SAĞLIK - 06 Mart 2018 Salı 11:15

Böbrek taşı oluşmaması için neler yapılmalı hangi önlemler alınmalı ?

A
A
A
Böbrek taşı oluşmaması için neler yapılmalı hangi önlemler alınmalı ?

Vücutta oluşabilecek böbrek taşı riskine karşı neler yapılabilir, hangi önlemler alınmalı ? İşte bu haberimizde konu ile ilgili ayrıntılı bilgileri bulabilirsiniz...

Böbrek taşı olmaması için ne yememeli ? Böbrek taşından korunmak için neler yapılabilir ? Böbrek taşı oluşumunu engelleyen besinler hangileridir ? Konu ile ilgli kapsamlı bilgileri bu haberimizde bulabilirsiniz...

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Gedik, böbrek taşı hastalığının toplumda her 11 kişiden birini etkileyen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, hastalığın tedavisinde birçok seçeneğin bulunmasıyla birlikte genellikle hastanın durumuna, taşın yerine ve büyüklüğüne göre bir planlama yapıldığını kaydetti. Memorial Diyarbakır Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Gedik, 8 Mart Dünya Böbrek Günü öncesi, böbrek taşı oluşumu riskini en aza indirmenin 7 yolu hakkında bilgi verdi. Günlük olarak alınması gereken sıvı miktarının kişiye ve iklime göre değişiklik gösterdiğini belirten Gedik, en doğrusunun günde 1,5- 2 litre idrar çıkışını sağlayacak miktarda sıvı tüketimi olduğunu vurguladı. Ancak sıvı alımının günün her saatine yayılması ve belli bir bölümünde fazla tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Gedik, her saat başı bir bardak su içmenin en pratik ve ideal olduğunu, özellikle yemeklerde 2 saat kadar sonra 2 bardak su içilmesini önerdi. 

“Yürüyüş ve egzersiz yapın” 

Büro memurlarında taş oluşum riskinin arttığını dile getiren Gedik, “Bu nedenle böbrek taşlarından korunmada günlük egzersizler taş oluşumunu engellemede etkili rol oynamaktadır. Böbrek taşı oluşum riskini artıran önemli diğer bir faktör obezitedir. Bu nedenle kilo problemi yaşayan bireyler, kişiye özel beslenme programları ile ideal kilo seviyelerine ulaşmalıdır. Bu doğrultuda sağlıksız diyetlerden kaçınmak gerekir. Yüksek tansiyon da hastalar için taş oluşum riskini artırır. Hipertansiyon hastalarının ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları ve tuz alımlarını sınırlandırmaları önemlidir. Evde yapılan limonata ve taze sıkılmış portakal, mandalina ve greyfurt suyu gibi C vitamini içeren meyve suları böbrek taşı oluşumunu engelleyecek içeceklerdir. Bu içeceklerde taş oluşumunu engelleyen inhibitör denilen ve sitrat yönünden zengin bir madde vardır. 

Vücutta sitratın eksik olması taş oluşma riskini artırır. Bu nedenle bu tür içeceklerin bolca tüketimi çok önemlidir. Ancak hazır ve kutulanmış olarak sıkılan meyve suları ile greyfurt suyu önerilmemektedir. Beslenme düzeninde besin çeşitliliği olmalıdır. Tek bir besinin fazla tüketiminden kaçınılmalıdır. Lif içeriği yüksek gıdalar tercih edilmelidir. Çünkü lifli besinlerden fakir olan beslenme sonucu oluşan kabızlık, taş oluşumunu da hızlandırmaktadır. Lif oranı yüksek sebzeler, meyveler ve kuru baklagiller gibi besinler kabızlığı engeller. Lifli gıdalar, besinlerin bağırsaktan geçiş sürecini kısaltır ve dolayısıyla taşların önemli bir kısmını oluşturan oksalat'ın emilimini azaltır” dedi. 

“Protein içerikli besin tüketimini sınırlayın” 

Hayvansal proteinlerin tüketiminin azaltılması gerektiğine işaret eden Gedik, şu önerilerde bulundu: 
“Kırmızı et, sakadat, tavuk gibi hayvansal besinlerin fazla miktarda alınması, taş oluşum riskini artırır. Bu nedenle protein alımı, bireysel olarak doğru hesaplanmalıdır. Günlük beslenme programında hayvansal ve bitkisel protein tüketimi dengelenmelidir. Bir öğünde fazla miktarda hayvansal protein tüketilirse, diğer öğünde sebze tercih edilerek denge sağlanmalıdır. Genel olarak bireylerin protein kısıtlaması yoksa 70 kilogram olan bir birey, günlük 70 gram protein tüketebilir. Yiyecekler az tuzlu olmalıdır. Fazla tuz tüketimi bağırsaklardan kalsiyum emilimini artırır. Bu da böbreklere daha fazla miktarda kalsiyumun gelmesine neden olarak, taş oluşum riskinin artmasına neden olur. Bu nedenle çok tuzlu gıdalar tüketilmemelidir. Genetik olarak taş oluşumuna yatkın bireylerin günlük tuz tüketimi 3-5 gram (yaklaşık bir çay kaşığı) olmalıdır. Günlük beslenmede, sebze, meyve ve ekmekte tuz olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle sebze yemekleri ekstra tuz ilave edilmeden yapılmalıdır.” 

“Taş riski oluşturan besinleri sınırlandırın” 

Böbrekte taş oluşumu yönünden en riskli maddelerden birinin oksalat olduğunu anlatan Gedik, bu nedenle günlük beslenmede oksalattan zengin besinlerin çıkartılması gerektiğini dile getirdi. Böbrek taşı hastalarının bazı besinlerin tüketimini sınırlandırması gerektiğine işaret eden Gedik, “Çay, kahve ve alkol. Ispanak, pazı, pancar, bamya, mısır, taze fasulye, patates, domates, soya, maydanoz, dereotu, ebegümeci, roka ve tere otu. İncir, ahududu, kırmızı erik, çilek, böğürtlen ve kuş üzümü. Ceviz, fındık, badem ve yer fıstığı ile susam, çikolata, kakao, hardal ve soya bunların başındadır” diye konuştu. 

“Düzenli doktor kontrolü önemli” 

Böbrek taşı hastalığının genetik geçiş özelliği gösteren ve tekrarlayıcı özelliğe sahip bir hastalık olduğunu ifade eden Gedik, şunları kaydetti: 

“Bu nedenle bütün önleyici tedbirlerin alınmasına rağmen taşın tekrar oluşma riski vardır. Taş hastalarında kalıcı böbrek hasarının oluşmasını önlemek için düzenli üroloji kontrolü yapılması gereklidir. Böbrek taşlarının oluşum nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte bazı risk faktörlerinin etkili olduğu düşünülüyor. Bunlar, genetik etkenler, böbrek hastalıkları, böbrekte yapısal bozukluklar, bazı ilaçlar, bazı bağırsak hastalıkları, hipertiroidi gibi tiroit hastalıkları, beslenme alışkanlıkları, yetersiz sıvı alımı, stresli veya sedanter bir yaşam, sıcak iklimde yaşamak olarak sıralanabilir.” 

“En yaygın belirti ağrıdır” 

Böbrek taşı hastalığında en yaygın görülen belirtinin ağrı olduğunu aktaran Gedik, şu ifadelerde bulundu: 
“Ağrı, çoğunlukla taşın böbrekten idrar kesesine idrarın akışını kısmen ya da tamamen engellemesi sonucu oluşur. Bu ağrı kimi zaman çok hafif olabilirken kimi zaman hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Tipik olarak ağrı azalabilir veya artabilir ancak tamamen kaybolmaz. Böbrek ağrısı genellikle 20-60 dakika sürer. Ağrı kaburgaların altında sırt bölgesinde veya karnın alt bölgesinde olur ve kasığa doğru ilerleyebilir. Bu ağrı esnasında bulantı-kusma, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, sızı ve bunlara sürekli idrar yapma hissi eşlik edebilir. Kapalı böbrek taşı ameliyatlarında böbrekteki taşa iki farklı yoldan ulaşılarak taş parçalanır. Bu yollardan birincisi idrarın geçtiği kanalları kullanılarak çok ince kıvrılabilir kameralı aletler ile böbreğin içine ulaşmaktır (f-URS). Bu aletlerin içerisinden lazer kablosu gönderilerek böbreğin içindeki taşlar mümkün olduğunca en ufak parçalara ayrılır. 

Daha sonra bu taşların rahat dökülebilmesi için böbrek içerisine bir stent (kateter) bırakılır. Bu stenthasta tüm taşlarını döktükten sonra yine daha basit bir ameliyatla çıkartılır. Bu yöntem genellikle 2 cm’den küçük taşlar için uygulanır. Kırılan taşlar aletler ile dışarı alınmaz sıklıkla hastanın kendiliğinden dökmesi beklenir. Bu ameliyat yönteminde kanama ihtimalinin az olması bir avantaj iken kateterin çıkarılması için ikincil bir ameliyat gerektirmesi dezavantaj olarak kabul edilmektedir. Her şey ameliyat ile bitmiyor tabi, böbrek taşları ameliyattan sonra tekrarlama olasılığı vardır. Bu durumda yeniden ameliyat gerekebilir. Hastanın yeniden böbrek taşı hastalığına yakalanmaması veya riski en aza indirebilmek için beslenme ve hayat tarzı değişiklikleri büyük önem taşır. Taş hastaları mutlaka doktorundan diyet listesi almalı ve hangi besinleri tüketip hangilerini tüketmemesi gerektiğini bilmeli ve beslenme düzenini ona göre planlamalıdır.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Nemrut’ta Mayıs’ta bile kar kalınlığı 5 metreyi buluyor Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Dağı yolunda Mayıs ayına rağmen hala 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. Zirvesinde dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’nün yer aldığı Nemrut Kalderası kentin önemli turizm destinasyonlarının başında geliyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği kaldera bu yılda yoğun kar yağışı aldı. Geçtiğimiz günlerde Tatvan Kaymakamlığı tarafından zirveye kadar olan karla kaplı yolu açılan Nemrut’ta Mayıs ayına girilmesine rağmen halan yer yer 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. 2 bin 250 rakım yüksekte bulunan mükemmeliyet ödüllü krater gölünü görmek isteyen birçok ziyaretçi kalderaya akın ederken, kar tünellerinin içinde geçerek zirveye ulaşıyor. Yolu kardan tünelleri andıran kaldera yolu yılın büyük bölümü kapalı kalırken, zirveden kaldera içine kadar olan kısmın ise kısa süre sonra açılması planlanıyor. Araçlarıyla zirveye kadar çıkan vatandaşlar gördükleri kar manzaraları karşısında hayretlerini gizleyemezken, zirvede gördükleri manzaraya ise adeta hayran kalıyor. Yazı ayrı kışı ayrı güzel olan kaldera doğal güzelliği ile ziyaretçilerin yanı sıra uzaydaki astronotların bile dikkatini çekmişti. Kalderayı görmek için zirveye çıkan ziyaretçilerden Enes Akar, 5 metreyi bulan kar tünelleri arasında zirveye ulaşmanın ayrı bir keyif olduğunu ifade etti. Mayıs ayına rağmen hala kaldera zirvesinde metrelerce kar bulunduğunu anlatan Akar, herkesi kalderayı ziyaret etmeye davet etti.
Konya Tekvando Milli Takımı Avrupa Tekvando Şampiyonasında tüm madalyalara talip Tekvando Milli Takımı 10-12 Mayıs’ta Sırbistan’da yapılacak olan Büyükler Avrupa Tekvando Şampiyonası’nın hazırlıklarını Konya’da tamamladı. Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin, bugüne kadar çok madalya aldıklarını, şampiyonada altın, gümüş tüm madalyaları almak istediklerini söyledi. 10-12 Mayıs’ta Sırbistan’da yapılacak olan Büyükler Avrupa Tekvando Şampiyonası’na Konya’da hazırlanan Tekvando Milli takımı hazırlıklarını tamamladı. 3 haftadır kampta olan takım, teknik direktör Ali Şahin gözetiminde antrenmanlarına devam etti. 8 milli sporcunun hazırlandığı Avrupa Şampiyonası’nın, olimpiyatlar öncesi güzel bir sınav olacağını ifade eden Ali Şahin, her türlü madalyaya talip olduklarını belirtti. Türkiye olarak tekvandoda altın yılları yaşadıklarını ifade eden Şahin, daha iyi yerlere gelebilmek için çok çalıştıklarının altını çizdi. “Hazırlıklarımız güzel bir şekilde devam etti” Konya’da gerçekleştikleri kamp sürecini değerlendiren Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin, “Konya’daki kampımızda şuanda 8 milli sporcumuz var. Burada Avrupa Şampiyonası için hazırlanıyoruz. Olimpiyatlara kota alan 5 sporcumuz da burada. Onlar da Avrupa Şampiyonası’na katılacak. 2 erkek sporcumuz İzmir’de, 3 kadın sporcumuz da burada hazırlanıyor. Yıl boyunca güzel hazırlık maçları geçirdik. Geçen yıl Azerbaycan’da kadın takımımız dünya şampiyonu oldu. Erkek takımımız ise dünya 3’ncüsü oldu. Güzel bir başarı periyodu ile hep birlikte olimpiyatlara doğru adım adım gidiyoruz. Avrupa Şampiyonası olimpiyatlardan önce hem deneme hem de güzel bir müsabaka. Hazırlıklarımız Konya’da güzel bir şekilde devam etti. Kamplarımızı tümüyle genel olarak değerlendirirsek iyi geçti. İnşallah bu tamlamayı Avrupa Şampiyonası’nda çoğu altın madalya olarak zirveye çıkmayı düşünüyoruz” dedi. "Altın, gümüş ve tüm madalyaları almak istiyoruz" Türkiye’nin tekvandoda sürekli başarılarının olduğunu kaydeden Ali Şahin, “Türkiye devamlı hem dünyada hem de Avrupa’da ilk üçte oldu. Bunun 3’te 2’sini birincilikle geçirdik. 2023 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaştık. 2022 yılında da tüm kategorilerde dünya 1’ncisi olduk. Bunlar olimpiyatlar için önemli verilerdi. Bize moral verdi ama tabii ki sporda her zaman değişkenlik olabilir. Onun için çok dikkatli hazırlanıyoruz. Zirvedeki sporcularımızı özel taktik ve teknik olarak hazırlıyoruz. Performansımızı yükseltmeye çalışıyoruz. Tekvando, tüm olimpiyatlarda mutlaka madalya almıştır, kota olarak en iyi şekilde katılmıştır. 2024’te de bu yarışmalardan geçerek güzel bir başarı elde etmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Takım olarak turnuvalardaki hedeflerini ifade eden Ali Şahin, “Olimpiyatlarda, şampiyonalarda çok güzel madalyalar aldık. Hedefimiz de bu madalyaları orada tekrarlamak. Altın, gümüş ve tüm madalyaları almak istiyoruz” diye konuştu. "Antrenmanlarımız çok güzel geçti" Tekvandoya 2011 yılında başladığını anlatan milli tekvandocu Zeynep Taşkın (20) ise, “Yıldızlarda Avrupa şampiyonluğum, ümitlerde Avrupa 3’ncülüğüm, Balkanlarda şampiyonluğum var. Spora aslında jimnastik ile başladım. Jimnastikte kolum kırıldı. Daha sonrasında tekvando ile devam ettim. Avrupa Şampiyonası’na 2-3 haftadan beri Ali hocamız ile birlikte hazırlanıyoruz. Kadromuz çok güçlü olduğu için antrenmanlarımız da çok güzel geçti” ifadelerini kullandı.