SPOR - 18 Haziran 2018 Pazartesi 19:43

Boluspor, 2 oyuncuya daha imza attırdı

A
A
A
Boluspor, 2 oyuncuya daha imza attırdı

Boluspor, transfer çalışmaları kapsamında 26 yaşındaki Bilal Sebaihi ve 28 yaşındaki Berkay Dabanlı’yı renklerine bağladı.

Başkan Çarıkcı, transferlerini 11 oyuncuyla tamamlayacaklarını söyledi.

Spor Toto 1. Lig takımlarından Boluspor, yeni sezon transfer çalışmaları kapsamında 26 yaşındaki orta saha oyuncusu Bilal Sebaihi ile 2 yıllık, 28 yaşındaki stoper oyuncusu Berkay Dabanlı ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.
Kulübün Karaçayır Mahallesi’nde bulunan tesislerinde düzenlenen imza töreninde ilk imzayı Berkay Dabanlı attı. İmza töreni öncesinde konuşan Boluspor Kulüp Başkanı Necip Çarıkcı, “Daha önce Türkiye’de Eskişehirspor’da, Süper Lig’de Kayserispor’da top koşturmuş gurbetçi bir arkadaşımız. Kendisiyle bugün 1 yıllık mukavele yapacağız. Stoper mevkiinde oynuyor. Gurbetçi oyuncular Türkiye’ye geldiğinde ilk zamanlarda biraz sıkıntı yaşıyor. Türkiye ile Almanya arasında kültür farkı oluyor. Burada kulüplerin de maalesef futbolcuların yaşantısında biraz sıkıntı yaşatıyor gurbetçilere. Biz iyi bir kulübüz. Her zaman şunu diyoruz, herkes Bolsupor’u seviyor. Bizim için itibar hep ön planda. Bugüne kadar da para kaybediyoruz ama itibarımızı kaybetmek istemiyoruz. Şu anda da bu ligde transferde Boluspor iyi gidiyor. Herkes Boluspor’a gelmeden önce UEFA’ya, FIFA’ya, takım arkadaşlarına soruyor. Berkay da sormuştur. O da Ertuğrul Sağlam’a sormuş. Ben de Ertuğrul Sağlam’a sordum Berkay’ı. Bizim için uygun bir futbolcu. İnşallah 1 sene olmaz, Süper Lig’de de olabilir. Bu transfer Bolu’muza hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Berkay: "Yolun sonu inşallah Süper Lig olur" 

Berkay Dabanlı ise, "Öncelikle herkese teşekkür etmek istiyorum. Transfer olduğum için çok mutluyum. İnşallah bu yolu beraber gideriz. Yolun sonu inşallah Süper Lig olur. Ben de her şeyimi vereceğim hedef için. Sezon sonunda hepimiz mutlu oluruz” dedi.

Berkay Dabanlı’nın imza törenin ardından Billal Sebaihi ile 2 yıllık sözleşme imzalandı. Sebaihi’nin imza töreninde konuşan Başkan Çarıkcı, “Bugün ikinci transferimiz geçen sene Manisaspor’da top koşturan Billal Seabihi. Bu futbolcu kardeşimiz geçen sene bildiğimiz, inandığımız ve en başta Sait hocanın öğrencisi. Sebaihi’nin transferi olsun, diğer oyuncuların transferleri olsun, bu transferlere Sait hocamızla beraber almış olduğumuz kararla devam ediyoruz. Billal Sebaihi ile 2 yıllık mukavele yaptık. Billal Sebaihi, geçtiğimiz senelerde Fransa’da top koşturmuş. İlerde geleceği olan bir futbolcu kardeşimiz. Bolu’nun futbol şehri olması, doğal güzellikleri, Bolu, futbol sevgisinden dolayı şehir takımı, futbol takımı. İnşallah Sebaihi de Bolu’da en iyi şekilde gücüne güç katacaktır. Kulübümüze hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Başkan Çarıkcı’nın ardından konuşan Billal Sebaihi ise, "Burada olmaktan çok mutluyum. Hedefi olan bir takıma geldiğimi biliyorum. Öncelikle başkanıma ve hocama bana güvendikleri için teşekkür ederim. İnşallah bu güvencenin karşılığını vererek net bir şekilde hedefimiz olan Süper Lig’e hep beraber uğraşacağız. Bütün şartlar var. Süper Lig’e çıkamamak için hiçbir nedenimiz yok” şeklinde konuştu. 

İmza töreninin ardından transfer çalışmaları ile ilgili de açıklama yapan Boluspor Kulüp Başkanı Necip Çarıkcı, “Şu anda dış transferden 4 futbolcu aldık. Bugün de 5’inci transferi yapacağız. Geriye 4 veya 5 transfer kalıyor. Bunu da herhalde sezon başlangıcı 2 Temmuz’a kadarda 3 topçu alıp, 2 tane bırakırız. Toplamda 5,6 transfer şu anda gerekiyor. Guido Koçer ile görüştük. Onun da büyük ihtimalle menajeri gelecek, bizde olacak. Bir sağbek bir santrafor, bir de stoper şu anda alacağımız mevkiiler. 3 tane daha genç futbolcu alacağız ve toplam 11 transfer ile işi bitireceğiz” dedi.
Faruk Çidem - Oğuzhan Eke
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.