SAĞLIK - 07 Mayıs 2022 Cumartesi 10:46

Bu belirtiler varsa dikkat: Uzmanlar kenelere karşı uyardı

A
A
A
Bu belirtiler varsa dikkat: Uzmanlar kenelere karşı uyardı

Kene ısırmaları ile birlikte görülmeye başlayan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne (KKKA) karşı uyarılarda bulunan Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları-Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam, kene ile mücadelede en etkili yöntemin tedbir, erken tanı ve tedavi olduğunu söyledi.

Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye'de de KKKA'nın endemik bir hastalık haline geldiğine dikkat çeken uzmanlar, vatandaşları uyarıyor. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları-Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam, KKKA vakalarının görülmesinin beklendiğini belirterek hastalıktan korunma yolları ile ilgili bilgi verdi.

KKKA hastalığının yönetiminde üç önemli noktanın bulunduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Baykam, “Birincisi insan vücuduna yapışan keneler aracılığıyla bulaşan virüsün bulaşını önlemek. İkincisi hastalığın erken tanınması ile ilgili hem halkın hem sağlık çalışanlarının duyarlılığını artırmak. Üçüncüsü de tanı veya ön tanı konan hastalara gerekli tıbbi müdahaleyi yapmak” dedi.

Nisan ayında başlayan kene vakalarının Eylül ayına kadar devam edebildiğini belirten Baykam, bu dönemde özellikle hayvancılıkla uğraşan, tarla ve bahçeye giden insanların kenelerin vücutla temasının olmayacağı şekilde tedbir almaları için çağrıda bulundu. Kenelerin uçmadığını, yürüyerek insan vücuduna çıktıklarını anlatan Baykam, insanların korunmak için pantolonlarının paçalarını çoraplarının içerisine sokarak kenenin vücuda yapışmasını önleyebileceğini ifade etti.

"Vücutta ne kadar kısa tutunursa virüsün geçişi de o kadar azalır"

Tarlada veya bahçede çalışanların evlerine dönüşlerinde vücutlarına kene yapışıp yapışmadığını kontrol etmeleri için çağrıda bulunan Baykam, “Çünkü keneler vücutta ne kadar kısa tutunursa virüsün geçişi de o kadar azalır. Kenenin vücuttan hemen uzaklaştırılması gerekiyor. Ayrıca keneye çıplak elle dokunulmamalı. Elimizde bir eldiven ya da kumaş parçası olmalı. Onunla tutarak vücuttan uzaklaştırmalıyız. Kenenin vücuttan uzaklaştırılmasında en ideal yöntem ise pens. Ama öyle durumlar oluyor ki kene sıkı tutunduğunda bazen çıkaramayabiliyoruz. O zaman da bir sağlık kuruluşuna giderek ivedilikle keneyi çıkarttırmalıyız” diye konuştu.

"Kırsala olan rağbet nedeniyle vakalarda artış var”

2002-2003 yılından itibaren Türkiye'de bu hastalığın vakalarının takip edilerek tanısının konduğunu anlatan Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Vaka sayıları yıllar içerisinde önce artış gösterdi. Sonra bilincin artması, toplumun eğitimi, bakanlığın aldığı önlemler ve hayvanların ilaçlanması derken vaka sayılarında bir düşüş sağlandı. Ama son dönemde pandeminin etkisiyle yerleşim noktasında kırsala olan rağbet nedeniyle vakalarda biraz artış var” şeklinde konuştu.

"Bu bilinç değişikliği pandemi ile birlikte geldi"

Pandeminin toplumda vakalara karşı bir bilinç artışı sağladığını kaydeden Baykam, şunları kaydetti:
“Artık tüm dünya bir salgın hastalığa karşı daha duyarlı hale geldi. Bir enfeksiyon hastalığından korunmaya yönelik alınan tedbirlerin ne kadar önemli olduğunu gördü. Bunların pozitif olarak yansıyacağını düşünüyoruz. İnsanlar pandemi döneminde korona virüse gösterdiği hassasiyeti bir KKKA için kene ile temas noktasında benzer önlemleri almakta da aynı hassasiyeti gösterecek. Bu bilinç değişikliği pandemi ile birlikte geldi. Umarız vaka sayıları daha da azalacak. Hem kene temasını en aza indirmek, hemde keneyi hızla vücuttan uzaklaştıracak önlemleri almalıyız.”

"Şikâyetleri olanlar sağlık merkezlerine hızla başvurmalı"

Covid-19 ve KKKA’nın ilk başlangıç bulgularının birbirine benzediğine işaret eden Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları-Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Covid-19 pandemisini yaşıyoruz. Sonlarına da geliyoruz inşallah. Burada ilk başlangıç bulguları birbirine çok benziyor. Çünkü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nda da ilk bulgular baş ağrısı, ateş, halsizlik, vücutta kas ağrıları, vücut ağırısı, bulantı, bazen ishal, gözlerde ve yüzlerde kızarıklık. Birçok hastalıkla bu bulgular görülebilmekte. Covid-19’da da aynı bulgular başlangıçta görülebilmekte. Bu nedenle bu şikâyetleri olanlar sağlık merkezlerine hızla başvurmalı. Ayrıca sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar hayvancılıkla uğraştığını, kene ile temasım olabileceğini ifade ederek mutlaka hekimleri uyarmalılar. Hekimlerimizde özellikle bu konuda farkındalıkları yüksek olmalı ve duyarlı olmamalılar. Benzer şikâyetlerle gelen hasta mutlaka sorgulanmalı, çünkü erken tanı çok önemli. Erken tanı konduğunda diğer bulaşları önleyeceğimiz gibi hızla gereken tedavilerde yapılabilir" ifadelerini kullandı.

Muhammed Muttalip Yalçın - Bülent Özkaleli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Örnek davranışıyla beğeni toplayan liseli gence Başkan Altay’dan bisiklet Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kavşaktaki ters dönen güzergah tabelasını uzun uğraşlar sonucu düzelten 17 yaşındaki liseli Yusuf Dağtaş’a bisiklet hediye etti. Konya Otogar Kavşağı’ndaki önemli yerleri gösteren güzergah tabelasının düşmesine kayıtsız kalmayarak uzun uğraşlar sonucu tabelayı düzelten 17 yaşındaki Aselsan Konya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Yusuf Dağtaş’ın, bir vatandaş tarafından kayda alınan görüntüleri sosyal medyada büyük beğeni topladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, görüntüleri izledikten sonra sosyal medya hesabından, “Güzel insanlar her yerde farkını gösterir. Uzun uğraş sonunda trafik işaretini düzelten genç arkadaşımızı arıyorum. Elden ele yayalım, bulalım, biz de küçük bir sürpriz yapalım. Video için Mehmet Bey’e teşekkürler” paylaşımında bulundu. Sosyal medya aracılığıyla ulaştığı duyarlı gençle bir araya gelerek sergilediği örnek davranıştan dolayı teşekkür eden Başkan Altay, gence bisiklet ve Konyaspor forması hediye etti. Başkan Altay, her zaman şehirleri imar ederken, nesilleri de ihya etme gayretiyle çalıştıklarını ifade ederek, “Allah sayınızı artırsın” dedi. “İyilik yaptım, denize attım” Aselsan Konya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Yusuf Dağtaş da Başkan Altay’a ilgisi ve hediyeleri için teşekkür ederek şunları söyledi: “Okuldan eve giderken her zaman kullandığım yoldaki bir tabelanın eğik olduğunu fark ettim. Düzeltebileceğimi düşünerek yanına gittim, çabalarım sonucunda düzelttim. Yoldan geçen bir abimiz de bunu görüp videosunu çekmiş. En son giderken bana teşekkür etti. Ben de ‘vazifemizdir’ diyerek karşılık verdim. Daha sonra bu görüntü sosyal medyada paylaşılmış. Başkanım da bu videoyu görerek bana ulaştı. Bizi davet etti, biz de geldik. Sağ olsun başkanım bizi ağırladı, bir teşekkür hediyesi verdi. Ben bu iyiliği hiçbir karşılık beklemeden tamamen canı gönülden yaptım. Büyüklerimiz bize gördüğümüz her taşı yoldan almamızı söyledi. Biz de gördüğümüz her eksikliği elimizden geldiği kadar düzeltmeye gayret ettik. ‘İyilik yap, denize at’ derler. Dedikleri gibi iyilik yaptım, denize attım." Olaydan sonra eve döndüğünde videoyu gördüğünü, arkadaşlarının kendisine ulaştığını ifade eden Dağtaş, “Herkes bana ‘Yusuf nasıl oldu? Bir anlat’ diyordu. Anlattım. Gelen tepkiler de güzeldi. Başkanımla görüştüğümde de bu davranışlarımı devam ettireceğimi ilettim” dedi "Evladımızla gurur duyuyoruz" Yusuf Dağtaş’ın babası Mehmet Akif Dağtaş, “Normalde herkesin yapması gereken bir hareketi Yusuf da yaptı. İyiliğin yayılmasına vesile olduğu için evladımızla gurur duyuyoruz. Yusuf’un bu örnek davranışını ödüllendirdiği için Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a teşekkür ediyoruz” dedi. Aselsan Konya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Düzyol da, “Öğrencimizi bu davranışından dolayı tebrik ediyoruz. Herkesin yapması gereken bir davranış. Uğur başkanımıza da teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde önemli ’afet’ projesi Kastamonu Üniversitesi’nde hayata geçirilen proje çerçevesinde farklı üniversitelerden gelen 20 kursiyere ’afetlerde tedarik zinciri’ konusunda eğitim verildi. Kastamonu Üniversitesi’nde TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği Programı çerçevesinde desteklenen “Tedarik Zincirinin Hayati Boyutu: İnsani Yardım Lojistiği” projesi tamamlandı. Proje yürütücülüğünü Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Tekin’in yaptığı ve BİDEB 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme Programı tarafından desteklenen “Tedarik Zincirinin Hayati Boyutu: İnsani Yardım Lojistiği” projesi çerçevesinde eğitimler düzenlendi. 15-18 Nisan tarihleri arasında Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen eğitimlerde Kastamonu Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesi’nin yanı sıra AFAD ve Sosyal Yardımlaşma Vakfından katılım gösteren 12 uzman tarafından dersler verildi. Eğitimlere farklı üniversitelerden katılan 20 kursiyer, 3 gün boyunca insani yardım kuruluşları, insani yardımın önemi, tedarik zinciri yönetimi, coğrafi bilgi sistemleri, insani yardım konusunda dijitalleşme ve insani yardımlarda lojistiğin önemi ve lojistiğin rolü ile ilgili konularda teorik dersler aldı. Proje çerçevesinde çerçevesinde bilimsel araştırma fikri geliştirme ve etkili sunum derslerine de yer verildi. 1 gün boyunca insani yardımlarda tedarik zinciri ve lojistik faaliyetler üzerine yaklaşımlar geliştirmeye yönelik araştırma konusu belirlenmesi için uygulamalar gerçekleştirildi. Gruplar halinde çalışan kursiyerler oluşturdukları araştırma fikirlerini jüri üyelerine sundu. Etkinlik sayesinde farklı üniversitelerden katılım gösteren katılımcıların başta afetler olmak üzere insani yardımlarda tedarik zinciri yönetimi ve lojistik konularında farkındalıklarının artırılması sağlandı. Türkiye’nin doğa kaynaklı afetlerde insani yardımların ulaştırılmasında lojistiğin önemi üzerinde durulurken, Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi ve LODER Lojistik Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş tarafından lojistiğin geleceğine ve lojistik sektöründe kariyer imkanlarına yönelik lisans öğrencilerine de bilgilendirme sunumu yapıldı. Eğitimler, kursiyer sunumları ve katılım belgelerinin kursiyerlere takdimi ile sona erdi. Etkinliğe katılan tüm kursiyerler ise Kastamonu Üniversitesi’ne misafirperverlikleri için teşekkür etti.
Bitlis Bitlis’te bir yılda 522 kilo atık pil toplandı BİTLİS (İHA) – Bitlis il merkezi ve ilçelerinde düzenlenen "Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması"nda 522 kilogram atık pil toplandı. 14 yıldır Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından düzenlenen "Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması" ödülleri sahiplerini buldu. Pillerin neden olduğu çevre kirliliğini en aza indirmek ve doğaya gelişigüzel atılan pillerin neden olduğu ciddi tehlikeleri önlemek amacıyla yürütülen kampanya ile hem çevreye katkı sağlanıyor hem de çocuklara çevre bilinci aşılanıyor. Bu yarışma ile düzenli olarak il merkezi ve ilçedeki okullara dağıtılan atık pil toplama kutularına öğrenci ve öğretmenler topladıkları pilleri atarak çevreye büyük katkı sağlıyor. 14 yıldır her sene düzenli olarak yapılan yarışmada dereceye giren okul ve öğrenciler ise Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından ödüllendiriliyor. Öğrencilerin bir yılda 522 kilo atık pil topladıklarını söyleyen Bİ-KA Teknik Personeli Yunus Gözeten, "Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) olarak yaklaşık 14 yıldır atık pil yarışması düzenliyoruz. İl merkezi ve ilçe bazında 220 okulda yarışmayı yaptık. Yarışma sonucunda kazanan okullarımıza çeşitli hediyeler veriyoruz. Toplanılan atık pilleri de okullardan alıp Kocaeli’nde bulunan geri dönüşüm fabrikasına gönderiyoruz. Atık pillerin etrafındaki kalan metallerden geri dönüşüm, içerisindeki malzemelerle de petrol üretimine katkıda bulunuyoruz. Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) olarak Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneğinin (TAP) gönderdiği ödüllerin yanında kendimiz de ödüller ekliyoruz. Okullarımıza özveriyle çalışmalarından dolayı plaket ve hediyelerini veriyoruz" dedi.