EKONOMİ - 06 Temmuz 2020 Pazartesi 14:58

Boyner’de üst düzey atama

A
A
A
Boyner’de üst düzey atama

Boyner’de, üst düzey bir atama gerçekleşti. 1 Temmuz 2020 tarihi itibarıyla pazarlama ve marka yönetimi genel müdür yardımcılığına Nurçin Koçoğlu başladı.

Türkiye’nin önemli moda perakendesi şirketi Boyner’de, üst düzey bir atama gerçekleşti. Nurçin Koçoğlu, 1 Temmuz 2020 tarihi itibarıyla pazarlama ve marka yönetimi genel müdür yardımcısı olarak göreve başladı.

Nurçin Koçoğlu kimdir?
Türkiye’nin farklı sektörlerinin önde gelen şirketlerinde deneyimlediği 20 yıl yöneticilik tecrübesi bulunan Nurçin Koçoğlu, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Fransa’da yer alan Grenoble Ecole de Management Üniversitesi’nde dijital iş stratejisi eğitimi alan Koçoğlu, profesyonel kariyerine Mercedes-Benz Türk’te başladıktan sonra Turkcell’e geçiş yaptı ve burada 7 yıl boyunca pazarlama fonksiyonunun farklı birimlerinde yöneticilik görevinde bulundu. Ardından Hepsiburada’da Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü ve İcra Kurulu Üyeliği görevini üstlendi. Daha sonra aynı unvanla Media Markt bünyesinde yer alan Nurçin Koçoğlu, şirketin marka ve dijital dönüşümünde görev aldı. 2015 yılında kurumsal pazarlama iletişimi direktörü olarak marka birleşmesi sırasında Türk Telekom’da görev alan Koçoğlu, 2017 yılında kurulan danışmanlık şirketi Canvas’ın kurucu ortağı oldu.

Nurçin Koçoğlu Boyner Büyük Mağazacılık bünyesindeki yeni görevinde Boyner’in fiziksel mağazacılık ve online kanallarının tüm pazarlama ve marka stratejisi süreçlerinin ve Morhipo da dahil müşteri hizmet kanallarının entegre yönetilmesine liderlik yapacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”