Iravani de ülkesinin BM Güvenlik Konseyi'ni "aciliyet arz eden ciddi bir konuyu ele almak üzere" acil toplantıya çağırdığının altını çizdi. Haniye'nin İsrail tarafından “korkakça” öldürülmesini kınadığını belirten Iravani, "Bu terör eylemi, İsrail'in Filistinlileri ve Filistin davasının bölge ve ötesindeki diğer destekçilerini hedef alan ve on yıllardır devam eden terör ve sabotaj örüntüsünün bir başka tezahürüdür" dedi. İsrail'in son "korkunç eylemi" ile bölgede barış ve istikrara öncelik veren yeni İran hükümetini hedef aldığını belirten Iravani, BM Güvenlik Konseyi'ne İsrail'e karşı "derhal ve etkili bir şekilde harekete geçme" çağrısında bulundu. Iravani, İran'ın Haniye suikastına kararlı bir şekilde yanıt vereceğini işaret ederek, "İran, gerekli ve uygun gördüğünde bu terörist ve suç eylemine kararlı bir şekilde yanıt vermek için uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını saklı tutuyor" dedi.

Filistin'den İsrail'e kınama

Filistin'in BM Daimi Gözlemci Yardımcısı Feda Abdelhady de İsrail'in Gazze'de uluslararası hukukun tüm ilkelerini ağır bir şekilde ihlal eden ve BM Şartı'nı alenen çiğneyen savaşının başlamasından bu yana 300 gün geçtiğini söyledi. "Uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden bir savaş. Ancak İsrail'in bu savaşı güpegündüz, hiçbir kısıtlama ve sonuç olmaksızın yürütmesine izin veriliyor" diyen Abdelhady, "İşgalci İsrail güçleri Filistinli çocukları, kadınları ve erkekleri katlederken her gün halkımız için daha fazla dehşet, kayıp ve acıya neden oluyor" şeklinde konuştu. İran'ın yanı sıra Lübnan, Suriye ve Yemen'in toprak bütünlüğü ve egemenliğinin İsrail tarafından ihlal edilmesini "kesin bir dille kınadığını” vurgulayan Abdelhady, "BM Güvenlik Konseyi'ni, BM Genel Kurulu'nu ve yasalara saygılı, barışsever tüm ulusları, bir kez daha ve büyük bir aciliyetle İsrail'in Filistin halkına ve bölgemize yönelik bu korkunç ve suç teşkil eden saldırılarını durdurmak üzere derhal harekete geçmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastı gündemiyle toplandı

İsrail İran'ı suçladı

İsrail'in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Brett Jonathan Miller ise toplantının düzenlemesini talep eden İran'ı "dünyanın bir numaralı terör destekçisi" olmakla suçladı. İran'ın Hamas, Husiler ve Hizbullah gibi vekillerini kullanarak İsrail'i ve vatandaşlarını hedef aldığını söyleyen Miller, bazı ülke temsilcilerinin dile getirdiği görüşleri eleştirdi. Miller, "Duyulan tek şey, gerilimin tırmanmasından duyulan endişenin dile getirilmesi ve her iki tarafa da, yine Birleşmiş Milletler'in demokratik bir üye devleti ile vahşi bir terör örgütünü aynı kefeye koyarak itidal çağrısında bulunulmasıydı" dedi.

“İsrail'deki savaş suçluları destek olmadan devam edemez”

Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Koussay Aldahhak ise İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde 12 çocuğun ölümüne yol açan Majdal Shams olayında işgalci İsrail'in ağır bir suç işlediğini ve Golan'ın "her zaman Suriye toprağı olduğunu" vurguladı. Golan'da yaşayan vatandaşlarının her zaman Suriye'nin bir parçası olduğunu yineleyen Aldahhak, işgalci bir gücün BM Şartı'nın 51. maddesi uyarınca kendini savunduğunu iddia edemeyeceğini belirterek İsrail'e hukuk dışı uygulamalarına son verme çağrısı yaptı. BM Güvenlik Konseyi'ni İsrail'e karşı harekete geçmeye ve İsrail'in hesap vermesini sağlamaya davet eden Aldahhak, "İsrail'deki savaş suçluları destek olmadan devam edemezler" dedi.

“Lübnan ve halkı savaş istemiyor”

Lübnan'ın BM Daimi Temsilcisi Hadi Hachem de ülkesinin ve halkının "savaş istemediğini" vurguladı. İsrail'in başkente yönelik saldırısının ölüm ve yaralanmalarla sonuçlandığını söyleyen Hachem, böyle bir eylemin İsrail'in gerçek niyetini gösterdiğini söyledi. İsrail'in son olarak iki gazeteciyi daha öldürmesinin İsrail'in “medyayı hedef aldığının göstergesi” olarak niteleyen Hachem, bölgenin sükunet ve istikrara kavuşması için İsrail'in Arap topraklarındaki işgaline son vermesinin şart olduğunun altını çizdi. Bunun iyi niyet gerektirdiğini, ancak İsrail'in davranışlarının bunun aksini gösterdiğini kaydeden Hachem, "Tarih kimseyi bağışlamayacaktır. Orta Doğu'da başlayan şey tüm dünyaya yayılacaktır" uyarısında bulunarak BM Güvenlik Konseyi'ni çok geç olmadan harekete geçmeye çağırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB soruşturmasının 2. dalga operasyonunda gözaltına alınan 18 kişi tutuklandı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheliden 18’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz ve Ekrem İmamoğlu’nun giriş yaptığı otelin güvenlik kamerasını kapatan güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheli hakkında Sulh Ceza Hakimliği karar açıkladı. 18 kişiye tutuklama kararı Tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen İBB Eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, CHP Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Onur Soytürk, CHP Eski Eyüpsultan İlçe Başkanı Sinan Akçiçek ve 4 diğer şüpheli hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza verme, iş insanı Rasim Kaya, Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Çevre Koruma Daire Başkanı Adem Şanlısoy hakkında ise ev hapsi şeklinde adli kontrol hükmü uygulandı. Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, iş insanı Mete Mağden, Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Onur Aldı ve Erdinç Çolak, Kültür A.Ş. Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu, İBB Eski Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, İSTTELKOM A.Ş. Genel Müdürü Melih Geçek, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İBB Harita Mühendisi Yakup Öner, Avrupa Yakası Zabıta Şube Müdürü Hakan Aplak, Anadolu Yakası Zabıta Şube Müdürü Nazan Başelli, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, İBB Eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, Kültür A.Ş. Reklam Şefi Gökhan Köseoğlu ve Metin Bal tutuklandı.
İstanbul İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşine, emniyette verdiği çelişkili beyanları soruldu İBB’ye ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Ongun’a savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği çelişkili ifadeleri soruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen ve savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılan İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Çelişkili ifadeleri soruldu Şüpheli Ongun’a ifade sırasında Rize’den hesabına yatan 4 milyon 529 bin liraya ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde hem kira ödemesinin hem depozitonun buradan karşılandığının anlaşıldığı, emniyetteki ifadesinde ise kira ödemesinin eşi Murat Ongun’dan elden alınarak ödendiği şeklinde söylediği belirtilerek söz konusu çelişki soruldu. Ongun cevap olarak, "Kayınvalidem Giresun’da yaşamaktadır. Ev sahibi bir sergi yapacağı için evin kira parasını ve depozitoyu bizden talep etti. Murat bu parayı Ekrem İmamoğlu’ndan alıp ev kirasını ödeyecekti ancak para gecikince ve Murat da parayı veremediği için çocuğun sünnet, kızımın doğumu ve düğünden gelen kayınvalidemde duran altınları alarak Rize’de bir kuyumcuya götürdüm. Götürdüğüm kuyumcunun adresini hatırlamıyorum. Burada vermiş olduğum altınların parası benim hesabıma havale edildi. Kuyumcu tarafından düzenlenen gider pusulasını benim imzalamam gerektiği bana söylenmedi. Bundan dolayı imzalamamış olabilirim. Hatırladığım kadarıyla bir ay içerisinde bu para geldi. Bu gelen paranın bir kısmı ile altın aldım, geri kalanı ile hayatımızı idame ettirdik." dedi. "Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem" 9 firmadan hesabına gönderilen paralara ilişkin ifade veren Ongun, "Ben bu şirketlere fatura kestim ve mal gönderdim. Mal göndermediğim beyanlarını kabul etmiyorum. Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem. Ben cebimden sermaye çıkartarak ham maddeleri satın aldım. El ürünü hazırladığım birçok ürünün satışını gerçekleştirdim. Dediğim gibi bu şirketlerin siparişleri üzerine bu satışlar gerçekleşmiştir. Bu yaptığım siparişleri ofisime gelen bir şahıs teslim aldı, bu örneklerden sadece bir tanesidir. Nereye götürdü hangi şirkete götürdü bilmiyorum. Başka bir husus varsa dahi hiçbir şekilde bilgim veya katkım yoktur." şeklinde konuştu. "Eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır" Şüpheli Zeynep Ayten Gözdem Ongun ifadesinin devamında ise "Murat’ın maaşı ile benim maaşım ve birikimlerimiz bu hayatı sürmemizde sıkıntı yaşatmamıştır. Benim bu işlerle hiçbir ilgim yoktur. Ben kendi şirketini kurmuş, iyi bir eğitim almış, dört dil bilen, iki çocuklu bir anne ve iş kadınıyım. Bu şekilde anılmak, eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır. Oğlumun yanından alınmak hak etmediğim bir uygulamadır. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.