KÜLTÜR SANAT - 27 Nisan 2017 Perşembe 11:28

Bosna Hersek’te Kültür ve Turizm Bakanı Avcı’nın da katıldığı 23 Nisan Şenliği

A
A
A
Bosna Hersek’te Kültür ve Turizm Bakanı Avcı’nın da katıldığı 23 Nisan Şenliği

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı’nın da katıldığı dün gerçekleştirilen 23 Nisan Çocuk Şenliği kutlaması, Yunus Emre Enstitüsü'nün organizasyonunda Bosna Hersek'in Zenitsa kentinde gerçekleştirildi. Yunus Emre Enstitüsü'nün "Tercihim Türkçe" projesi kapsamında eğitim gördükleri okullarda ikinci yabancı dil olarak Türkçe öğrenen 7 bin'e yakın Bosna Hersekli öğrenci, Zenitsa'da düzenlenen programda bir araya geldi.

Bosna Hersek'teki ilköğretim ve lise derecesindeki 130 okuldan öğrenciyi Boşnakça selamlayarak öğrencilere kendi lisanlarında 'Dobrodoşli' (Hoşgeldiniz) diyen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Bayramınız kutlu olsun. Gülen yüzünüz hiç solmasın. Hep böyle coşkulu, umutlu ve mutlu olun inşallah. Öncelikle anne ve babalarınıza sizi Türkçe öğrenmeye teşvik ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Türkiye'deki kardeşleriniz de artık ikinci dil olarak Boşnakça öğrenmeyi tercih edebiliyorlar. Pek çok Türk arkadaşınız Boşnakça öğrendi ve öğreniyor. Bu sabah değerli dostum Adil Bey'e de söylediğim gibi 15 ila 20 yıl sonra bir Türk bakan ile Boşnak bakan oturduklarında Türkçe ve Boşnakça anlaşabilecekler" diye konuştu.

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş: “Türk milleti sizi seviyor”

23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın Türkiye dışında en coşkulu kutlandığı ülkenin muhtemelen Bosna Hersek olduğunu vurgulayan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, "Dünyada birçok farklı bayram, kutlama var. Anneler günü, babalar günü, kadınlar günü gibi kutlamalar var fakat dünyanın hiçbir yerinde çocuk günü ve çocuk bayramı yok. Onun için çocuk bayramı sadece Türkiye'deki çocuklar için değil. Bu bayramı Bosna Hersek'teki çocuklara ve tüm dünyadaki çocuklara armağan ediyoruz. Buradaki Eğitim Bakanlığı ile aramızdaki anlaşma çerçevesinde 'Tercihim Türkçe' projesini gerçekleştirdik ve Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ulaşımı kolaylaştırdık. Siz çocuklar ve gençler olarak bu ilişkileri geliştirip yaşatacaksınız inşallah. Biz Yunus Emre Enstitüsü olarak Yunus Emre'nin temel düşüncesi üzere yaratılanı, Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Türk milleti, Türk gençleri, Türk çocukları sizi seviyor ve bu sevgisini ifade etmek için bunu paylaşıyor. Sevgi paylaştıkça artan tek nimettir. Onun için biz sizleri seviyoruz. Bayramınız kutlu olsun" diye konuştu.

Saray Bosna Büyükelçisi Haldun Koç katılımlarından dolayı herkese teşekkür ederek söze başladı. Koç, “Sizler Bosna Hersek’in dört bir tarafından çocuk festivalinde bir arada oldunuz.Bugün de bizlere değer verdiniz. Günümüze gün kattınız çok teşekkür ediyoruz. Aslında Türkçeyi seçerek geleceğinize yatırım yaptınız. Gelecek bakımından da önemli bir tercihte bulundunuz. O yüzden hepinizi tebrik ediyorum” açıklamalarında bulundu.

“Bosna Hersek Sivil İşler Bakanı Adil Osmanoviç'ten Türkçe jesti”

Bosna Hersek Sivil İşler Bakanı Adil Osmanoviç, "Bu kadar sayıda öğrencinin Türkçe öğrenmeyi tercih etmesi beni çok memnun etti. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye'de artık Boşnakça okutuluyor. Bu iki dost ve kardeş ülke arasındaki mevcut bağları daha da güçlendirecektir" diye konuştu. Bosnalı Bakan, Kültür ve Turizm Bakanı Avcı'nın Boşnakça yaptığı jeste karşılık vererek salona Türkçe "Zenitsa'ya hoşgeldiniz" diye seslendi.
Türkiye ve Bosna Hersek'ten halk oyunları ve Türkçe ve Boşnakça seslendirilen şarkılara da yer verilen kutlamaya Bosna Hersek'i Eurovision'da da temsil eden isimlerden ünlü ses sanatçısı Hari Mata Hari ve Bosna Hersek'te en fazla izlenen ve çocuklar tarafından beğenilen "Elif" dizisinin başrol oyuncusu İsabella Damla Güvenilir de katıldı.

İbrahim Aydoğan

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.