Gürün ilçe merkezine 11 kilometre mesafedeki Gökpınar Gölü doğal turkuaz rengi ile görenleri adeta büyülüyor. Yaklaşık 17 metre derinliğindeki göl aynı zamanda dünyanın en berrak suyuna sahip göllerden bir tanesi olarak gösteriliyor. Dalgıçların ve sualtı fotoğrafçılarının uğrak yeri olan göl, rengi ve doğası ile “Bozkır’ın Nazar Boncuğu” olarak da adlandırılıyor.
Adeta bir akvaryumu andıran gölün temizliğinin ve berraklığının en büyük sebebi ise göl tabanından sürekli kaynayan sular. Yaz aylarında ve kış aylarında suyun sıcaklığı hep 11 derecede kalıyor. Bu sebeple kış aylarındaki düşük sıcaklıklarda, bembeyaz kar manzarasının içinde, üstünde buharlar tüten bir havuza dönüşüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi gazetede yayınlanan yazısıyla nitelikli korunaklı alan olarak belirlenen göl misafirlerini ağırlamak için pandemi nedeniyle uygulanan yasakların kalkmasını bekliyor.
İstanbul AK Parti Milletvekili Osman Boyraz, gölün doğal bir akvaryuma benzediğini belirterek, “Bu gün Gökpınar Gölündeyiz. Sizlerin de gördüğü gibi muhteşem bir göl. Bu gölü tarif etmek adına kelime dağarcığımdaki bütün kelimeleri yan yana getirsem emin olun ki kelimeler kifayetsiz kalır. Burada yer altında kaynayan sular ortalama saniyede 6 tona yakın debi oluşturmakta. Fırat’ın en önemli kollarından biri olan tohma çayını da oluşturuyor. Tabi görsel bir güzelliği var. Burayı doğal akvaryum olarak adlandırıyoruz inanılmaz berrak ve temiz. Yaklaşık 15-16 metre derinliği olan yaz kış sıcaklığı hiç değişmeyen, içerisinde kendine özgün florası ve balıkları olan, gökkuşağı dediğimiz kırmızı benekli alabalığında yetiştiği muhteşem bir su. Buranın etrafı dinlenme ve mesire alanı olarak yapıldı. Herkesin mutlaka gelip görmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“Allah kimseye ölümü nasip etmesin, Gökpınar Gölünü görmeden”
Vekil Boyraz, Gökpınar Gölünü herkesin görmesi gerektiğini belirterek, “Şöyle ifade edeyim çok iddialıyım, Allah kimseye ölümü nasip etmesin, Gökpınar Gölünü görmeden diyorum. Burasını mayıs ayında doğal sit alanı olabilmesi için müracaatta bulundum. Bu noktada bire bir takiplerini yaptık. Özellikle vatandaşlarımızın hassasiyetleri de bu noktadaydı. Çevre duyarlılığı duyan bütün vatandaşlarımız buranın korunmasını özellikle arzu etmekteydiler çünkü insanlığın ortak mirası. Mayıs ayından itibaren potansiyel sit alanı olarak ilan edildi. Sonra ki süreçlerde burada bir bilim kurulu oluşturuldu.
Profesörlerimiz ve doçentlerimizin oluşturduğu bir eğitim kadrosu burada ciddi çalışmalar yaptılar. Nihai olarak sanırım mart ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın resmi gazetede yayınlanan yazısıyla burası nitelikli korunaklı alan olarak belirlendi. Sayın Cumhurbaşkanımıza özellikle şükranlarımı sunuyorum. İnsanlığın ortak mirası olan bu güzel doğayı koruma noktasında ki kararlılığından dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra burada herhangi bir yapılaşma olduğu zaman Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik Bakanlığıyla bütüncül bir proje ile buranın dokusuna uygun bir biçimde yapılacak. Bu gölün 45 bin metre kare alanı kesin korunaklı hassas alan olarak belirlendi. Bu arada özellikle Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, Bakan yardımcımız Mehmet Emin Birpınar’a, Tabiat Varlıkları Genel Müdürümüz Mehmet Ali Kahraman’a ve onun ekibine çok teşekkür ediyorum. Özellikle şunun altını çizeyim iktidarlarımız bu şekilde ki doğal korunaklı alanların sayısının artması noktasında ciddi anlamda çalışmalar yapıyor. 2017 yılında Türkiye’de doğal sit alanı oranı yüzde 8’iken 10.9’a çıkarıldı. Bu güzellikler keşfedildikçe koruma altına alacağız” dedi.
Volkan Kaplan - Onur Erden
