RAMAZAN - 16 Mayıs 2018 Çarşamba 16:29

'Bu mübarek ay, manevi ticaret mevsimidir'

A
A
A
'Bu mübarek ay, manevi ticaret mevsimidir'

Mehmet Said Arvas hoca Ramazan ayı için "Bu mübarek ay, manevi ticaret mevsimidir. Mevsiminde yapılan ticaretin kârı bir başkadır; daha çok kazandırır. Hasat zamanında mahsul almazsanız, daha sonra alacağınızdan iyi bir netice elde edemezsiniz" dedi.

Mehmet Said Arvas hoca Ramazan-ı Şerif'in zamanlamasının inceliği, önemi, orucun diğer ibadetlerden farkları ilgili şunları ifade etti: "Ramazan ayındayız Rabbimize ne kadar şükretsek yine de azdır. "On bir ayın sultanı", sünnetlere farz, farzlara ise en az yetmiş kat sevabın verildiği mübarek ay. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Ümmetim ramazan ayındaki faziletleri bilselerdi, bütün ayların ramazan olmasını temenni ederlerdi. 

Oruç ibadeti, yalnız bu ümmete değil, diğer ümmetlere de farz kılınmıştı. Fakat onların orucu başka günlerde ve başka aylarda idi. Bize ise bu mübarek ayda farz kılındı. Kur'ân-ı kerîmin nazil olduğu, içinde bin aydan daha kıymetli Kadir Gecesinin bulunduğu bu ayın tercih edilmesi, nimet üstüne nimet oldu bizim için.
Bize bir ay oruç tutmamızı farz kıldı. Bu ayın tesbitini bize bırakmadı, yoksa her millet kendine bir ay seçecekti. Hatta o ayın hangisi olacağı da görüş ayrılıklarına sebep olacaktı. 

Dünyadaki bütün Müslümanların, aynı günde oruca başlamalarını ve aynı günde bayram yapmalarını, birlik ve beraberliğin temini için ayını da bizzat Rabbimiz seçti. 

Kamerî aylardan olması da büyük nimet. Kullanmakta olduğumuz Şemsî denilen aylardan olsaydı; her sene aynı mevsimde oruç tutmak zorunda kalacaktık. Bazı yerlerde günler çok uzun, onlar hep o uzun günlerde tutacaklardı oruçlarını ve hep zorlanacaklardı. Diğer bazı yerlerde ise kısa günlerde oruç tutulacaktı, onlar da fazla acıkmayacakları, susamayacakları için, nefisleri ile mücâdele ve Rabbimizin rızasını kazanmak için çekilen sıkıntıların zevkine varamayacaklardı. 

Ramazân-ı şerîf, her sene on veya onbir gün öne gelir. Otuzüç sene oruç tutan bir adam, senenin bütün mevsimlerinde, bütün aylarında ve günlerinde oruç tutmuş olur. 

Bu mübarek ay, manevi ticaret mevsimidir. Mevsiminde yapılan ticaretin kârı bir başkadır; daha çok kazandırır. Hasat zamanında mahsul almazsanız, daha sonra alacağınızdan iyi bir netice elde edemezsiniz.
Bu ayda bizlere çok müjdeler var. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: Kalkan, nasıl insanı kılıç darbelerine karşı koruyorsa, oruç da insanı cehennem ateşinden korur. Orucun diğer ibadetlerden farkı, onda gösteriş yoktur. O, kul ile Rabbi arasındadır, başkalarının haberi bile olmaz. Bunun içindir ki, Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Âdemoğlunun bütün amelleri kendisi içindir, oruç hariç. O, benim içindir. Yemesini içmesini, nefsâni arzularını benim için terk ediyor, onun karşılığını da ben vereceğim."
Gösterişten, riyâdan uzak, Allah için yapılan ibadetler çok kıymetlidir. Nefse en zor gelen şey, ihlasla yapılan ibadetlerdir. Çünkü onda nefsin hiç payı yoktur...  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de 322 bin 398 sebze fidesi toprakla buluşacak Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi (TAKE) kapsamında, Gümüşhane’deki küçük aile işletmeciliğinin geliştirilmesi için “Fide Bizden, Üretmek Sizden” projesi kapsamında yüzde 50 hibeli toplam 322 bin 398 adet sebze fidesi dağıtımı başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz tarafından son yıllarda sayısı hızla artan ve kırsal kesimdeki vatandaşlara gelir kapısı olan gerek örtü altı yetiştiriciliğine destek olmak ve küçük ve parçalı tarım arazilerini üretime kazandırmak için hazırlanan projenin bedeli 1 milyon 768 bin TL. “Fide Bizden, Üretmek Sizden Projesi” projesi kapsamında Merkez, Kelkit, Şiran, Köse, Torul ve Kürtün ilçelerinde üreticilere 322 bin 398 adet sebze fidesi dağıtımına başlandı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde yapılan fide dağıtım programında proje hakkında bilgi veren İl Müdürü Dr. Ahmet Mesut Kıraç, Gümüşhane’nin coğrafi konumunu ve kendine has iklim özelliklerini tarımsal üretiminde avantaja çevirmek istediklerini belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüz tarafından desteklenen ve bütçesi 1 milyon 768 bin TL olan “Fide Bizden Üretmek Sizden Projesi”nin küçük aile işletmeciliğinin geliştirilmesi için hazırlanan bir proje olduğunu, proje ile Gümüşhane genelinde bulunan küçük ve parçalanmış arazileri karlılığı yüksek üretimlerle ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığını ve proje kapsamında üreticilere 156 bin 870 adet domates, 115 bin 868 adet biber, 34 bin 440 adet hıyar ve 15 bin 120 adet patlıcan fidesi olmak üzere toplam 322 bin 398 adet sertifikalı sebze fidesi dağıtımı yapılarak, örtü altı ve açık alanlar olmak üzere yaklaşık 100 dekar alanda sebze üretimi gerçekleştirileceğini kaydetti. Gümüşhane’nin iklim özellikleri nedeniyle her ne kadar zor şartlarda üretim yapılsa da üretilen ürünlerin renk, tat ve aroma gibi kalite özelliklerinin çok iyi olduğunu, bu nedenle üretilen ürünlerin gerek İl içinde gerekse komşu illerde çok tercih edildiğini ve pazar değerinin yüksek olduğunu belirten Kıraç, sebze üretimini geliştirmek için farklı proje çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Fide dağıtımına ilk olarak örtü altı yetiştiricilerinden başladıklarını, diğer dağıtımlarının Mayıs ayı içerisinde yapılacağını ifade eden İl Müdürü Kıraç, projenin çiftçilere hayırlı olmasını dileyerek, projede emeği geçenlere teşekkür etti.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Gazze’ye destek protestosu Edirne’de Trakya Üniversitesi öğrencileri tarafından İsrail’in Gazze’yi işgalini kınamak amacıyla “Gazze İçin Ses Ol” isimli protesto gerçekleştirildi. Trakya Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Trakya’dan Geçerken Topluluğu öncülüğünde Balkan Yerleşkesi’ndeki kampüs cami inşaatı önünde gerçekleştirilen protestoda Türk ve Filistin bayrakları ile "Bebek katili İsrail" yazılı pankartlar açıldı. Topluluk üyesi öğrenciler, İsrail’in Gazze’yi işgalini protesto etmek amacıyla basın açıklamasında bulundu. Gazze’ye ses olmak, bu durumu normalleştirmemek, unutturmamak için tek yürek olan üniversite öğrencileri, sessiz protesto gerçekleştirdi. Program ilk olarak ilahiyat son sınıf öğrencisi Muhammet Bostancı’nın Vera, hemşirelik 3. sınıf öğrencisi Mehmet Sait Esin’in, Filistinli Enes’in Dersi isimli şiirleri okuması ile başladı. Basın açıklamasını tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisi Enes Büyükçetintaş okudu. Son günlerde Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda can kaybının yaşanması ve bölgede barış ve güvenliğin bozulmasının küresel vicdanı derinden yaraladığını söyleyen Büyükçetintaş, "Gazze’nin yoğun bombardımana tabi tutularak orantısız güç kullanılmasından ötürü bölgede ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Son yaşanan olaylar İsrail ve Filistin arasında 1948 yılından bu yana devam eden çatışmaların kronikleşmiş bir hal aldığını ortaya koymaktadır. Gazze’de 16 yıldır kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere milyonlarca insan temel gıda, su, ilaç-tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynaklarına erişememiş bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Tarihi süreç içerisinde milyonlarca insanın vatanından sürgün edilmesi, binlerce sivilin katledilmesi ve yüzlerce yerleşim yerinin tahrip edilmesi savaş suçu olmakla birlikte, olağanüstü önlemlerin alınmasında geç kalınmış bir insanlık suçudur" ifadelerine yer verdi. "İnsani yardım koridoru oluşturulmalı" İnsancıl hukuk kapsamında alınacak önlemlerin en başında sivil halk için insani yardım koridoru oluşturulmasının geldiğini söyleyen Büyükçetintaş, "Pratikte süregelen çatışmalar, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların temel hak ve özgürlükler başta olmak üzere, güvenliklerini ve temel yaşam ihtiyaçlarının kesintiye uğramasına yol açmaktadır. Gazze’ye sağlanan temel gıda, enerji ve insani yardımların kesilerek sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması, uluslararası hukukun açık ve ağır biçimde ihlali olarak karşımızda durmaktadır" dedi. "Hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımları bölgeye ulaştırılmalı" Bölgede yaşayan siviller için acilen güvenli bir bölgeye geçiş sağlanması ve insani yardım koridoru vasıtasıyla hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımlarının bölgeye ulaştırılması gerektiğine değinen Büyükçetintaş, İsrail-Filistin arasındaki çatışmanın daha fazla insanlık dramına yol açmadan bir an önce sona erdirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Düzenlenen etkinlik, İl Müftü Yardımcısı Fatih Samet Okumuş’un dua ettirmesinin ardından sona erdi.