ASAYİŞ - 23 Şubat 2021 Salı 23:24

Boşandığı eşini öldüren sanık: “Eşimi çok seviyordum, ona nasıl kıydım bilemiyorum”

A
A
A
Boşandığı eşini öldüren sanık: “Eşimi çok seviyordum, ona nasıl kıydım bilemiyorum”

Karabük’te geçtiğimiz yıl Mart ayında boşandıktan iki gün sonra eşi Vildan Akkaya’yı silahla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan ve ilk kez hakim karşısına çıkan Aydın Yılmaz, “Kendimi de vurma niyetim vardı. Eşimi çok seviyordum, ona nasıl kıydım bilemiyorum” dedi.

12 Mart 2020 tarihinde Aydın Yılmaz, 1.5 yıl evli kaldıktan sonra boşandığı eşi Vildan Akkaya ile konuşmak için çalıştığı iş yerine gitti. Tartışmanın başlaması üzerine Yılmaz, yanında getirdiği silahla boşandığı eşini vurdu. Uzaklaştırma kararına rağmen eski kocasının saldırısına uğrayan Akkaya ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan Akkaya, 6. günün sonunda yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Eşini vurduktan sonra kaçmaya çalışan Yılmaz polis ekiplerince kıskıvrak yakalandıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Tutuklu olarak yargılanan sanık Yılmaz, Karabük Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı. Vildan Akkaya’nın yakınları ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Ailenin avukatları yaptıkları savunmada sanığın tasarlayarak ve soğukkanlılıkla bu suçu işlediğini belirterek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Boşandığı eşini öldüren sanık: “Eşimi çok seviyordum, ona nasıl kıydım bilemiyorum”

“Antidepresan ilaçlarından bir avuç kadar aldım”

Duruşmada kendini savunan sanık Aydın Yılmaz, “Olay tarihinde eylemi yaptığım sırada kendimde değildim. Olay günü saat 19.00 civarında yoldan geldim. Alışveriş sonrasında eve gittim, dinlenmek istiyordum. Antidepresan ilaçlarından bir avuç kadar attım. Akabinde iki şişe yüksek alkol oranı olan şaraplardan aldım. Sonra telefonumdan WhatsApp mesajlarına baktım. Boşandığım eşimle birlikte çekindiğimiz mutlu zamanlara ait fotoğraflara baktım. Hayal meyal mesaj çektiğimi de hatırlıyorum. ‘Öldür beni bu hayatı sensiz yaşamak istemiyorum’ diye yazdığımı hatırlıyorum” dedi.

“Yuvamız kurtulabilir diye düşündüm”

Uzaklaştırma kararına rağmen eşi ile görüştüğünü ifade eden Yılmaz, “Ben üzerimde silah taşıyordum hava almak için dışarıya çıktım. Eşimle uzaklaştırma kararına rağmen telefonla görüşüyorduk. WhatsApp'tan bazen mesajlaşıyorduk. Bazen beni engelliyordu. Kendimle mücadele ettim. Geç kalmış sayılmazsın diye telkinde bulundum. Yuvamı tekrar kurabileceğimi, kurtarabileceğimi düşündüm. Boşanma kararı verildikten ve gerekçeli karar yazılmadan önce eski eşimle buluştuk, birlikte olduk. Ben bunun sonrasında tekrar ümitlendim çocuğumuz olursa yuvamız kurtulabilir diye düşündüm” diye konuştu.

“3-4 metre mesafeden tek el ateş ettim”

Olay günü işyerine geleceğini eşine haber vermediğini kaydeden Yılmaz şunları söyledi: “Taksiye binerek çalıştığı iş yerine gittim. Ben genellikle gittiğimde personel kapısından abisinin işlettiği işyerine giren eski eşime eski şakalar yapardım. Yine personel kapısından girdim bu sırada maktül beni fark etti. ‘Ne işin var lan burada’ gibi bir şey dedi. Ben de refleks mi diyeyim yoksa başka bir şey mi açıklayamadığım bir şekilde anlık bir olay ile yanımda bulundurduğum silah ile 3-4 metre mesafeden tek el ateş ettim. Normalde nişan alsam isabet ettirmeye imkanım yoktu. İsmini koyamıyorum basiretim mi bağlandı bilemiyorum.”

Boşandığı eşini öldüren sanık: “Eşimi çok seviyordum, ona nasıl kıydım bilemiyorum”

“Ona nasıl kıydığımı bilemiyorum, suçsuzum beraatime karar verilsin”

Sanık Yılmaz, eski eşinin gelip elinden silahı aldığını dile getirerek, “Sonrasında Atakan gelerek elinden silahı aldı, kendimi de vurmak niyetim vardı. Sonrasında silahı elimden aldığım gibi bir şey yapamadım, beni de vurmalarını diledim tahrik edici şekilde konuştum. Olay bu şekilde oluyor. Bu olayı bir ömür vicdan azabı olarak çekeceğim. Pişmanım böyle bir olay başıma geldi, işin içinden çıkamıyorum. Eşimi çok seviyordum. Ona nasıl kıydığımı bilemiyorum. Suçsuzum beraatime karar verilsin. Mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda lehe olan hükümler uygulansın. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verirsin” ifadelerine yer verdi.

Mahkemenin daha önceki ifadelerini sorması üzerine sanık, ifadelerinin hepsinin doğru olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti sanık Yılmaz'ı mahkeme tarafından 'eşini kasten öldürme' suçundan tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Mayıs’a ertelendi.

Duruşma sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Avukat Nilda Baltalı, maktül Akkaya’nın evliliği boyunca şiddet gören bir kadın olduğunu aktararak şunları kaydetti: “Boşanmak için sonuna kadar mücadele vermiş mücadeleci bir kadındı. Bugün Vildan'ın anısına mücadelesini biz sürdürdük. Tanıklar anlattılar, müştekiler anlattılar, Vildan'ın yaşadığı şiddeti. Ölüm tehditleri aldığını, katil tarafından defalarca öldürmekle tehdit edildiğini bizzat Vildan kendisi de suç duyurusunda bulunarak söylemişti. Zaten ölümünden sadece birkaç gün önce ve 1 ay uzaklaştırma kararları var. Vildan suç duyurusunda bulunarak eşinin kendisini öldüreceğini söyleyerek çeşit mesajları gösteriyor. Bu mesajlar telefon konuşmalarında ‘seni öldüreceğim, seni yaşatmam, boşanırsam seni öldürürüm' şeklinde tehditlerde bulunuyor. Biz bugün aslında karar verileceğine çok emindik. Tasarlayarak öldürmeden çok önemli emsal bir karar alacağımızdan çok emindik. Çünkü kadın cinayetlerinde nitelikli halden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi için tasarlayarak öldürmeden iddianame hazırlanmıştı. Bütün suç unsurları burada mevcuttur. Savcı mütalaasında tasarlayarak öldürmeden görüş bildirdi. Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'nda tekrardan rapor bekliyoruz. Duruşmanız 18 Mayıs'a ertelendi.”

“Ağırlaştırılmış müebbet cezasını almasını istiyorum”

Vildan Akkaya’nın ablası Nurhan Yücel ise “Acımız her geçen gün daha da artıyor. Yerine gelmesi, telafi edilmesi mümkün değil ama gerçekten çok büyük ölüm tehditleri aldı ve fiilen de gerçekleştirildi. Hak ettiği ağırlaştırılmış müebbet cezasını almasını gönülden istiyorum” ifadelerini kullandı.

Boşandığı eşini öldüren sanık: “Eşimi çok seviyordum, ona nasıl kıydım bilemiyorum”

Rıdvan Bostancı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kafa kafaya çarpışan araçlar savruldu: 5 yaralı Bartın’da karşı istikametlerde seyir halinde bulunan 2 araç, hız uyarı tabelası önünde çarpıştı. Kazada 2 kişi, su kanalına devrilen araçta sıkışırken, biri çalılık alana, araçların parçaları ise yola savruldu. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Gürgenpınarı’ndan Bartın istikametine seyreden ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 74 ABF 264 plakalı araç ile karşı yönden gelen yabancı ülke plaka kodu bulunan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen araç ile çarpıştı. Boğaziçi Caddesi üzerindeki hız limitlerini gösteren tabela önünde meydana gelen feci kazanın sebebinin ise aşırı hız olduğu belirtildi. Kazada çarpışmanın etkisiyle araçlardan biri yol kenarındaki su kanalına devrildi. Araç içerisinde bulunan 3 kişiden biri çalılık alana savrulurken, 2’si ise araçta sıkıştı. Diğer araç ise su kanalına ramak kala durmayı başarırken içerisindeki 2 kişi de yaralandı. Hava yastıkları açılan araçta bulunanların hafif şekilde yaralandığı öğrenilirken, araç içerisindeki kan izleri ise dikkat çekti. Her iki araçtan kopan parçalar yola ve yol kenarına savruldu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin yürüttüğü başarılı çalışma ile kurtarılarak, ambulansa bindirildi. Yabancı plakalı araçta bulunan ve yaralanan 2 kişinin ise gurbetçi olduğu kaydedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri yolda başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik tedbiri aldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar, Bartın’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan 5 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafiğin kontrollü bir şekilde sağlandığı yol, yürütülen temizlik çalışması ve aracın su kanalından kurtarılması çalışmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.